CHP Bayraklı İlçe Danışma Meclisi sert eleştirilerin gölgesinde tamamlandı. Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ile CHP İlçe Başkanı Pınar Susmuş arasında bir sonraki dönem belediye başkanlığı yarışı konusunda rekabet olduğu ve bu rekabetin örgütte büyük zarar verdiği iddiaları yoğun bir şekilde seslendiriliyordu. Dün akşam gerçekleşen İlçe Danışma Kurulunda bu iddialar ilk kez resmi bir ağızdan da dile getirildi. Danışma Kurulunda ilk olarak İlçe eski Başkanı Cemalettin Alper, örgütün rahatsızlığını dile getirmiş ve sert eleştirilerde bulunmuştu. Ancak eleştiriler bununla da sınırlı kalmadı. İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Yeşim Tekoğlu da söz alarak, Belediye Başkanı Serdar Sandal ile İlçe Başkanı Pınar Susmuş arasında yaşandığı iddia edilen rekabetin örgüte ve CHP’nin Bayraklı’daki iktidarına nasıl zarar verdiğini anlattı. Bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisinde bir çok önemli görevde bulunmuş, İl Genel Meclis Üyeliği, Belediye Meclis Üyeliği ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği görevlerini yapmış olan Yeşim Tekoğlu, Bayraklı’da yaşananları şöyle özetledi:CUMHURİYET HALK PARTİSİ KİMSENİN SIÇRAMA TAHTASI DEĞİL!“Elbette siyaset yapan herkesin bir hedefi vardır, olmalıdır da… Fakat Cumhuriyet Halk Partisini diğer siyasi partilerden ayıran bir özellik vardır. Cumhuriyet Halk Partisi ilçe örgütü hiç kimsenin sıçrama tahtası değildir. Eleştiri olarak değil, naçizane bir tavsiye olarak söylüyorum. Eğer örgütün başındaki kişiler bulunduğu makamı sıçrama tahtası olarak görüyorsa… Diğer taraftan da Belediyelerimizi yöneten kişiler de eğer geldiği yeri unutmuşsa… Orada kopukluk kaçınılmazdır! Ve ilçe örgütü ile belediye arasında bir kopukluk başladığında… İstikrar bozulabilir. Birbirimize olan güven ve inanç yok olabilir. Birlik ve beraberliğimiz zarar görebilir. Bu nedenledir ki, ne belediye başkanı ilçe başkanını ne de ilçe başkanı belediye başkanını kendine rakip veya tehdit olarak görmemelidir.”ANKARA, İSTANBUL VE İZMİR BÜYÜKŞEHİR’DEKİ BAŞARI BAYRAKLI’DA YOK!CHP’nin iktidara yürüyüşüne vurgu yapan Tekoğlu, “Gururla söylüyorum: Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde girdiğimiz 2019 Yerel Seçimlerinde, AKP’nin İstanbul ve Ankara gibi çeyrek asırlık kalelerine, partimizin 6 oklu bayrağını dikmeyi başardık. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Muhittin Böcek ve Türkiye’de belediyeciliğe yeni bir vizyon getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer… Neredeyse bütün belediye başkanlarımız, birbirinden başarılı hizmetleriyle harikalar yaratıyorlar, destan yazıyorlar. Cumhuriyet Halk Partili saygıdeğer arkadaşlarım: Türkiye’nin tek çaresi ve kurtuluşu, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıdır. Bunun içindir ki, tek bir oyun dahi önemi vardır. Bunun içindir ki, bir taraftan yaparken diğer taraftan yıkmamalıyız. Yani Sn.Soyer, Sn.İmamoğlu, Sn.Yavaş gibi belediye başkanlarımız taş üstüne taş koyarken… Affınıza sığınarak söylüyorum: Tutumlu babanın mirasyedi hovarda çocukları gibi davranamayız! Kabul… İlçe Belediyesiyiz! Anakent Belediyelerindeki imkânlara sahip değiliz. Evet, bizim taş üstüne taş koyacak gücümüz de olmayabilir. Ama… taş üstüne taş koyamıyorsak da taş üstüne taş koyanların çimentosu olmalıyız” diye konuştu. DOST ACI SÖYLERSözlerini ‘Dost acı söyler’ diyerek sürdüren Tekoğlu, uzun süredir Bayraklı örgütünde konuşulan rahatsızlıkları bir bir anlatmayı sürdürdü: Tekoğlu: “Atalarımızın çok sevdiğim ve özümsediğim bir özdeyişi vardır: Dost acı