İzmir’in Bornova ilçesi Laka mahallesinde yaşayan
yurttaşların yıllardır mevcut taş ocağı ve beton santralinden kurtulmak
isterken yeni bir beton santrali tesisi ile karşı karşıya kaldığının altını
çizen Sındır, “Yapılmak istenen beton santrali, kentin bağrına saplanan yeni
bir hançer. Siyasal iktidar, doğayı, çevreyi, yaşamı ve insan sağlığını rant
uğruna her zaman olduğu gibi yine yok sayıyor” dedi.
“ÇEVREYİ UNUTMUŞ BETONA TESLİM OLMUŞ BAKANLIK”
Kurulmak istenen hazır beton santralinin, zaten var olan bir
diğer hazır beton santrali ve işletme ruhsatı verilmiş taşocağının yanı sıra
yakın çevredeki yerleşim alanlarına, yakın bir gelecekte tamamlanacak olan
şehir hastanesinde şifa arayacak olan yurttaşlarımızın sağlığına, tarım
alanlarına, doğaya ve çevreye zarar vereceğinin altını çizerek sözlerine devam
eden Sındır, “taşocakları ve böylesi hazır beton santralleri kent yaşamında
gürültüden toza, trafikten görsel kirliliğe ve insan sağlığında yarattığı
risklere kadar birçok soruna neden olur. Yapılmak istenen bu tesis nedeniyle,
Bornova ve bölge halkının endişeleri bir kat daha artmıştır. Bu tür
işletmelerin gerek üretim süreçlerinde kırma, eleme, öğütme vb faaliyetlerinde
ve gerekse taşıma ve lojistik faaliyetleri esnasında tekerlek trafiği kaynaklı
yoğun bir toz havaya karışmaktadır. Toz bitki ve hayvanların ve bölgede yaşayan
halkımızın solunum yoluyla veya bitkilerde aynı zamanda fotosentezi
engelleyerek, yaşamlarını tehdit etmektedir. Laka mahallemizin 100 metreden de
yakın çevresinde hazır beton santrali yapılması da son derece sakıncalı
görülmektedir. Toz varsa, yaşam yoktur. İzmir kenti çevresini kuşatmış bulunan
taş ocakları, maden işletmeleri ve çimento fabrikalarından kaynaklanan toz ve
kül de ne yazık ki İzmir’de yaşamı yok etmeye devam ediyor. Siyasal iktidar,
doğayı, çevreyi, yaşamı ve insan sağlığını rant uğruna her zaman olduğu gibi
yine yok saymaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ne yazık ki, çevreyi
unutmuş, betona teslim olmuş! İzmir’de kent yaşamı yeni tehditler altında”
dedi.
“MADEN İŞLETME RUHSAT ALANINDA ŞEHİR HASTANESİ”
Bornova ilçesinde yaşayan yurttaşların yıllardır beton
santrallerinden kurtulmak isterken yeni bir tesis ile karşı karşıya kaldığını
ifade ederek sözlerine devam eden Sındır, “İzmir’in merkez ilçelerinden
Bornova’nın içinde yer alan beton santrallerinin vatandaşlar tarafından kent
dışına çıkarılması istenirken bu sefer de Laka Mahallesi’nde taşocağı ve saatte
180 metreküp üretim yapacak beton santrali için ÇED sürecinin başlatılması
kabul edilemez. Şehir hastanesi maden işletme ruhsat alanında. Bu iktidarın
rant uğruna, kar hırsı uğruna halk sağlığını hiçe saydığının göstergesidir.
Halihazırda saatte 180 metreküp üretim yapılan Bornova’da yapılmak istenen
tesisle birlikte toplam üretim kapasitesi saatte 360 metreküpe çıkacak. Doğal
varlıklarımız maalesef bir yandan yanlış politikalar, diğer yandan da ekonomik
kaygılar nedeniyle her geçen gün tahrip edilmekte, yağmalanmakta ve bu duruma
bile isteye göz yumulmakta. Doğal yaşamın talan edilmesine, insan sağlığının
hiçe sayılmasına geçit vermeyeceğiz” dedi.
