ÖNCÜŞEHİR - Bir dönem İYİ Parti'den İstanbul milletvekili seçilen ancak daha sonra İYİ Parti'den istifa eden Ümit Özdağ, Ayyıldız Hareketi’ni başlatmıştı. Ayyıldız Hareketi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, bugün basın mensuplarıyla Kordon Hotel Pasaprt'ta bir araya geldi. Birlik, bilim ve barış temasıyla yola çıktıklarını duyuran Özdağ, bu yıl 26 Ağustos’ta partileşmeye gideceklerini açıkladı.
Öte yandan Özdağ, yaptığı açıklamalarda iktidara ve muhalefete yüklendi. Özdağ, “AK Parti iktidardaysa bunun sorumlusu sarı muhalefet partileridir” ifadelerini kullandı.
İLK KEZ BİR PARTİNİN KURULUŞ SÜRECİ TÜRKİSTAN’DA BAŞLADI
Türkiye’de ilk kez bir partinin kuruluş sürecinin Türkistan’da başladığını söyleyen Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Genellikle partiler Washington gibi yerleri ziyaret ederler ama biz Ahmet Yesevi’yi ziyaret ederek yola çıktık. Bu sene 26 Ağustos’ta partimizin kuruluşu ile sonuçlanacak. Anadolu’ya gelişimizi 950. senesi. Büyük taarruzun 99. yılı. Gelecek bin yılda da buradayız diyerek partimizi kuracağız” dedi.
ÖZDAĞ’DAN KANAL İSTANBUL PROJESİ ÇIKIŞI
Türkiye’nin 4 büyük kriz yaşadığını öne süren Özdağ, “Devlet krizi, milli birlik krizi, iliklerimize kadar hissettiğimiz ekonomik kriz ve sığınmacılar krizi. Devlet krizi yaşıyoruz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti devleti FETÖ’ye teslim edildi. Devlet içinde devlet oldular. Erdoğan’ın tabiriyle paralel devlet oldular. Erdoğan sayesinde oldu… Liyakat değil biat esas alınıyor. Can ve mal güvenliği kalmadığı için devlet krizi yaşıyoruz. İş adamlarını tehdit ediyorlar, mallarına el koyuyorlar. Türkiye kara para ve uluslararası mafya merkezi olduğu için devlet krizi yaşıyoruz. Bilimi terk ettiğimiz için devlet krizi yaşıyoruz. Covid salgınından etkilenen ülkelerin başında geliyor Türkiye. Marmara denizi ölüyor, ölen denize çözümü 3 güne buluyorlar. Yetmiyormuş gibi Türkiye ekonomisine tabutuna çakılacak son çivi olan Kanal İstanbul denilen bir deli projesi için Marmara’ya altın vuruş yapmaya hazırlanıyorlar. Devlet krizinden çıkmamanın yolu Türkiye’nin sorunlarının bilimsel yolla çözülmemesidir. Kanal İstanbul adlı deli bir projeyle Araplara ve yandaşlara zenginlik katmak için doğanın dengeleri bozuluyor. Türkiye’nin bilimsel bir anlayışla yönetilmesidir. Bu devlet tekrar tek partinin değil bütün milletin olmadır” ifadelerini kullandı.
AK PARTİ İNTİKAM SİYASETİ İZLİYOR
Milli birlik krizini detaylandıran Özdağ, “Türk toplumu hiç olmadığı kadar ayrıştı. Erdoğan’ın uyguladığı politika Türk halkının cepheleşmesine neden oldu. AK Parti intikam siyaseti izliyor ve bunu da gizlemiyor. Hala da kindar ve dindar nesil yetiştirmekten bahsediyor. Bürokrasiden, yargıdan, sermayeden, basın patronlarından intikam alıyor. En son Türkiye’nin milli birliği ile ilgili amirallerden intikam alıyorlar. Düşman ceza hukuku uygulanıyor ve bu sadece savaşta başka milletlere uygulanır. Bugün AK Parti’nin intikam aldıklarının bir bölümü sonra kendilerine geldiklerinde AKP’den intikam alıyorlar. Bizler intikam, öfke ve kavga istemiyoruz. Bu ülkede huzurun ve barışın etkili olmadığını düşünüyoruz. Yeni mağduriyetlere ve yeni intikamlara ihtiyacımız yok. Türk toplumun birleşmesinin zamanı gelmiştir. Köyler yerlerini korumak için jandarmayla çatışmak zorunda kalmasın. Öğrencilerin rektörü protesto ettikleri için polisle kavga etmesini istiyoruz. Kısacası özgür bir Türkiye istiyoruz” dedi.
