3 yıldır düzenlemekte olduğumuz Yaşar Sürdürülebilirlik Günü ile
hedefimiz, fikir önderleri, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörü bir araya
getirerek toplumsal bilinci geliştirmek ve sürdürülebilirliğin kurum, birey
fark etmeksizin herkesin gündeminde yer almasını sağlamaktır.”
2007 yılında BM Küresel İlkeler Sözleşmesi(Global
Compact)’nin gönüllü imzacılarından olan ve o tarihten bu yana
sürdürülebilirlik yolculuğunu ve hedeflerini her yıl yayınladığı
sürdürülebilirlik raporları ile toplumla paylaşan Yaşar Topluluğu,
sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde tüm paydaşlarını sürdürülebilirlik
çalışmalarına dahil etmek ve toplumsal farkındalık yaratmak amaçlarıyla
düzenlediği Yaşar Sürdürülebilirlik Günü’nü üçüncü kez gerçekleştirdi. Pandemi
sebebiyle çevrim içi olarak gerçekleştirilen etkinlikte pandemi döneminde
sürdürülebilir tüketim ve döngüsel ekonomi konuşuldu.
Yaşar Sürdürülebilirlik Günü 2020’nin açılış konuşmasını
Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş yaptı. Dr.Mehmet Aktaş, Yaşar
Topluluğu’nun önceliklerinden olan sürdürülebilirlik konusunun sistemli bir
şekilde tüm süreçlere yansıtıldığının ve tüm çalışanlara aktarıldığının altını
çizdiği konuşmasında: “Yaşar Topluluğu olarak iklim kriziyle mücadele, enerji
ve su yönetimi, atık yönetimi ve toplumsal katkı çalışmalarımızı
sürdürülebilirlik başlığı altında önceliklendirdik. 2009 yılından bu yana
raporlamalarımıza devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik yolculuğumuzda
ekosistemimizdeki tüm paydaşlarımızla birlikteyiz. 3 yıldır düzenlemekte
olduğumuz Yaşar Sürdürülebilirlik Günü ile hedefimiz, fikir önderleri, sivil
toplum kuruluşları ve özel sektörü bir araya getirerek toplumsal bilinci
geliştirmek ve sürdürülebilirliğin kurum, birey fark etmeksizin herkesin
gündeminde yer almasını sağlamaktır” diye belirtti..
Nielsen Türkiye Hızlı
Tüketim Ürünleri Tüketici Araştırmaları Direktörü Filiz Öztürk, “Pandemi
Döneminde Sürdürülebilir Tüketim” başlıklı sunumunda iyi yaşam anlayışının
herkes için en önemli konu olduğunu, salgınla mücadelede sağlıklı beslenme için
sağlıklı içeriğe sahip, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren, doğal ve organik
içerikli güvenilir gıda ürünlerinin öne çıktığını, tüketicilerin Türkiye’de
üretilen ürünleri ve üretimlerinde doğaya saygı gösteren şirketlerin ürünlerini tercih ettiklerini
aktardı.
Yöneticiliğini Mikado Sürdürdürülebilirlik Danışmanlığı
kurucusu, sosyal girişimci Serra Titiz’in yaptığı oturumda ise “Döngüsel
Ekonomi” konuşuldu. Serra Titiz oturumun açılış konuşmasında sürdürülebilirlik
konusunun son 20 yıldır hayatımızın içinde olduğunu belirterek, üretim sonucu
ortaya çıkan atığın bir başka üretim sürecinde girdi olarak değerlendirilmesi
ve üretimle çevre üzerinde oluşan yükün azaltılması olarak tanımlanan döngüsel
ekonomi konusunun ise son yıllarda öneminin arttığının altını çizdi.
Döngüsel Ekonomi oturumuna, ilk kez Türkiye’de kurulan ve
tüketime karşı tüRetim ekonomisini hayata geçiren “Good4Trust.org” platformunun kurucusu ve kışkırtıcısı Uygar
Özesmi konuşmacı olarak katıldı. Dr. Özesmi konuşmasında döngüsel ekonominin
önemine dikkat çekti, 17.500 tüReticiden oluşan “Good4Trust.org” topluluğunun,
işletmeler arası alışverişi ve tedarik ağlarını derinleştirdiğini, ekolojik ve
sosyal açıdan adil ilişkileri arttırdığını, insana ve doğaya saygılı bir
döngüsel ekonomi olduğunu belirterek; “Pandeminin en yoğun olduğu dönemde
satışlar 9 kat artarak patladı. Artık tüketim değil, tüRetim konuşuluyor.
TüRetim ekonomisinde, alışverişte basitlik ve denge, arzu değil ihtiyaç
alışverişi, sağlıklı yaşam ve gezegenin sağlığı üzerinde duruluyor.
TüReticiler, halkın ve dünyanın menfaatlerini gözeten, tedarik zincirinde adil
ve sosyal girişimleri destekleyen şirketleri tercih ediyor” diye konuştu.
Oturumun diğer konuşmacısı, D-Cube; döngüsel ekonomi
kooperatifi kurucu ortağı Berna Aşıroğlu döngüsel ekonominin sadece kendi
işletmenizde kurulan sistemle uygulanmasının dünyaya sağladığı faydanın kısıtlı
olduğunu belirterek, döngüsel ekonominin ürün üretilmeden tasarım aşamasında
planlanması gerektiğinin, beşeri ve coğrafi kaynakları doğru kullanarak
sektörün tüm paydaşlarını sürece dahil etmenin önemli olduğunun, bu kapsamda
sivil toplumla da birlikte çalışılarak üretim ve maliyet odaklı değil, ürünün
hizmet olarak sunulacağı bir yapının geliştirilmesinin önemini vurguladı.
Oturumun son konuşmasıcısı, özel sektörde döngüsel
ekonominin öncülerinden olan Arçelik’in Ar-Ge, Polimer ve Kimya Teknolojileri
Takım Lideri Orkun Kaymakçı oldu. Orkun Kaymakçı, Arçelik’teki döngüsel ekonomi
uygulamalarından örnekleri paylaştığı sunumunda dünyadaki plastik kullanımının
ve atığının %91’inin geri dönüştürülemediğinin ve bu hızla gidilirse 2050
yılında denizlerde balıktan çok plastiğin olacağının altını çizdi. Arçelik’in
üretimden pazarlamaya kadar her süreçte sürdürülebilirliği odağına aldığını,
Ar-Ge süreçlerinde ürünlerin malzeme özelliklerinde değişiklik yaratmadan geri
dönüştürülmüş plastik malzeme kullanmak üzerine çalışmalar yapıldığını ve
üretim fabrikasına ek olarak geri dönüşüm fabrikasında toplanan ikinci el beyaz
eşya ürünlerinin geri kazanıldığını aktararak 2025 ve 2030 yılları için
hedeflerin belirlendiğini; 2025 yılında üretimde kullanılan plastiğin
%20’sinin; 2030 yılında ise %40’ının geri dönüştürülmüş plastik olmasının
hedeflendiğini aktardı.