Hazır beton santrali yapılmak istenen bölgenin yanı başında
konut alanları ve şehir hastanesinin dışında imar planında “ağaçlandırılacak
alan” olarak işaretlenmiş geniş bir alan bulunduğunu da ifade ederek sözlerine
son veren Sındır, şöyle konuştu:
“Proje alanı ve yakın çevresinde Laka Mahallesine ait
yerleşimler ve inşaat çalışmaları devam etmekte olan ve hatta sonlanmak üzere
olan İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi yer almaktadır. İlgili şirket tarafından
İzmir İli, Bornova İlçesi, Laka Mahallesi, 30809 Ruhsat Numaralı Sahada Hazır
Beton Santrali Kapasite Artışı Projesi ile üretim kapasitesinde 180 m3/saat’ten
360 m3/saat düzeyine bir artışın gerçekleştirilmesinin planlandığı
anlaşılmaktadır. Bahse konu 30809 ruhsat numaralı sahada “Montmorillonit Ocağı”
ve “180 m3/saat Kapasiteli Hazır Beton Santrali” halihazırda faaliyetine devam
etmektedir. Yeni yapılacak hazır beton santrali mevcut 180 m3/saat Kapasiteli
Hazır Beton Santrali’nden ayrı olarak belirlenmiş olan 9.895,14 m2’lik alan
üzerinde ve 180 m3/saat üretim kapasitesine sahip olacak şekilde
projelendirilmiş. Burada esas tuhaf olan durum; çok yakında açılışı yapılacak
olan ve Türkiye’nin en büyük şehir hastanelerinden birisi olan Bayraklı Şehir
Hastanesi’nin ve Laka mahallesi (köyünün) hemen tamamını içine alan bir
bölgede, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 01.02.2019 tarihinde
yürürlüğe giren 30809 Numaralı IV. Grup Maden İşletme Ruhsatının nasıl verilmiş
olduğudur. Ayrıca, maden işletme ruhsat alanının büyük bir bölümü imar planında
“ağaçlandırılacak alan” olarak işaretlenmiş ve 30 Ekim 2020 İzmir depremi
sonrası depremzedelere konut alanı olarak tanımlanan “Rezerv Alan” da söz
konusu ruhsat alanı içerisinde kalmaktadır. Şehir hastanesinin, yeni yapılacak
hazır beton santraline uzaklığı ise sadece 900 metredir. Hastane ve konut
yerleşimlerinin dibinde insan sağlığı için risk oluşturacak işletmelerin
yapılması kabul edilemez. Yapılmak istenen beton santrali, kentin bağrına
saplanan yeni bir hançerdir.”
Sındır, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a
yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede şu soruları yöneltti:
- İzmir ili Bornova ilçesinde halihazırda kaç adet taş ocağı ve madencilik işletme ruhsatı verilmiştir? Bu ruhsatların kaçı 1. Sınıf GSM kaçı 2.sınıf GSM ruhsatıdır?
- Bornova ilçesi sınırları içerisindeki mevcut maden işletmeleri ve sahaları için bakanlığınıza ve ilgili birimlere yapılan şikâyetler var mıdır? Şikâyet konuları nelerdir? Varsa bunlarla ilgili yapılan işlemler nelerdir?
- Söz konusu taş ocağı ve/veya beton santrali işletmelerinin İzmir metropol alanında yaratacağı hava kirliliğine dair ne gibi önlemler alınmış ve alınmaktadır?
- Laka Mahallesinde yapımı düşünülen beton santralinin imar planındaki tanımı nedir? “Ağaçlandırılacak Alan” mıdır?
- Bugüne kadar bakanlığınız tarafından, İzmir ili sınırları içerisinde “Ağaçlandırılacak Alan” olarak belirlenen yerlere, taş ocağı, beton santrali gibi farklı ruhsatlar verilmiş midir?
- Laka Mahallesi sınırları içinde beton santrali yapımı ve çalışması için başvuru yapılmış mıdır? Ruhsat almış kaç beton santrali vardır? Beton santrallerinin çevreye etkileri nelerdir?
- Taş ocağının toplam 24.5 hektarlık ruhsat izin başvuru alanı İzmir Şehir Hastanesi’ni ve Deprem Konutları için Rezerv Alanı da kapsamakta mıdır?
- Laka mahallesinde halihazırda işletmede olan beton santrali tesisinin filtrasyon sistemlerinde kimi aman arızalanma nedeniyle sadece Laka Mahallesi değil İzmir genelinde ciddi hava kirliliği yarattığı söylenmektedir. Bu konuda tarafınıza gelen herhangi bir şikayet olmuş mudur? Ne gibi denetimler yapılmaktadır? Denetimler sonucunda herhangi bir ceza kesilmiş midir?