Çiğdem CANPOLAT /
ÖNCÜŞEHİR – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Aralık ayı Olağan Meclis
toplantısının üçüncü oturumu Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde, Ahmed
Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.
SOYER: DÜN Kİ
TOPLANTI HEPİMİZİ ÇOK ÜZDÜ
Meclis açılışında, dün gerçekleşen meclis oturumunda yaşanan
tartışmalar hakkında konuşan Başkan Soyer, “Dün ki toplantı hepimizi çok üzdü.
Eminim burada üzülmeyen kimse yoktur. Sorunların kimler olduğu, kimlerin bu
noktaya getirdiğini tartışacak değilim. Herkesin gerekli dersleri çıkardığını
düşünüyorum. Ben de dahil. Meclis salonumuz çok daha iyisine layık. İnanıyorum ki
bundan sonra çok daha iyi toplantı ve görüşmeler yapacağız” ifadelerini
kullandı.
UZUNDERE'DEKİ
DÖNÜŞÜME İZBETON HAMLESİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Uzundere Mahallesi Kentsel
Dönüşüm ve Gelişim Alanında III. Etap olarak belirlenen alanda riskli yapı
olarak tespit edilen yapıların dönüştürülmesi için başlatılan çalışmalarda
önemli bir karar almak için adım atmış, dönüşüm için belediye iştiraki olan
İZBETON A.Ş'yi devreye sokarak çalışmaları tamamlamayı planlama kararı almıştı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İZBETON arasında imzalanması
planlanan protokol, Kasım ayı olağan Meclis oturumunda Meclis üyelerinin
onayına sunulmuş, ilgili önerge Plan ve Bütçe - Hukuk - Deprem ve Afet -
Kentsel Dönüşüm Komisyonlarına havale edilmişti.
Önerge Meclis gündemine komisyonlardan AK Parti’nin ret
oylarıyla oy çokluğu ile geldi.
KIRMAZ: BELEDİYEMİZİN
BU KONUDAKİ EN YARDIMCI KURULUŞU İZBETON’DUR
CHP’li Meclis Üyesi Necati Kırmaz, “Belediyemiz kentsel
dönüşümü kat karşılığında yerinde dönüşümde emin adımlar atılıyor. 2 bin 900
bağımsız bölümün bin 422 adedi Uzundere 3. etapta. 3 kez ihaleye çıkıldı, talep
olmadı. En önemli sebebi ekonomi. Son yıllarda ekonomik koşullar nedeniyle müteahhitler
kar payı düşük olan ihale koşulları nedeniyle bu ihalelere girmeye kaçınıyorlar.
Bu yüzden de İzbeton dahil oldu. Belediyemizin bu konudaki en yardımcı kuruluşu
İzbeton’dur. Devletimiz bu tür yapılarda TOKİ’yi tercih ediyorsa İBB’nin de İzbeton’u
tercih etmesi en doğal haktır. Bugüne kadar yaptığı gibi kaliteli ve sağlıklı
konutları yaparak vatandaşlara teslim edecektir” dedi.
ÖZUSLU: TOKİ İZMİR’DE
BAŞARISIZ
CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu, Uzundere Konutları III.
Etap bölgesi hakkında yapılan tüm çalışmaları aktararak, “Aslında oradaki
hikaye 2010 yılı Haziran ayında başladı. Dönüşümle ilgili yetki önce Büyükşehir’e
verildi. Fakat gerek Uzundere gerek… İBB tarafından sınırları çizildi. Meclisten
geçti. Bakanlıkta o meclisten geçen alanlar 2 yıl bekledi. 2012 yılı Aralık’ta
onandı. Sonra bir yasa daha çıktı burası Bakanlığımız tarafından riskli alan
ilan edilerek yetki Bakanlığa geçti. Ağır gittiğimiz söylendi… 2012 yılında
Bakanlık alıyor. Biz burada dönüşüm yapacağız diyor. Yavaş giden Uzundere ile ilgili
rakam vereyim. Alanın tamamı tamamlanmıştır, uzlaşmaları yapılmıştır. Tapu devirleri,
imar uygulamaları yapılmıştır. 800 bağımsız birim vatandaşa teslim edilmiştir. Bugün
konuştuğumuz konu bin 422 adedi İzbeton’a vermek. İzbeton buna taliptir. Müteahhitlerin
isteksizce davranması üzerine o zaman tabi biz en güçlü şirketimizle bu işe
girer yaparız. 2012 yılında yetkiyi Bakanlık aldı ya, ne yapacaktı orada? Ne yaptığını
söyleyeyim. Yeditepe Konutları’nı yaptı. Kimseyle uzlaşılmadı. Konutlar boş,
Yeditepe’deki. Niye boş? Yeditepe konutları nereye yapıldı? Bizim uğraştığımız
gibi tapu alınarak yapmadılar. Boş araziye yaptılar. Kimse de gitmiyor. Uzlaşı yok
çünkü. Bu konutları dışarıya satmaya başladılar. Hani vatandaşa kentsel dönüşüm
yapılacaktı? Demek ki TOKİ İzmir’de başarısız. Deprem bölgesinde yaptılar ama
orası deprem bölgesi. Orada ihale kanunu geçerli değil. Boş senet imzalattılar
insanlara, insanlar bunun için bas bas bağırdılar. Hangi konutları alacağımız
belli değil dediler. Aynı şeyi biz uygulama imar planları için 2 sene bekledik.
