Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Srebrenitsa Soykırımı’nın yıldönümü nedeniyle beraberindeki heyet ile bir dizi programa katılmak üzere 3 günlüğüne Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’ya gitti.
Programın ikinci gününde Başkan Soyer ve beraberindeki heyet Srebrenitsa Soykırımı’nın 27’nci anma yıl dönümü kapsamında Potaçari Fabrikası’nda düzenlenen anma etkinliğine katıldı. On binlerce vatandaşın katıldığı tören öncesinde İzmir heyeti, mezarlıkta düzenlenen anma töreni öncesi fabrika içinde düzenlenen sergi ve konuşmalara da katılırken Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer anı defterini imzaladı.SOYER: BARIŞI MUTLAKA GÜÇLENDİRECEĞİZ
Soyer anı defterine şu ifadeleri yazdı; Barış için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirten Başkan Soyer, “Ekmek kadar, su kadar, nefes kadar barışa muhtacız. Barış yaşam kaynağımız. Barış, tesadüfen gelmez. Barış için sevmeye, yetinmeye, birbirimize güvenmeye, bir de barışı elimizden alanları unutmamaya ihtiyacımız var. 20’nci yüzyılda, Avrupa'nın ortasında, barışı katledenleri asla unutmayacağız. Barışı mutlaka güçlendireceğiz. El ele, omuz omuza... Faşizme karşı omuz omuza duracağız. Barış için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Bugün burada tüm İzmir halkının vicdanını temsilen ve 11 Temmuz 1995'te hayatlarını kaybedenlerin anısı huzurunda saygıyla eğilerek, aziz hatıralarını yad ediyoruz.”
49 CAN DAHA TOPRAĞA VERİLDİ
Resmi törenin ardından Potoçari Anıt Mezarlığı'na geçerek Srebrenitsa anıtına beyaz zambak bırakan Soyer, soykırımda hayatını kaybedenler için dua ederek cenaze törenine katıldı. Törende, 27 yıl önce katledilmesine karşın kimliği bu yıl tespit edilen 50 kişi için cenaze namazı kılındı. Cenaze namazının ardından isimleri okunan 50 kişi toprağa verildi.
AYASLAN: İNSANIN TÜYLERİ DİKEN DİKEN OLUYOR
Anma etkinliğinde ayrıca İzmirli Sibel Ayaslan ve eşi Bosnalı Senahid Sulliç ile İzmir basınına açıklamalarda bulundu. Eşinin ailesinden bir çok kişiyi kaybettiğini belirten Sibel Ayaslan, “Eşim çok yoğun ve üzgün olduğu için bu konuda konuşamıyor, ailesinden çok kişiyi kaybettiği için çok üzgün. Ailede dün, bugün ağladılar, ben de üzülüyorum. Burada artık yaşayamıyor, Almanya’da emekli olduğu zaman Türkiye’de yaşamak istiyor. Çünkü ben de gezdiğim zaman küçük küçük mezarlar var nereye baksam insanın tüyleri diken diken oluyor. Eşim çok fazla yakınını kaybetti, o çok üzgün. Ben ilk defa geldim ama çok kötü” dedi.MİRA: ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞMAK İÇİN BİR YOL
Her yıl düzenlenen ve soykırıma kurban giden vatandaşların anılması amaçlanan Marş Mira’ya (Barış Yürüyüşü) katılan 62 yaşındaki Türk vatandaşı Yusuf Ahmet Kulca ise, “Marsmira yürüyüşü canını kurtarmak isteyen kişilerin, güvenli bölgeye doğru gittikleri bir yol bu dağlardan, derelerden, tepelerden özgürlüğe kavuşmak için yürüdüğü bir yol. Biz de tam tersini yürüyoruz. Özgürlüklerine kavuştukları yerden zulme uğradıkları buraya gelene kadar yürüyoruz. 110 kilometre civarında yürüyoruz günde ortalama 27,28 kilometre yürüyoruz gerçekten çok zor bir yürüyüş. Soykırım bir insanlık suçu, bunun unutulmamasından yanayız. Bunun ırkı, dini yok. Ben ilk defa katıldım, 27 yıldır katılmak istiyordum. Yürüyüşte uçurumdan düştüm. Ayın 8’inde başlıyor ayın 10’unda bitti bu sene, gündüz yürüyoruz gece yürümüyoruz. Sabah 8’de başlıyor 9-10 saat yürüyoruz. Çok zor bir yürüyüş, İnsanların kaçış rotası bu. Onların neler yaşadıklarını yaşadık. Mayınlı bölgelerden geçtik. Bize ayrılmış bir güvenli yol var ama bize hep mayın uyarısı yaptılar. 30 arkadaş İstanbul’dan geldik dernek, vakıf değiliz. Çadırlarda kalıyoruz, banyo yapmadım 3 gündür. Hatay, Ankara, İzmir, Adapazarı’ndan gelenler de vardı. Bosna ile bir bağım yok ama bu bir insanlık suçu. Gelemeyenlerin de kalbi burada atıyor. Boşnak olmak değil önemli olan burada bir insanlık suçu var bunun unutturulmaması gerekiyor. Herkesin Marsmira yürüyüşünü denemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İZMİR KAFİLESİ’NE YOL GEÇİSİ VERİLMEDİ
İzmir kafilesinin Saraybosna’dan Srebrenisca’ya yolculuğu sırasında da Sırp polisleri kısa yoldan gitmesine izin vermedi. Yaklaşık 3 saat süren yolculuk için bir çok yolda kafilenin geçişine izin vermeyen Sırp kuvvetleri basın mensuplarının alana ulaşmasını yaklaşık 1 saat daha geciktirdi.
