ÖNCÜŞEHİR TV
16 Kasım 2023 - 13:34
Tugay'dan 'kongre sonrası' yorumu: Yenilgiyi kabullenmeyenler var!
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı sonrası yaşananları anlatarak, “Eski yönetime tutunarak kendine yer edinmiş bazı insanlar maalesef genel başkanımızın üzerinden tanımlanmış bazı kimliklerle o kimlikler üzerinden bir mağduriyet tanımlayama çalışıyor. Bir de 'yenilen pehlivan güreşe doymazmış' misali yenilgiyi bir türlü kabullenemeyen bir grup var. Bu kişisel bir yarış değil, bunu algılaması lazım bu arkadaşlarımızın” dedi.
ÖNCÜŞEHİR TV
16 Kasım 2023 - 13:34
ÖNCÜŞEHİR - Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Öncüşehir TV’de ‘Öncü Siyaset’ programının konuğu oldu.Muhabirimiz Çiğdem Canpolat’ın sorularını yanıtlayan Tugay, siyasi ve kent gündemine dair birçok konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.“DEĞİŞİM TALEBİ VARDI”CHP’de geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen kurultay hakkında konuşan Tugay, “Her şeyden önce değişimden kastımız, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetim kadrosunun siyaset yapış tarzıyla ilgili eleştirilen konuların değişmesi ve biraz daha toplumun beklentilerini karşılayacak hale gelmesiydi. Esasen burada talep edilen şey bu toplumun ve halkın talebiydi. Özellikle son seçimden sonra bazı şeyler çok eleştirildi partimizle ilgili olarak; milletvekili listeleri, yapılan ittifak, bazı söylemler vs. bunlardan kaynaklı rahatsızlık ve partinin bir yüz ve söylem değişikliğine ihtiyacı vardı. Aslında biraz daha çok talep şuydu bence… Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendi köklerinden gelen bir siyasi yapısı, dünya görüşü ve ilkeleri var. Bunlar hepimizin bildiği gibi Cumhuriyet'in kuruluşuyla beraber, Mustafa Kemal Atatürk'ün 6 ilkesi çerçevesi içinde, Cumhuriyetçi, laik bir siyaset anlayışıdır esas olarak. Çağdaş, medeniyet seviyesini hedefleyen bir hukuk devleti olmasını önemseyen bir bakış açısıdır. Bu Cumhuriyet öncesinde halkın egemenliğinin olmadığı, kadınların özellikle yaşamın dışına itildiği bir düzenden, tamamen tüm vatandaşların eşit görüldüğü, demokrasinin olduğu ve burada halkın iradesinin hakimiyetinin esas olduğu Cumhuriyet rejimine geçilmesi ve o andan itibaren bilimin öncelenmesi, eğitimin, kültürün öncelenmesi, kalkınmanın öncelenmesi, tam bağımsız bir Türkiye hedefi konması gibi hedefler çerçevesinde başlanmış bir siyasi yoldu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilk kongresi Sivas Kongresi olarak kabul edilir. Dolayısıyla CHP, Kurtuluş Savaşı günleriyle beraber başlamış olan o siyasi örgütlenmenin devamıydı. Bunun üzerine 1970'li yıllarda dünyadaki özgürlük, eşitlik, adalet isteyen sol rüzgarlarının Türkiye'deki temsilcisi olarak da Cumhuriyet Halk Partisi tanımlandı. Bunu da Bülent Ecevit yaptı; "Merkezin, ortanın daha solunda yer alan partiyiz biz, sosyal demokrasiyi savunuyoruz" diye kendini tanımlamıştı. Hem Cumhuriyetçi hem de Sosyal Demokrat kimliğiyle aslında bugüne kadar siyasi yaşamda var oldu CHP. Aslında özellikle son 20 yılda, bir sağa doğru kayma, laiklik ilkesinden epeyce bir ödün verme ve sağ ittifaklarla kendini ancak kendine iktidar şansı görme gibi bir şekle dönüştü. Seçmenlerimiz bunu eleştirdiler, bizler de aslında eleştirdik. Bu konudaki eleştirilerin çok doğru ve haklı olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki dönemde Cumhuriyet Halk Partisi, tarif ettiğimiz o