Çiğdem CANPOLAT - Başkanvekili Mustafa Özuslu başkanlığında gerçekleşen İzmir Büyükşehir Belediyesi Ocak ayı ikinci meclis oturumu, AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’ın, Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Koçer’e yapılan silahlı saldırı hakkında kınama metnini okumasıyla başladı.
BÜYÜKŞEHİR, 5 MİLYON
612 BİN 827 LİRAYI İADE EDECEK
"İzmir Konak Tramvayı Projesi" ve "İzmir Karşıyaka Tramvayı Projesi" kapsamında alınan 443 milyon 184 bin lira krediden kalan 5 milyon 612 bin 827 lira kreditör kuruluş olan IFC’ye iade edilecek. Bu kapsamda bir önceki dönem imzalanan 1 No’lu Tadil Sözleşmesine eklenmesi için Kredi Geri Ödeme Tablosu’nun yeniden düzenlenmesi ile ilgili 2 No’lu Tadil Sözleşmesi imzalanacak. Meclis, bu işlemlerin gerçekleşebilmesi için her türlü yetkinin Tunç Soyer’e verilmesine dair önergeyi, oy birliğiyle kabul etti.
Başkanvekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısının ilk oturumunda AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe’ye cevaben yaptığı konuşma hakkında, “Geçen mecliste yaptığım konuşmada Hüsnü Boztepe’ye karşı ‘Uyarıyorum’ demiştim. Benim Başkanvekili olarak bir uyarma görevim yok. Benim oradaki görevim ve anlatmak istediğim meclisin adap ve üsluplarına hepimizin sahip olduğu ortamı bozmamak, birbirimize doğru şekilde hitap etmemiz ve bu meclisi bugüne kadar ki havayla devam ettirmektir. Uyarmak kelimesini kayıtlardan çıkarıyorum” dedi. Bu bölümün kayıtlardan çıkarılması maddesi ise oy birliği ile kabul edildi.
“BUNDAN SONRA BÖYLE
OLAMAMASI”
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal konu hakkında, “Pazartesi günü istenmeyen bazı hadiseler yaşandı. Sayın Soyer, meclis üyesi arkadaşlarımıza, “Öneriniz veya dileğiniz nedir?” dedi. Doğru yöntemin bu olamamasını bundan sonraki süreçte de olmaması için teşekkürlerimi iletiyorum. Bundan sonraki süreçte dileğiniz nedir gibi cümlenin sonuna bazı ifadelerin konulması noktasına zorlama tarzı benimsenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Üslup anlamında biz gerektiğince hassas davranıyoruz. Belediye başkan ve Meclis Başkanı sıfatıyla bulunduğu makama saygımız var. Hiçbir şekilde sorgulamaya niyetimiz yok. İyi niyetli bir söylemdi. Demokrasiden bahsediyorsak kısıtlama noktasında böyle bir tarz doğru değil. Dileğimiz bundan sonra böyle olamaması” ifadelerini kullandı.
“DEMOKRAT OLMAYAN
ORTAMDA DEMOKRASİDEN SÖZ EDİLEMEZ”
Başkanvekili Mustafa Özuslu ise, “Önemli bir konuya temas ettiniz. Sayın başkanımız sonuçta mevcut gündemle ilgili bir yönetim istediği için ve uzun zamandır böyle devam ettiği için her türlü konuşmada bir dilek ve temenni beklemek durumunda kalıyoruz. Bundan sonraki süreçte siyasi partinin temsilcileri bir araya gelerek gerçekten meclis yönetimini yönetmeliklere birer bir uygun olarak yönetilmesi ve konsensüs yaratabiliriz. İzmir meclisinin diğer meclislerden farklı olduğunu ve diğer meclislere örnek teşkil edecek bir yönetim getirebiliriz. Çok haklısınız, meclisimizin gündemleri yoğun. Maddeler üzerinden sayın başkanımın demokratik tavrıyla, meclis üyelerimizin kısıtlamaya tabi kalmadan herkesi sözünü söyleyip derdin i anlatabildiği eleştiri yapabildiği bir meclisi yaşatıyor. Kendisine teşekkür ediyorum, bende o tavrı sürdürmeye çalışıyoruz. Nasıl yaptığınızda çok önemlidir. Her zaman söylüyorum demokrasi demokrat insanların olduğu ortamda yaşar. Demokrat olmayan ortamda demokrasiden söz edilemez. Demokrasi dediğimiz şeyde muhalefet vardır. Muhalefet olmazsa demokrasi olmaz. Meclisimiz demokrasi ve örnek bir meclis olarak ülkenin gıpta ile baktığı meclistir” şeklinde konuştu.
“KİMSEYİ YARGILAMAK
GİBİ BİR NİYETİM YOK”
Hüsnü Boztepe uzun yıllardır siyasetin içinde olduğunu belirterek, “Sayın Başkan ben tecrübeli bir meclis üyesiyim, bu kentte 3 yıl yerel yöneticilik yaptım. Mecliste ne konuşacağımı bilirim. Yüz madde varsa biz hepsi hakkında da yorum yaparız. Madde başlıklarını geçiyoruz. Biraz onlardan konuştuktan daha sonra kentin gündemi hakkında konuşmaya çalışıyorum. Asla kimseyi yargılamak gibi bir niyetim yok. Kimsenin de beni yargılama niyeti olamamalı. Meclis Başkanımızın bir şeyler söyleyip sormazsak bizim meclis üyeliğimiz yapmamızın bir anlamı yok. İki kere Nazım Hikmet’in şiirlerini okudum. Belediye başkanımız 3 yıl sonra denize gireceğiz diyorsa bende 3 yılın başlama tarihi ne diye sormak benim en doğal hakkım. Hepimiz suratlarımızı asarsak nasıl olur. Lütfen geçen meclisin son 15 dakikasını izleyin” dedi.
“DEMOKRASİNİN EN İYİ
ÖRNEKLERİNİ VERDİĞİMİZ BİZ MECLİS HALİNE GETİRECEĞİZ”
Grup Başkanvekili Özuslu ise bu konuyu şu sözleriyle tamamladı: “Meclisimizi nasıl ve ne şekilde yönetileceği bizim tavırlarımızın sorumluluklarımızın neler olduğu ilgili yönetmeliklerle belirlenmiştir. Başkanın ne olduğu hangi yetkilere sahip olduğuna dair maddeleri sizde açıp bakabilirsiniz. Dokuz aylık sürece baktığınızda Sayın Tunç Soyer’in hoşgörülü demokratik ve son derece uzlaşmalı bir meclis yönettiği konusunda kimsenin şüphesinin olduğunu sanmıyorum. Burada 4 farklı partinin üyeleri birlikte konuları tartışıyoruz. Hepimizin hakkı hukuku ve sınırları var. Bu mecliste her şeyi konuşmamız gerektiğini ama ortaya koyduğumuz tavır ve üsluplarımızla da demokrasinin en iyi örneklerini verdiğimiz biz meclis haline getireceğiz.”