Dünya
Sağlık Örgütü bu yıl, 11 Mart Dünya Böbrek Günü temasını ‘böbrek hastalığıyla
iyi yaşamak’ olarak belirledi. Böbrek hastalarının hastalığa değil yaşama
odaklanması gerektiğini belirten Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü
Prof. Dr. Gülten Kaptan, “Dünya Sağlık Örgütü, bu yılki belirlediği temayla;
hastaların, toplumdan, ailelerinden ve sevdiklerinden izole olmadan tedavi ve
bakıma katılımlarının önemini vurgulamak istiyor. Covit-19 salgını nedeniyle
böbrek hastaları yüksek risk altında olsalar da alacakları tedbirlerle
tedavilerine devam etmeliler” diyor.
İnsan vücudunun en kimyacı organları, şüphesiz böbrekler…
Kandaki atıklar ve fazla sıvı böbrekler vasıtasıyla filtrelenip, idrarla
vücuttan atılıyor. Kronik böbrek hastalığı ileri bir aşamaya ulaştığında,
vücuttaki tehlikeli seviyelerde sıvı, elektrolit ve atık birikiyor. Bu da
böbrek fonksiyonlarının kademeli olarak kaybedilmesine neden olur. Sağlık Bakanlığı’nın
2018-2023 yıllarını kapsayan ‘Türkiye Böbrek Hastalıkları Önleme ve Kontrol
Programı Eylem Planı’na göre, ülkemizde yaklaşık 9 milyon kronik böbrek hastası
olduğu, yani her 6-7 erişkinden birinde böbrek hastalığı bulunduğu belirlenmiş
durumda. Ancak böbrek hastalıklarının farkındalık düzeyi ise sadece yüzde 2
olarak biliniyor. Bu farkındalığın artırılması, bireylerin böbrek sağlığının
korunmasında önemli rol oynuyor.
“Böbrek hastaları
hayattan kopmamalı”
Her yıl mart ayının ikinci perşembe günü, tüm dünyada “Dünya
Böbrek Günü” olarak anılıyor.
Dünya Sağlık Örgütü, bu yıl Dünya Böbrek Günü temasını, “Her
yerde herkes için böbrek sağlığı-böbrek hastalığıyla iyi yaşamak” olarak
belirledi. Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Gülten
Kaptan, “Böbrek hastalığı teşhisi konulması hem hasta hem de etrafındakiler
için büyük zorlukların habercisidir. Böbrek hastalığı olanlar; yorgunluk, ağrı,
depresyon, bilişsel bozukluk, gastrointestinal problemler ve uyku gibi birçok problemle
mücadele ederlerken; iş, seyahat ve sosyalleşme gibi günlük aktivitelere
katılma olanakları kısıtlanır; kendilerinin ve ailelerinin hayatları da ciddi
oranda etkilenir” diyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yılki temasının hastalığa
değil yaşama odaklanmak olduğunu vurgulayan Kaptan, “Dünya Sağlık Örgütü’nün bu
yılki belirlediği temayla, hastaların; toplumdan, ailelerinden ve
sevdiklerinden izole olmadan tedavi ve bakıma katılımlarının önemi vurgulanmak
isteniyor. ‘Hastalık yok hasta var’ ilkesinden yola çıkarak hastalar, tedavi ve
bakımın içinde olmalı. Kendileriyle benzer hastalığı olanlarla iletişim
kurmalı, hatta onlara yardımcı olmaya çalışmalı” diye konuşuyor.
“Sağlıklı yaşam biçimini seçmeliler”
Uzmanlık alanı ‘iç hastalıkları hemşireliği’ olan Prof. Dr.
Gülten Kaptan, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp ve kan damarı
(kardiyovasküler) hastalığı, sigara içmek, obezite, ailede böbrek hastalığı
öyküsü, anormal böbrek yapısı gibi faktörlerin kronik böbrek hastalığı riskini
artırdığını söylüyor. “Her ne kadar dışlanamaz faktörler olsa da sağlıklı yaşam
biçimi tüm hastalıklardan olduğu gibi böbrek hastalıklarından da korur” diyen
Kaptan, kişinin yaşamında bazı önlemler alarak böbrek hastalığına yakalanmaktan
kurtulabileceğini belirtiyor. Tuzun böbrek sağlığının en büyük düşmanı olduğunu
söyleyen Kaptan, şöyle konuşuyor: “Tuz, düşmandır. Böbrek sağlığı için
şarküteri ürünlerinden uzak durmak gerekir. Mesela pizzaya sucuk yerine
brokoli, ıspanak veya lor peyniri konulmalı. Böylece obezite gibi önemli bir
risk faktörü de azaltılabilir. Sigara ve alkol, böbreklerin sevmediği kötü
alışkanlıklar... Bunlardan vazgeçin, azaltın, mümkünse bırakın. Sağlık
Bakanlığımızın sigarayı bırakma merkezlerine başvurun, yardım alın. Böbrek
sağlığınız için yiyecekleri kızartmayın, haşlayın ya da fırınlayın.”
