Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Mart ayı olağan meclis toplantısının birinci oturumu gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirilen oturumun, deprem bölgesinde yapılan çalışmalar ile kentte deprem sonrası yapılan çalışmaların anlatıldığı video gösterimi başladı.
SOYER: DEVAM ETMEK ZORUNDAYIZ
Video gösterimi sonrası konuşan Başkan Soyer, “Acımız, yasımız çok büyük. Bundan sonraki hayatımızda ne yaşarsak yaşayalım bir yanımız hep eksik olacak. İzmir’de tek yürek olan tüm siyasal partilere, STK’lara, tüm meslek odalarına, derneklere herkese huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. İzmir deprem bölgesinde tüm gücüyle tüm paydaşlarıyla herkesin ele ele verdiği büyük vicdani bir biçimde orada yer aldığı örnek bir çalışma sergiledi. Tüm İzmirlilere şükranlarımı sunuyorum. Ne yapsak az ne yapsak eksik ama bu devam etmek zorunda. Çünkü orada hayata devam ediyor. Bütün sıkıntılarla baş başalar. Devam etmek zorundayız. Birkaç ay içinde üzerimize düşeni yaptık deyip duracağımız bir şey değil, çok büyük bir felaket. Yunanistan kadar bir nüfusu etkilendi. Tarihin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Biz de İzmir olarak bütün imkanlarımızla bölgede olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
DEPREM ÖNERGESİNE ACİL KAYDI
Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük deprem sonrası geçtiğimiz haftalarda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir ve deprem gerçekliği üzerine düzenlenen, farklı başlıklar altında depreme dirençli kent olmak için neler yapıldığı hakkında bilgilendirmelerin yapıldığı “İzmir Afet Planı- Deprem Hazırlık ve Dirençlilik Çalışmaları” konulu toplantının ardından depreme dirençli kent için bir adım daha geldi.
Büyükşehir, güvenli ve depreme dayanıklı yapıların oluşturulmasına yönelik ek tedbirler alınması için hazırlanan önerge İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısında meclis üyelerine sunuldu. Yeni yapılacak yapılarda sismik izolatör, 5 kat ve üzeri yapılarda en az bir adet bodrum kat yapılması zorunluluğu, İnceleme Kurulu oluru alınmadan yapı ruhsatı verilmemesi” şartlarını öngören çalışmalara ilişkin önerge, görüşülmek üzere acil kaydıyla Deprem, Afet, Hukuk ve İmar Komisyonlarına sevk edildi.
Önergenin tümünde şu ifadeler yer aldı;
“30 Ekim 2020 İzmir Depremi ile 6-7 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremi sonrasında yapılarda meydana gelen hasar ve yıkımların yol açtığı can kayıpları dikkate alındığında, vatandaşlarımızın güvenliğinin sağlanabilmesi amacıyla yürürlükteki mevzuatta yapı izinlendirme iş ve işlemlerinin yeniden incelenerek güvenli ve depreme dayanıklı yapıların oluşturulmasına yönelik İzmir Büyükşehir Belediyesi yetki alanı dâhilinde, "Gevşek kum, çakıl veya yumuşak - katı kil tabakaları içeren zeminler veya sıvılaşma riski yüksek zeminlerde; iskan edilen ve/veya imar planına göre kat adedi 5 ve daha fazla olan binalarda, binayı tümüyle kuşatan yatay rijitlikli çevre perdelerine sahip iskan edilmeyen en az bir adet bodrum kat yapılması can ve mal gereklidir", "Deprem öncesi ve sonrası kullanımı gereği insanların uzun süreli ve yoğun olarak bulunduğu (Hastaneler, dispanserler, sağlık ocakları, itfaiye bina ve tesisleri, PTT ve diğer haberleşme tesisleri, ulaşım istasyonları ve terminalleri, enerji üretim ve dağıtım tesisleri, vilayet, kaymakamlık ve belediye yönetim binaları, ilk yardım ve afet planlama istasyonları, okullar, diğer eğitim bina ve tesisleri, yurt ve yatakhaneler, müzeler vb.) 3 kat ve üzeri olan veya bina yüksekliği 10.50 m'yi geçen ayrık nizam yapılarda (bu karar öncesi ihalesi yapılmış kamu tarafından yapılan/yaptırılanlar hariç) sismik izolatör kullanılmalıdır. Bu yapılarda ayrıca rijit bodrum kat yapılması gerekli değildir." "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yüksek yapıların tasarım, yapım ve denetim aşamalarının kent bütününde sağlıklı, güvenli ve eşgüdümlü yürütülmesinin sağlanması amacıyla; bodrum katlar dahil olmak üzere toplam kat adedi 13'ü aşan (13 kat hariç) yapılar için hazırlanan projelere, İzmir Büyükşehir Belediyesinin ilgili birimleri, ilgili meslek odaları ve ilgili ilçe belediyesi temsilcilerinden oluşturulacak İnceleme Kurulundan ön Olur alınmadan Yapı Ruhsatı, Uygunluk Belgesi alınmadan yapı Kullanma İzin Belgesi verilemez. İnceleme Kurulu çalışma usul ve esasları ile yüksek yapılara ilişkin değerlendirme kriterleri ayrıca belirlenecektir.”
