İnsanların hayatını tehdit eden obeziteden kurtulmak artık
mümkün. Gerçekleştirilecek operasyonlar ve tedavi yöntemleriyle hastalar
obeziteden kurtuluyor. Gelişen teknolojileri yakından takip eden ve sağlıkta
bunları uygulayan Özel Sada Hastanesi Obezite Cerrahisi'nde de hastaları
sağlıklarına kavuşturuyor. Obezite Cerrahisi'nde Tip Mide Ameliyatı (Sleeve
Gastrektomi), Gastrik Bypass, Diyabet Cerrahisi ve Mide Balonu gibi yöntemlerle
hastalar sağlıklarına kavuşuyor.
Özel Sada Hastanesi Obezite Cerrahisi'nde hastalara
uygulanan tedaviler;
Tip Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)
Dünyada uygulanan en popüler obezite ameliyatıdır. Kapalı
olarak yapılan Sleeve gastrektomi 30-90 dakika sürmektedir. Operasyonda
midenin yaklaşık %80 lik kısmı
stapler...
Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi) Nedir?
Sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatı obezite hastalarında
midenin büyük kısmının çıkarılması ile zayıflamanın sağlandığı ameliyat
yöntemidir. Kalan mide tüp şeklinde olduğu için tüp mide adını alır. İlk Sleeve
gastrektomi (tüp mide) ameliyatı duodenal switch ameliyatının parçası olarak
1988 yılında açık yöntemle uygulandı. 1999 Yılında ise ilk defa kapalı olarak
uygulandı. 2001 yılından sonra ise çok kilolu hastalarda gastrik bypass
ameliyatından önce ilk basamak cerrahi olarak uygulanmaya başlandı. 2009
yılından sonra ise popülerliği giderek artmaya başladı ve tek başına bir
cerrahi yöntem olarak uygulanmaya başlandı. Özellikle laparoskopik olarak
uygulanmaya başlaması ile bu operasyonu hastanede yatış süresinin kısalması,
derlenme süresinin kısalması, daha az iz kalması ve ameliyat yeri fıtığı
olasılığının azalması sayesinde çok popüler hale getirmiştir.
Tüp Mide Ameliyatı Hangi Hastalara Uygulanır?
Obezite hastası olup kilo veremeyen veya fazla kiloyla
beraber kiloya bağlı insülin direnci, eklem rahatsızlığı benzeri şikayetleri
olan hastalara uygulanabilir. Bundan on
yıl öncesine kadar öncelikle çok obez hastalarda gastrik bypass ameliyatından
önce ilk basamak ameliyat olarak uygulanmaktaydı. Bu sayede hastaların kilosu
azltıluıp ardından da bypass ameliyatı yapılırdı. Fakat daha sonra yapılan
gözlemler ve araştırmalar hastaların çoğunda ikinci bir ameliyata gerek
kalmadığını, bu sayede de yeterli ve kalıcı kilo verme sağlandığını gösterdir.
Benzer şekilde diyabet tansiyon gibi hatalıklar üzerine de en az bypasss kadar
etkili olduğu görülünce giderek uygulanma sıklığı arttı. Artık günümüzde en sık
uygulanan obezite cerrahisi olmuştur.
Gastrik Bypass
Gastrik Bypass hem gıda alımını hem de gıda emilimini
kısıtlar. Mide girişinde küçük bir kısım ayrılarak ince barsağa dikilir. Mide
küçüldüğü için gıda alımı kısıtlanır...
Gastrik Bypass Ameliyatı Nedir?
By pass kısa yolu kullanmak anlamına gelir. Gastrik Bypass
genel cerrahide mideden barsaklara geçiş yolu oluşturulması anlamına gelir.
Mide çıkısını tıkayan çeşitli hastalıklarda uygulanan bşir yöntemdir. Obezite
cerrahisinde kullanılan anlamıyla ise Gastrik Bypass Midenin büyük kısmının
devre dışı bırakıldığı, alınan gıdanın da bağırsakların neredeyse sadece
yarısını kullanılarak sindirilmesini sağlayan bir cerrahi yöntemdir.
