CHP’li Bakan, “19 yılın sonunda baktığımızda yüzümüze
çarpan; rant uğruna sermayeye peşkeş çekilen geleceğimizin hunharca yağmalandığıdır.
Sermayenin canlı cansız doğa üzerindeki zapturaptını bertaraf edebiliriz.
Aldığımız nefesi ferah, içtiğimiz suyu temiz, ektiğimiz toprağı bereketli
kılabiliriz” dedi.
CHP’li Murat Bakan’ın açıklaması şu şekilde:
“Gezi’den Cerattepe’ye, Kazdağları’ndan İkizdere’ye,
Salda’dan Munzur’a, Marmara’dan Aliağa’ya, Kuzey Ormanları’ndan Efemçukuru’na,
Hasankeyf’ten Fırtıman’a uzanan itiraz, basit bir muhalif tavır değildir.
Çünkü çevre mücadelesi, yaşam mücadelesidir.
Düşünün; Moğol istilasını bile atlatan Hasankeyf, AKP’den
kendini kurtaramamış! On iki bin yıllık Dipsiz Göl define bulma umuduyla iş
makineleriyle kazılmış, kuruyunca taşıma suyla doldurulmaya çalışılmış! Çıplak
ayakla dahi basılmasın denen Salda’ya iş makineleriyle ve hafriyat kamyonlarıyla
girilmiş! Kuzey Ormanları’nda 13 milyon ağaç katledilmiş!
Bugün ranta, talana ve yağmaya karşı; zeytinin, ardıcın,
orkinosun, incirin, denizin, ormanın, suyun, havanın, börtünün böceğin,
toprağın çığlığını yükseltmek gelecek mücadelesidir.
Kamu gücüyle 5 şirkete dağıtılan sadece kamu kaynakları
değildir; aldığımız nefese, içtiğimiz suya, ektiğimiz toprağa, yediğimiz ürüne
kadar bu ülkenin tüm kaynaklarının sermayeye peşkeş çekilmesidir.
Bu bir yönetim anlayışıdır. Aynı zamanda bu ülkeye, bu
vatanın topraklarına, bu milletin geleceğine hangi bakış açısıyla baktığınla
ilgilidir. Yani tercihtir.
Devlet yönetimini şirket yönetimi olarak benimseyen
zihniyet; her yere gözlerinde dolar işaretiyle bakar.
Nitekim 19 yılın sonunda baktığımızda yüzümüze çarpan; rant
uğruna sermayeye peşkeş çekilen geleceğimizin hunharca yağmalandığıdır.
Buna mecbur değiliz. Bunu değiştirebiliriz.
Sermayenin canlı cansız doğa üzerindeki zapturaptını
bertaraf edebiliriz.
Aldığımız nefesi ferah, içtiğimiz suyu temiz, ektiğimiz
toprağı bereketli kılabiliriz.
Totaliter AKP rejimine karşı; demokrasiyi, özgürlüğü ve
adaleti sağlayabiliriz.
Bıraktığı enkazı hep birlikte kaldırabilir; zeytinlerin, ardıçların, orkinosların, toprağın özgürlüğünü sağlayıp üretip hakça bölüşüp adilce yaşayacağımız geleceği inşa edebiliriz.”