ŞAHİN’DEN EK TALEP
Önergeye ilişkin söz alan MHP Grup Başkanvekili Veysel Şahin, önergenin yerinde olduğunu ve desteklediklerini belirtirken ek talepte bulundu. Şahin, “İlave olarak temel sisteminin radye olarak zorunlu hale gelmesi de bizce önem arz etmektedir. Komisyonlarda bu konunun da değerlendirilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
BOZTEPE: ÇALIŞANLARA UCUZ KONUT DENEN YERDE TEMEL GÖREMEDİK
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, “Çiğli’de biz 2021 yılında Ege Şehir planlamaya verdiğimiz arsa vardı. 2 ay önce temel atıldı dendi. Biz de temel olmadığını, satış ofisi temeli atıldığını gördük. Burada iki tane parsel var. Ege Şehir Planlaması İzBB çalışanları için ucuz konutlar yapılsın diye verdik. O zaman da dedim “mülkiyet bizde kalmak kaydıyla” diye. İzBB çalışanları girdiği konutları 5 yıl satmayacak dedik. Görüyoruz ki orada herhangi bir İzBB çalışanına ait konut göremiyoruz. İzBB çalışanları konutlarını devrediyor diye duyduk. Bu konuyla ilgili herhangi bir bilgi verilmiyor. Orada da herhangi bir temel atılmadı. Sözleşme henüz elimizde olmadığı için ne kadara verildi bu meclis bilmiyor” diye konuştu.
SOYER: BİR SONRAKİ OTURUMDA SUNUM YAPILSIN
Boztepe’nin bu sözleri üzerine konuşan Başkan Soyer, “Bir sonraki toplantıya Ege Şehir Planlaması genel müdürü bir sunum hazırlasın. Hangi safhada, bütçesi, takvimi nedir diye sunum yapsınlar. Eksik olanları soru cevap şeklinde tamamlarız” şeklinde konuştu.
BOZTEPE: İŞİN EN KOLAYI SİYASİLERİ VE MÜTEAHHİT SUÇLAMAK
Sözlerine devam eden Boztepe, “Bir arsa olduğunda vatandaşın, burada 2 konut çıkacağı zaman 1 konut arsa sahibi kendine alıyor, diğer konutu da planlanmasından tutun yapımına kadar hemen hemen hepsinin maliyeti diğer daireye biniyor. Bundan 20 sene öncesine kadar yüzde 25 gibiydi paylar. Şimdi yüzde 50’lerin üstünde bile kat karşılığı veriliyor. Bu konutların çok pahalı seviyeye ulaştığını görüyoruz. Bu gerçekten maliyeti yükselten konular. Sizin bir açıklamanız vardı sayın başkan. CHP’li 11 Büyükşehir Belediyesi’nin deprem bölgesinde yok sayıldığı yönünde. 11 ilde deprem olduğu için 81 il değil 70 il denildiğini söyleyebiliriz. Ben İzBB ve ilçe belediye çalışmalarının yararlı olduğunu dile getirdim. Bence temenni ediyorum ki iyi bir şeyler ortaya çıkaracağız. Ortak alanlar var yapılarda ve bunlara bağımsız bölümler yapıldığı ve buralara numarataj verilerek büyük rantlar elde edildiğini duyuyoruz. Bunu İzBB olarak sizler kontrol edebilirsiniz. Bu konuyla ilgili özellikle ilgilenmenizi istiyorum. İzmir’de ticaret olarak yatırdığımız yerlere konutlar yapıldığını görüyoruz. Bu da ciddi bir haksız kazanç. İzBB yada herhangi bir ilçenin imar komisyonu görevi belli. Hiçbir inşaatın yapı ruhsatını vermiyoruz, puanlara bakma gibi bir görevimiz yok. Bizler İzBB yetkilileri tarafından hazırlanan planları konuları tartışıyoruz. İzmir imar komisyonunda mimarımız, şehir plancımız da var. Gerçekten İzBB’nin imar konusundaki tartışmalar yerinde gidiyor. Uzun uzun tartışıyoruz. ŞPO’nun yaptığı açıklama çok talihsiz bir açıklama. Bizim imar komisyonu başkanın mesleğinin illa şehir plancısı olma gibi bir zorunluluğu yok. İmar komisyonu başkanı sadece gündemi belirler toplantıları düzenler. Onun dışında karar komisyon üyelerinin vereceği karardır. Depremde görüyoruz ki sadece siyasiler ve müteahhitler suçlanıyor. Ancak bunların yanı sıra dünya kadar kişi var. Çalışan 1 işçinin hata yapması bile büyük sorunlara yol açar. İşin en kolayı siyasileri ve müteahhit suçlamak” dedi.
