Didar DEMİRCİ - EBRD’nin Yeşil Şehirler Programının
tanıtım toplantısı bugün Swiss Otel’de gerçekleşti. Toplantıya İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Tunç Soyer, EBRD Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç, Büyükşehir
ve İlçe belediye bürokratları ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri
katıldı.
EBRD’nin İzmir’in kendi Yeşil Şehirler Politikasını hazırlaması
için Büyükşehir Belediyesi ilk etapta 300 bin euroluk destek sağladığı da
öğrenildi.
İzmir bu programa Türkiye’den kabul edilen ilk kent oldu.
Programın açılışında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD)
Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç, şu şekilde konuştu:
“Yeşil şehir eylem planında sizlerle birlikte olmaktan
mutluluk duyuyoruz. Kısaca EBRD uluslararası bir kalkınma bankası çok uluslu ve
71 tane hissedarı var ve bu ülkeler arasında Türkiye’de var. Şu anda 38 ülkede
faaliyet gösteren bir banka. Türkiye faaliyet gösteren 38 ülke içerisinde porföyde
en çok paya sahip olan ülkemiz. Yüzde 15’lik bir payı var. 2009 yılında Türkiye’de
ofisimizi açtık. Bugün itibariyle de 11.5 milyon lira ile de finansman sağladık
Türkiye’ye, 300’den fazla projenin finansmanında yer aldık. Hedefimiz genellikle özel sektörü
desteklemekte ama belediyelerimiz ve belediyelerimizle yaptığımız alt yapı
projelerimiz bunun içerisinde ayrı öneme sahip. Bu zaman kadar 7 tane belediyelerimizle
11 tane projenin finansmanını 450 milyon Euro’luk bir bütçe sağlamış
durumdayız. İzmir bu anlamda en yakın çalıştığımız belediyelerimiz arasında… Bugüne
kadar 3 farklı projede yan yana olduk ve şimdi de Fahrettin Altay-Narlıdere Metro
projemizi yapmış durumdayız. Sabah da 4. Projemizin yetkilendirme imzasını
yaptık. Daha nice projeleri de beraber yapma şansına sahip olmayı umut ediyoruz.
Bugünün asıl önemi bizim için bir gurur kaynağı… EBRD olarak
bizim bir Yeşil Şehirler Eylem Programımız var. Bu Yeşil Şehir Çevre
Programının amacı: Bizim faaliyet gösterdiğimiz ülkelerden 35 ülke seçilecek ve
bu belediyelere 1.5 milyar Euro’luk kaynak aktarımıyla bu şehirlerimizin yeşil
daha yaşanabilir şehir ve sürdürülebilir alt yapıya sahip şehir olması
yönündeki yatırımlarını desteklemek.
Ama bu bir çalışma programı, şöyle ki seçilen şehirlerimizin
öncelikleri belirleniyor ona göre bir aksiyon planı oluşturuluyor daha sonra bu
aksiyon planının gerçekleştirilmesi için projeler belirleniyor ve en son olarak
da bu projelerin hayata geçirilmesi için finansmanı sağlanıyor. Bizim de EBRD
olarak en büyük görevimiz de bu projelerin finansmanını sağlamak.
İsminden de anlaşılacağı gibi bu programa imza atmış olan
şehirlerimizin Yeşil Şehir olması, iklim değişikliğiyle mücadele edilmesi ve bu
anlamda sürdürüle bilir bir alt yapıya sahip olması için yapılacak olan alt
yapı çalışmalarının desteklenmesi amaçlanıyor. Bunlar da tahmin edebileceğiniz
gibi ya ulaştırma oluyor ya atık su, içme suyu ya da katı atık veya çevre alt
yapı yatırımları üzerine olacak projeler.
İzmir bizim bu programımıza Türkiye’de katılan ilk belediye oldu. Bu anlamda da rol model oluyor. Diğer belediyelerimize de öncülük yapmalarını umut ediyoruz. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdiğimiz bu Yeşil Şehir İmar Planının hazırlanmasında bizden desteklerini esirgemeyen Büyükşehir Belediye Başkanıma Genel Sekreterime ve Belediyemizin değerli ekibine teşekkür ederim. Ayrıca belediye başkanımıza şu anlamda da teşekkür etmek isterim çünkü, İzmir Belediyesinde İklim Değişikliği Ve Temiz Enerji Çevre Müdürlüğü kurulmasını sağlayarak bize destek oldu.”
TÜRKİYE’NİN İLK İLKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR’DE
Yeşil Şehirler Eylem Planı Bilgilendirme toplantısının
açılış konuşmasını yapan Tunç Soyer:
Bugün tarihi bir gün. Bir yandan projenin başlangıcını
gerçekleştirmiş olacağız, sabah İzmir tarihinin en büyük projesinin startını
verdik. Buca metrosu 1 milyar 70 milyon dolarlık bir bütçe, 5 yıl içinde
vagonların hareket ettiğini görmek istediğimiz bir heyecan. Bunun için ilk
adımı EBRD ile 80 milyon Euro bir kredi sözleşmesini imzaladık. İzmir’in çok
daha modern çağdaş bir kent olması, bir dünya kenti olması için tarihi bir an
yaşadık.
Yeşil şehirler eylem planı çalışması aslında temel bir
ihtiyaçtan ortaya çıktı. İklim krizi, doğanın tahribatı gezegenimizin her
tarafında bütün canlıların yaşamını tehdit ediyor. İnsanlığın nüfusu son 50
yılda 2 misli arttı ama aynı sürede yaban hayat yüzde 60 tan fazla azaldı.
Doğada yarattığımız herhangi bir tahribat suları, ormanları tüm yaşam
alanlarını kirletiyor, iklimi değiştiriyor ve gezegenimizi felakete sürüklüyor.
Dünyanın her köşesinde ekoloji hareketleri, sivil toplum kuruluşları,
aktivistler, sanatçılar, akademisyenler bu felakete karşı uzun bir süredir
gezegeni koruyabilmenin mücadelesini sürdürüyor. Merkezi ve yerel idarelere de
birtakım görevler düşüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu konuda kapsamlı
çalışmalar yürütüyor.
EBRD yeşil şehirler programı kapsamında yeşil şehirler eylem
planı hazırlanması için 300 milyon Euro bir hibe desteği sağlıyor. Bu destek
Türkiye’de ilk kez İzmir için sağlandı. Bir yıl sürmesi planlanan projenin 2
Mayıs 2019 tarihinde başladı.
Bu planın uygulanmasıyla su, biyolojik çeşitlilik, toprak,
iklim değişikliği programının yer aldığı sorunlara yönelik eylemler oluşturmayı
planlıyoruz. Bu plan kapsamında ulaşım, enerji, sanayi, su kullanımı gibi insan
kaynaklı zorlayıcı etkilerin hava, su, toprak, yeşil alanlar, iklim gibi doğa
üzerindeki etkileri inceleniyor. Bu baskıların azaltılması için bir ekolojik
ekonomik politikaların yer alacağı karşılık strateji oluşturulması amaçlanıyor.
Doğadaki tüm yaşamlar birbirinden koparılmayacak kadar
birbirine bağlıdır. Gezegenimizde yaşamı tehdit eden her türlü felaketten
doğanın haklarını kendi haklarımız gibi savunursak kurtarabiliriz.