İzmir’in Karabağlar ilçesinde 4 Eylül 2019’da meydana gelen
olayda iddiaya göre, Bayram Akkaya (47) ile husumetli olduğu Rıdvan Aldoğan
arasında tartışma çıktı. Tartışmanın ardından Akkaya ve Aldoğan gece yarısı
tekrar karşılaşınca Aldoğan, Akkaya idaresindeki 09 ACH 54 plakalı seyir
halindeki hafif ticari araca pompalı tüfek ile ateş açtı. Açılan ateş sonucu
Akkaya, başından ve bacağından vurularak otomobilin içerisinde yaşamını
yitirdi. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve
sağlık ekibi sevk edildi. Saldırı sonrası Rıdvan Aldoğan olay yerinden otomobil
ile uzaklaşırken, Aldoğan’a ait evde yangın çıkarken binanın, olayda hayatını
kaybeden Bayram Akkaya’nın yakınları tarafından kundaklandığı ifade edildi.
Olaydan 3 gün sonra polis ekipleri tarafından yakalanan Rıdvan Aldoğan ise
babası S.A. ve oğlu A.A. ile birlikte tutuklandı. Daha sonra haklarında
takipsizlik kararı verilen S.A. ve A.A. davada tanık olarak yer alırken,
hakkında “kasten öldürme” suçundan iddianame hazırlanan Rıdvan Aldoğan için ise
müebbet hapis talebiyle dava açıldı.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına,
tutuklu sanık Rıdvan Aldoğan SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile
tutuklu bulunduğu cezaevinden katılırken, taraf avukatları ise salonda hazır
bulundu.
"Ben Sivaslı
tırıvırı Bayramım"
Duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaasında A.A.’nın olay
günü saat 22.30 sıralarında araçta bulunan kızı ile seyir halindeyken, Bayram
Akkaya’nın yaya olarak tehlikeli bir şekilde karşıdan karşıdan geçtiğini,
A.A.’nın ise Akkaya’ya yol verdiğini ifade ederek, “Bayram Akkaya’nın el koy
hareketleri yaparak araca vurduğu, A.A.’ya ‘Bak sen Erzurumlusun, ben Sivaslı
tırıvırı Bayramım’ dediği, A.A.’nın kucağında çocuk olması nedeniyle olay
yerinden ayrılıp gittiği, kızını eşinin yanına bıraktıktan sonra tekrar
annesinin evine dönmek için yolda gelirken maktul ile karşılaştığı
anlaşılmıştır. Bayram Akkaya’nın yolun ortasına geçerek A.A.’yı durdurmaya
çalıştığı, A.A.’nın durmayarak yoluna devam ettiği, Akkaya’nın daha sonra
A.A.’nın yaşadığı evin önüne gelerek, ‘Sizin arabanızı yakacağım. Bu arabanın
sahibi buraya gelsin’ diyerek tehditler savurduğu, araca vurduğu, daha sonra
oradan uzaklaştığı belirlenmiştir” dedi.
A.A.’nın abisi Rıdvan Aldoğan’ın olayı duyup eve gelmesinin
ardından Bayram Akkaya’nın da aynı yere tekrar geldiğini ifade eden iddia
makamı; Bayram Akkaya’nın burada bağırmaya başladığı, tehdit ve hakaret içeren
sözler söylediği, Rıdvan Aldoğan’ın da olay yerine geldiği, Akkaya’yı gitmesi
için uyardığı, araç içinde iken Akkaya’nın tehdit ve hakaretlerine devam etmesi
üzerine Aldoğan’ın pompalı tüfek ile aracın yanına geldiği ve Akkaya’ya önce 2
kez, daha sonra da 1 kez olmak üzere toplam 3 kez tüfek ile ateş ettiğinin tespit
edildiğini söyledi.
Akkaya’nın aracı ile 20 metre kadar gidip bir direğe çarpıp
durduğunu söyleyen duruşma savcısı, Akkaya’ya yapılan otopside ise kanında 157
miligram alkol ile esrar, metamfetamin ve kokaine ilişkin etken maddeler
bulunduğuna ilişkin adli tıp raporu olduğunu açıkladı.
Tahrik indirimi
talebi
Olayda hayatını kaybeden Bayram Akkaya’nın, Rıdvan Aldoğan’ı
kendisinin ve annesinin evini yakmakla tehdit ettiğini savunan sanık avukatı
Muhammet Emre Tayyar, “Olaydan hemen sonra Bayram Akkaya’nın ilk geldiğinde
yanında bulunan kişiler tarafından Rıdvan Aldoğan’ın evi yakılmıştır. Canlılara
ve insanlara zarar verilmiştir. Buradan gerçekten de Akkaya’nın söylemiş olduğu
sözün ardını doldurabilecek biri olduğu, tehdidinin de boş olmadığı ortaya çıkmıştır.
Bu da bizi Rıdvan Aldoğan’ın olay anında koruma ve korunma kastıyla ateş ettiği
ancak evlerinin önünde cereyan eden ve annesinin, eşinin ve çocuklarının
bulunması, kardeşinin arabanın içerisine çekilmeye çalışılmasının neden olduğu
panik ve heyecandan dolayı eylem gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir” diyerek
en üst seviyeden tahrik indirimi yapılmasını talep etti.
Rıdvan Aldoğan’ın olayı tüm açıklığı ile anlattığını
söyleyen sanık avukatı Tolga Turgut da “Saldırı, ilk olarak Rıdvan Aldoğan’ın
abisine, sonra ailesine daha sonra da kendisine yapılmıştır. Rıdvan Aldoğan,
kendisini ve ailesini korumak adına hareket etmiştir” diyerek haksız tahrikin
ise en üst seviyede uygulanması gerektiğini söyledi.
“Böyle bir olay
olmasını gerçekten istemezdim”
Olaydan ötürü pişman olduğunu ve Akkaya’nın ailesine
başsağlığı dilediğini belirten tutuklu sanık Rıdvan Aldoğan ise “Böyle bir olay
olmasını gerçekten istemezdim. Pişmanım. Her şey ortada. Benim hakkımda
karalama kampanyası yapılıyor. Uyuşturucu sattığım iddia edilmiş ise de
uyuşturucu satan kişi karakolun dibinde mi oturur? Dosyanın içinde olan her
şeyin değerlendirilmesini istiyorum. 2,5 yıldır cezaevindeyim. Ben daha
çocuğumu canlı olarak görmedim” diyerek tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Rıdvan Aldoğan’a ‘kasten
öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası verirken, sanığın eylemini maktulden
kaynaklanan haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin
etkisi altında işlemesi nedeniyle yapılan indirim ile 11 yıl 8 ay hapis cezası
ile cezalandırılmasına hükmederek, tutuklunun halinin devamına karar verdi.