HIZAL: BİZİM İÇİN OLUMLU AMA EKSİK BİR AÇIKLAMA
İzmir’de her an deprem olabileceğini, o yüzden de kentsel dönüşüm çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini savunan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Asrın felaketi dediğimiz hepimizi derinden etkileyen bir deprem felaketi ile karşı karşıyayız. Gördük ki İzmir yerel yöneticileri olarak deprem gerçeği ve deprem gerçeğiyle bağlantılı olarak şehrin dönüşüm gerçeği. İzmir ölçeğinde bir dönüşümü tek başına yerel idarelerinin yapması mümkün değil. Yerel idarenin merkezi idarenin ve vatandaşın le birliği ile yapacağı hamledir. Belediyelerin özel bir misyon yüklendiğini düşünüyoruz. Lokomotif görevi vardır bu görev neticesinden yapacağı hamlelerle vatandaşa örnek olur. Vatandaş duyacağı güvenle dönüşü noktasında o oranda konutların dönüşüm noktasında adım atar. İzmir bir deprem kenti. Diri fayların bulunduğu her an deprem yaşayabileceğimiz ki 2020’de İzmir’de olmamış depremde kayıplar yaşadık. Deprem kapımızda, her an yaşanabilir. Bir konu var; İzmir’deki yapı stokunun yüzde 85’i depreme dayanıklı değil. Bunların dönüşmesi gerekir. İzBB’nin, merkezi hükümetin, Bakanlığın yapması gerekenler var. Bizim konumuz burada İzBB’nin dönüşüm performansı. Bütçenizin yüzde 10’unu kentsel dönüşüme harcayacağız dediniz. Bizim için olumlu ama eksik bir açıklama. Bu zaman kadar yüzde 1’ini ayırmadınız. Ayırsaydınız kentsel dönüşüm performansı başka olurdu” dedi.
“ADETA SAÇMA SAPAN BİR MODELLE İZMİRLİLERİ YANILTTILAR”
Kentsel dönüşümde İZBETON ve kooperatif modelini eleştiren Hızal, “Kentsel dönüşümde başarısızınız, çok ağır ilerliyorsunuz dediğimiz de karşımız bir şirket çıkardınız; İZBETON. İZBETON’un ilk oylaması yapıldığında biz oy birliği verdik. Ama şunu da dedik; “İZBETON’un yeterliliği konusunda kafamızda soru işaretleri var dedik. Giderilmesiyle ilgili İZBETON bir performans göstersin” dedik. Siz “İZBETON güçlü bir kurum, yapar” dediniz. Ve diğer etapları oy çokluğu olsa da verdiniz aradan yıllar geçti. İZBETON’un performansına baktığınızda İZBETON kendi bütçesinden bir kaynak ayırmadı, İzBB kendi bütçesinden bir kaynak ayırmadı. Hukuki olmayan bir kooperatif modeliyle karşımıza çıktınız. “Bu aslında bir finans modeli” dediniz. Bu çok daha acıydı. Bunu demeniz İzBB’nin kentsel sönüm çalışmalarına bütçe ayırmadığı anlamına geliyor. En başından beridir, “İZBETON yanlış yapıyor, yapması gerektiği gibi işlem yapmıyor” dedik, adeta saçma sapan bir modelle İzmirlileri yanılttılar. Şimdi İZBETON kentsel dönüşüm noktasında ki performansı bu. Vatandaştan toplanacak olan paralarla kentsel dönüşüm yapmaya çalışıyorsunuz ama başarısız oluyorsunuz” şeklinde konuştu.
