Washington Post Yayın Kurulu, "Trump yönetimi,
Kaşıkçı'yı savunmayacak, en azından hapisteki Suudi kadınları
destekleyebilirler." başlıklı bir makale kaleme aldı.
CIA Direktörü Gina Haspel'in geçen hafta yaptığı
bilgilendirmenin ardından ABD Kongresinin Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi emrini
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın verdiğine kesin gözüyle
baktığına işaret edilen makalede, Trump ve yönetimdeki kişilerin Suudi
Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı savunmaya devam ettiği
vurgulandı.
"Aslında Muhammed bin Selman ve rejiminin ödediği
önemli bir bedel yok"
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun dün Kaşıkçı
konusunda,"Suudiler zaten bedel ödedi" açıklaması yaptığına işaret
edilen makalede şu görüşler paylaşıldı:
"Aslında Muhammed bin Selman ve rejiminin ödediği
önemli bir bedel yok. Kaşıkçı'yı öldürmek için İstanbul'a giden suikast timinin
gözaltına alındığı söyleniyor, ancak bu kişiler hakkındaki suçlamalar,
mahkemeler ya da muhtemel cezalar hakkında hiçbir şey söylenmiyor, isimleri
bile yayınlanmıyor. Trump yönetimi 17 Suudiye yaptırım uyguladığını söylüyor,
ama seyahat yasağı ya da mal varlıklarının dondurulması onlar için bir şey ifade
etmiyor."
"Sadece ahlaki bir başarısızlık değil aynı zamanda
kaçırılmış bir fırsat"
ABD Senatosunun Yemen'de Suudilerin askeri operasyonlarına
sağlanan fonların durdurulması ya da Muhammed bin Selman'ın kınanması
konusundaki yasa tasarılarını tartıştığına değilen makalede, her iki tasarının
da Temsilciler Meclisinde onaylanmasının muhtemel görünmediği belirtildi.
"Bunun (Kaşıkçı cinayeti) cezasız kalması sadece ahlaki
bir başarısızlık değil aynı zamanda kaçırılmış bir fırsattır." ifadelerine
yer verilen makalede, Trump yönetiminin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed
bin Selman ile ilişkilerin sürdürülmesi karşılığında, insan hakları ve ifade
özgürlüğü konusunda ciddi tavizler talep ediyor olması gerektiği vurgulandı.
"Trump yönetimi en azından kadın aktivistlerin
serbest bırakmasını talep edebilir"
"Özellikle ABD'nin dikkatine getirilen bir diğer konu
da araba kullanmalarına izin verilmesi dahil birçok temel hakkı savundukları
için hapse atılan ve işkence edildikleri belirtilen Suudi kadınlar."
görüşüne yer verilen haberde, yıl başında kadınlara araç kullanma hakkı
tanındığı ancak ardından bu reformu savunan birçok kadın aktivistin hapse
atıldığı ve yılın farklı dönemlerinde birçok kadın aktivistin tutuklandığı
belirtildi.
Washington Post da dahil uluslararası gazeteler ve
Uluslararası Af Örgütünün, birçok kadın aktivistin hakkında hiçbir suçlama
olmadan hapis tutulduğunu ve bu kadınların işkence ve cinsel tacize maruz
kaldığına dair bilgiler olduğuna işaret edilen haberde, "Washington Post'a
konuşan 4 kişiye göre, hapisteki kadın aktivistler, dövüldü ya da elektrik
şokuna maruz kaldı ve ziyaret edildiklerinde ayakta durmakta zorluk
çekiyorlardı." ifadeleri kullanıldı.
Makalede şu çağrıda bulunuldu:
"Görünen o ki, Trump yönetimi, Kaşıkçı için adaletin aranması konusunda bir adım atamayacak. Ancak, en azından yaşayanlar adına bir girişimde bulunup, Muhammed bin Selman'dan kadın aktivistleri serbest bırakmasını talep edebilir. Veliaht Prens bu basit sınavı geçemezse, kesinlikle yeniden 'ABD'nin güvenilir bir ortağı' olarak değerlendirilemez."