ÖNCÜŞEHİR - Ege
Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz
Nehri'ndeki kirliliğe dikkat çekmek ve Ege’nin can damarını zehirleyen
kaynakları tespit etmek için başlattığı dört günlük Gediz Nehri Turunu tamamladı.
Gezi sonrası Foça'da düzenlenen basın toplantısı ile Gediz de karşılaşılan
sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşan İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Tunç Soyer, erken süreçte yapılacakları 11 madde halinde sıraladı.
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Çiğli Belediye Başkanı
Utku Gümrükçü, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Foça Belediye Başkanı
Fatih Gürbüz, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Bayraklı belediye Başkanı
Serdar Sandal, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Dikili Belediye
Başkanı Adil Kırgöz, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, Parti Meclisi
Üyesi Rıfat Nalbantoğlu katıldı.
GEDİZ YOLCULUĞUMUZ DA
4 FELAKETİ BİRLİKTE GÖRDÜK
4 doğal felaketi aynı anda gördüklerini ifade eden Başkan
Soyer, "4 günlük 401 kilometrelik Gediz yolculuğumuz bugün son buluyor ve
biz 4 gün önce Kütahya'da Murat dağında Kayapınar Şelalesi ile yolculuğumuz
başlattık Gediz güzergâhı boyunca eşlik ettik ve Gediz'e döküldüğü noktada
birlikteyiz. Gediz İzmir için çok önemli. Çünkü İzmir'in can damarı. Su aldı
Gediz havzası ile Türkiye'nin tarımının yüzde 10'unu üreten bir bölge. Dolayısıyla
Gediz sadece İzmir için değil, Manisa, Uşak için değil, İstanbul, Ankara için
Türkiye için çok önemli. Gediz yolculuğumuz da 4 felaketi birlikte gördük ve
yaşadık. İlki iklim değişikliği. İnsan bedeni 37 derece nasıl sağlıklıysa,
yerküre de artık hasta. Gezegenimiz 1-1,5 derecelik ısınma ile hastalandı. Yer
küre ısındı ve bu nedenle su kaynaklarımız azalıyor. Marmara Gölünü gördük
yüzde 90'ı kurumu. 10-20 metrede su seçen üreticimiz 300 metreden su çekemez
halde. Yarın 400 metreden su bulamam ihtimali var. 500 metreden su bulamayan
Konya örneği gözümüzün önünde. BU felakete eşlik eden felakete ise tarım
politikalarımız. İklim değişikliğine karşı başka bir tarım planı uygulamamız lazımken
biz vahşi su tüketimi olan ürünleri yetiştirmeye devam ediyoruz. Üçüncüsü ise
sulama. Su kaynaklarımız bu kadar azalırken hala silajlık mısır üretimi ile
binlerce alanda üretim yapıyoruz. Dördüncüsü ise bu kadar sıkıntılı bir tabloya
rağmen Gediz'i kirletmeye zehirlemeye devam ediyoruz. Bu böyle devam
edemeyecek, etmeyecek. 4 şehirden süzülen Gediz nehrinin sahibi yoktu. Ben
elimi taşın altına sokmaya karar verdim ve murat dağından denize döküldüğü
noktaya kadar ne yapılması, ne zamana ve nasıl yapılması gerektiği yönündeki
tespitlerimiz yaptık ve Gediz'in kirlenmesini engellemek için ne gerekiyorsa
yapacağız" dedi.