Cumhuriyetçi, sosyal demokrat kimliğiyle daha çok siyaset yapacak. Yönetim kadroları bugün değişti, yarın öbür gün de değişebilir. En azından bu son kongre şunu gösterdi ki, Genel Başkan dahil partinin yönetim kadroları kurultayda delegelerin oylarıyla değişebilir, hiç kimse burada yüzde yüz kalıcı değildir; başarılı olmalıdır, başarılı olmak için gerekeni yapmalıdır. O şekilde ancak bundan sonraki siyasi yaşamda Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetim kadrolarında kalabilir. Bunun tahsil edildiği bir kurultay oldu. Önümüzdeki dönem için hem parti üyelerine, hem topluma büyük bir umut verdiğini görüyorum. Bundan da tabii ki çok mutluyum. Aynı zamanda bu dönem sorumluluk dönemi, hepimizin çok daha fazla çalışması doğruların çok daha fazla peşinde koşması gerekir. O nedenle hem heyecanlıyız, hem umutluyuz, hem de geleceğe dair yoğun bir düşünce ve eylem hazırlığı içerisindeyiz” dedi.“BÜYÜK BİR MUTLULUK, COŞKU VE HEYECAN HİSSETTİK”Seçim sonucu karşısında çok mutlu olduğunu ifade eden Tugay, “Siyasette bulunduğum 14 - 15 yıl içerisindeki en duygu yoğunluğu yaşadığım dönem oldu. Normalde ben belediye başkanıyım, partide üstlendiğim görevlerim var. Buralardaki bakış açım, görev tanımım çerçevesinde siyaset yapmaktı. Karşıyaka'da ilçe başkan yardımcısıysam, bana orada hangi görev verildiyse o görevin çerçevesinde bir şeyler yapmamdı esas olan. Ya da belediye başkanı olduğum zaman "ben Karşıyaka ilçe sınırları içerisindeki belediyenin yükümlülükleriyle ilgili çalışmalıyım" diye bakıyordum. Sadece bu kurultay sürecinde sınırların dışına taşma zorunluluğu oldu ve ulaşabildiğim herkesle konuşarak değişimin partimiz için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştım. Aylar süren bu sürecin sonunda kurultay nihai karar verme günü oldu ve o güne kadar istişare içinde olduğumuz insanların kararlarının ne olacağını heyecanla beklemek ve o sonucu yaşamak farklıydı. Bir de iki turlu bir seçim oldu. Birinci turda tamamen farklı bir psikoloji vardı, ikinci turda tamamen farklı bir şekile dönüştü. Sonuçta çok büyük bir mutluluk, coşku ve heyecan hissettik. Dün grup toplantısında Genel Başkanımız Özgür Özel, bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na tekrar teşekkür etti, saygılarını sundu ve o bu konuşmayı yaparken ben de dahil salonda bulunan herkes ayağa kalkarak uzun uzun alkışladık. Burada bir vefasızlık temasından bahsetmek isteyen, buraya çekmek isteyen insanlar var. Partinin yönetiminin değişikliğini demokratik yollarla talep etmeyi vefasızlık olarak tanımlayan herkes çok büyük hata yapıyor ve çok büyük yanlış içerisindeler. Bunu kabullenecekler ve hiç kimse herhangi bir konumda bir kral gibi, bir padişah gibi tek söz sahip olan kişi gibi sonsuza kadar kalamaz; eğer olursa biz bunun adına demokrasi diyemeyiz. Partiye hizmet etmiş, katkı vermiş herkese de saygımızı sonuna kadar koruruz. Orada bir yarış oldu ve yarışın sonucu artık belli ve kesin. Bundan sonra önümüze baktığımızda yapmamız gereken şey partiyi başarılara taşımak. Geriye bakmamız gerekirse de, haklıya hakkını teslim edeceğimiz, vefa göstermemiz gereken insanlara vefamızı göstereceğimiz, ama yanlış olan şeylere de yanlış demeye devam edeceğimiz bir süreç lazım bize. Ben açıkçası kurultaydan sonra hakim olan duygunun birlik ve beraberlik olduğunu düşünüyorum. Bunu bozmaya çalışanlar var, görüyorum. Biraz üzüntüyle karşılıyorum, çünkü 13 yıllık bir yönetim