söyler! Bendeniz, Cumhuriyet Halk Partisinin üyesi olmaktan onur ve gurur duyan bir kardeşinizim. Cumhuriyet Halk Partililer bugüne kadar bana Türkiye’nin 3. Büyük ilinde, İzmir’de, birbirinden önemli makamları bahşettiler. Cumhuriyet Halk Partisini temsil etmekten şeref duyduğum İl Genel Meclis Üyeliği, Belediye Meclis Üyeliği ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği görevlerini bana layık gören vatandaşlarımıza sizlerin nezdinde bir kez daha teşekkür etmek isterim.Bugün size bu kürsüden Bayraklı için pembe tablolar çizebilirdim. Her şeyin çok güzel olduğunu ve olacağını söyleyebilirdim. Ama… Bu danışma kurulları da yöneticilerin birbirlerine övgüler düzmesi amacıyla organize edilmiyor. Zaten Danışma Kurulları, birbirimizi temize çektiğimiz değil, birbirimizi eleştirebildiğimiz bir alan olduğu takdirde amacına ulaşır. Bir taraftan seviniyorum, mensubu olmaktan gurur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi adım adım iktidara yürüyor.ÜZÜLÜYOR, KAHROLUYORUM!Diğer taraftan da üzülüyorum- kahroluyorum… Cumhuriyetimizin kazanımları birer birer yok edilmiş. Ekonomi dibe vurmuş… İşsizlik alıp başını gitmiş… Pandemi tüm dünyayı kasıp kavurmuş… Doğal afetler deprem-yangın-sel ülkemizi perişan etmiş… 8 milyon sığınmacı ülkemizi mesken tutmuş… Ve bizler Türkiye’nin kurtuluşu adına ne yaparız da Cumhuriyet Halk Partisine 1 oy daha fazla nasıl kazandırabiliriz diye düşünürken… Hiç kimsenin kişisel ikbal ve istikbali uğruna başına buyruk hareket etme hakkı yoktur. Tek bir kişinin, tek bir oyun bile önem arz ettiği bir dönemde, hiç kimsenin hiç kimseyi Cumhuriyet Halk Partisine küstürme hakkı da yoktur. Seçim döneminde kapı kapı gezen, sahada çalışan biri olarak söylüyorum: İnsan kazanmak, insanları oy vermeye ikna etmek hiç de kolay değildir. Kolay olan küstürmektir, kolay olan kaybetmektir. Peki, insanları kaybetmemek için ne yapmalıyız?Yola birlikte çıktıklarımızı yolda bulduklarımıza değişmemeliyiz. Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun ısrarla vurguladığı, liyakat esasına dikkat etmeliyiz. Bize duymak istediklerimizi söyleyenleri makbul kabul edip, bize gerçekleri söyleyenleri ise düşman gibi görmemeliyiz. Eğer birilerini ödüllendireceksek; çatlak sesler çıkaranı, en çok bağıranı, en çok eleştireni değil, Cumhuriyet Halk Partisine en çok hizmet edeni ödüllendirmeliyiz. Bizlere emek ve gönül veren yoldaşlarımızı da kırıp-küstürerek uzaklaşmalarına sebebiyet vermemeliyiz. Elbette siyaset yapan herkesin bir hedefi vardır, olmalıdır da… Fakat Cumhuriyet Halk Partisini diğer siyasi partilerden ayıran bir özellik vardır. Cumhuriyet Halk Partisi ilçe örgütü hiç kimsenin sıçrama tahtası değildir. Eleştiri olarak değil, naçizane bir tavsiye olarak söylüyorum.ÖRGÜTÜN BAŞI MAKAMINI SIÇRAMA TAHTASI OLARAK GÖRÜYORSA!Eğer örgütün başındaki kişiler bulunduğu makamı sıçrama tahtası olarak görüyorsa… Diğer taraftan da Belediyelerimizi yöneten kişiler de eğer geldiği yeri unutmuşsa… Orada kopukluk kaçınılmazdır! Ve ilçe örgütü ile belediye arasında bir kopukluk başladığında… İstikrar bozulabilir. Birbirimize olan güven ve inanç yok olabilir. Birlik ve beraberliğimiz zarar görebilir. Bu nedenledir ki, ne belediye başkanı ilçe başkanını ne de ilçe başkanı belediye başkanını kendine rakip veya tehdit olarak görmemelidir. Şayet böyle olduğu takdirde, bu durumdan sadece partimiz değil, biz seçilmişlerden hizmet bekleyen halkımız da zarar görür. Gereksiz çekişmeler ve ayrışmalar, sadece ve sadece Bayraklı’yı almak için her yolu deneyen rakip partilerin işine yarar. Birbirimizi tehdit olarak