Çernobil Nükleer Felaketinin 36. yılında TMMOB İzmir İKK
tarafından İzmir'in Çernobil'i olarak adlandırılan Gaziemir Kurşun Fabrikasında
bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Hazırlanan basın açıklamasını Çevre Mühendisleri
Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Mustafa Güleş okundu. Açıklamaya
katılarak destek veren Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, alanda mücadeleye
devam edildiği, ilgili kurumlarla yazışmalar yapıldığı belirtilerek mücadelenin
devam edeceği vurgulandı.
Basın açıklamasının tamamı ise şöyle;
26 Nisan 1986’da, Sovyetler Birliğinde Kiev’e 110 Km
uzaklıkta bulunan Çernobil Nükleer Santralinde meydana gelen kaza ve patlama
sonucu dünyanın en büyük nükleer felaketinin üzerinden 36 yıl geçti. Felaketin
üzerinden 36 yıl geçmesine rağmen, meydana gelen kazanın sonuçları günümüzde de
hissediliyor. Santral alanında atık havuzu ve diğer depolama alanlarında
kullanılmış yakıt ve birçok radyoaktif materyal bulunuyor.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile birlikte Çernobil
santralinden uzun süre bilgi akışı sağlanamadı. Diğer taraftan Zaporijya
Nükleer Santralı’nda yaşanan çatışma, nükleer santrallerin kaza riski dışında
savaşlarda hedef olabileceklerini gösterdi. Nükleer santrallerin terör saldırılarına
hedef olabileceğini gösteren birçok araştırma bulunuyor. Santrallerin tüm
çevresel riskleri ile birlikte güvenlik riskleri de tartışılıyor.
Dünya nükleer santrallerden vazgeçme sürecine girerken,
ülkemiz Mersin/Akkuyu, Sinop/ İnceburun, Kırklareli/ İğneada’da planlanan
nükleer santraller ve Akkuyu ve Sinop’ta devam eden yapım süreçleri ile büyük
çevresel ve yaşamsal risklere itiliyor. Santrallerin ÇED Raporlarının
yetersizliğine yönelik hukuki süreçler ve itirazlar dikkate alınmadı. Yapım sürecinde
yaşanan ve kamuoyuna yansıyan eksiklikler riskin boyutunu da büyütmeye devam
etmektedir.
Kentimizde; İzmir Gaziemir’de 1940 lı yıllarda kurulan Aslan
Kurşun Fabrikası sahasında 2007 yılında tespit edilen ve 2013 yılında, 8 yıl
önce, 5 milyon 79 bin 900 TL ile tarihin en büyük çevre cezasının kesildiği
bildirilen, 2020 yılında cezası onanan tehlikeli ve nükleer atıklar ile ilgili
olarak 2022 yılına geldiğimiz 15 yıllık zaman diliminde İzmir Halkı nükleer
atıklarla birlikte yaşamaya devam ediyor.
Nükleer atıkların nasıl bertaraf edileceğinin cevabı
bulunmazken, Gaziemir’de radyoaktif atıkları alandan temizleyemeyen, bertaraf
edemeyen, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) güncel adı ile Türkiye Enerji
Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu, nükleer santral atıklarının yönetiminden de
sorumlu ve ülkemizin farklı bölgelerinde nükleer atık bertaraf alanları
oluşturulmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.
Çevre Bakanlığı tarafından Geri Dönüşüm tesisi olarak lisans
almış, atıklarımızı mevzuatlarımıza uygun olarak bertaraf etmekle yükümlü olan,
lisanslı ve denetimleri gerçekleştirilen bir firmanın bahçesinde bulunan
atıklar hala yerinde, sorumlular yok, çözüm yok, kamuoyunu bilgilendirme yok,
Çevre Bakanlığı ve Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu nerede?
Nükleer santralleri mutfak tüpünden daha az tehlikeli gören,
ülkemizde nükleer santralleri bir an önce gerçekleştirme yarışına giren, ÇED
süreçlerini halkın katılımını engelleyen yönetimlerin; Gaziemir’de radyoaktif
atıklarla ilgili tutumu; Ülkemizde ve Kentimizde yaşamlarımızın nasıl hiçe
sayıldığının önemli bir göstergesidir. Nükleer atıkların nasıl İzmir'e geldiği
ve bu alanda gömüldüğü, bu konuda hangi işlemlerin yapıldığı konularında ise bu
güne kadar hiç bir açıklama kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Bu sorumluluk merkezi
ve yerel idarelerin tamamına aittir. Bu örneklerin bir daha yaşanmaması adına,
alanın temizlenmesi ve sorumluları ile ilgili gereğinin yapılması için tüm
kararlılığımızla mücadeleye devam edeceğiz.
Ülkemizi nükleer santral macerasına kontrolsüz bir şekilde
hızlandıran yönetimler; 15 yılda İzmir kentinin ortasında bulunan nükleer
atıkların nasıl kimin tarafından geldiğini açıklamadığı gibi alanını
temizlenmesine yönelik hiç bir çalışma yapamamıştır. İzmir deki nükleer
atıkları 15 yıldır çözemeyen yetkililer nükleer santrallerin geri dönüşü
olmayan risklerini nasıl yöneteceklerdir?
Çernobil Nükleer Faciası, Fukuşima felaketi ve sonrasında
yaşananlar ve ortaya çıkan gerçekler ve Kentimizde Gaziemir nükleer atıklar
süreci bir kez daha göstermiştir ki Nükleer Santral macerasından
vazgeçilmelidir.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak; kamusal ve
toplumsal sorumluluğumuz gereği Gaziemir’i birlikte takip ettiğimizi bir kez
daha yineleyerek cevabını alamadığımız sorularımızı tekrar tekrar sormaya devam
ediyoruz,
• Gaziemir`de depolandığı anlaşılan radyoaktif ve zehirli
maddelerin bölgeden uzaklaştırılması konusunda neler yapılmıştır? Alan ne zaman
temizlenecektir?
• Bölgeden uzaklaştırılacak atık miktarı nedir nerede
bertaraf edilecektir?
• Alanda mevcut kirlilik ve etkilerine yönelik izleme ve
ölçümler düzenli olarak gerçekleştirilmekte midir?
• Bölgede sağlık taraması ve izleme çalışması yapılmış
mıdır?
• Ülkemize girişi yasak olan nükleer atıkların bölgeye nasıl
geldiği konusunda çalışmalar nelerdir?
• Sürecin sorumluları hakkında yürütülen hukuki süreç ve
çalışmalar nelerdir?
• Firmaya kesilen Çevre Cezası ile ilgili süreç nedir?
• Ülkeye girişi yasak olan atıkları, bahçesine gömen ve
başka bir alanda faaliyetine devam eden firma ile ilgili yürütülen süreçler
nelerdir?
• İlgili Kurumların alanda yürütülecek çalışmalara ilişkin
programı, takvimi ve süreci nedir?
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak, konunun takipçisi
olduğumuzu bir kez daha vurguluyor; ilgili kurum ve kuruluşları sorularımızın
cevaplanması, kamuoyunu bilgilendirme ve bu süreçte görevini ihmal eden ilgili
kurum ve kuruluşlar ile ilgili gerekli idari ve adli süreçlerin yürütülmesi
için gereğinin yapılması çağrımızı tekrarlıyoruz…
Gaziemir’i Unutmuyoruz…
Unutturmayacağız…
Çözüm İçin Güçlü Örgütlü Mücadelemizden Vazgeçmeyeceğiz…