ÖNCÜŞEHİR - İzmir
Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Özuslu, bugün yazılı bir açıklama
yaptı. Açıklamada, Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar’ın sosyal medya
hesabından yaptığı eleştirilere yanıt verdiği ifadeler yer aldı,.
Özuslu, Özçınar’ın kullandığı dilin eril ve militarist
olduğunu söyledi.
Özuslu’nun
açıklamasının tamamı ise şöyle:
Kiraz Belediye Başkanı AK Partili Saliha Özçınar, 15 Haziran tarihinde yayınlanan açıklamalarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i maksadını aşan biçimde Kiraz’a kurşun sıkmakla suçlamış, Kiraz’a yapılmak istenen yatırımların kasıtlı olarak engellendiğini ileri sürmüştür.
KURŞUN SIKMAK GİBİ
ŞİDDET DOLU İFADEYE RAĞMEN…
Belirtmem gerekir ki; siyasetin dilinin eril dilden,
militarist söylemleri çağrıştıran ifadelerden, mesnetsiz suçlamalardan, şiddet
öğelerinden ayrıştırılarakçok daha nezih, nezaket dolu, kapsayıcı bir mahiyete
büründürülmesine uğraşan bir ekolün temsilcileri olarak kurşun sıkmak ifadesi bizleri
son derece şaşırtmış ve üzmüştür. Kurşun sıkmak gibi şiddet dolu ifadeye rağmen
siyasetin toplumsal cinsiyet perspektifi ile bu tür ifadelerden ve düşünce
biçimlerinden arındırılacağına yürekten inandım, inanıyorum ve inanmaya devam
edeceğim.
Açıklamalarında projelerinin Büyükşehir Belediyesi
tarafından, mahkeme kararlarıyla engellenmeye çalışıldığını ifade eden Özçınar,
mahkeme kararlarının hukuki süreçlerin sonucu olarak mevcut kanuni düzenlemeler
doğrultusunda verildiğinin bilincinde değilmişçesine, İzmir Büyükşehir
Belediyesine daha önce de benzer tondan yönelttiği suçlamalarını sürdürmüştür.
Yapılan hizmetlere engel olunduğunu ileri süren Özçınar, Kiraz’da yapılması planlanan hastane ve TOKİ konutlarına itiraz edildiğini söylerken; asıl itiraz edilen noktanın imar planı düzenlemelerindeki ticari alan ve konut inşaatıyla ilgili olduğunu nedense ifade etmemektedir.
‘GERÇEKLER ÖZÇINAR’IN
PAŞA GÖNLÜNE GÖRE ŞEKİLLENMİYOR’
Süreci takip edenler bilecektir. Sn. Özçınar’ın aynı
minvalde belediyemize ve belediye başkanımıza yönelttiği mesnetsiz, gerçek dışı
ve sorumsuzca açıklamalarına yönelik 14 Mart 2020 tarihinde ‘Gerçekler
Özçınar’ın paşa gönlüne göre şekillenmiyor’ diyerek bir karşı açıklama
yapmıştım. Merak edenler bu tarihte yapılan açıklamama açıp bakabilirler.
Nitekim Özçınar’ın bugün de temcit pilavı gibi ısıtıp İzmir kamuoyunu meşgul
ettiği eleştirilerine cevaplar o açıklamada mevcuttur.
HALKA HESAP VERMEK
SOYER'İN DOĞAL DAVRANIŞIDIR
Özçınar’ın, Başkanımız Sn. Tunç Soyer’e yönelik olarak
hamasi biçimde sarf ettiği “Kirazlı vatandaşlar bunun hesabını soracaktır”sözleri
büyük talihsizliktir. Ancak belirtmeliyim ki Tunç Soyer hesap vermekten imtina
etmez ve etmeyecektir. Halka hesap vermek Tunç Soyer’in doğal davranışıdır.
Yine de, söz konusu iddialara ve suçlamalara, mevcut yargı kararları ve
Büyükşehir Belediyesi olarak dayandığımız yasal mevzuatlar çerçevesinde cevap
vermek; sözü edilen durumun halkımız tarafından tüm gerçekliğiyle
öğrenilebilmesi noktasında oldukça önemlidir.
Daha önce belirttiğimiz bir noktanın altını tekrar çizmek
konunun çarpıtılmasının önüne geçmek açısından oldukça önemlidir. İzmir
Büyükşehir Belediyesi, Özçınar’ın suçlamalarında bahsettiği gibi Kiraz
Belediyesi’nde bir Hastane, Yurt ve Üniversite yapımına itiraz etmemenin
yanında, süreç içinde bu yapıların inşasını içeren projelere zaten onay veren
görüşünü Kiraz Belediye Başkanlığına 13.01.2017 tarih, E.8739 sayılı yazıile;
söz konusu parselde yapılmak istenilen "Eğitim Tesis Alanı",
"Sağlık Tesis Alanı", gibi kullanımların 1/100.000 ölçekli Çevre
Düzeni Planı plan kararlarına uygun olduğunu belirterek iletmiştir.
TİCARİ VE KONUT ALANI
KÜÇÜLTÜLDÜ
Büyükşehir Belediyesi’nin itiraz ettiği noktalar yasal
mevzuatlara aykırı olarak proje kapsamında Sağlık ve Eğitim tesislerinin
alanının küçültülerek; ticari alan ve konut alanlarının yapılmak istenmesidir.