BİZİM BAŞKA BİR TARIM
MÜMKÜN FELSEFİMİZİN İKİ TEMEL AKSI VAR
Başka bir tarım politikalarının mümkün olduğunun bir kez
daha altını çizen Soyer, "Çok daha güzel günler göreceğiz. Bu karanlık
tablo bir kadar değil. Başka bir tarım mümkün. Bizim başka bir tarım mümkün
felsefimizin iki temel aksı var. Birinci kuraklık ile mücadele diğeri yoksulluk
ile mücadele etmek. Biz bunlarla mücadele ederek yepyeni ürünlerle bu bereketli
toprakların bolluk bereket ile geleceğe taşınması mümkün. Biraz önce Menemen'de
küçükbaş hayvan hibesi yaptık. Çünkü bu topraklarda küçükbaş hayvancılık
silajlık mısır gerektirmiyor. Koyunun keçinin büyümesi için her şey var,
üstelik iklim ve doğaya uygun bir tarım yaparak mümkün. Karakılçık buğdayı
bugün binlerce dönüm alanlarda yayıldı, buna doğa ile uyumla saz çaldarını
ekledik. Bir buçuk metreye uzayan başaklar su gerektirmeyen, yağmurla büyüyen
başaklar. Başka bir tarım mümkün ve biz bunu mümkün kıldıkça topraklara bereketini
bolluğu iade edeceğiz" diye konuştu.
KÖRFEZİMİZİ KİRLETEN
GEDİZ İLE BAŞKA TÜRLÜ MÜCADELE EDEMEZDİK
Ziyareti hakkında AK Parti ve MHP tarafından yapılan 'önce
İzmir'e bak' söylemlerine yanıt veren Soyer, "Gediz'e giderken bize
dediler ki İzmir'i bitirdin de mi Gediz'e gidiyorsun… İzmir'de doğan ve denize
dökülen bütün nehirler için çalışmalarımızı yaptık. Bizim irademiz dışında Körfezimizi
havzamızı zehirleyen Gediz ile başka türlü mücadele edemezdik o yüzden gittik
Murat Dağına. Çok kısa sürede Gediz'i tertemiz yapacağız ve kirletmelerine
mücadele etmeyeceğiz. Turgutlu OSM atıklarının sulama kanalına akıtıyor.
Sulama kanalında su var, yanda meyve bahçeleri var, üretici oradan alıyor suyu,
tarlasına veriyor. Ancak 10 metre öncesinde OSM'den gelen atık su suyla
birlikte akmaya başlıyor. Vatandaş bilmiyor ki meyvesini sebzesini sebze ile
suluyor… Ne gıda güvenliği kalmış ne sağlık kaldı.. Her şeyi bitirmişler. Ne
kadar kirleten varsa, hepsi ile ilgili suç duyurularında bulunacağız, davalarımızı
açacağız. Bilsinler ki bu Gediz bu vatan sahipsiz değildir" dedi. Kısa
vadede yapılması gerekenler ise şunlardır;1)Gediz Nehrini doğduğu Murat dağı
milli park, denize döküldüğü delta ise UNESCO dünya mirası ilan edilmelidir.2)
Marmara Gölüne acilen su verilmelidir, biz İBB olarak Ağustos ayında göle can
suyu vereceğizkurutmayacağız.3) Turgutlu OSM'nin arıtma tesisi derhal yapılması
aksi halde kapatılmalı.4) Gördes Havzası madenciliğe acilen kapatılmalıdır.5)
Havzadaki tüm köy tesisler için hemen paket arıtma tesisleri yapılmalıdır6)
Havzadaki tüm kaçak kuyular DİS tarafından kontrole alınmalı, yeni kuyulara
izinverilmemelidir.7) Tarımda havza ölçeğinde ürün planlaması yapılmalıdır. Su
tüketmeyen ürünler teşvikedilmelidir.8) Havzada damla sulamaya geçiş
sağlanmalıdır. Demirköprü barajının 100 bin dekarlık sulama alanı bir an önce
kapalı sisteme geçirilmelidir9)Havzası tüm arıtma tesisleri eksiksiz
işletilmeli, mevcut tesislerin çalışıp çalışmadığı denetlenmelidir. Düzgün
çalıştıran alanların elektriği ücretsiz sağlanmalıdır” dedi.
