Mevlüt DAĞDEVİREN - Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Orhan Sarıbal’ın
yanı sıra CHP İzmir Milletvekilleri Kani Beko, Tacettin Bayır, Kamil Okyay
Sındır, Bedri Serter, Murat Bakan, Sevda Erdan Kılıç, Atila Sertel, EdNan
Arslan, Mahir Polat; CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçe belediye başkanları, CHP ilçe başkanları, CHP
Urla Belediye Meclis Üyeleri ve halkın katılımı ile gerçekleşen CHP Urla Grup
toplantısında hem kayyum uygulamasına hem de Kayyum olarak atanan Kaymakam
Önder Can’ın meclisi toplamama kararına tepki gösterildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Urla Meclis Grubunu, ‘Halk Meclisi’ olarak her ay düzenleme sözü verdiği toplantıda, Genel Başkan Yardımcıları da hükümetin kayyum uygulamasının hukuksuz olduğunu savunarak, Başkan Oğuz’un aklanarak en yakın zamanda görevine döneceğini söylediler. Toplantıda ilk konuşmayı ise CHP Urla Meclis Grup Başkanı sıfatı ile İlçe Başkanı Hakan Özbadur yaptı.
ÖZBADUR: KAYYUM
UYGULAMASINA KARŞIYIZ
CHP Urla İlçe Başkanı Hakan Özbadur konuşmasında, “31 Mart seçimlerinde demokrasiye inanan her yurttaş gibi oylarımızı kullandık. Kişilere göre değişkenlik gösterse de hak hukuk adalet için yollara düştük. Bugün belediye başkanımız görevden uzaklaştırılmış durumda, bir yargı kararı olmamasına karşın cezaevine konulmuştur. Hukuki süreç devam ediyor. Peki, ne oluyor da tüm Urla’nın iradesi yok sayılıp kayyum atanıyor? Biz kayyum uygulamasına karşıyız. Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin elinden alınmasına karşıyız. Urla’nın oyları ile seçilmiş meclis üyelerimizin çalıştırılmamasına karşıyız” dedi.
YÜCEL: MECLİSTE HAİN
TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ÖVEN KONUŞMALAR YAPTILAR
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ise üç temel sorun var diyerek, “Belediye başkanımızla ilgili kısmı yargıya ait. Burak Oğuz kamu görevi gören, seçilmiş ve Urla’dan rekor oyla yüzde 67,5 oyla seçilmiş kişi. Savcı tarafından aranıyor, ifadeye avukatı ile birlikte gittiği adliyeden tutuklanarak çıkıyor. Kaçma ve delilleri karartma şüphesi yok, ancak her ne hikmetse ilgili mercilerce tutuklama kararı verildi. Dosyadaki delilleri tartışacak değiliz, ancak anayasanın 38. Maddesine göre suçluluğu mahkeme kararı ile sabit olana kadar herkes masumdur. Hukuki süreç bir şekilde işleyecek ve biz başkanımızı bu süreçten aklanarak çıkacağına inanıyoruz. İkinci mesele kayyum meselesi, seçilmiş bir meclis var. Belediye başkanına ait tutuklama iddiası başkanlıktan önceki döneme ait. Belediye meclis üyeleri ile ilgili bir ispat yok ama kayyum atanıyor. Biz gerekçesi ne olursa olsun kayyuma karşıyız. Hatırlamamız gereken bazı şeyler var, TSK’yı FETÖ’ye teslim ettiler, emniyeti, yargıyı, bürokrasiyi FETÖ’ye teslim ettiler. Mecliste hain terör örgütünü öven konuşmalar yaptılar. 15 Temmuz darbe girişimini bu millete yaşattılar. Ardından 20 Temmuz sivil darbesini bu millete yaşattılar. Şimdi darbe hukukunu seçilmiş bir meclisi bertaraf etmek için silah olarak kullanıyorlar. Belediyeler kanunu 45 görevden uzaklaştırılır veya tutuklanırsa, başkanlık sıfatı sona ermesi halinde belediye başkanı, başkan vekili görevlendirilir. Yasanın ruhuna baktığımızda terör örgütüne yardım ve yataklık gibi bir iddia dahi yok” ifadelerini kullandı.
YÜCEL: KAYYUM
UYGULAMASI DEMOKRASİ İLE BAĞDAŞMAMIŞTIR
Kayyum hakkında konuşan Yücel, “Başkan seçilmeden önceki dönemine ilişkin iddialar var. Yasaya göre Urla’da kayyum atanması fiilen, hukuken mümkün değil. 25 kişilik bir belediye meclisi var, 20’si CHP’den 5’i farklı partilerden… Meclisin görevi; belediyenin karar organıdır. Yerel meclistir. Urla’nın görevlerinin başında haklarında hiçbir suçlama olmayan bir belediye meclis grubu var. Kayyum atanmış ama belediye meclisini toplamıyor, meclisi lağv ettim diyor. Benim meclise ihtiyacım yok, demokrasiye ihtiyacım yok, en iyi ben bilirim. İşin özeti bu, tek adam yönetiminin meyvesi olan kayyum yönetiminden tek adam yönetim anlayışından başka bir şey beklememiz hatadır. Ancak biz bu kayyum uygulamasına karşı demokrasi ve hukuk içerisinde mücadele edeceğiz. Meclis üyelerimiz görevlerinin başındadır, onlar Urla halkının iradesi ile göreve geldiler. Urla’nın sorunlarına çözüm üretmeye devam edecekler. Kayyum uygulaması demokrasi ile bağdaşmamıştır” dedi.
SOYER: KAYYUM
UYGULAMASI DEMOKRASİ İLE BAĞDAŞMAMIŞTIR
İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Tunç Soyer tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Demokrasi insanlığın bildiği en büyük inovasyon, bundan daha büyüğü yok. Bu gezegende yaşayan insanların bir arada mutlu ve huzurlu yaşamasının sigortası her zaman demokrasidir. Fakat demokrasi tarihin hiçbir döneminde insanlara altın tepside sunulmamış, onun için hep mücadele etmek, savaş etmek gerekmiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihine de bakarsanız, halkın egemenliğini, hukukun üstünlüğünü birileri istemez. Birileri hep kendi iktidarını, halkın susturulması pahasına sürdürülmek ister. Ne yazık ki bu süreçler son bulmadı. İl Başkanımız mevcut hukuku düzen içinde bunun hukuksuz olduğunu söyledi, çıkardıkları mevzuat hukuksuzdur. Her yazılan yasa hukuki meşruiyet kazanmayabilir. Demokrasi köklerinden beslenir, o nedenle her kanun hukuki ve demokratik olmayabilir. Türkiye demokrasiden giderek uzaklaştığı bir noktada, kayyum uygulaması tepeden tırnağa hukuka aykırıdır. Bu memlekette demokrasi uğruna canını vermiş atalarımızın anısı için bu mücadeleyi sonuna kadar götürmeliyiz. Ben de bütün kalbimle inanıyorum, aklanarak Burak kardeşimiz çıkacaktır. Kayyum meselesi, Urla halkının oyları ile seçilmiş irade yok sayılamaz. Urla meclis üyelerimizle her ay grup toplantısı yapmaya devam edeceğiz. Ben de katılacağım. Düzenli olarak toplantılarımız yapacağız. Urla halkının sorunlarını Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden geldiğince çözeceğiz. Mücadeleye devam edeceğiz. İnsanlık hep ileriye gidiyor, demokrasi kazanacak. Egemenliğin milletin olduğunu herkes anlayacak, anlamayan da çekip gidecek.”
SARIBAL: FERMAN
PADİŞAHIN DEĞİL, HALKINDIR
Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal yaptığı konuşmada ise, “Burak Oğuz Başkanın bir an önce hakkında var olan bir iddianame üzerinden sonuca ulaşmasını ve bir an önce aramıza dönmesini bekliyoruz. Bu topraklarda FETÖ’den dolayı bir hesap sorulacaksa, önce iktidardan sorulmalıdır. Parası olanın salıverildiği, adamı olanın, muhbirlerin salıverildiği bir ortamda bir siyasi iktidarın tek adam keyfi kabul edilemez. Dünyada artık kapitalizm tükeniyor, şimdi de Somali’de dünyanın bir başkaldırısı var. Bu iktidarın kimyasını gezici dostlarımız bozmuştur. Urla’nın meclisi burada, onlar bizi tanımıyorlarsa bizde kayyumu tanımıyoruz. Ankara, İstanbul, Bursa, Balıkesir belediye başkanları görevden alındığında itiraz etmiştik. Halkın iradesine müdahalenin doğru olmadığını söylemiştik. Onların hepsi iktidarın belediye başkanlarıydı, halkın oyları ile seçildikleri için görevden alınmalarına karşıydık. Hukuk aldığı kararlarda iktidarın başındaki kişinin ne söylediğine göre karar veriyorsa, bu hukuk değil, olsa olsa guguktur. Ferman padişahın değil, halkındır” dedi.
TORUN: BİR OYUNLA
KARŞI KARŞIYAYIZ AMA BU OYUNU BOZACAĞIZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun FETÖ hakkında konuşarak, “Halkın meclisine hepiniz hoş geldiniz. Bildiğiniz gibi geçmişte ne istediniz de vermedik diyenler, okyanus ötesine bitsin artık bu hasret gel diyenler, devletin bütün kademelerine özellikle yerleşmelerine izin verenler, her yerde onların güçlenmesi için mücadele verenler, 15 Temmuz’da bu hain örgütün darbe tehlikesi ile bizi karşı karşıya bıraktılar. Biz onları eleştirdikçe onlar o yapıyı bize hep masum gösterdi ve bu ülkenin faydasına çalıştığını söylediler. 15 Temmuz akşamı gerçekten demokrasiye kast ettiler, 254 vatandaşımızın canına kast ettiler. 20 Temmuz’da da bir sivil darbe gerçekleştirdiler. O günden sonra ne oldu, tek adam yönetimi, her anlamda her alanda baskısını arttırdılar. Her yerde FETÖ’cü aradılar, birçok masum insanı da maalesef suçlamalarla hem özgürlüklerini hem hayatlarını hem de ciddi anlamda mağduriyetlerini ortay koydular. Tokat ziyaretimizde bir astsubayın eşi, elinde kucağında küçük çocuğu, elinde 5-6 yaşlarında çocuk, gelip Genel Başkandan yardım istedi. Kocam bir gece çağrıldı 1 saat kalmadan geri döndü, çığırırken Valiye baskın var bir an önce gelin dediler, bir saat sonra geri döndü. Böyle bir şey yokmuş dedi. Ama şu anda tutuklu, neyimiz var yok sattık, çocuklarla ortada kaldık. Bu masum insanlar bunu yaşarken parası dayısı arkası olanlar dışarıda. Ama birçok masum insan içeride. Hala maalesef askeri öğrenciler, yazar çizer içeride.. O yüzden inandırıcılıklarını kaybettiler, hain bir kumpas kurdular, geçmişte onlardan öğrendiklerini şimdi kendileri uyguluyorlar. Bir oyunla karşı karşıyayız ama bu oyunu bozacağız. Sevgili başkanımız mutlaka aklanacak ve görevine dönecektir, biz buna yürekten inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
TORUN: MİLLETİN OYU
İLE GELEN MİLLETİN OYU İLE GİDER, NOKTA
Torun CHP’nin yükseldiğini belirterek, “Her yerde bütün anketlerde görülüyor ki CHP yükseliyor, bakın Saraya kim gitti kim gitmedi, Bursa, Ankara operasyonu devam ediyor, hangi suikastları gerçekleştirirlerse, hangi kumpasları kurarlarsa kursunlar hepsini bozacağız. Yüzde 67 ile göreve gelmiş bir başkan var, şimdiye kadar bir şey ortaya çıkmadı da göreve geldikten 8-9 ay sonra mı ortaya çıktı. Ama biz bu kumpası bozacağız. AKP’li belediye başkanları ağlatılarak, tehdit edilerek istifa ettiğinde de biz aynı şeyi söyledik, milletin oyu ile gelen milletin oyu ile gider, nokta… Eğer siz burada darbe yapıyorsanız ama bunu saymıyorsanız, bunun sonuçlarına katlanacaksınız. Bizim için esas olan halkın iradesidir” diye konuştu.