BİZ ÖRNEK OLARAK ATATÜRK’Ü ALIYORUZ
Özdağ yola bilim, birlik ve barış diye yola çıktıklarını söyleyerek, “Milli birlik diyerek bütün Türk Milletinin birik olması durumunda dışarı da ne kadar düşme oldursa olsun iç cephesi kırılmayacak. Biz ittifaklara aldırmadan, Türk milleti ile ittifak yapmayı düşünüyoruz. Biz yargıya gelmiyoruz, biz yürütmede iktidara gelmeyi hedefliyoruz. İdari anlamda da AK Parti’nin yaptığı intikam eylemlerine benzer eylemler yapmıyoruz. Çünkü biz örnek olarak Atatürk’ü alıyoruz” şeklinde konuştu.
ÖZDAĞ 2002 KRİZİNİ HATIRLATTI
Türkiye’nin en derin ekonomik krizlerinden birini yaşadığını öne süren Özdağ, “2002 krizini nasıl hatırlıyoruz? Esnafın başbakanlık önünde attığı yazar kasayı hatırlıyoruz. Bugünleri de intiharlarla hatırlayacağız. İlk defa böyle derin bir kriz yaşıyoruz Türk milleti. Bu ülkenin sade vatandaşı işsiz gezerken, 3-4 maaş alan yandaşlar var. Sade AK Partili vatandaşta bundan rahatsız, çünkü o da işsiz ve sıkıntıda. Koskoca bir ekonomik başarısızlık var. Hukukun üstünlüğünün olmadığı, iş insanlarına çöküldüğü bir ülkede yabancı sermaye yapar mı? Yapmıyor. Köklü değişiklikler yapacağımızı programla yola çıkıyoruz. İş dünyası ve İzmir temaslarımızla paylaşacağız. Üreten bir Türkiye için yola çıkıyoruz. Ekonominin tekrar serbest piyasaya geçecek ama planlı olarak yürütülmesi yaklaşımıyla yola çıkıyoruz. 12 yıllık kalkınma planlarıyla yola çıkacağız. Türkiye’nin bütün ekonomileri Marmara etrafında oluşmuş bir hale geldi. Türkiye’nin değişik coğrafyaların bunu örgütleyecek. AVM’lerin değil fabrikaların damga vurduğu bir Türkiye istiyoruz. Gençlerin tarlalarda ve ağıllarda tekrara çalışmaya başladığı bir Türkiye istiyo5ruz. Bunu da başaracağız” dedi.
TÜRKİYE’NİN BESLEDİĞİ SIĞINMACI SAYISI 9 MİLYON
Türkiye’de uygulanan Suriye politikalarını eleştiren Özdağ, “Bu 4 sorunu aşsak da Türkiye büyük bir sorunla karşı karşıya. Sığınmacının oluşturduğu sorun. Türkiye’nin beslediği sığınmacı sayısı 9 milyon. Bu hükümetin dünyaya duyurduğu rakamlar. Türk halkını cebinden besleniyorlar. Recep Tayyip Erdoğan, cebinde vermiyor. Türk halkının boğazından kesiliyor. Yediriyoruz, içiriyoruz, okullarımızda eğitiyoruz. Türkiye esnaf vergi ödüyor, Suriyeli esnaf vergi vermiyor, kaçak mal satıyor. Türk esnaf batıyor, Suriyeli batan esnafın dükkanını devir alıyor. Şehitlerimizin evleri sıvasızken, Süleyman Soylu diyor ki Suriyeliler 5 yıldızlı evler yapıyoruz diyor. Aferin size, cebinizden mi yapıyorsunuz? Sizin her birinizin Suriyeliler için bin dolar harcıyorsunuz. Bu resmi devlet rakamları. Ayrıca Hacettepe Üniversitesi araştırma yaptı. Bir Suriyeli kadın 5,3 doğuruyor. Türk kadını 2,9. Nüfus dengesi değişiyor Hatay’da. Gaziantep’te değişiyor, Kilis’te değişti. Vatandaşlık veriliyor, AK Parti seçmen ithal ediyor. Açıklanan rakamdan fazlası, çoğuna vatandaşlık verildi. Milli eğitim bakanlığının yapmış olduğu sınav var. yabancı uyruklular için Türkçe sınavında A okulunda 100 öğrenci giriyor. Sene sonunda ise aynı okulda yabancı uyruklu 20 öğrenci giriyor. Nedeni ise Türk olmaları, vatandaşlık verilmeleri. Rakamların hepsini biliyoruz. Gerçek sayıyı