KİMLER KATILDI?
Düzenlenen etkinliğe İzmir’den, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra, CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, CHP Meclis Üyesi, Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Atila Baysak, CHP Meclis Üyesi Taner Kozanoğlu, İYİ Parti Meclis Üyesi Sedat Sarı, DEVA Partisi Nezihi Özuzar, AK Parti Meclis Üyesi Ertuğrul Akgün, AK Parti Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, İBB Dış İlişkiler ve Turizm Daire Başkanı Gökçe Başkaya, Buca Rumeli Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı Furkan Atan, Çakmaklı Bosna Hersek Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Nurettin Çam, Halil Beyli Bosna Hersek Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Evcim, İzmir Gültepe Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı ve Konak Belediyesi Meclis Üyesi Birol Özkardeşler, İzmir Sancak Rumeli Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı Ömer Ok Bibiç, İzmir Bosna Sancak Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı Esat Yılmaz, İzmir Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Barbaros Reşat Taşser ve İzmir Basının 12 temsilcisi katıldı.
Programın ikinci gününde Başkan Soyer ve beraberindeki heyet Srebrenitsa Soykırımı’nın 27’nci anma yıl dönümü kapsamında Potaçari Fabrikası’nda düzenlenen anma etkinliğine katıldı. On binlerce vatandaşın katıldığı tören öncesinde İzmir heyeti, mezarlıkta düzenlenen anma töreni öncesi fabrika içinde düzenlenen sergi ve konuşmalara da katılırken Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer anı defterini imzaladı.SOYER: BARIŞI MUTLAKA GÜÇLENDİRECEĞİZ
Soyer anı defterine şu ifadeleri yazdı; Barış için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirten Başkan Soyer, “Ekmek kadar, su kadar, nefes kadar barışa muhtacız. Barış yaşam kaynağımız. Barış, tesadüfen gelmez. Barış için sevmeye, yetinmeye, birbirimize güvenmeye, bir de barışı elimizden alanları unutmamaya ihtiyacımız var. 20’nci yüzyılda, Avrupa'nın ortasında, barışı katledenleri asla unutmayacağız. Barışı mutlaka güçlendireceğiz. El ele, omuz omuza... Faşizme karşı omuz omuza duracağız. Barış için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Bugün burada tüm İzmir halkının vicdanını temsilen ve 11 Temmuz 1995'te hayatlarını kaybedenlerin anısı huzurunda saygıyla eğilerek, aziz hatıralarını yad ediyoruz.”
49 CAN DAHA TOPRAĞA VERİLDİ
Resmi törenin ardından Potoçari Anıt Mezarlığı'na geçerek Srebrenitsa anıtına beyaz zambak bırakan Soyer, soykırımda hayatını kaybedenler için dua ederek cenaze törenine katıldı. Törende, 27 yıl önce katledilmesine karşın kimliği bu yıl tespit edilen 50 kişi için cenaze namazı kılındı. Cenaze namazının ardından isimleri okunan 50 kişi toprağa verildi.
AYASLAN: İNSANIN TÜYLERİ DİKEN DİKEN OLUYOR
Anma etkinliğinde ayrıca İzmirli Sibel Ayaslan ve eşi Bosnalı Senahid Sulliç ile İzmir basınına açıklamalarda bulundu. Eşinin ailesinden bir çok kişiyi kaybettiğini belirten Sibel Ayaslan, “Eşim çok yoğun ve üzgün olduğu için bu konuda konuşamıyor, ailesinden çok kişiyi kaybettiği için çok üzgün. Ailede dün, bugün ağladılar, ben de üzülüyorum. Burada artık yaşayamıyor, Almanya’da emekli olduğu zaman Türkiye’de yaşamak istiyor. Çünkü ben de gezdiğim zaman küçük küçük mezarlar var nereye baksam insanın tüyleri diken diken oluyor. Eşim çok fazla yakınını kaybetti, o çok üzgün. Ben ilk defa geldim ama çok kötü” dedi.MİRA: ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞMAK İÇİN BİR YOL
Her yıl düzenlenen ve soykırıma kurban giden vatandaşların anılması amaçlanan Marş Mira’ya (Barış Yürüyüşü) katılan 62 yaşındaki Türk vatandaşı Yusuf Ahmet Kulca ise, “Marsmira yürüyüşü canını kurtarmak isteyen kişilerin, güvenli bölgeye doğru gittikleri bir yol bu dağlardan, derelerden, tepelerden özgürlüğe kavuşmak için yürüdüğü bir yol. Biz de tam tersini yürüyoruz. Özgürlüklerine kavuştukları yerden zulme uğradıkları buraya gelene kadar yürüyoruz. 110 kilometre civarında yürüyoruz günde ortalama 27,28 kilometre yürüyoruz gerçekten çok zor bir yürüyüş. Soykırım bir insanlık suçu, bunun unutulmamasından yanayız. Bunun ırkı, dini yok. Ben ilk defa katıldım, 27 yıldır katılmak istiyordum. Yürüyüşte uçurumdan düştüm. Ayın 8’inde başlıyor ayın 10’unda bitti bu sene, gündüz yürüyoruz gece yürümüyoruz. Sabah 8’de başlıyor 9-10 saat yürüyoruz. Çok zor bir yürüyüş, İnsanların kaçış rotası bu. Onların neler yaşadıklarını yaşadık. Mayınlı bölgelerden geçtik. Bize ayrılmış bir güvenli yol var ama bize hep mayın uyarısı yaptılar. 30 arkadaş İstanbul’dan geldik dernek, vakıf değiliz. Çadırlarda kalıyoruz, banyo yapmadım 3 gündür. Hatay, Ankara, İzmir, Adapazarı’ndan gelenler de vardı. Bosna ile bir bağım yok ama bu bir insanlık suçu. Gelemeyenlerin de kalbi burada atıyor. Boşnak olmak değil önemli olan burada bir insanlık suçu var bunun unutturulmaması gerekiyor. Herkesin Marsmira yürüyüşünü denemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İZMİR KAFİLESİ’NE YOL GEÇİSİ VERİLMEDİ
İzmir kafilesinin Saraybosna’dan Srebrenisca’ya yolculuğu sırasında da Sırp polisleri kısa yoldan gitmesine izin vermedi. Yaklaşık 3 saat süren yolculuk için bir çok yolda kafilenin geçişine izin vermeyen Sırp kuvvetleri basın mensuplarının alana ulaşmasını yaklaşık 1 saat daha geciktirdi.
KİMLER KATILDI?
Düzenlenen etkinliğe İzmir’den, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra, CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, CHP Meclis Üyesi, Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Atila Baysak, CHP Meclis Üyesi Taner Kozanoğlu, İYİ Parti Meclis Üyesi Sedat Sarı, DEVA Partisi Nezihi Özuzar, AK Parti Meclis Üyesi Ertuğrul Akgün, AK Parti Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, İBB Dış İlişkiler ve Turizm Daire Başkanı Gökçe Başkaya, Buca Rumeli Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı Furkan Atan, Çakmaklı Bosna Hersek Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Nurettin Çam, Halil Beyli Bosna Hersek Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Evcim, İzmir Gültepe Makedonya Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı ve Konak Belediyesi Meclis Üyesi Birol Özkardeşler, İzmir Sancak Rumeli Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı Ömer Ok Bibiç, İzmir Bosna Sancak Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı Esat Yılmaz, İzmir Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Barbaros Reşat Taşser ve İzmir Basının 12 temsilcisi katıldı.