süreci içerisinde çok önemli görevler üstlenen yıllarca örgütü yöneten bazı insanların hala bugün bazı ayrımcı söylemler içinde olduğunu, bazı insanların partinin sanki bundan sonraki döneminde bir ayrışma riski yaşadığını söylemeye çalıştığını üzüntüyle izliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi tabanını çok iyi tanıyoruz, hepsi bizim dostumuz, yoldaşımız, arkadaşlarımız... Cumhuriyet Halk Partisi doğru bildiği yoldan asla vazgeçmeyecek, o mücadeleyi sonuna kadar götürecek. Bundan sonraki seçimlerde de art arda pek çok başarıyla ulaşacak diye yürekten inanıyorum” diye konuştu.“YENİLGİYİ BİR TÜRLÜ KABULLENEMEYEN BİR GRUP VAR”‘Ayrımcı söylemler’ ifadesi hakkında konuşan Başkan Tugay, “Eski yönetime tutunarak kendine yer edinmiş bazı insanlar maalesef genel başkanımızın üzerinden tanımlanmış bazı kimliklerle o kimlikler üzerinden bir mağduriyet tanımlayama çalışıyor. Bir de 'yenilen pehlivan güreşe doymazmış' misali yenilgiyi bir türlü kabullenemeyen bir grup var. Bu kişisel bir yarış değil, bunu algılaması lazım bu arkadaşlarımızın... Yıllarca örgütü yönettiniz, yıllarca tek söz sahibi oldunuz. Kafanıza göre örgütü şekillendirmeye çalıştınız ama sonuç kötü oldu. Yani yanlış milletvekili listeleri yaptınız. Sadece İzmir'den bahsetmiyorum, Türkiye'nin birçok yerinde çok hatalar var. Bütün bunları unutacaksınız, bütün bu sorumluluğu almayacaksınız, şu an için partinin adeta zafiyete uğraması için bir şeyler söyleyeceksiniz. Cumhuriyet Halk Partisi artık bu anlayıştan kurtulsun. Gerçekten bizim halk için, halk ile beraber, katılımcı, demokratik, sosyal demokrat, halkçı söylemleri ön plana çıkardığımız bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var ve insanlarımız bize umutla bakıyor bugün. Sizin böyle yeni yönetimle ilgili şüpheler duyuracak laf etmeniz çok yakışıksız, çok eleştiriyorum bunu, çok yanlış buluyorum. Yerel seçime çok kısa bir süre kaldı, umuyorum partiye yıllardır verdikleri zararı hala vermeye çalışır gibi gösterdikleri bu tutumdan umarım bir an önce vazgeçerler” ifadelerini kullandı.“BİRAZ DIŞLAYICI BİR TAVIR DA GÖRDÜM”“İzmir delegasyonu Özgür Özel'i desteklediğinizi açıkladığınızda nasıl karşıladılar?” sorusunu yanıtlayan Özel, “Benim bulunduğum ortamda kimse bana bir şey demedi ama iki tür şey yaşadım. Bir tanesi benim olmadığım ortamlarda benimle ilgili olumsuz konuşmalar olduğunu duydum. İkincisi de, biraz dışlayıcı bir tavır da gördüm. Çok üzerinde durduğumdan değil ama bunlara biraz üzüldüm. Sonuçta o biraz süreçti, o sürecin içerisinde tavır koyanlar, o tavırlar beraber başkasının üzerinde baskı kuranlar falan vardı. Bütün bunları artık geride bıraktık. Ben bundan sonra sadece ve sadece geleceği konuşmak istiyorum, geçmişi değil” şeklinde konuştu.“İMAMOĞLU’NUN DA İLGİSİNİ VE TAKDİRİNİ GÖRDÜM”Değişimi destekleyen bir diğer isim olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile arasındaki diyalogu anlatan Tugay, “Bu süreçte Ekrem Başkanla iki defa görüştüm, bir tanesi kurultaydan önce bir tanesi kurultaydan sonra. Birincisinde sadece kendi düşüncelerimi, yani neden değişim talebini savunduğumu kendi bakış açımdan anlattım. Onun da ilgisini ve takdirini gördüm. Kurultaydan sonraki süreçte de özel olarak teşekkür etmek istedim kendisine, çünkü bu süreçte gerçekten çok aklı selim duruş ile hem değişim sürecine olumlu katkı verdi, hem de üstlendiği divan başkanlığı görevini de çok başarılı bir şekilde