Pandemi döneminde böbrek hastalarının yüksek risk altında
olduğunu belirten Prof. Kaptan, şu uyarılarda bulunuyor: “Covit-19 salgını
döneminde böbrek hastaları sağlık merkezlerine gitmekten korkuyor olabilirler.
Diyaliz hastalarının bağışıklık sistemleri zayıflayabilir ve bu da
enfeksiyonlarla savaşmayı zorlaştırabilir. Ancak böbrek hastalarının düzenli
olarak planlanan diyaliz tedavilerine devam etmeleri ve sağlık ekiplerinin
önerdiği şekilde gerekli önlemleri almaları önemli. Covit-19 yeni bir virüstür;
üzerinde araştırmalar daha yeni başladı. Yaşlı yetişkinler, böbrek hastalığı
veya diğer ciddi kronik tıbbi sorunları olan kişiler, Covit-19 için daha yüksek
risk altında görünmekte. Dolayısıyla böbrek hastaları, iki ve daha fazla kat
maske takmaktan, kendilerini daha çok izole etmeye kadar bir dizi önlemleri de
alarak tedavilerini sürdürmeliler. Böbrek hastalığınızın tedavisi ister ilaç
ister diyalizle devam etsin; her zaman sağlık profesyonelleri ile birlikte adım
atın. Semptomlarınızın yönetiminde doktorun yönlendirdiği şekilde semptomları
yöneten hemşirenizin en büyük yol gösterici olduğunu unutmayın.”
Böbrek sağlığınızı
korumak için 6 öneri
1-) Fazla tuz tüketiminden ve özellikle şarküteri
ürünlerinden uzak durun.
2-) Sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklardan vazgeçin.
3-) Yiyecekleri kızartmak yerine haşlayın ya da fırınlayın.
4-) Haftada üç gün açık havada yürüyüş yapın.
5-) Derin soluk alma egzersizlerini öğrenin. Her yürüyüşte
günlük olarak nefes egzersizlerini uygulayın.
6-) Günde 7-8 saat fizyolojik uykunun, en iyi korunma
yöntemlerinden biri olduğunu unutmayın.
Pandemi döneminde
böbrek hastaları kendini nasıl korumalı?
*Covit-19’dan korunmak için iki veya daha fazla katmanlı bir
maske takın.
* Maskeyi burnunuzu ve ağzınızı kapatacak şekilde takın ve
çenenizin altına sabitleyin.
* Soğuk havalarda maskenizi atkınızın veya kar maskenizin
altına takın.
* Maskenizin nefesinizdeki nemden, kardan veya yağmurdan
ıslanması ihtimaline karşı yedek bir maske bulundurun.
* Ellerinizi sık sık yıkayın.
* Sık sık dışarı çıkmamak için evinizde sarf malzemelerini
stoklayın.
* Halka açık bir yere çıktığınızda, hasta olanlardan uzak
durun, yakın teması sınırlayın.
* Mümkün olduğunca kalabalıktan kaçının.
* Bölgenizdeki bir salgın sırasında mümkün olduğunca evde
kalın.
* Dışarı çıktığınızda düzenli olarak ellerinizi yıkamayı
unutmayın.
* Diyalizdeyseniz tedavilerinizi kaçırmamanız gerektiğini
unutmayın.
* Kendinizi hasta hissederseniz, herhangi bir sorununuz veya
endişeniz varsa kliniğinizle iletişime geçin.
* Böbrek nakli geçirdiyseniz, anti-ret ilaçlarınızı almaya
devam edin.
* Siz veya evinizdeki herhangi biri Covit-19 semptomları
gösteriyorsa, evinizden ayrılmayın. Böyle bir durumda diyalize veya diğer
randevulara gitmeden önce böbrek ünitenizi arayın.
* Olabildiğince evden çalışın, diğer insanlarla teması
sınırlayın.