Karaca Sinemasında yapılan gösterime seyirci büyük ilgi
gösterdi. Gösteriminin ardından yapılan söyleşiye yönetmen Ziya Demirel, filmin
senaristlerinden Nazlı Elif Durlu, oyunculardan Denizhan Akbaba ve Ece Yüksel,
yapımcı Anna Maria Aslanoğlu ve filmin kurgusunu yapan Selda Taşkın katıldı.
Film eleştirmeni ve yazar Burak Göral’ın moderatörlüğünde yapılan söyleşide
konuşan Ziya Demirel, “senaryo 6 ile 7 yıl arasında oluştu. Kuzenimin yazdığı
bir öykü vardı. Ben de bu öykü ile ilgili bir şeyler yapacağım diyordum. Ancak
öyküye yeni bir şey koyamıyordum. Bu nedenle senaryosu üç defa bırakıp tekrar
başladım. Bundan bir süre sonra Anna Maria ve Nazlı ile tekrar başladık.
Sonrasında Hilmi karakterini niye anlattığımın cevabını hiç bulamadım ve öyle
bir yerde tekrar bıraktım. Bir süre sonra bu cevapları bulunca senaryo çok
hızlı bitti ve böyle bir çıkış oldu. Film 2000’lerin başında geçiyor. Eğitimle,
nezaketle kurulan bir tahakkümü anlatıyor. Filmde ki karışık duyguları çok
tutmaya çalıştık” dedi.
Filmin senaristlerinden Nazlı Elif Durlu şöyle konuştu:
“Hilmi karakterini tahakküm kuran ama bir yandan da zayıf olduğunu gösteriyoruz
aslında. Bence çok ilginç bir karakter. O yüzden çok seviyorum bu karakteri.”
Filmin oyuncularından Denizhan Akbaba şunları söyledi:
“Hazırlanma sürecinde hep beraberdik Ziya abiyle. Çok fazla prova aldık.
Sürekli beraber olmamız oyunculuk açısından çok güvenli hissettirmişti beni.
Özellikle Serkan Keskinle beraber oynamak güzeldi, eğlenceliydi. Çok güzel bir
deneyimdi benim için.”
Filmin oyuncularından Ece Yüksel ise “ Karakterimin kolay
olduğunu söyleyemeyeceğim; bence zordu. Çünkü hep böyle aslında bahsettiğimiz
gibi bıçak sırtı yerler var. O yüzden bence zor bir karakterdi ama birlikte çok
güzel çalıştık bence Ziya'yla. Bayağı prova aldık. Ve aşağı yukarı onun nasıl
bir şey istediğini anlamıştım. Her sahnede farklı bir seviye görüyoruz. Farklı
bir dinamik görüyoruz. O yüzden onları oturtmak için çok çalıştık” dedi.
Filmin yapımcısı Anna Maria Aslanoğlu şöyle konuştu: “Genel
olarak uzun bir yapım süreciydi. Devam eden bir yolculuk bizim için. Bağımsız
Sinema'da yapım süreci olsun, senaryo geliştirme olsun, finansman bulma olsun
çeşitli engellerle sürekli karşılaşılan bir alan ama mutluyuz. Güzel bir film
oldu.”
Çağıl Bocut’tan Baba
Kız İlişkisi
Çağıl Bocut’un yapımcılığını, yönetmenliğini ve
senaristliğini üstlendiği ilk uzun metraj filmi Sardunya Karaca Sinemasında
izleyici ile buluştu. Filmin oyuncu kadrosunda İlayda Elif Elhih, Ali Seçkiner
Alıcı, Evren Duyal, Zeyno Eracar bulunuyor. Festivalin Ulusal Yarışma Filmi
olan dram türündeki film, suçluluk, sevgisizlik ve çeşitli ihmallerden oluşan
bir sarmalın içinden geçerek ailenin nasıl güvenilmez ve tekinsiz bir yer olabileceğine
işaret ediyor. Kişiler arasındaki ilişkilerin ince ayrıntılarla işlendiği
filmde sağlam bir hikaye örgüsü ve sakin bir anlatım var.