yürüttü. Kurultay salonuna gelmek için, insanları birbirine düşürmek için çaba gösterenler, olay çıksın diye uğraşanlar vardı orada ama onları durduran susturan ve beyefendi bir tavırla disiplini sağlayan, gerçekten ağırlık ortaya koyan bir büyüğümüz oldu. Yaşça benden küçük ama ben onu büyüğümüz olarak tanımlarım. Çünkü gerçekten iradesiyle, duruşuyla, tavrıyla öyle bir insan ve onun için kendisine teşekkür ettim. Bundan sonraki süreçte de eğer benim üzerime düşen bir görev varsa bunu yapmaya hazır olduğumu, neticede her şeyden önemlisinin Cumhuriyet Halk Partisi'nin başarısı olduğunu kendi düşüncelerim olarak ifade ettim. Bir de şunu söylemek isterim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi benim kendi gözlemlediğim ve takip ettiğim ölçüde çok doğru bulduğum bir modelle çok başarılı bir yerel yönetim örneği gösterdi. Halkın talep ve beklentilerini önceleyen, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul modeli adına verdiği bir modelle İstanbul Planlama Ajansı, işte oradaki bazı yan yapılanmaların planlamaya katkısıyla beraber çok değerli çalışmalar yaptılar. Altyapısı, sosyal politikaları, kültürel değerlerin korunması gibi temel başlıkların üzerine oturmuş bir halkçı ve sosyal demokrat belediyecilik örneği gösterdiler, ben bunu çok takdir ettim. O anlamda da duygu ve düşüncelerimi aktardım kendisine” diye konuştu.“CİDDİ BİR DARBE YEDİK”Görev sürecinin 5 yılını anlatan Başkan Tugay, “Başlangıcımız biraz sıkıntılı olmuştu, belediyenin bütçe disiplininin biraz bozulmuş olmasından kaynaklanan bir olaydı. Aynı zamanda personel yapılanması ve idari yapılanması da benim pek onayladığım türden değildi. Bütçeyi disiplinize etmek, personel idari yapıyı oturtmak zaman istiyordu. Fakat bu dönemde hızlı bir düzelme sağladık. Arkasından pandemi başladı, pandemi ile birlikte ciddi bir darbe yedik, personelimizin yüzde 40'ı çalışamaz hale geldi, belediyenin gelirleri dip yaptı, giderleri tabii doğal olarak arttı. Böyle bir ortamda yine ayakta kaldık. Arkasından İzmir depremini yaşadık. İzmir depremi Karşıyaka'da bir bina yıkımına yol açmadı gibi görünse de, bin civarında binada hasara yol açtı. Bunların 100-120 arası ağır ve orta hasarlı bir bina sınıfındandı. Bunlarla ilgili süreç şöyle başladı ve devam etti; bu binaların boşaltılması, yıkılması, yeniden yapılması, o arada insanların binalarını yenilemek için imar artışı talebi gibi bir süreci yaşadık. Gündemimiz tamamen bununla doldu. Tam o esnada 2021'in Aralık ayında ekonomik kriz ortaya çıktı ve bir anda her şey ikiye, üçe, dörde, beşe, ona katlandı bugünlere gelene kadar. En fazla da inşaat çalışmalarını, belediyenin yapım işleri ya da malzeme ihtiyaçlarındaki giderlerini vurdu. Başa çıkmaya çalışırken 6 Şubat depremi yaşadık, o da kentsel dönüşümle ilgili talepleri arttırdı ama inşaat maliyetleri artmaya devam etti, daha da zorlaşmaya devam etti” şeklinde konuştu.“KARŞIYAKA BELEDİYESİ OLARAK YAPAYALNIZ KALDIK”Karşıyaka Belediyesi’nin süreçte yalnız bırakıldığını belirten Başkan Tugay, “Genel seçim süreci yaşadık. Çok konuşulmadı, anlatılmadı, çok fazla dile getirilmedi ama EYT bir anda yüzlerce kişinin belediyeden emekli olmasına, bir personel boşluğuna ve belediyenin ağır bir maliyet altında kalmasına neden oldu. Bütün bunlar olurken Karşıyaka Belediyesi olarak yapayalnız kaldık, hiçbir yerden yardım alamadık. Ne İller Bankası bize hak ettiğimiz parayı ödedi, ne de bize kredi