Bu gerçekleri halkın bilgisinden saklamaya çalışmak ancak siyasi bir amaç
güderek konuyu bağlamından kopartmak, saptırmaktır.
81 MECLİSİN SADECE
3'ÜNE KATILDI
Gönül isterdi ki Sn. Özçınarkentimizin önemli temsil ve
karar alma organı olan Büyükşehir Belediye Meclisi’nin bir üyesi olarak
toplantılara katılsın ve görüşlerini orada sergilesin. Ancak kendisi bugüne
kadar gerçekleşen 81 meclis toplantısının sadece üçüne katılarak kentimizin bu
anlamda en demokratik kanalını kullanma konusundaki isteksizliğini ortaya
koymuştur. Meclise gelmeden Kiraz’ın hakkı, hukuku savunulamaz Sn. Özçınar.
Kendisine seçilmiş bir belediye başkanı olarak aynı zamanda İzmir Büyükşehir
Belediye Meclisinin de bir üyesi olduğunu hatırlatmayı borç bilirim.
Özçınar yaşanan hukuki süreçleri nedense kişisel olarak
algılamakta ve açıklamalarında Sn. Tunç Soyer’in kendisiyle kasten ve kişisel
olarak uğraştığına dair bir algı yaratmaya çalışmaktadır. Bu noktada, İzmir
Büyükşehir Belediyesi’nin ve Başkanımız Tunç Soyer’in icraatlarında asla ve
katiyen insanları ötekileştirmediğini, siyasi duruş ve politika amacı olarak
kapsayıcı ve iyileştirici bir saikle hareket ettiğini bir kez daha vurgulamak
gerekmektedir. İktidar partisi ve bağlı belediyeleri böyle bir tavra alışık
olmadıklarından olsa gerek durumu nedense farklı algılamakta ve halka yanlış
aksettirmek için gerçekleri gizlemeye çalışmaktadırlar.
Söz konusu projelere ilişkin alınan yargı kararı ortadadır
fakat burada yine Büyükşehir Belediyesi olarak temelde nelere karşı çıkıldığını
belirtmek gerekirse;
-Söz konusu plan değişikliğinin İzmir Doğu Bölgesi 1/25000
ölçekli Nazım İmar Planı’nda hedeflenennüfus projeksiyonundan bağımsız olarak
ilave nüfus getiren ve 1/25.000 Nazım İmar Planı’nın genel ilkelerine aykırı
nitelikte olduğu;
- 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ile söz
konusu parselin bir kısmının Sağlık Alanı, Ağaçlandırılacak Alan ve Orta Yoğun
Gelişme Konut Alanı olarak yeniden düzenlendiği, Sağlık Alanı’nın yaklaşık
olarak %75 oranında, Yüksek Öğretim Alanı’nın yaklaşık olarak %25 oranında
azaltıldığı;
- Katı Atık Tesisleri Alanı (Boşaltma, Bertaraf, İşleme,
Transfer ve Depolama) ve bağlantı yolu için 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve
1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı çalışmalarına Belediye Başkanlığımızca başlanılmış
olduğu, söz konusu Katı Atık Tesisleri Alanı ile Arkacılar Mahallesi, 1 parsel
üzerinde kurulması planlanan Toplu Konut Alanı arasında bulunan mesafe, rüzgar
yönü ve eğim parametreleri dikkate alındığında yer seçim kararının uygun
olmadığı yönündeki bilimsel ve yasal gerekçelerimizi Kiraz halkımızın faydasına
olacak şekilde itirazlarıma konu ederek ve yargı mercilerin tarafından haklı
görülerek projelerin itiraz ettiğimiz kısımlarıyla ilgili iptal kararları
alınmasını sağlamışızdır.
DEMOKRATİK ZEMİNDE
UZLAŞMAK İSTEMİYOR
Açıklamalarında “Ben Tunç Soyer’den bir şey istemiyorum.
Bakanlığıma istediklerimi yaptırıyorum” sözüyle aslında Özçınar’ın nasıl da
“Yerel irade” ve “Yerel Demokrasi” kavramlarındanuzaklaşarak bunları küçümseyen
bir tavır takındığını üzülerek seyrediyoruz. Bir Belediye Başkanı olarak, yerel
iradeyi bu kadar öteleyen ve gücünü yok sayan, merkezi iradeye mümkün olduğunca
yaklaşmaya çalışan tavır aslında, mevzunun özünde amaçlanan noktayı gözler
önüne sermektedir. Merkezi idare tarafından türlü gerekçelerle (!) her geçen
gün yetkileri tırpanlanarak merkezde toplanan belediyelerin demokratik olarak
zedelenmeleri sürecinde, bir yerel yöneticinin yüzünü sürekli merkezi idareye dönmesi
ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yetkili organlarını by-pass’a girişmesi
demokratik zeminde uzlaşmak istemediğinin göstergesidir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, halkı manipüle edip kendi siyasi duruşlarını sağlamlaştırmaya çalışan ve yerel yönetimin gücünü küçümseyen bu duruşa karşı her zaman hukuk çerçevesinde halkın huzuru için cevap vermeye ve çalışmaya devam edecektir”