Bunlar gerçek” diye konuştu.
ŞAHİN: DEPREMLE
MÜCADELE KONUSUNDA NEYİ BEKLİYORSUNUZ?
MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin İzmir’de deprem
konusunda atılan somut bir adımın bulunmadığını söyleyerek, “İzmir 7 ve
üzerinde deprem üretecek fay hatlarına sahip bir konum üzerinde bulunuyor fakat
belediyemiz bu konuda sanki her şey yolundaymış gibi tavır sergiliyor. Sayın başkan
depremle mücadele konusunda neyi bekliyorsunuz? Çok yazık ki belediyemize ait
hizmet binamız konusunda bile bir adım atamadınız, vatandaşa ne faydanız
olacak? Riskli alan diye diye dilimizde tüy bitti, riskli alanlar belirlensin
ve buna göre imar planları revize edilsin diyoruz. Ama bunu kendimiz söyleyip
kendimiz duyuyoruz. Bakın MGP grubu olarak verdiğimiz bir çok önerge var,
bunlardan biri de 2012 yılında bakanlığın büyükşehir ve ilçe belediyelerine
gönderdiği bir genelge ile ilgili. Bu genelgede Bakanlık İzmir Büyükşehir ve
ilçe belediyelerine riskli alanları tespit edin demiş. Ne zaman demiş biliyor
musunuz? 2012 yılında. Keşke 30 Ekim depremi öncesi bakanlığın bu uyarıları
dikkate alınsaydı ve 117 vatandaşımızı kaybetmeseydik. Bunları söylemekteki
kastım, bu tarihten sonra umarım gerekenler yapılır ve artık İzmir’de deprem
sebebiyle 1 kişi bile hayatını kaybetmez. Her fırsatta söylüyoruz, yine
söyleyelim deprem öldürmez, sağlıksız binalar öldürür. Yurtdışı kaynaklı kredi
temini konusunda çabalarınızı kıymetli buluyorum ancak sorunun çözümü kredi de
değil kurum olarak ilçe belediyelerimiz ile birlikte sorumluluklarınızı yerine
yetirmenizdir. Artık kaybedecek bir dakikamız bile yok, artık bir vatandaşımızı
bile kaybetmeye tahammülümüz yok” dedi.
HIZAL: İBB’NİN
KENTSEL DÖNÜŞÜM PERFORMANSI EKSİLERLE DOLU
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise Uzundere’deki
kentsel dönüşüm ve İzbeton üzerinden eleştirilerde bulunarak, “Biz burada İBB’nin
yapması gereken kentsel dönüşüm faaliyetleri konuşuyoruz. Toki’nin İzmir’de
yapacağı ya da yaptığı faaliyetler ilgili ayrı bir başlık açar anlatırız. İBB’nin
yıllık bütçesi 12,5 milyar TL olan ve yaklaşık 150 yıllık bir kurum. Yaklaşık 10
yıl önce kendisine verilmiş bir yetki olan kentsel dönüşüm alanlarında 33 bin
bağımsız bölümün dönüşümün gerçekleştirmesi gerekirken bugüne kadar 800 dönüşüm
yaptı. Bu İBB’nin kentsel dönüşüm performansı açısından sınıfta kalmıştır. Bunun
savunulabilecek bir tarafı yoktur. Biz yerinde uzlaşı yapıyoruz diyorsunuz. İhale
yapıyoruz, müteahhitler girmiyor. Evet girmiyor. Siz şu anda konuştuğumuz
alandaki bütün uzlaşıları ne zaman bitirdiniz? 9 yıl önce. 9 yıldır İBB’yi siz yönetiyorsunuz.