verildi. SGK, vergi dairesi bütün gayrimenkullerimize haciz koydu, herhangi bir gayrimenkul satışı yapamadık. Türkiye'nin her yerinde hem belediyeler, hem diğer kurumlar sürekli satışlar yapmaya devam ederken, bizler oralardan da ek gelir kaynağı elde edemedik. Bütün o zor günlere rağmen şu gün itibariyle personeline hiç borcu olmayan hemen hemen çok minik bir şeyler var, maaşlarını tam ödeyen, kendi harcamalarını sıkı bir şekilde disiplinize eden, kendi personeliyle, kendi üretim tesisleriyle, işte asfaltı betonu vs., marangoz atölyesi demir atölyesi gibi tesisleriyle kendi işini kendi yapan bir şeye dönüştük ve bu süreç içerisinde de başarılı pek çok iş yaptık. Türkiye'de eşi benzeri çok az olan bir sürü iş yaptık; sivil toplum merkezi, Alzheimer yerleşkesi, kreşler, kütüphaneler, yurtlar... Bir tane atletizm pisti yaptık. Semra Aksu atletizm pisti, İzmir'de yok şu anda. Olumlu etkilerini atletizm sporunu yapanların artışıyla görüyoruz. Son düzenlediğimiz koşuya 2 saat içerisinde 2000 kişi kayıt yaptırdı. 2 saatten sonra kayıt alamadık bu kadar çabuk doldu. 50'den fazla park yaptık, artık sayısını ben de takip edemiyorum. Mesela bugün sabah Örnekköy'de yeni bir park inşaatı için arkadaşlarımız çalışmaya başladı, ben de oraya gittim. Çalışamayan asfalt plentimizi çalıştırdık. hiç konuşulmuyor bunlar ama çok önemli bir şey yaptık. Mesela Karşıyaka Belediyesi'nin arşivi tamamen dijitalleşti. Şu anda arşivini tamamen bizim kadar başarılı dijitalleştiren belediye ya çok azdır ya da hiç yoktur, emin olun. Çok başarılı bir şey yaptık. Şu anda arkadaşlarımız arşivin dolaplarını kapaklarını açmadan oturdukları yerden, bilgisayardan her türlü belgeye ulaşabiliyorlar. Pek çok başvuru, ruhsat başvuruları gibi başvurular belediyeye hiç gelmeden internet üzerinden yapılabiliyor. Yaşlılar için çok önemli çalışmalar yaptık. İleri yaştaki vatandaşlarımıza sahip çıktık. 0-3 yaş arası çocuklar için yaptığımız Karşıyaka 95 projesi İzmir'de ilk biz başladık. 15 bin tane evi ziyaret ettik ve Türkiye'de bu konuda en başarılı çalışan belediyelerden biriyiz. Bizim mutfak sanatları merkezimizin bir benzeri Türkiye'de başka bir belediye eliyle yapılmış bir örneği yok. Ne ilçe belediyesi, ne diğer büyük belediyeler açısından söylüyorum. Belediye hizmeti çok kolay bir hizmet değil. Çalışanlarıyla bir bütün olarak görülen bir hizmet ama Karşıyakalılara biz içten ve sevgiyle, saygıyla hizmet ettik. Bu dönemde mutlaka eksikler ve hatalar olmuştur. Ama hepsinin bir nedeni vardır. Aslında çok haksızca eleştirildiğimiz pek çok konu var, anlaşılmamış konular olabilir ama işin gerçeği şu ki, gerçekten bütün bu zorlu şartlara rağmen olağanüstü başarılı bir dönem geçirdiğimizi düşünüyorum” dedi.“BİZ BERABERCE BİR ŞEYLER YAPABİLMEK ADINA ÇOK ÇABA GÖSTERDİK”“Bu süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi ile diyaloğunuz nasıldı?” sorusunu da yanıtlayan Başkan Tugay, “Biz yapıcı ve işbirlikçi olmak adına üzerimize düşeni yaptık. Kendi adımıza söyleyebileceğin en net şey bu. Onlardan da destek gördüğümüz beraber çalıştığımız çok güzel projelerimiz oldu. Çarşının ana caddesini yenilerken altyapıyı onlar değiştirdi, üst yapıyı biz yaptık. Bu konuda kendi iç dinamiklerimiz içerisinde konuşabileceğimiz şeyler var ama burada söyleyebileceğim şey o ki biz beraberce bir şeyler yapabilmek adına çok çaba gösterdik” ifadelerini kullandı.