Öncüşehir / Yasemin Anlar - “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atan İZBAN çalışanları, İZBAN ve TCDD, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu 3. Bölge Başkanı Süleyman Yıldırım bugün sabah Ankara’da erken saatlerde gerçekleşen Banliyo ve Konya’nın hızlı treninin çarpıştığı kazaya değinen Yıldırım şunları söyledi: “Beş yıldır Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Ege Bölge Başkanlığını yapıyorum. Ama bu İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları arasında 2 yıl içerisinde ikinci kez greve tanık oluyorum. Ben burada yolu süpüren mi? , ağacı budayan mı?, gemiyi süren mi?, treni süren mi? Otobüsü sürenin aynı kefede yer almaması gerektiğini düşünenlerdenim. İzmir Büyükşehir Belediye bünyesinde, 15 farklı şirket var on beş farklı işkolu ile hep aynı ücreti dikta etmenin bir anlamı yok. Buradan yerel yöneticilere seslenmek istiyorum. Bu işin sahibi müdavimi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Devlet Demiryolları Genel Müdürü, Ulaştırma Bakanlığı ve hepimizi ilgilendiren bir konu, biz burada bu şirketin civasına talip değil, bize ait olanları almanın mücadelesini vermek için yola çıktık. İsterlerse üç hat ya da on üç hat daha koysunlar biz bu görevden kazanımla çıkacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
Alkış sesleri ve “İşçiyiz, haklıyız! Kazanacağız” sloganları atan İZBAN görevlileri haklarını alıncaya kadar grevin süreceğini belirtti.
“İki yıl önce biz
bu greve çıktık. ‘Ne oluyor?’ diye sorulmadı”
Kanayan yaralarına çözüm getirilmesi gereken sorunları
olduğuna değinen İZBAN çalışanları, bu
grevde lehimize yazdıracağız. İZSU’da
çalışan bir işçinin, “Yüzde 60 zam olur diyerek herkesi etkiliyorlar, ne
kadarlık zam olacak?” sorusu üzerine
konuşan, Demiryol İş Şube Sekreteri, “Bunun böyle olmayacağını biz
biliyoruz. Yüzde 28 zam isteniyor, bu
dördüncü dönem toplu sözleşmemiz, geçmişte bıraktığımız bitmiş sözleşmelerin üç
tanesinin iki tanesinde bizi Yüksek Hakem Kurulu’na mahkum ettiler, Yüksek Hakem
Kurulu’nun kalıplarını hepiniz biliyorsunuz, yaşıyoruz. Şehir içi raylı
taşımacılıkta daha düne kadar grev yasağı vardı. Anayasa mahkemesinden iptal
olduktan sonra geçen dönem raylı taşımacılık sektöründe çalışanların grev
hakları doğdu. Daha önce ki dönemlerden
süre gelen asgari ücretli çalışmaktan çok büyük kayıplar eksikler nedeniyle,
yaptığınız grev sonucunda imzalanan sözleşme dahil, bu arkadaşlarımızın
ücretlerini çalışma koşullarını her hangi bir şekilde düzeltip belli bir
noktaya getiremedi. Sizler Belediye kurumlarında çalışıyorsunuz, Ben TCDD
kökenliyim, bizlerin oturmuş elli altmış yıllık sözleşmeleri var. Yıllar
içerisinde düzeltilmiş sözleşmeler ama İZBAN’da çalışan arkadaşlarımızın
sözleşmeleri, sadece daha bir dönem masada bitti. Onun dışında hepsi Yüksek Hakem’den
geldi. Yüksek Hakem’den kastım, ücrete bakar, üç kuruş parayı verir enflasyon
ya da hükümetin kalıbı neyse onun dışında bir yere çıkmaz. İZBAN işçisinin
istediği para yüzde 28’dir.
Şu da bir gerçek bu sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sözleşmesi değil, İZBAN’ın sorumluluğunun yarısı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde ise diğer yarısı da TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı’nı da ilgilendiriyor. Aslına bakarsanız; hem hükümet kanadını hem de ana muhalefet kanadını ilgilendiren bir sözleşme, bizim arkadaşlarımızın durumunu zorlaştıranda bu oluyor. Oy çokluğu ile değil, oy birliği ile karar almamız gerekiyor” diye belirtti.
“Kocaoğlu’nun basında söylediği 3500 TL parayı verse biz
zaten kabul edeceğiz”
İZBAN çalışanlarından başka biri ise şunları söyledi: “Hepimizin çoluğunu çocuğunu taşıyor, can taşıyorlar. Makinist olabilmek için on tane sınav kazandık, beş yılda bir sağlık ve psikoteknik testlere girdik, hepimiz teknik personeliz ama aldığımız maaş 1923 TL. 40 lira kömür parası alıyorum. Yüzde 50 zam yaparsanız kömür param 60 lira oluyor. Bunu bir düşünsünler” diye belirtti.