10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün “Çalışamayan Gazeteciler Günü”ne dönüştüğünü belirten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Eskiden gazete dağıtıcısı çocuklar ellerine gazeteleri alıp ‘yazıyor, yazıyor’ diye bağırıp gazete satarlardı. Bugün Türk basını için ‘yazıyor, yazıyor’ diyemiyoruz ancak ‘batıyor, batıyor’ diye bağırabiliriz. Sadece 2019 yılında 100’den fazla gazete kapandı. Basın sektöründe kapatılan ve kapanan yayın organları nedeniyle işsizlik yüzde 30’la rekor düzeyde. Son 10 yılda işsiz kalan gazeteci sayısı da 10 bini aştı. Böyle bir ortamda Çalışan Gazeteciler Günü’nden söz edilebilir mi” dedi.
Çok sayıda gazetecinin de ya cezaevinde olduğu için ya da
sektörde iş bulamadığı için mesleğini yapamadığını belirten Türkiye Gazeteciler
Federasyonu Onursal Genel Başkanı, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı
ve CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, üniversitelerin gazetecilik
bölümlerinden her yıl binlerce gencin mezun olduğunu, sektördeki işsizlik oranı
hesaba katıldığında mezun olan her dört gençten birinin de işsizlikle karşı
karşıya kaldığını söyledi.
Ülkemizin içinde bulunduğu tabloda basın ve ifade özgürlüğünden de söz etmenin mümkün olmadığını vurgulayan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, 1961 Anayasası ile verilen tüm hakların geri alındığını, basın ve ifade özgürlüğünün yok sayıldığını, gazetecilerin yoğun ekonomik ve editoryal baskı altında işsiz bırakıldığını vurguladı.
Son 17 yılın gazete ve gazeteciler için karanlık geçtiğini ifade eden Sertel, gazetecilerin verdiği basın ve ifade özgürlüğü mücadelesine ekonomik koşullarda ayakta kalma mücadelesi de eklendiğini dile getirdi.
“HER GEÇEN YIL BİR
ÖNCEKİNİ ARATIYOR”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila
Sertel, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada şunları
söyledi:
“Türkiye’de Resmi ilan yayınlama hakkına sahip, Basın İlan
Kurumu’nun görev alalında 32’si yaygın, 10’u bölgesel, 642’si de yerel olmak
üzere 684 gazete; Valiliklerin görev alanında ise 422 yerel gazete olmak üzere
toplamda 1106 gazete mevcut. Bu gazetelerin asgari kadrolarında hâlen 7 bin
593'ü fikir işçisi olmak üzere, dağıtım, baskı, büro işçileriyle birlikte yaklaşık
15 binden fazla kişi istihdam ediliyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ise
119 basın yayın kuruluşu kapatılırken son 5 yılda 3 bin 804 gazetecinin basın
kartı iptal edildi.
Ekonomik kriz ve dışa bağımlılık; gazete ve kitap basımı yapan yayınevlerini yaşayamaz hale getirirken, basın ve medya kuruluşlarını da kapanma noktasına getirdi. Büyük medya kuruluşlarına ait bazı yaygın gazeteler kapanırken, çok sayıda yerel gazete de baskıya son verdi. 2019 yılında Resmi İlan hakkı bulunan günlük gazetelerin 100’den fazlası kapandı. Yerel gazetelerin asgari 10 kişiyle çıkarıldığı düşünüldüğünde işsiz gazeteciler ordusuna bin kişi daha eklendi. AKP iktidarı boyunca gazeteciler her geçen yıl bir önceki yılı arar hale geldi. Özgürlükler kısıtlandı, gazetecilere yönelik baskı ve tehditler arttı, muhalifler fişlendi, ekonomik krize giren gazeteler için çare üretilmedi ve birer birer kapandı. Böyle bir ortamda Çalışan Gazeteciler Günü’nden söz etmek mümkün değil. Çalışan, çalışamayan ama baskılara boyun eğmeyen tüm meslektaşlarımın gününü kutluyorum.”