Millet İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer: ”Ben bozulsaydım bozulurdum. İnsanları bozan şey; koltuğun büyüklüğü, küçüklüğü değil insanın küçüklüğü büyüklüğüdür. Büyükşehirde farklı bir şey olmayacak ben, ben olmaya devam edeceğim.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, belediye
başkanı olduğunda herkese kapısının açık olacağına işaret ederek, “10 yıldır
belediye başkanlığı yapıyorum. Ben bozulsaydım bozulurdum. İnsanları bozan şey;
koltuğun büyüklüğü, küçüklüğü değil insanın küçüklüğü büyüklüğüdür.
Büyükşehirde farklı bir şey olmayacak ben, ben olmaya devam edeceğim” dedi.
Millet İttifakı’nın CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkan
adayı Tunç Soyer, İzmir Medya Paltformu’nun konuğu oldu. Mövenpick Otel’de
platform üyeleriyle buluşan Soyer, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak,
önemli mesajlar verdi.
17 başlıkta açıkladığımız 165 proje
Nihat Zeybekci’nin Tunç Soyer’in projesi olmadığı yönündeki eleştirilerine ilişkin soruya Soyer, “Ben adaylığım açıklandığı ilk gün söyledim; ‘Bizim proje açıklama gibi niyetimiz yok biz projeleri birlikte yazacağız’ dedim. Bunlar aslında sadece bir perspektifi, yönetim anlayışını ortaya koymak için açıkladığımız şeyler. Özetle; 15 yıllık Büyükşehir Belediyesinin hafızasının kullanarak yaptıklarımız var. Tarımsal kalkınma ilgili yapacaklarımızı çok önemsedik. Bir de yeni vizyonumuz ortaya koyacak birtakım ipuçlarını ortaya koymak istedik. Bunun dışından 30 ilçenin her birinin onlarca, yüzlerce projesi var. Meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının projeleri var. Biz bütün bunları hep birlikte masaya yatırıp bunlar üzerinden yol alacağız. Bugüne kadar 17 başlıkta açıkladığımız 165 proje sadece bizim perspektifimizi, İzmir’e nasıl yaklaştığımızı, İzmir’i nasıl değerlendirmediğimiz göstermek için yaptığımız bir şeydir. Yoksa bildikleri anlamda açıklanan projeler sadece işin çok küçük parçası onu söylemeye çalışıyorum” diye konuştu.
“Özelleştirme lafı
doğru anlaşılmadı”
İzmir Fuarı’nın özelleştirileceğini yönündeki soruya Tunç
Soyer, “Özelleştirme lafı doğru anlaşılmadı. Cümlenin sonu ve önü birlikte
dinlense kastettiğim şudur; sadece mermer ve gelinlik gibi uluslararası fuar
ile ve birkaç fuar dışında İzmir’de 64 sektörün hiçbiri ile ilgili uluslararası
fuar yok. Otomobille ilgili, ayakkabı ile ilgili uluslararası fuar yapılabilir.
O kadar çok var ki uluslararası fuar düzenlenebilecek sektör, bunu yetersiz
görüyoruz. Sadece mermer ve gelinlik ile sınırlı olması, İzmir fuarının yeteri
kadar iyi kullanılmadığını gösteriyor. Oranın her gün cıvıl cıvıl, hareketli ve
bir gün boş kalmayacak şekilde çalıştırması gerekiyor. Bunun için gerekirse
özelleştirme; profesyonel hizmet ile desteklemek gerektiğini düşündüm. Burada
sadece büyükşehir belediyesinin organizasyonu değil İZFAŞ, İTO var, EBSO da var
işin içinde. Herkesin silkinip burayı daha verimli nasıl kullanırız konusunda
kafa yorması lazım. Kastettiğim gerekirse profesyonel hizmet almaktır.
Özelleştirmek klişe anlamıyla satıp para kazanmak gibi bir durum değil” dedi.
İzmir’in arka mahalleleri ile ilgili yapacaklarının
sorulması üzerine Soyer, kentsel dönüşüm, kadınların istihdamı, gençlerin spor,
sanat gibi aktivitelerle buluşturulmasının yanı sıra birçok projeyi hayata
geçireceklerini söyledi.
“İzmir trafiğinde önemli ölçüde rahatlama olacak”
İzmir’de trafik
sorunu olduğuna ve bu yönde yapacaklarına ilişkin Tunç Soyer, şunları söyledi:
“Hızla alınabilecek tedbirler var. İzmirli’nin en büyük
sorununun trafik olduğu belli, anketler de bunu söylüyor. Yaklaşık toparlarsak
yüzde 40’a yakın İzmirli’nin şehir içi sıkışıklığından, trafikten şikayet
ettiğini söyleyebiliriz. Bu nedenle en çok buna kafa yorduk ve şunu gördük. Çok
kısa süre içinde İzmirli’ye nefes aldıracak projeler üretmek ve hızla hayata
geçirmek mümkün.