“İZBETON GAYRİMENKUL İŞİNE GİRMİŞ”
İZBETON’un gayrimenkul işine girdiğini ifade eden Hızal, “Aynı İZBETON başka neler yapıyor? Asıl işi yol asfalt kaldırım gibi işleri yapıyor ama gördük ki İZBETON asli işleri ve görevlerini yerine getirirken başarısız oluyor ama bunun yanında gayrimenkul işine girmiş. İZBETON gayrimenkul işine girmiş. Elime bir tapu senedi geçti. Bu tapu senedi İzmir ili, Bornova ilçesi, Erzene Mahallesine ait tapu senedi. İzBB adına kayıtlı iken İZBETON İzBB adına kayıtlı. İzBB’ye ait gayrimenkul İZBETON’a satılmış. İhale edilmiş bir encümen kararı var. Encümen kararıyla satılmış bu ihaleye sadece İZBETON girmiş. Yeri kıymetli bir yer. Hüsnü Bey ile gittik, çok ciddi ağaçlar var gördük. Burada bir inşaat yapılmak isteniyor. Ağaçlar kesilmek isteniyor. Araştırdık ki elimize bir düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi geçtik. Bunu İZBETON’la, x bir firma arasında yapılmış. İZBETON burada 5 kuruş para harcamamış. İzBB’in gayrimenkullerini alırken milyonlarca para harcamış. İşe geldiğinde kooperatif, kooperatif modeliyle finans modeli oluşturuyoruz diyenlerin geldiği de kat karşılığı inşaat firmasıyla ki ne olduğunu bilmediğimiz modelle finans yaratılıp buralar veriliyor. Hatta orada o ağaçları kesmek için bir takım bürokratik işlemler de yapılıyor. Bakılıyor ki o ağaçlar oradan kesilemiyor, o gayrimenkulün üzerinde hacizler var ve kesilemiyor. Hacizler vergi dairesinin, SGK’nın. Bu şekilde bu şehirde maalesef kentsel önüm konusunda çok başarılı olamayız. Kendimizi de içine koyarak söylüyorum. Bu modelle ilgili şapkanızı önünüze koyun, revizyon yapılacaksa yapalım önümüze bakalım, yeni yerlere geçelim. İzmir’i dönüştürmemiz gerekiyor, deprem kapımızda” dedi.
ŞAHİN: BÜTÜN BELEDİYELER ÜSTÜNE DÜŞENİ SİYASİ KAYGI GÖZETMEDEN YAPMALI
30 Ekim 2020 depremi sonrasında bazı girişimler olsa da elle tutulur bir çalışma görülmediğini ifade eden MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, “Şu anda 2 İlçede bina envanteri çalışmaları yürütülüyor. Bizim asıl tespit etmemiz gereken zemin açısından riskli alanların tespiti ve bu bölgelerde ki yapı stoğunun derhal yenilenmesidir. 6 Şubat’ta yaşadığımız depremler sağlam olmayan zeminlerin sebep olduğu yıkımları görmemiz açısından çok önemlidir. Aynı yıkımları Bayraklı bölgemizde de görmüş idik. Bu noktada İZBB ve İlçe Belediyeleri olarak yapılması gerekenleri kısaca özetlemek istiyorum; Deprem öncesi İZBB neler yapmalıdır? Kaçak yapıyla mücadele sadece yıkımlarla mümkündür. Bütün belediyeler İZBB denetiminde üstüne düşeni siyasi kaygı gözetmeden yapmalıdır. Belediye yapı kontrol müdürlükleri denetim görevlerini eksiksiz yerine getirmelidir. Belediye arşivleri taranarak, 1998 öncesi deprem yönetmeliğine göre projelendirilen binalar tespit edilerek, mal sahiplerine durumu açıklayıcı tebliğler yapılmalı. Kentin 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planları gerekli revizyonlarla, İzmir’in depreme dirençli bir kent haline gelmesinin hazırlığı yapılmalıdır. Her ilçede birer ana toplanma ve lojistik merkezi oluşturup, helikopter pisti inşa edilmelidir. Böylece, yolların tahrip olması ya da yoğun trafik sebebiyle, yardımların ilk saatlerde ihtiyaç bölgelerine ulaştırılmasının önü açılmalıdır. Ana toplanma merkezlerinin enerji ihtiyacı için güneş enerjisi panelleri kurulmalıdır. İzmir’in merkez ilçesi Konak başta olmak üzere, birçok ilçede gecekondu mahalleleri olup, 1980’li yılların imar-ıslah planlarının yürürlükte olduğu, ayrıca 6 - 7 metrelik yollardan cephe alan bitişik yapı nizamına sahip bölgeler olası yıkıcı bir depremde ulaşılamaz hale gelecektir. Kentsel dönüşüm alanı ilan edilmemiş bu gibi bölgelerin süratle imar planları yapılmalıdır. Bitişik nizam yapı adaları ayrık nizama dönüştürülmeli, 6 - 7 m sokaklardan cephe alan imar adalarında kat adedi en fazla 3 olarak sınırlandırılmalıdır. Kent genelinde bitişik yapı nizamına sahip imar adalarındaki ve tespit edilen riskli alanlardaki mevcut yapı stoğunun taşınacağı rezerv alanların planlamaları yapılmalıdır. Zemin açısından riskli olarak tespit edilen alanlarda, zemin özelliklerine bağlı olarak kat adetleri 2 ila 4 arasında planlanmalıdır. İZBB bu hızla elinde bulundurduğu yaklaşık 33 bin konutluk dönüşümü ancak 50 yılda gerçekleştirebilir.