BİZİM CANIMIZ ELEKTRİK
FATURANIZDAN DAHA UCUZ DEĞİL
“Turgutlu OSM'nin zehir bıraktığı noktayı görünce sorduk”
diyen Soyer, “Dediler ki bakanlık 200 bin TL ceza yazdı dedi. Bizim ödediğimiz
zararın bedeli 200 bin TL olmaz buna asla izin vermeyeceğiz. Sanayi
tesislerinin birçoğunun arıtma tesisleri var ancak çalıştırmıyor. Çünkü
elektrik parasından kaçınmak için. Buradan çığlığımı atıyorum. Bizim hayatımız
sizin elektrik paranızdan daha ucuz değil."10) Gediz Nehri ve kolları
boyunca söğüt ve temizleyici bitkilerin çoğaltılması sağlanmalıdır.11) GEDİZ Havzasında
ki düzensiz katı atık tesislerinin tamamı rehabilite edilmeli.12)Havzadaki tüm
JES salınımları kontrol altına alınmalıdır, düzgün çalışmayan JES'ler
kapatılmalıdır. Bu gezi boyunca gördük ki muhtarlarımız vatandaşlarımız son derece
duyarlılık gösteriyorlar. Hepsi bizle yol arkadaşlığı yapmaya hazır. Bizde
onların yaptığı tespitlerin videolarını aldık kayıtlarını aldık. Bu mücadeleyi
birlikte sürdüreceğiz. Çünkü bu vatan hepimizin” ifadelerini kullandı.
SUÇ DUYURUSUNDA
BULACAĞIZ VE DAVALAR AÇACAĞIZ
Kısa vadede yapılması gerekenleri birkaç başlık altında
topladıklarını dile getiren Soyer, “Söylemek gerekirse; Suç duyurusunda
bulacağız ve davalar açacağız. Küçükbaş hayvancılığı özendirmek için Gediz'
bölgesinde küçükbaş alımını destekleyeceğiz. Atalık tohumlarla susuz üretim
yapan üreticilerin ürünlerini taban fiyatının 3 katına, samanı güncel fiyatının
2 katına almaya taahhüt ediyoruz. Alaşehir çayını temizlemek için 25 milyonluk paket
arıtma tesisini yapıyoruz. Türkiye'de siyasetin dilinin içeriğinin değişmesine
ihtiyaç var. Bu yaptığımız şey siyasetin ta kendisidir. Siyaset hayatı
dönüştürmekse, evet biz böyle yaparak bu hayatı değiştireceğiz. Çünkü Mustafa
Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ölüme giderken bize cennet vatan bıraktılar.
O cennet vatanın nehirler pırıl pırı akıyordu, dağları meraları yemyeşildi… Biz
bunları yok ettik zehirledik. Şimdi geriye dönüp onarların mirasına ve
geleceğine sahip çıkmak lazım. Siyasetse ise evet siyaseti böyle yapacağız … Çünkü
milliyetçilik budur, vatanseverlik budur. Siyasette yöneticilerimizi seçeriz ve
5 yıl boyunca bizi olanlar yönetir. Ancak demokrasi 5yılda bir sandığa gitmek
değildir. Çünkü seçtiğimizi yöneticilerin tercihleri ile yönetiliriz ve bu
bazen bizim içimize sinmez. Gediz'in temizlenmesindeki maliyet1 milyar 500 bin
TL civarında ancak yöneticilerimizin iradesi var Kanal İstanbul yapacağız
diye... Kanal İstanbul'un maliyeti 75 milyar TL. Siz 50 tane Gediz
temizleyebilirsiniz ya da 1 kanal İstanbul yapabilirsiniz. Biz diyoruz ki önce
Gediz temizlenecek. Biz beraber kurtulacağız” dedi.
PIRIL PIRIL
TÜRKİYE'Yİ YENİDEN KURACAĞIZ
"İlk gün Kayapınar şelalesini gördüğümde beynimde bir
şimşek çaktı” diyen Soyer sözlerini şöyle tamamladı: “Bütün güzergah boyunca
şunu aklımdan geçirdim, eğer biz kirletmez ve zehirlemezsek, gümbür gümbür
Gediz'i eski haline geri getirecek ve İzmir Körfezini temizlemeye devam edecek.
Doğanın kendini yenileme ve temizle gibi huyu var. Hiç üzülmeyin içine
düştüğümüz hepimiz kahreden sistemi hep birlikte değiştirecek ve pırıl pırıl
Türkiye'yi yeniden kuracağız. Gediz bizim atalarımızdan miras kaldı,
torunlarımıza bırakacağız."