“Körfezi yüzde 3 oranında kullanıyoruz”
Şu anda körfezi yüzde 3 oranında kullanıyoruz, bu düşük bir oran. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Mesela; vatandaş mesela Çeşme’den geliyor, Üçkuyular’dan Bostanlı’ya yaklaşıyor, saatine bakıyor. Daha 20 dakika var diyor neden bekleyeyim diyor, gidiyor. Fakat bu yukarıda şöyle okunuyor; talep yok. Dolayısıyla da sen çok koysan da gelmez çünkü talep yok diye bakılıyor. Oysa o vatandaş geldiği anda feribotun hemen 3-5 dakika içerisinde kalkacağını bilse, başarılı olunur. Bu nedenle biz hemen bu seferleri hızlandırmayı, feribot sayısını artırarak hemen bunu uygulamaya sokacağız. Mayıs itibariyle buna başlayacağımızı düşünüyorum ve böylece en az 4,5 kat artırabileceğimizi yani kent içindeki kullanımı yüzde 16’ya çıkartacağımızı düşünüyorum. Ayrıca yeraltına alacağımız noktalar var, bu anlamda 3’ünü hemen hayata geçireceğiz. İki yeni metro hattı var. Buca metrosu ve Halkapınar Otogar metrosu ve Çiğli tramvayı var. Onların da bütçesi ve projeler hazır sadece Ankara’dan imza bekleniyor. Bir hazine garantisi imzası değil bu mevzuat gereği atılması gereken bir imza. 11 noktada akıllı trafik uygulaması yapacağız. Bunları yaptığımızda İzmir trafiğinde önemli ölçüde rahatlama olacak.”
“İzmir kent vizyonu hazırlayarak Ankara’ya götüreceğiz”
Görevi süresince
Ankara ile uyum içinde çalışmayı düşündüklerini dile getiren Tunç Soyer,
“Ankara’nın İzmir’i yeteri kadar iyi anlamadığı için iyi bakmadığını
düşünüyorum. Yeteri kadar anlasa ve biz üzerimize düşeni yapsak, iyi anlatabilsek
kimsenin kasten vatan hainliği yapabileceğini, kimsenin kasten İzmir’e zarar
vermek istemeyeceğini düşünüyorum. O nedenle uyumlu, kendimizi iyi anlatmaya
gayret edeceğiz. Köşeli olmayan dil kullanacağız. İyi anlatabilirsek ve bunu
bir siyasi atraksiyon değil de gerçekten İzmir’in projesi olursa, kimsenin
sırtını döneceğini düşünmüyorum. Ankara’yı siyasi kavga arenası olarak değil,
iş birliği yapacağımız paydaşlarımız olarak görüyorum.O nedenle İzmir kent vizyonu hazırlayacağız, Ankara’ya götüreceğiz ve İzmir’i nasıl görmek
istediğimizi onlarla paylaşarak bir kere fikri bir ortaklık kurmayı
düşünüyoruz. Bizi birbirimizden ayıran şeylerden çok daha fazla bağlayan şeyler
olduğunu düşündüğüm için ve buna vurgu yaparak sürdüreceğimiz için Ankara’ya da
bunu anlatabileceğimize inanıyorum. O nedenle mevzuat sınırlamalarını, yasal
düzenlemeleri, sınırların esnetilebileceğini düşünüyorum. Bunu bir hukukçu
olarak da söylüyorum” ifadelerini kullandı.
Demokrasi 4.0 vurgusu
Demokrasinin insanların huzur bulduğu en mutlu yaşam biçimi
olduğunu ve bu anlamda demokrasi 4.0’ın gerekliliğine işaret eden Soyer, “Çağın hızı nedeniyle demokrasinin erdemleri
insanların hayatını iyileştirmede yetersiz kalmaya başladı. Burada yeni yöntemler
bulmak zorundayız. Kamusal alan bir zamanlar bir kentin meydanıymış ama artık
benim telefonumda. Daha belediye kapısına girmeden ödeme yapabiliyorum,
şikayette bulunabiliyorum. Bir yıl içinde belediye cebinde uygulamasını
cebinize sokacağız ve vatandaş belediyenin bütçesini, o ayki gelirlerini cep
telefonunda izleyecek” diye konuştu.
“Bir ulusal medya
kanalı İzmir’den doğabilir”
Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda basın sektörünün de
gerilemiş vaziyette olduğunu ileri süren Soyer, “İnsanların en doğal hakkı
haber alma hürriyetine çok büyük ihtiyaç var ve burada zafiyetler var. İzmir’in
yetişkin bir kadrosu olduğunu düşünüyorum. İzmir’den yepyeni bir oluşum ortaya
koyabileceğimiz düşünüyorum. Bu oluşum bir ulusal medya kanalının İzmir’den
doğması biçiminden tecelli edebilir. Yerel basının desteklenmesi gerektiğine
net inanıyorum” dedi.
“İnsanları bozan
şey koltuğun büyüklüğü, küçüklüğü değildir”
Büyükşehir belediye başkanı olduğunda herkese kapısının açık
olacağına işaret eden Soyer, “10 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Ben
bozulsaydım bozulurdum. İnsanları bozan şey; koltuğun büyüklüğü, küçüklüğü
değil insanın küçüklüğü büyüklüğüdür. Büyükşehirde farklı bir şey olmayacak
ben, ben olmaya devam edeceğim” dedi.
İzmir Medya Platformu Başkanı Ahmet Kaplan ise, bugüne kadar Platform olarak her düşünceden ve toplumun her kesiminde 70’in üzerinde konuk ağırladıklarını belirterek, “Gücümüzü sayısal çoğunluğumuzdan değil içimizdeki arkadaşlarımızın fikir çeşitliliğinden, fikir zenginliğinden alıyoruz. Her düşünden fikir ve insanlara açık İzmir’in bütün renklerini içinde barındıran bir Medya Sivil İnsiyatifiyiz1 diye konuştu.