Diyabet Cerrahisi
Tip 2 diyabet genelde 40 yaşından sonra ortaya çıkan ve en
sık rastlanan diyabet türüdür. Tİp 2 diyabete yol açan önemli sebeplerden biri
şişmanlıktır. Hastaların %80’i kilo problemi ile karşılaşmaktadır. Tip 2
diyabet hastaları tip 1 diyabet hastalarının aksine insülin üretir ama birçok
nedenden dolayı ürettikleri insülini kullanamaz. Bu da hastaların kan şekerinin
yüksek seyretmesine yol açar. Yüksek kan şekeri, başta kalp damar hastalıkları
olmak üzere pek çok ciddi sağlık sorununa sebep olabilir.
Klasik tedavi yöntemi tip 2 diyabet hastalığının kendisini
değil, sonuçlarını düzeltmeye yöneliktir. Diyabet cerrahisi ise hastalığın
kendisini tedavi eder. Klasik yöntemler uygulanmasına rağmen hastalığı hala
ilerleme gösteren hastalar için diyabet cerrahisi etkili bir tedavi
alternatifidir.
Diyabet Cerrahisi İçin Hangi Hastalar Uygundur?
Diyabet cerrahisi tip 2 diyabet hastalarının tedavisinde
kullanılan bir yöntemdir, ancak her tip 2 diyabet hastasına ameliyat
uygulanmaz. Diyet, yaşam değişiklikleri ve ilaç tedavilerine rağmen kan şekeri
yüksekliği kontrol altına alınamayan, organları hasar görmeye başlamış hastalar
için diyabet cerrahisi en uygun yöntemdir. Ameliyat için önemli olan,
pankreasın insülin rezervlerinin korunmuş olmasıdır. İnsülin rezervini tüketmiş
hastalara ameliyat önerilmez ve ameliyat uygulanmaz. Bu rezervler kontrol
edilerek hastalar seçilir.
Mide Balonu
Bu yöntemde endoskopi aletiyle ağızdan mideye içi boş bir
balon yerleştirilir. Ardından balon şişirilir ve hastanın midesinde bir
dolgunluk oluşturulup, tokluk hissi sağlanır.
İşlem hafif anestezi altında endoskopi ile yapıldığı için
ağrı ve sızı olmaz. Bu yöntemde endoskopi aletiyle ağızdan mideye içi boş bir
balon yerleştirilir. Hasta aynı gn ayağa
kalkıp evine gidebilir. Ardından balon şişirilir ve hastanın midesinde bir
dolgunluk oluşturulup, tokluk hissi sağlanır.
Farklı tip mide balonları vardır. Hava ile şişirilen, sıvı ile şişirilen, altı ay kalabilen, bir yıl kalabilen balonlar gibi. Hangi balonun uygulanacağına hasta ile konuşup karar vermek gerekir. Balon midede yer kapladığı için erken doğma sağlayarak gıda alımını azaltır. Tecrübeli ellerde oldukça güvenli bir yöntemdir. Ancak diğer yöntemlerden önemli bir farkı da, balonun belli bir süre sonra çıkarılması (6 ay) ve sağlanan sonuçların kalıcı olmamasıdır. Balon çıkartıldıktan sonra kişi uygun bir diyet ya da egzersiz programını benimsemezse tekrar kilo alabilir. Ameliyatsız bir yöntem olmakla beraber ameliyatın alternatifi değildir. Fakat çok kilolu hastalarda ameliyat öncesi kullanılıp biraz kilo verilerek ameliyatın riskinin azaltılması için de kullanılabilir. Yine ortopedi gibi farklı ameliyat olacak fakat kilo sebebiyle ameliyat olamayan hastalarda da ameliyat öncesi kullanılıp kilo verimi sağlanabilir.