Orada ne yaptınız? Bir adat çivi mi çaktınız. Ta ki vatandaşın burasına kadar
gelmiş, sizden randevu talep etmiş randevu vermemişsiniz en son Genel
Başkanınızın yapmış olduğu programda karşısına çıkmış ve haykırmış. İBB, bizim
konutlarımız yapmıyor demiş. Genel Başkanınız, ‘biz yapamıyoruz, gelsin devlet
yapsın’ demiş. Doğrusunu söylemiş. 9 yıl boyunca yapmamışsınız. Vatandaş da
sizden bunu neden yapmıyorsunuz diye soruyor. Genel Başkanınıza yapılan
haykırıştan sonra siz problem var demişsiniz. Kurtarıcınız İzbeton’u
çağırmışsınız. Aynı vatandaşa İBB Başkanı Sayın Soyer’e tam 45 gün sonra
randevu veriyor. Genel Başkanınızdan 45 gün sonra. O insanları da
suçluyorsunuz, siyaseten hareket ediyorsunuz diye. İBB’nin kentsel dönüşüm
performansı eksilerle dolu, sınıfta kaldınız. Biz Mustafa Bey'den 'Biz
İZBETON'a yetki verdikten sonra şu oranlara geldi dönüşüm' demesini beklerdik.
Ancak şu an sıfır. İZBETON'un yıllık bütçesi 1 milyar. İZBETON kendi uhdesinde
olan yol bakım onarımını yapamazken siz bu işte kurtarıcı olarak kendinize
seçtiniz ancak bu rolündeki performansı hepiniz görüyorsunuz. Karabağlar'daki
TOKİ'nin yapmayı planladığı konutlar içinde sizin CHP'li Karabağlar
Belediyenizin açtığı davadan haberiniz var mı? TOKİ İzmir'de öyle güzel işler
yaptı ki… Vatandaşa boş senet imzalatmadı. 2,5 yıldır iktidarsınız. Bir tane
yaptığınız konutu teslim ettiniz mi? Yok. Konteynır bile yok. Kentsel dönüşüm
noktasında bol bol çalıştay yapıyorsunuz. Çalıştay yapmaktan çalışmaya vakit
bulamıyorsunuz. Eğer kentsel dönüşüm noktasında başarılı olsaydınız bugün
burada meclis yapmazdık" diye konuştu.
ÇALIŞKAN: AYNI
ŞARTLARLA TOKİ YAPABİLİR
AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan ise, “Bir şeyi özünden
koparıp başka mecralara götürdüğümüzde yani meclisin yetkisinin ve meclisle
ilgili şeylerin dışına çıktığımızda bu konular konuşulamıyor. Bunu burada
konuşmayacağız da nerede konuşacağız. Söylenen bu işi Toki yapsın değil. Her şeyi
bitirmişsiniz. Yüzde 43 vatandaşlarımızın hakkı olacak şekilde ihaleye
çıkacağız. Bu ihaleye çıktığımızda müteahhit bulamıyorsanız ki sorduğumuz soru
buydu. Toki’nin kendi yaptığı usulle yapsın demedik. Aynı şartlarda Toki’ye
yüzde 43’ü vatandaşlara verecek, geri kalanını kendi yapılacak mı? Bu konuyu
hiç değerlendirdiniz mi diye sordum. Bir istişare edin dedik. Bunun faydası olur
diye dedik. Ama bürokratınız yok yapmadık dedik. Bu konunun başka yerlere
gitmesine gerek yok” şeklinde konuştu.
KÖKKILINÇ: SİYASİ
POLEMİK YAPILMAYA ÇALIŞILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, deprem üzerinden siyaset
yapılmasını doğru bulmadığını dile getirerek, “İBB olarak 30 Ekim depremiyle
ilgili sonrasında çok büyük bir sorumluluk üstlendik ve çok fazlasıyla iş
yaptık. Bir depremle ve afetle mücadele daire başkanlığı kurduk. Derhal 200
milyon lira bütçesine aktardık. Bu yıl da bütçesine önemli pay ayırdık. Depremle
mücadele çok başka bir alan. Bununla ilgili de İBB zaten meclis üyeleri
birlikte hareket ettiler. Bir yol alındı. Şimdi depre3mde yıkılan binalara dikkat
çekmek isterim. Ruhsatlı yapılardı. 1999 öncesinde yapılmış olan yapılardı pek
çoğu. Ben TBMM’de bu yasalarla ilgili çok daha önemli çalışmalar yapılması
gerektiğini düşünüyorum. Hatırlarsanız afet riskli yapılarla ilgili biz burada
bir genel karar aldığımızda vatandaşların kentsel dönüşümde yıktıkları zaman binalarının
kazanılmış haklarını kaybettikleri noktasında bir tespitte bulunmuştuk. Bunu gidermek
için genel bir karar aldık. Bütün ilçelerimize de yükümlülük getirmiştik. Hal böyleyken
burada İzbeton’la kentsel sönüşüm noktasında yapılacak protokolden yola çıkarak
konunun çok başka yerlere getirilmesini çok doğru bulmuyorum. Siyasi polemik yapılmaya
çalışıldığını düşünüyorum” dedi.