“BENİM ÇALIŞMA YERİM İZMİR'DİR”Karşıyaka Belediye Başkanlığına tekrar aday olup olmayacağı sorusunu yanıtlayan Tugay, “"Ben İzmir'de siyaset yapma ve İzmir'de yerel yönetimlerde siyaset yapma konusunda kendi iradi kararımı verdim. Zaten kurultaydan önce bunu biz sayın genel başkanımızla partimizin üst yönetimindeki kişilerle konuştuk. Benim çalışma yerim İzmir'dir. Partime, halkımıza hizmet etmeye de İzmir'de devam edeceğim. Böyle bir kararım var. Buna neye göre karar verileceği konusu partinin yapacağı değerlendirmeler, halkın talepleri, parti örgütünün vereceği karar çerçevesinde olacaktır. Ben Karşıyaka Belediye Başkanı olmaktan gurur ve onur duyarım. Eğer bu görev bana önerilirse, layık görülürse tabii ki büyük bir mutlulukla kabul eder ve görevimi yapmaya devam ederim. Bana eğer görev vermeyeceğiz derlerse de bunu saygıyla karşılarım, başka bir görev uygun görürlerse de onu da değerlendirmeye alırım” şeklinde konuştu.“O GÜN Kİ ŞARTLAR ALTINDA DEĞERLENDİRİRİM”İsminin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçmesi hakkında konuşan Başkan Tugay, “Şu anda bir Büyükşehir Belediye başkanımız var. Sayın Tunç Soyer ve o görevine devam etmek istiyor. Ben buna saygı göstermek durumundayım. Onun devam etmesiyle ilgili kararı kendisi ve partimiz verecek. Ama başka türlü bir öneri gelirse o da büyük bir onur olacaktır, onu da o gün ki şartlar altında değerlendiririm. Şu an için özel bir talebim ve çabam yok” ifadelerini kullandı.“KİMSENİN YERİ GARANTİ DEĞİL”Özel’i desteklemesi sonrası kendisi için yapılan ‘kesin aday’ söylemlerini değerlendiren Tugay, “Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin başarılı olmasını istiyorum. Hiç kimsenin yeri kesin falan değil. Benim de, bir başkasının da değil. Partinin değerlendirilmesini en objektif şekilde yapması, partimizi başarıya taşıyacak kişilerin aday olması ve o adayların desteklenmesi lazım. Burada ben bu iradeyi tamamen partimize emanet ediyorum. Genel Başkanımız konuşmalarında hep söylüyor, ‘örgütün fikirleri alınarak, onların hassasiyetleri dikkate alınarak ve halkın da öngörüleri ölçülerek kararlar verilecek’ deniyor, olması gereken budur. Müsaade etsin, parti bu değerlendirmeyi yapsın ve ondan sonra kendi uygun gördüğü adaylıkları parti belirlesin. Burada kimsenin yeri garanti değil. Buna ben de dahil. Kişisel bakmamalıyız. Hepimiz Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün üyeleriyiz. Partinin başarılı olması için bizim kenara çekilmemiz gerekiyorsa bunu yapacağız. Bunu herkesin sindirmesi lazım” şeklinde konuştu.“ÜZERİME DÜŞEN GÖREV NEYSE ONU YAPACAĞIM”“İzmir’deki adaylıklar ile ilgili Genel Başkan Özel ile bir görüşme gerçekleştirecek misiniz” sorusuna cevap veren Tugay, “Ben herhangi bir görüşümü paylaşmanın önemli olduğunu düşünürsem mutlaka paylaşırım, mutlaka bunu yaparım geri durmam bundan. Çünkü anlaşılmamış bir konunun doğru anlaşılmasını sağlamak hepimizin görevi. Burada ben Sayın Genel Başkanımızla sağlıklı bir iletişim içerisindeyim, işin doğrusu bu. O yüzden hem kendisine minnettarım hem de bununla ilgili ben de üzerime düşen görev neyse onu yapacağım. Ama herhangi birimizin adaylığı ile ilgili özel bir çalışma yapmayı düşünmüyorum. Esas şeyi parti bizden talep etmeli. Yani eğer, ‘siz kendinizi ve çalışmalarınızı anlatın’ gibi bir şeyler derse o zaman konuşabiliriz diye düşünüyorum. Benim şu an için daha farklı bir çalışma düşüncem yok” ifadelerini kullandı.