açıklayacağız. Seçmen ithal ediyorlar. Saray bu Suriye meselesini yeni boyuta taşımayı planlıyoruz. Uluslararası konektörü uygun hale getirilerse bölge ilhak edilecek. Suriye’nin kuzeyinde Türk ordusunun kontrol ettiği bölgede, yapılan inşaatların verilen elektriği doğalgazın, sosyal yardımların tamamı ilhak politikasıyla ilgili. İzin verilir, taraflar ikna edilirse bu ilhak politikasını yapacaklar. Bu Türkiye için olağanüstü bir tehdit. Bu bölgeyi Türkiye ilhak etmeye kalkması her şeyi değiştirir. Suriyelerinin vatanlarına geri dönmeleri sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
AK PARTİ İKTİDARDAYSA BUNUN SORUMLUSU SARI MUHALEFET PARTİLERİDİR
“Biz bu krizleri somut projelerle çözmeye başlayınca sarı muhalefetten sesler yükseldi” diyen Özdağ, “Sizin parti kurmanız AK Parti’nin işine yarıyor denildi. Saray rejimi çöküyor. Kendi yanlış politikaları neticesinde çöküyor. AKP oy kaybediyor. Sarı muhalefet alternatif olamıyor, halkı ikna edemiyor. Bizde siz muhalefeti bölüyorsunuz deniliyor. Biz kimseyi bölmüyoruz. Akşener, biz AKP’den oy alamıyoruz Babacan ve Davutoğlu alsın diyor. AK Parti iktidardaysa bunun sorumlusu sarı muhalefet partileridir. AK partinin yanlış temsil ettiği politikalarla mücadele ederek geçirdik. Biz gerçek muhalefet yaptık, halkın gerçek sorunlarını anlattık. Kimse seçmeni kendi tapulu malı olarak görmesin. Atatürk’ü, Cumhuriyeti, Türk milletini seven bütün vatandaşlarımızdan oy istiyoruz. Hırsızdan uğursuzdan talancıdan oy istemiyoruz. CHP’ye, MHP’ye, İYİ Parti’ye diğer partilere oy evren vatandaşların oylarına talibiz. Saray gibi beynimde ve gönlümde cephelere bölen sarı muhalefetin kayıkçı kavgası yapacak bir ittifakta değiliz” dedi.
SARI MUHALEFET KENDİ ŞEHRİNDEKİ FELAKETİN KARŞISINDA DURMUYOR
İzmir’de TÜPRAG Altın Madeni işletmesi hakkında konuşan Özdağ, “İzmir’de TÜPRAG Altın Madeni işletmesinde oryaya çıkan bir doğa felaketi var. Bu doğa felaketiyle ilgili sarı muhalefetinde hiçbir şey yapmadığını görüyoruz. İktidarın doğaya nasıl düşman olduğunu görüyoruz. Kaz Dağları’ndaki katliama ses yükselten sarı muhalefet, kendi şehrindeki felaketin karşısında durmuyor” dedi.
İZMİR HAK ETTİĞİ İLGİYİ GÖRMÜYOR
İzmir’e sistematik şekilde uğrayacağını söyleyen Özdağ, “İzmir’in bizi seveceğini düşünüyoruz. İzmir’e büyük önem vereceğiz. İzmir’e sistematik olarak geleceğim. İzmir Türk ekonomisinin öncü şehirlerinin başında geliyor. Ne iktidar tarafından gereken ilgiyi görüyor. Ne de sarı muhalefet tarafından hak ettiği ilgili görüyor. İzmir bugün gördüğü ilgi ve yatırımdan çok daha fazlasını hak eden bir şehir. Marmara, Türkiye için milli güvenlik tehdidi haline geldi. Yeni Marmara yeleri yapmak gerekiyor. Dördüncü Marmara bölgesi İzmir’de olacak. Berlin ile Tokyo arasındaki haytek merkezi olarak planlıyoruz. Gördüğünüz İstanbul ve bölgesi çerçevesinde ki yoğunlaşma Marmara Denizinin ölmesini neden oluyor. Üzerindekileri temizleyerek kurtaramayız. Marmara’daki kirlenme ile Akdeniz’in balığı Karadeniz’e; Karadeniz’in balığı Akdeniz’e geçemiyor. Ölüyorlar çünkü. Sıra insanlara geldi. Kanal İstanbul’u yaparlarsa insanlar da ölecek” ifadelerini kullandı.