Caz Eşliğinde Sessiz
Film; Kuspert&Kollegen “Nosferatu”
Goethe-Institut İzmir, bu yıl İzmir'de düzenlenen Uluslararası
Film ve Müzik Festivali'ne sessiz film “Nosferatu” ile katıldı. Ahmed Adnan
Saygun Sanat gösterilen “Nosferatu” adlı sessiz filme hayat veren
Kuspert&Kollegen grubu caz müzikle sessiz filme eşlik etti. Sanatseverler
Caz Eşliğinde Sessiz Filme yoğun katılım gösterdi.
Türk Sinemasının Usta
Yönetmeni; Metin Erksan
Festivalin, “Anılarına’’ bölümünde yer alan Ulusal Sinema
Akımı’nın, öncü yönetmenlerinden Metin Erksan’ın yönetmenliğini ve
senaristliğini yaptığı, Sevmek Zamanı filmi Fransız Kültür Merkezi’nde
sinemasever ile buluştu.
Metin Erksan’ın eski öğrencisi ve 16 yıl boyunca
asistanlığını yapan Senarist Zeynep Özlem Havuzlu film gösterimi öncesi, kısa
bir söyleşi yaptı. Havuzlu, “Metin Erksan sinemasında birçok açıdan hem içerik
hem biçim olarak diğer yönetmenlere göre farklı bir sineması var. Metin
Erksan’ı Auteur yönetmen olarak kabul ediyoruz. Bunun altında sinema yani sanat
tarihi mezunu oluşunun çok büyük etkileri var. Aynı zamanda çok önemli
hocalardan da ders alma fırsatı bulmuştur kendisi. Dolayısıyla hem entelektüel
birikim hem de akademisyen bakış açısı vardı kendisinin” dedi.
Karanlığa Rağmen
Üretenlerin Hikayesi; An Kalır
Ebru Şeremetli’nin yönetmenliğini yaptığı festivalin
“Öyleyse Dans” bölümündeki Türkiye’de alanında bir ilk olan belgesel filmi An
Kalır Fransız Kültür Merkezi’nde izleyici ile buluştu.
“An Kalır”a konu olan dans projesinin konsept ve
koreografisi Zeynep Tanbay’a ait. Koreografi birbirinden farklı ve kısa
danslardan oluşuyor.
Film karanlığa rağmen üretmek, ifade etmek ve alan yaratmak
için mücadele eden bir grup sanatçının hikayesini konu ediyor. Tedirginlik,
endişe, belirsizlik, umut ve bilinmezlikten yola çıkan bir modern dans
koreografisinin sahneye konuş hikayesi.
Gösterimden önce kısa bir söyleşi yapan Ebru Şaremetli,
“Ekibimizden Enis Rıza ile biz yirmi beş yıldır belgesel film üretmeye devam
ediyoruz. An Kalır belgeseli bir dans koreografisinin sahneye konuş öyküsü ve
bir süreç takip filmiydi. 2006 yılında çekimlerine başladık. Ama bu filme konu
olacak koreografi 2009 yılında başladı. 2012 yılına kadar Zeynep Tanbay Dans
Projesinin bu koreografisini başından sonuna kadar çektik. Hemen hemen bütün
gösterilerini, sahne arkası görüntülerini, stüdyo provalarını, fikir
aşamasından sonuna kadar takip ettik. Ve her takip filminde, belgesel filminde
olduğu gibi bu filmde de beklemediğimiz farklı durumlarla karşılaştık. Ve bu
durumlar, bu olgular filmi biçimlendirdi” dedi.
Denizin Üstünde Film
Gösterimi; Batı Yakasının Hikayesi
Yönetmenliğini Steven Spielberg’ün yaptığı, festivalin
“Müzikaller Ölümsüzdür” bölümünde yer alan müzikal film Batı Yakasının Hikayesi
Kadifekale Gemisinde sanatseverlere unutulmaz bir film şöleni yaşattı.
2.İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali internet
sitesi: http://www.ifmfest.com/
Instagram: izmirfilmmusicfest
Twitter: izmirfilmmusic
Facebook: İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali
Haber ve görüntü için iletişim bilgisi ; 0507 093 70 00