SOYER: SADECE
GECEKONDULARIN BULUNDUĞU ALANLA İLGİLİ AÇILAN DAVALAR VAR
Özgür Hızal ve Selahattin Şahin’in eleştirilere cevaplayan
Soyer, “Özgür Bey, ‘540 hektarlık riskli alanda açılan davalar nedeniyle
yapılamadığını’ ifade etmişti. Orada 3 etapta Bakanlık planları onaylamış. İki etap
boş alanlar. Buralarla ilgili açılan bir dava yok. Sadece gecekonduların
bulunduğu alanla ilgili açılan davalar var. İptali de Plancılar Odasının açtığı
dava nedeniyle iptal edilmiş. Karabağlar Belediyesi’nin davasının sebebi de
üniversite yapılacak yerde konut yapıldığı iddiası. Konuyla çok alakalı
olmayabilir. ‘Aklımızla alay ediliyor’ dedi Selahattin Bey. Burada kimse böyle bir
şey yapmıyor Selahattin Bey” diye konuştu.
ÇALIŞKAN’DAN ‘OPERA
BİNASI’ SORULARI
Gündem dışı konuşmalarda söz alan AK Partili Meclis Üyesi
Erhan Çalışkan Sayıştay raporlarında yer alan birkaç konuyu Meclis gündemine
taşıdı. Çalışkan, “Bu konulardan bir tanesi sizlerin de malumu olduğu üzere
2019 yılında denetim raporunda da gibi yazdığımız konulardan bir kaç tanesi Sayıştay
raporuna girmiş. Birisi Opera binası. Opera binası 2018 yılında çıkan KHK ile
zorda kalan müteahhitlerin talebi halinde idare isterse ihalelerin yapısında
değişiklik yapıp müteahhitlerin teminatlarına dokunmadan ihaleden ayrılmalarına
müsaade etti. Bu kararname uyarınca rapora da yazmıştım; opera binasında bu iş
yapılırken bir kilit iş belirlenmişti. İhaleye 4 firma girmişti. 3 firmayı bu
kilit iş olmadığı için hale komisyonumuz elemişti. Ancak çok kısa süre sonra
konsersuyumun ihaleyi kazanmasına sebep olan firmanın ayrılmasına belediyemiz müsaade
etmişti. Şimdi işi devrettiği firma da diğer ortağıydı diğer ortağında bu
konuda kilit tecrübesi yok. Madem böyle bir işe ihtiyaç yoktu ayrılmasına neden
müsaade ettik. Maddi zorunlukta kalma şansı mümkün değil. Çok ciddi ve büyük
bir firma. Hiçbir maddi zorluk yok ama yine de o firmanın aldığımız bir idari
kararla 101,5 milyon lirasına mal olmuştu. Bununla ilgili ne gibi bir takdiriniz
olacağını da öğrenmek isterim. Şirketlerimizin
zararları ile ilgi bölüm var. 2014-2020 arasında 2 milyar 758 milyon lira
sermaye arttırmışız şirketlerimize. Bu şirketlerimiz içerisinde sermaye artırımına…
Bazı şirketler var, biz de finanse ediyoruz. Hizmet alımıyla ilgili şirketler
onlar. Ama zarar etmesi mümkün olmayan ticari şirketlerimizin de sermayelerini
arttırmışız. Bununla ilgili de değerlendirmenizi merak ediyorum. Biz şirketleri
denetleyemiyoruz. Sermaye verirken komisyonlarımızdan alabildiğimiz kadar
bilgiyi alıyoruz. 6 sene içerisinde bu kadar sermayeyi arttırmışsınız, neden bu
şirketlerimiz zarar etmiş, hangi şirketlerimiz zarar etmiş. Bize bir sunum
yaparsanız çok mutlu oluruz” dedi.