görmek, bizi birbirimize düşürür. Böylelikle de bizi dışarıdan yıkamayıp içimizden yıkmaya çalışanların ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Biz CHP Bayraklı İlçe Örgütü olarak kocaman bir aileyiz. Bendeniz de bu ailenin bir ferdi olmaktan her daim onur duyan bir kardeşinizim. Bakınız… Ben de yönetici kadrosundayım, benim de yapamadığım, eksik kaldığım, hatalı olduğum bir konu varsa ben de eleştirilmek isterim. Hatta kendi kendimi eleştirebilirim!BELEDİYEYE PERSONEL ALMA YETKİSİ BAŞKANIN…Diyorlar ki: “Yeşim Tekoğlu, belediyeye elaman alma konusunda zayıf kalıyor.” Burada yanlış bir kavram kullanılıyor. Zayıf değil, yetersiz kalıyoruz. Yetki yetersizliği… Biz meclis üyelerinin yetki ve sorumlulukları sınırlıdır. Hiçbir meclis üyesinin belediyeye personel alma gibi bir yetkisi yoktur. Fakat benim canım ailemden olan bazı kardeşlerime bir sitemim var. Üzülerek söylüyorum ki, benden iş talebinde bulunan bazı kardeşlerim, talepleri gerçekleşmeyince beni sosyal medyadan silmişler. Anlaşılan o ki, bana darılmışlar. Küsmek, darılmak hayatında içinde olan şeylerdir. Fakat benim cep telefonum 7 – 24 açık… Bir telefon açıp bu işin aslı nedir diye sormak çok mu zor? Aslında belediyeye personel alımı noktasında yetki ve inisiyatifin belediye başkanında olduğunu da hepimiz biliyoruz. Meclis Üyelerini günah keçisi ilan etmek işin kolay tarafı…İLÇE ÖRGÜTÜ İLE HALK ARASINDA İLETİŞİM KOPUK DEĞİL TAMAMEN YOK!Tıpkı Türkiye’mizin Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına ihtiyacı olduğu gibi, Bayraklı’nın da sözde değil, özde bir Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına ihtiyacı vardır. Çünkü Bayraklı’da partimiz için tehlike çanları çalmaktadır. Çünkü Bayraklı‘da parti ve belediye yönetici kadrolarıyla halk arasındaki makas giderek açılmaktadır. Sokakta diyorlar ki Bayraklı Belediyesi ve CHP İlçe Örgütü ile halkın arasında iletişim kopukluğu var. Fakat bu doğru gibi görünen yanlış bir tespittir. Çünkü olmayan bir şeyin kopukluğu olmaz.”BAYRAKLI, ALİAĞA GİBİ ELDEN GİDERSE…Konuşmasında Bayraklı’da Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarı kaybetme tehlikesine de dikkat çeken Tekoğlu, “Bakınız, Aliağa ilçemizi kaybettik ve 2 dönemdir geriye alamıyoruz. Öyle ki kaybetmek çok kolay arkadaşlar, zor olan kazanmak! 2009’da, 2014’te, 2019’da Bayraklı’nın ne kadar zor kazanıldığını biliyoruz. Burası Bayraklı, burası partimizin yüzde 85 ile kazandığı bir ilçe değil. Bizim burada hata yapma lüksümüz yok. Bizim burada kibire, gurura, benliğe kapılma gibi bir lüksümüz yok. Bizim burada, (aslında hiçbir yerde) halk ile aramıza mesafe koyma gibi bir lüksümüz yok. Ve en önemlisi de bizim, atanmışları seçenlerden ve seçilmişlerden üstün görme gibi lüksümüz de yok. Burası bir hanedanlık değil, bizler de hanedan ailesinin fertleri değiliz. Halk varsa biz varız. Söz konusu Cumhuriyet Halk Partisi ise gerisi teferruattır” diyerek sözlerini tamamladı.
Gündem
18 Ağustos 2021 - 09:33
Güncelleme: 18 Ağustos 2021 - 10:21
Tekoğlu'dan Sandal ve Susmuş'a çok sert eleştiriler: Bayraklı için tehlike çanları çalıyor!
Bayraklı İlçe Danışma Meclisine uzun süredir Belediye Başkanı Serdar Sandal ile CHP İlçe Başkanı Pınar Susmuş arasındaki rekabetten rahatsız olan örgütün tepkisi damga vurdu. Bu tepkiyi söze döken Meclis Üyesi Yeşim Tekoğlu, Bayraklı’da tehlike çanlarının çaldığını ifade ederek, “Ne belediye başkanı ilçe başkanını ne de ilçe başkanı belediye başkanını kendine rakip veya tehdit olarak görmemelidir” dedi.
Gündem
18 Ağustos 2021 - 09:33
Güncelleme: 18 Ağustos 2021 - 10:21