“EĞER DÖNÜŞÜM TAKVİMİ AÇIKLAYAMIYORSA…”
Bütçede kentsel dönüşüm için yeterli payların ayrılarak sürecin hızlandırması gerektiğini belirten Şahin, “İZBB, meclis kararıyla sorumluluğunu aldığı dönüşüm alanlarının ne zaman tamamlanacağıyla ilgili bir takvim açıklamalıdır. Eğer dönüşüm takvimi açıklayamıyorsa, TOKİ işbirliğiyle ortak projeler geliştirilmeli ya da bu kentsel dönüşüm alanlarından çekilerek imar planı ile dönüşümün önünü açmalıdır. Süratle olası yıkıcı bir İzmir depremi senaryosu yazılarak, İzmir’in deprem mastır planı güncellenmelidir. İzmir’in altyapısı 20 – 25 yıllık olup, depremde en az üst yapı kadar zarar görmesi muhtemeldir. Deprem toplanma noktalarına hizmet verecek düzeyde, esnek malzemelerden imal edilen lokal alternatif altyapı sistemleri kurulmalıdır. (pis su – temiz su) Deprem sonrası ulaşımın sekteye uğramaması açısından, kent içi viyadük, köprü ve yolların denetlenmesi ve gerekiyorsa güçlendirilmesi ya da yeniden yapılması sağlanmalıdır. Deniz suyundan içme suyu arıtma sistemleri hayata geçirilmeli, bu sistemlerin enerji ihtiyacını karşılayacak güneş enerjisi panelleri kurulmalıdır. Her sokakta aydınlatma direklerinin belirli oranda güneş enerjisi ile çalışan tipte olması sağlanmalıdır. Erken uyarı sistemi kurularak, deprem anında doğalgaz akışının kesilmesi sağlanmalı, böylece olası yangınlarda can kayıpları önlenmelidir. 2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirildiği “riskli alan ve riskli bina” konularında çalışmaları süratle tamamlamalı ve sonuçları kamuoyuyla paylaşmalıdır. Kentin yapı stoğu envanteri ivedilikle çıkartılıp, yapı sahipleri yazılı olarak bilgilendirilmelidir. Kent merkezinde katlı otoparklar inşa edilerek, olası depremde yola park eden araçların sebep olacağı ulaşım sorunlarının önüne geçilmelidir. İzBB ve ilçe belediyeleri itfaiye dışında arama kurtarma eğitimi almış ekipler teşekkül ettirmelidir” açıklamalarında bulundu.
“15 YILDIR DÖNÜŞTÜREBİLDİĞİ KONUT SAYISI SADECE 960”
Şahin sözlerini şöyle tamamladı; “Son olarak ‘deprem öldürmez, çürük binalar öldürür’ sözünü tekrar etmek istiyorum. İZBB’nin dönüşüm karnesini de sizlere aktarmak istiyorum. İZBB 6 kentsel dönüşüm bölgesinde 33 bin konut dönüştürmeyi hedeflemişti fakat 15 yıldır dönüştürebildiği konut sayısı sadece 960. Daha vahim olanı İzmir’in toplam yapı stoğu 2 milyon 400 bin civarında. Bu sayının 2/3’sinin depreme dayanıksız olduğu uzmanlarca ifade ediliyor. Yani dönüşmesi gereken yaklaşık 1 milyon 600 bin bağımsız bölüm var. Peki biz ne dönüştürmüşüz sadece 960. Hedeflediğimiz dönüşüm ne kadar? Sadece 33 bin. İzmir’i depreme dirençli bir kent haline getirmek istiyorsak hedeflerimizi büyütmemiz gerek. Teşekkür ediyorum.”
SOYER: TEESSÜF EDİYORUM
Şahin’e cevap veren Başkan Soyer, “Ben teşekkür etmiyorum Selahattin Bey, teessüf ediyorum. Yaptığınız sunumda konuşmayı siz yazıyorsanız çalışmalarımızdan haberdar olun, arkadaşlarınız yazıyorsa bizi takip etsinler. Bizim yaptığımız işleri ‘olmalı, yapılmalı’ diye anlatıyorsunuz. Bunu yapmayın, ne olur!” şeklinde konuştu.
ÖNAL: DAHA İYİ ÖNERİNİZ VARSA SÖYLEYİN
İzBB eliyle 640 hektarda dönüşümü üstlendiklerini ifade eden CHP’li Meclis Üyesi İrfan Önal, “AK Parti Grup Başkan Vekilinin sözlerinin tümünün düzeltilmeye ihtiyacı var. Kes kopyala yapıştır mantığı… Biz daha evvelinde de gece kondu bölgelerde, riskli alan ilan edilen yerlerde uzlaşıyı en az yeri olan kişilere bile daire çıkarma ısrarını sürdürdük. Bu da müteahhitlere karlı gelmedi. Ege Mahallesi ile ilgili yerde 7 kez ihale yaptık. Müteahhit karlı olmadığı yerde bunlara katılmaz. İzBB herkesi hak sahibi yapmaya çalışırken, TL'nin değer kaybının hiçbir payı yok muydu? O gün kendi şirketlerimiz niye bu işe girmiyor dedik. Bu hep birlikte konuşuldu ve AK Partili isimler de destek verdi. Başarısız olacağımız düşündükleri için destek oldular. İZBETON’un bulduğu kooperatif modelinin başarılı olabileceğini gördüklerinde bağırmaya başladılar. Somut bilgiler dahilinde bir söylem yok. Biz depremde yıkılabilecek yerlerde inşaatlarımızı sürdürüyoruz. Biz 10 yıllık dönüşüm serüveninde 4 bin 500 konutluk bir işleyişimiz var. Kendimiz devlette kıyaslamıyoruz çünkü 40 verip 1 alıyoruz… Biz Büyükşehir eli ile 640 hektarda dönüşümü üstlenmişiz. Kooperatifler eliyle halkın kendi imkanları ile dönüşüm önerisi getirdik. Daha iyi öneriniz varsa söyleyin. Uzundere de birçok bölgesi boş olan yerde riskli alan ilan ettiniz ancak 2011'den bu yana hiçbir şey yapılmadı”
ÇALIŞKAN: DÖNÜŞÜMDE TÜRKİYE’NİN ÇOK DAHA FAZLA GERİSİNDEYİZ
Dönüşümde İzmir’in Türkiye’nin çok gerisinde olduğunu ifade eden AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, “Türkiye’de 28,5 milyon yapı var. Bunun da 15 milyon 1999 öncesi, 13,5 milyonu 1999 sonrası yapılmış. 2011 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı elindeki birileri çalışma yapmış, demiş ki “6,7 milyon yapı dönüşmesi gerekiyor.” 3,3 milyon yapı dönüşmüş. Türkiye’de dönüşüm oranı yüzde 49. İstanbul’da 2 milyon 388 bin yapı dönüşmesi gerekiyormuş, 2011’den bu yana 695 bini dönüşmüş. İzmir’de dönüşmesi gereken yapı 700 bin civarı, 2011’den buna dönüşen yapı 58 bin. 696 tanesi İzBB eliyle dönüştürmüşüz. Türkiye’de her iki yapıdan biri dönüşürken İstanbul’dan 4’te biri dönüşmüş, İzmir’de ise 12’den biri dönüşmüş. Birbirimizi suçlamadan bizim İzmir olarak dönüşümde İstanbul’un 3 kat gerisinde oluyoruz. Türkiye’nin çok daha fazla gerisindeyiz” diye konuştu.
“DÖNÜŞÜMÜN YETERSİZ OLDUĞU KANAATİ HEPİMİZDE VAR”
Bizim İzBB olarak 2012 yılından bu yana belediye meclisimizde karar aldığımız 6 dönüşüm projesi var. 6 bölgedeki dönüşüm 33 bin konut olduğunu diyoruz. Burada bir bilgi karmaşasız var. Dönüştüreceğimiz bina sayısı 16 bin 360. Bunlar İzBB’nin cevapları. Uyguladığımız dönüşüm sisteminde müteahhide de daire yaratmamız gerektiği için onun da daire kazanması gerekiyor. Yapılacak yeni konut sayısı 30 ile 33 bin arası. Son 10 yıl içerisinde bizim dönüştürdüğümüz 60, inşaatı devam eden 3 bin 594 konut var. Bunlardan bir kısmı ruhsatını yeni aldı, inşaatı bu yıl başlayacak ruhsat aşamasında olan konut sayımız 2 bin 167. İzmir gibi bir kent için yeterli midir değil midir tartışması burada yapacağımız konu değil. Bunun yetersiz olduğu kanaati hepimizde var. Baz şehirler neden ilerde baktığımız zaman belediyeler ve TOKİ iş birliği olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
SANDAL: SESİMİZ DUYULMUYOR, DERTLERİMİZ GÖRÜNÜYOR
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, tüm depremzedeler adına çağrıda bulundu ve “Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “İZBETON ile ilgili meselede meclis üyesi arkadaşlarımızı gerekli cevabı verdiler. Bunun arkasında bir de sistematik kötülük var. Kamu kurum kuruluşlarında özellikle muhalefetteki yerel yönetimleri dışarıda bırakarak bir iş organize ettiğinizde farklı sonuçlar çıkabilir. Ben bayraklı belediye başkanıyım, kamu bankalarından ve özel bankalardan kredi alamıyorum. Belediyenin tüm mallarına haciz konularak belediyenin nakite ulaşması konusunda ciddi engeller uygulanıyor. Aynı siyasi irade, politika faizi 8,5 iken fonlara ve bankalara krediyi Merkez Bankası veriyor. Onlar hazinemize 23 ile satıyorlar. En hassas olduğumuz noktalardan bir tanesi Bayraklı'daki rezerv alan. Orada TOKİ konutlar yapıyor. Ancak TOKİ arsa satıyor. Benzinlik diye arsa satıyor. Peki depremzede için size verilen araziyi satarken depremzedeye satılan konutlardan düşecek misiniz? Finans yaratıyorsunuz. Kime yaratıyorsunuz? Ben Bayraklı Belediye Başkanı olarak tüm ilçem ve depremzedeler adına açıkça söylüyorum; Sesimiz duyulmuyor, dertlerimiz görünüyor. Bizleri karalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Elazığ'da bir deprem oldu. 41 canımızı kaybettik. Merkezi hükümet Elazığ'da birçok iş yaptı. Bu da helali hoş olsun. Bizim can kaybımız 117. Elazığ'da 41. Yıkılan bina sayımız eşit. Bizim ağır hasarlı binalarımız neredeyse orta ve az hasarlı olarak ayrı ancak Elazığ'da hepsi ağır hasarlı statüsüne alındı. Yapılan yardımlar... Bayraklı Belediyesi’ne gönderilen toplam para 3 milyon TL. Elazığ'a giden 142 milyon TL. Bayraklı'da yapılan 5 bin konut, Elazığ'da yapılan 24 bin konut. Bir meclis üyesi olarak diyorum ki; Nasıl Elazığ'ı afete maruz alan ilan ettik ve insanlar evlerini afet kapsamında 2 yıl ödemesiz 18 yıl sıfır faizle ödeyecekse, burada da bu uygulansın" ifadelerini kullandı.
AYDIN: SABREDİN 2 AY KALDI, O YASALARI BİZ ÇIKARACAĞIZ
Eleştirilere yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Kurumları yanlış değerlendirmelere yol açacak bilgilere yer vermeyin. Gündem dışı konuşmalarda kendi grup başkanvekili bunu yapmadı mı? Özgür bey yaklaşık 20 dakika konuştu. Bizde İzBB’nin gayrimenkulü varmış, İzBB bunu satmaya karar vermiş, encümen ihaleye göre satışa çıkarmış alıcılar başvurmuş, bir alıcı gelmiş. Başkasının gelmesine engel yokmuş. Bu bir alıcı İZBETON’muş. Sembolik olarak bir atış yapmak adına rakam vermiş. Buraya kadar bir sorun yok. Özür bey bunu anlattı. Bir bilgiyi eksik vererek sanki bir şey varmış gibi anlatarak bir konuyu gündeme getirmek böyle olur. İzBB ve tüm belediyeler pek çok gayrimenkullerini satar ya d akar karşılığı birine verir. Deprem vergileri nerede deyip durmayın diyorlar. Bu ülkenin deprem vergileri kötü kullanıldı. Rica ederim, yılda 20-25 milyar ile TC hükümetinin yaptıklarını karışamayın, ayıp oluyor bir sözü farklı şekilde dile getirmek ya söz anlamamaktan ya da bilerek anlamamazlıktan gelmek demek. Sayın Hızal “bütçenizin yüzde 10’unu kentsel dönüşüme ayırıyorsunuz” dedi. Başkanın sözü öyle değildi ki, Sayın Başkan bütçemizin değil “yatırım bütçemizin yüzde 10’unu deprem çalışmalarına ayıracağız” dedi. Sayın Başkanın sözlerine atıf yapmışken, Sayın Şahin rica ediyorum; Siz İBB meclis üyesi, MHP Grup Başkanvekilisiniz, ara sıra bakın İzBB ne yapıyor diye. Yapılanları yetersiz bulabilirsiniz bende yetersiz buluyorum çoğu zaman ama yapılanları “yapın” demek ayıp oluyor. Söyledikleriniz birçoğunu zaten yapıyoruz, birçoğu da yasalardan dolayı. Sabredin 2 ay kaldı, o yasaları biz çıkaracağız” diye konuştu.
SOYER: DÖNÜŞÜMDE İLKELİ DURUŞ SERGİLEDİK
Son olarak konuşan Başkan Soyer, “Son derece seviyeli bir meclisti, çok verimli bir toplantıydı. Birincisi bugün ki oturumda bütün kararların oy birliğiyle alınması nedeniyle meclis üyelerimize teşekkür ediyorum. Bu Türkiye’ye örnek gösterilebilecek bir iyilik halidir, bir başarıdır. Birkaç noktayı bene not aldım. Gerçekten iftiharla söylemeliyim ki; şu anda Türkiye’nin en çok depreme dirençli kent adayı İzmir şehridir. Bu sadece benim fikrim değil; Sayın Naci Görür’ün kendisi de ifade etmiştir. Biz burada 4-5 saatli toplantı yaptık. İzmir’de mikro bölgeleme çalışması, deprem güvenlik karnesi vb. konularda çalışan akademisyenler uzun uzun çalışmalarını anlattılar. Daire başkanlarımız tek tek neler yaptıklarını anlattılar. Afet toplanma alanları ile ilgili olağanüstü bir hazırlık yapılmıştı. Şunu biliniz ki; İzBB depreme dirençli kent olma noktasında en hazır belediyedir, bununla iftihar edebilirsiniz. Kentsel dönüşüm meselesinde Erhan Bey rakamlar verdi, karşılaştırmalar yaptı; İzBB, müteahhit payını yükseltseydi çok daha hızlı yol alabilirdi, yerinde dönüşüm ilkesini göz ardı etseydi çok daha hızlı ilerleyebilirdi, arabuluculuk ilkesini korumasaydı çok daha fazla ilerleyebilirdi. Biz ilkeli duruş sergiledik, bu duruşu tüm Türkiye’ye örnek olması gereken duruş. Kıymetlidir. En müteahhide verirken oranı artırmaya kaldı ne de başka yan yola gittik. İZBETON şirketini devreye soktuk. Müteahhidin o ihalelere girmenin mümkün olduğunu biliyorduk ama daha fazla almak istedikleri için girmediklerini fark ettik ve İZBETONun devreye soktuk. Kötü mü oldu, gayet iyi oldu. 5 bin civarında binanın kentsel dönüşümünde yol almaya başladık. İZBETON’un kasası benim de senin de kasan; o da devletin kasası. İzBB kurumsal kapasitesi ve yaptıkları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kapasitesi ve yaptıklarını karşılaştırmak doğru değil. Elma ile armudu karşılaştırmak gibi bir şey. Bu hükümet çok daha fazlasını yapmalı. O yüzden dedik yatırım bütçemizin yüzde 10’unu ayıracağız, bunu hükümetten de bekliyoruz dedik. İmar affı adı altında imar mevzuatın hiç değiştiremeyeceği anayasal güvence altına alınmalıdır. Afet bölgesinde yaşıyoruz, fay hatları üzerinde ülkemiz var. Bizim kaderimiz bu. Biz fay hatları üzerinden kurulmuş bir ülkeyiz. Ölüm de mukadder, bu da doğru ama depremde ölmek kader değil. Depremde ölmek ya cehalettir ya da hıyanettir. Çok daha güvenilir ve sağlıklı binalar yapmak mümkündür. Bunun böyle yapılması gerekir. Şu anda televizyonda görmüşsünüzdür tarım alanlarının üzerine beton atılıyor. Ekilmiş nohut sökülüp bina dikiliyor. Bir yıl içinde 320 bin bina yapacağız diyorlar. Yaptıklarınız, yapacaklarının teminatıysa… deprem vergileri yola gitti denildi, Hatay havaalanına da gitti. Hatay havaalanı ne oldu?” dedi.
“ÖZ EVLAT ÜVEY EVLAT MUAMELESİ”
Sandal’ın sözlerine hitaben açıklamalarda bulunan Soyer, “Sayın Serdar Sandal güzel söyledi, rakamlar verdi. Burada bir üvey evlat, öz evlat muamelesi var dedi. Bunu demeye getirdi. Hakikaten insan bundan çok rahatsız oluyor. Ben televizyonda şöyle başlayan cümleyle analiz izledim 15 dakika sürdü; 70 şehir seferber oldu depremlerin yaralarını sarmak için. Bir tane İzmir, İstanbul, Ankara yok mu ya, 15 dakika boyunca bu iller yer almadı” şeklinde konuştu.
“HALK KONUT TÜRKİYE’YE MODEL OLACAK KENTSEL DÖNÜŞÜM MODELİDİR”
Haydar Bey burada, bizim gözbebeği kardeşimiz. Bayraklı depreminden sonra olağanüstü bir iş yaptı, bir dernek kurdu. Depremzedeleri bir çatı altında topladı. Her birinin hakkını hukuku korumak için canla başla çalıştı. Helal olsun. Özgür Hızal, “kooperatif kim çıkardı, saçma sapan bir şey” dedi. Dilber Apartmanı ilk örnek, ardından birkaç tane daha kooperatif geldi. Halk Konut Türkiye’ye model olacak kentsel dönüşüm modelidir. Tamamen komu şirketleriyle vatandaşın aracısız kentsel dönüşümü karsız yapmak demektir. İZBETON şirketimiz böyle bir hizmet verir. İftihar edebilirsiniz, gurur duyabilirsiniz. Türkiye’ye örnek bir kentsel dönüşüm modelini İzmir hayat geçirmiştir. Herkesin yüreği ferah olsun” ifadelerini kullandı.
İBB yapım sorumluğun o***. Yeşildere. Otogar yolun durumu. Geçtiği mah imar durumları. Yerinde kensel dönüşüm çalışmalarınız da başarılar dilerim