“ÇÖZÜM BU MU
OLMALIYDI?”
Araç kiralama konusuna da değinen Çalışkan, “Araç kiralamasıyla
ilgili yasal düzenlemenin bin 600 motordan daha büyük araç kiralamasına müsaade
etmezken, birkaç tane araba kiralandı. Bu araçlardan bir tanesini Mustafa Bey
kullanıyordu. Bir tanesi de güvenlik aracınızdı. Bunlarla ilgili ödenen fazla
parayı yazmıştım. Bugün görüyorum ki bu usulden vazgeçmişsiniz, çözüm bulmuşsunuz.
Bunun yerine ihale yaptığımız İzbeton’a 35 tane şoförü aracıyla beraber kontrol
mühendislerinin kullanmasıyla ilgili bir madde koymuşsunuz. Oradan gelen
arabayı da yine üst düzey bürokratlarınıza kullandırıyorsunuz. Bulduğunuz çözüm
için tebrik ediyorum. Çözüm bu mu olmalıydı? Bu konu hakkında yorumunuzu
duyarsa sevinirim” ifadelerini kullandı.
HIZAL’IN İZBETON
SÖYLEMLERİ TARTIŞMA YARATTI
AK Partili Hızal’ın gündem dışı konuşmalarda eleştirilerini dile
getirirken İzbeton Genel Müdürü Heval Savaş Kaya hakkında söylemleri tartışma
yarattı. Hızal, “Vatandaş sizden memnun olmadığı gibi Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu'da İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminden memnun değil. Zaten
memnunsa daha büyük problem. 2,5 yıldır
İBB'yi kim yönetiyor? Tunç Soyer yönetiyor. 2,5 yıldır temelini attığınız
tamamladığınız ve anahtarını teslim ettiğiniz 1 tane konut var mı? 800-900
konutla övünüyorsunuz ya biz onu 7 ayda yaptık. İZBETON müdürü elinde kamera
ile Tunç Soyer'in peşinden gideceğine, Karşıyaka'da cafelere kahve satacağına
görevini yapsın" ifadelerini kullandı.
SOYER: GÜNDEM DIŞI
MADDELER GÖRÜŞMELERİ BUNDAN SONRA BÖYLE OLMAYACAK
Soyer ise bu konunun dile getirilmesi üzere tepkisini ortaya
koyarak, “Meseleyi böyle kişileştirmemek gerek. Yakışmıyor. Bu ne siyaset ne
meclis üyeliği değil. Hiçbir şey değil. Son cümleye kadar saygıyla dinlerdim. İzbeton
Genel Müdürüne bu söylenir mi? Bu kabul edilebilir bir şey değil. Gündem dışı
maddeler görüşmeleri bundan sonra böyle olmayacak. Meclis yönetmeliği neyse onu
yapacağız. Grup Başkanvekilleri aralarında görüşsünler, nasıl bir yönetim izleyeceğimize
karar versinler. Gündem dışı konuşmalar İzmir halkına zaman kaybı haline geldi.
İzbeton Genel Müdürünün ne yaptığı konuşuluyor. Rica ediyorum grup başkanvekili
arkadaşlarımızdan; değerlendirme yapsınlar ve karar versinler. Bu üslup ve
içerikle gitmeyecek. Dünden gelen bazı konular yeniden gündeme geldi. Dünya
Bankası ile ilgili… 23 Şubatta Cumhurbaşkanımıza arz ettiğimizi konunun özeti
biz bir kredi çıkardık ve onay verildi. Bu onay verilmedi. Tamamlanmış görüşme
süreci vardı ancak verilmedi. Biz bu yüzden AK Parti İzmir İl Başkanına gittik.
Onları zor duruma düşürmemek için 'henüz tamamlamadık' dedik. İzmir 332 milyon
Dolarlık sözleşmeyi hazır hale getirdi mutabık kaldı İzmir'i dahil etmek
zorunda kaldılar. Hazine'nin onayını alsaydık çoktan bu kredi gelmişti. Bu
meseleler daha çok konuşulur gerginleşilebilir. Ancak biz kişiler üzerinden
onları zan altında bırakacak… Konumuz İzmir ise İzmir'i konuşalım. Doların
artmasından İzmir etkilenmiyor mu? kronik sorunlar var evet ancak biz yüzde 58
oy alarak seçildik. İzmir bize güveniyor. Bizim daha çok çalışmamızı istiyorlar
tabii ki eleştirileri dinleyeceğiz” dedi.