“MENEMEN VE URLA GÖZ GÖRE GÖRE KAYBEDİLDİ”İzmir’de bazı yerel yönetimlerde yaşanan olayları değerlendiren Başkan Tugay, “Hem Urla hem Menemen için o günlerde yaşadığımız süreç hala bugün gibi aklımda. Hepimizi gerçekten çok üzdü. Urla'yı inanılmaz bir şekilde kaybettik. Menemen göz göre göre kaybedildi. Orada yapılan hatalar çok bariz hatalar. O hataların sorumluları aslında bu hatanın sorumluluğunu da yerine getirmek zorundalardı. Kim olduklarını bilmiyorum ama bir sorumlusu vardı bu olan bitenin. Parti adına önemsediğim şey bunlardan ders çıkarmış olmak ve o dersin gereği olarak bir daha benzer hataların içine asla düşmemek. Onun için de bana söz düşerse ya da bir şey söyleme ihtiyacı duyarsam mutlaka konuşurum” diye konuştu.“BAKANLIK VE HÜKÜMET KARŞIYAKA STADINI NE YAPTI NE DE YAPTIRDI”Uzun süredir tartışmalara konu olan Karşıyaka Stadı hakkında da konuşan Tugay, “Bizi neden eleştirdiklerini anlamıyorum fakat niyetlerini anlıyorum tabii ki. Özeti şu; ben göreve geldikten sonra 'belediyeden ne istiyorsanız' yapalım dedim, yaptık zaten. Stat arazisi Bakanlığa tahsisli, bakanlığa yapması için ricada bulunduk fakat 'kaynak ayıramıyoruz, yapamıyoruz' dediler. O zaman Büyükşehir Belediyemiz yapsın dedik, devretmediler. Devretmeye hazırız dediler ama devretmek için gerekli olan işlemleri yapmadılar ve o yüzden de olduğu yerde bekledi. Ben bunu şöyle tanımlıyorum; bakanlık ve hükümet Karşıyaka stadını ne yaptı ne de yaptırdı. Bugünlerde kulüp başkanının kendi iradesiyle yaptığı girişimler var. Bunu da basından izliyorum, kendisiyle bu konuda bir konuşmam olmadı. Bu sorun çözülsün istiyor ve çaba gösteriyor. Takdir ediyorum. Kendisine ben bir şey söylemedim ama şu mesajımı hem ona hem hükümete hem ilgili her tarafa hep söyledim; 'Bizden ne istiyorsanız yapmaya hazırız', kimse bizden bir şey istemiyor, Karşıyaka Belediyesi’nden bir şey isteyen yok ki... Ne ruhsat, ne herhangi bir konuda izin ya da gönderin iş makinenizi şurada şu işi yapın diyen yok, ne istiyorlarsa yapmaya hazırız yeter ki yapılsın şu stat. Bunu siyasi istismar konusu yapmayalım, falanca parti yaptı diye konuşmamıza gerek yok. Hep beraber el birliğiyle yapalım, biz de katkımızı verelim, hükümet de katkısını versin, kulüp de katkısını versin halk da versin... Zaman içinde görelim kim nereye zorluk çıkarıyor? Ama benim dönemimde bizden kaynaklanan hiçbir engelleme, hiçbir zorluk, hiçbir blokaj olmadı. Hükümet ne kendi yaptı ne de Büyükşehir Belediyesi'nin yapması için devir işlemlerini gerçekleştirmedi. Gerçek budur. Bunu bin defa söyleyebilirim, çünkü doğru bu. Tam tersini iddia edenlere de her türlü bilgiyle belgeyle ispat ederim ne yaptığımızı ve ne yapmadığımızı. Bu süreç boyunca bazı yalanlarla hükümeti korumaya kollamaya çalışan, sonra kendine diğerleriyle konum edinen bazı kişiler var, özellikle onlara çok tepkiliyim. İsimlerini telaffuz etmek istemiyorum ama çok ayıplıyorum. Karşıyaka'ya çok büyük ihanet ettiler. Bence bundan sonra hiç konuşmasınlar, yoksa adlarını telaffuz ederek konuşmaya başlayacağım” dedi.“UFAK TEFEK BAZI ŞEYLER TABİİ Kİ VAR AMA…”Son olarak, “Keşke yapabilseydim dediğiniz bir proje var mı?” sorusunu yanıt veren Başkan Tugay, “Stadın yapılmaması konusunda başka bir şey yok. Ufak tefek bazı şeyler tabii ki var ama onların zaten altyapısını yaptık. İnşaatı devam eden çalışmalar var, projesini hazırladığımız, bugün yarın ihalesine çıkacağımız işler var” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir