ÖNCÜ ŞEHİR - TEKNOFEST İzmir festivali büyük bir coşkuyla başladı. Açılış konuşmasını Teknofest Yönetim Kurulu Selçuk Bayraktar yaptı. Bayraktar; “TEKNOFEST hayırlı olsun” derken birliktelik mesajı da verdi. Bayraktar; “Nazım’ın dizelerinde hayal ettiği şekilde; bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, birlikte mücadele etmeliyiz. TEKNOFEST’te, el ele vererek, fikirlerimizi, projelerimizi ve hayallerimizi paylaşarak daha yükseklere ulaşmamız mümkün. Gelin, bu yeni günü; birlik, beraberlik ve sevgi içinde kucaklayarak tüm insanlık için yarınları şekillendirelim.” ifadelerini kullandı.
“BAĞIMSIZLIK MEŞALESİNİN YANDIĞI YER İZMİR”
Milli mücadele kahramanlarını anarak konuşmasına başlayan Bayraktar; “Ege'nin incisi, tarihin ve kültürün beşiği İzmir’e, dünyanın en büyük teknoloji ve inovasyon festivali TEKNOFEST'e hoş geldiniz. Her biriniz, bu toprakların tarihine, kültürüne ve geleceğine katkıda bulunan birer yıldızsınız. Sizleri burada görmekten dolayı büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorum. İzmir, sadece doğal güzellikleri ve hoşgörüsüyle değil, aynı zamanda ulusal tarihimizdeki kritik önemiyle de özeldir. İzmir, Kurtuluş Savaşı'nın zafere ulaştığı, Türk milletinin bağımsızlık meşalesinin yandığı yerdir. Bu vesileyle bağımsızlık mücadelemizi zafere ulaştıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi, rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyorum.” dedi.
“MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ BUDUR”
Pandemi döneminde Türkiye’nin teknolojik anlamda birçok ülkeden daha iyi durumda olduğunu dile getiren Bayraktar; “Yüksek teknoloji ve inovasyon, bireylerin hayatını kolaylaştırdığı gibi, toplumların kaderini değiştirme gücüne de sahiptir. Bugün, dünyanın tartıştığı yapay zekâ teknolojisi, birçok alanda hayatımızı kolaylaştırdığı gibi entelektüel kapasite gerektiren işleri daha verimli hale getiriyor. Dünyadaki değişimi, devinimi yüksek teknoloji sürüklüyor. Değişimin motoru da dev şirketlerden ziyade küçük teknoloji girişimleri. Girişim ekosisteminin işe başlarken ilk cümlesi, insanlığın faydası değil de maalesef daha çok kazanmak. İnsanoğlu yüksek teknolojinin hızlı ve kuralsız deviniminin sosyal etkilerine yetişmekte zorlanıyor. Covid salgınında dünyanın temel düzeyde teknolojiye sahip solunum cihazını üretmekte ne kadar yetersiz kaldığını hepimiz gördük. O süreçte dünya, bu basit ama ölümcül yetersizliği uzun süre sorguladı. Akabinde insanlığın temel ihtiyaçlarına, problemlerine çare olacak çözümlere yönelmeye başlandı. Aynı dönemde bizler, teknolojiyi kadim medeniyetimizin iyilik, adalet ve merhamet değerleri ile bütünleştirerek, insanlığa nefes olabilmek için çaba gösterdik. Geliştirdiğimiz solunum cihazları ile imkânsızlıklarla boğuşan halklara, mazlumlara ve insanlığa nefes olmaya çalıştık. Dünya, bırakın solunum cihazlarını, parçalarının dahi satışını yasaklarken, Türkiye hem kendi ihtiyacını karşıladı hem de binlerce cihazı ihraç etti. Bunun yanında, medeniyetimizin değerlerinden aldığı ilhamla, bir tek solunum cihazı dahi olmayan ülkelere, bir nefes almak için bu cihaza ihtiyaç duyanlara hibe etti. İşte insanlık için teknoloji, milli teknoloji hamlesi budur.” şeklinde konuştu.
“TEKNOFEST KUŞAĞI BİR DEVRİME İMZA ATIYOR”
Milli teknoloji hamlesi ile birçok Türkiye’nin birçok alanda öne çıktığını ifade eden Bayraktar; “Halil Cibran'ın şu ölümsüz sözlerini hatırlatmak isterim: "Bilginin sınırlarını genişletmek, yaşamın derinliklerini anlamaktır." Bilgiyle donanmak, bize sadece teknik bir avantaj sağlamaz, aynı zamanda hayatın gerçek anlamını da keşfetmemize yardımcı olur. Zamanın ruhu olan değişim, TEKNOFEST kuşağıyla dev bir dip dalgası olarak geliyor. Kök salmaya başlayan TEKNOFEST kuşağı, dünyanın daha önce şahit olmadığı zihinsel bir devrime imza atıyor. Teknoloji yarışmalarımıza başvuran milyonlarca gencimiz, inşallah tüm dünyaya nam salmış SİHA’larımız gibi teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında da bayrağı çok daha yükseğe taşıyacak. Milli teknoloji hamlesi ile dünyaya örnek oluyor ve birçok alanda öne çıkıyoruz. Türkiye, geliştiriyor, üretiyor ve her alanda kalkınıyor. Gençlerimiz, sanayiyi, teknoloji ve yapay zekâ ile harmanlayarak yeni alanlar oluşturuyor. İşte bu yeni alanlara, değişen dünyaya ruh verecek olan bizleriz. Geçmişimizin bilgeliği ile yeni sözler söyleyecek olanlar da bizleriz. Evet, bugün yeni bir gün… Geçmişten günümüze ulaşan değişim rüzgârına dair, Mevlana'nın şu sözleri bizlere yol gösteriyor: ‘Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lâzım…’ “ diye konuştu.
“BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ”
Bayraktar sözlerine birliktelik mesajı ile devam etti. Bayraktar; “Akşamın olduğu yerde, en ıssız, en seherde, bu memleket yine bizimdir. Milli mücadelenin ruh verdiği bu topraklar ve yüreklerimizi birleştiren kardeşliğimiz; bir ve bölünmezdir. Tıpkı Yahya Kemal’in dizelerindeki gibi, vatan sevgisi gönüllerimizi aydınlatan bir ışıktır. Nazım’ın dizelerinde hayal ettiği şekilde; bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, birlikte mücadele etmeliyiz. TEKNOFEST’te, el ele vererek, fikirlerimizi, projelerimizi ve hayallerimizi paylaşarak daha yükseklere ulaşmamız mümkün. Gelin, bu yeni günü; birlik, beraberlik ve sevgi içinde kucaklayarak tüm insanlık için yarınları şekillendirelim. Hepimize İbn-i Sina'nın şu sözlerini hatırlatmak istiyorum: "İlim, ahlakla tamamlandığında mükemmeliyet kazanır." İnsanı ve yaptığı her işi değerli kılan yegâne unsur o işin taşıdığı mana ve ruhtur. Bilimi sadece ahlakla değil, mana âlemine ait bir anlamla da taçlandırarak, insanlık ailesi için yeni bir yol açabiliriz. TEKNOFEST yalnızca bir festival değil, gençlerimizin umutlarını, hayallerini ve geleceğe dair tutkularını ortaya koyduğu bir dönüşüm rüzgârı. TEKNOFEST kuşağının ahlaki değerleri ve yenilikçi vizyonu ile tüm dünyaya örnek olacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
“TEKNOFEST İZMİR HAYIRLI OLSUN”
Bayraktar sözlerini şu şekilde noktaladı:
TEKNOFEST paydaşları olarak her çalışmanızın destekçisiyiz. Her adımda yanınızdayız. TEKNOFEST’i hayata geçiren T3 Vakfı’ndaki ekip arkadaşlarıma, gönüllülerimize, paydaşlarımıza, yarışmalara katılan genç kardeşlerime, desteğini esirgemeyen aziz milletimize teşekkür ediyorum. İzmir'in kahramanlıkla yazılmış tarihi ve birleştirici gücüyle, bir arada daha güçlüyüz. Birlikte, tam bağımsız ve müreffeh Türkiye’nin geleceğine yürüyoruz. Cumhuriyetimizin 100. Yılında, İstanbul ve Ankara’dan sonra TEKNOFEST İzmir, vatanımıza, milletimize ve uzandığı tüm coğrafyalara hayırlı olsun. Genç kardeşlerim; dünyaya, cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına, Türkiye yüzyılına, sizler ve eserleriniz damgasını vuracak. Sağlıcakla kalın. Allah’a emanet olun…