Yenidoğanların sadece hastanede değil, evde bakım sürecinde de
çevredeki bireylerden virüs kaparak hasta olabileceği uyarısında bulunan
uzmanlar, “Bunu önlemek amacı ile anne ve bebeğin olabildiğince az insan ile
temas etmesi gerekir. Bebek ile anne yatağının aynı odada olması ve o odaya
başka kimsenin girmemesi, bebeğin yalnızca anne ile temasının olması, eve
misafir kabul edilmemesi, annenin maske ve hijyen kurallarına uyması, odanın
2-3 saatte bir havalandırılması gerekir” tavsiyesinde bulundu.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik
Bölümü Başkanı Prof. Dr. Güler Cimete, yenidoğan döneminin önemine işaret
ederek Covid -19 riskine karşı alınması önlemlere ilişkin değerlendirmelerde
bulundu.
Yüksek risk grubundaki yenidoğanlara dikkat!
Yenidoğan döneminin doğumdan sonraki ilk 28 günlük süreyi
içerdiğini belirten Prof. Dr. Güler Cimete, “Yenidoğan bebeklerin fiziksel
yapıları oluşmuş olsa da fonksiyonel yönden sınırlılıkları bulunmaktadır. Bu
nedenle anne rahminden sonraki dış yaşama uyum sürecinde sağlıkları ve
yaşamları yönünden riskli bir dönemdedirler. Özellikle 37 gebelik haftasından
önce doğan pretermler, düşük doğum ağırlıklı bebekler, diyabetik anne bebekleri
ile konjenital anomalileri ve değişik enfeksiyonları olan bebekler yüksek
riskli grubu oluşturur. Bu da çok dikkatli ve titiz bakım sunulmasını
gerektirir.” dedi.
Enfeksiyonlara yatkınlıkları yüksek
Bu dönemde dış çevre kaynaklı risk faktörlerine dikkat çeken
Prof. Dr. Güler Cimete, “Dış çevre kaynaklı risk faktörlerinin başında
enfeksiyon ajanları gelir. Yenidoğanların immün sistemleri iyi gelişmediği için
enfeksiyonlara yatkınlıkları yüksektir. Bebekler enfeksiyonlara anne rahminde,
doğum sürecinde ve doğum sonrası dönemde maruz kalabilirler. Yenidoğan
bebeklerin mümkün olduğunca az insan ile temas ettirilmesi, göz, göbek, ağız
burun bakımlarının titizlikle yapılması, bebeğe dokunmadan önce ellerin yıkanması,
annenin her gün duş alıp temiz çamaşırlar giymesi, ortamın sık aralıklarla
havalandırılması bebeğin enfeksiyonlardan korunması açısından yararlı olur.”
diye konuştu.
Doğumdan sonra bebeklerin yıkanması ya da silinmesi tavsiye
ediliyor
Günümüze kadar yapılan araştırmalarda, gebelik döneminde
Covid-19 enfeksiyonu geçiren annelerden fetüse plesenta yoluyla bulaşma olduğu
görülmediğini vurgulayan Prof. Dr. Güler Cimete, “Ancak konu hakkında tam bir
sonuca varmak için yeterli veri yoktur. Yine, normal vajinal yolla olan
doğumlarda da doğum kanalından geçiş esnasında temas edilen sekresyonlar ile
bebeğe bulaş olduğunu gösteren veriler olmamasına karşın, anne idrar ve gaitası
ile bulaş olabileceği için, doğumdan sonra bebeklerin silinmesi ya da yıkanması
önerilmektedir. Covid pozitif gebelerin dışkısı ile bebeğe bulaş olabileceği
için sezaryen doğum tercihleri fazla olmaktadır.” diye konuştu.
Covid-19 şüphesinde doğum, negatif basınçlı enfeksiyon
odasında yapılmalı
“Yenidoğanların Covid-19 ile enfekte olması, doğum sonrası
dönemde yeterli tedbirlerin alınmaması durumunda söz konusu olmaktadır.” diyen
Prof. Dr. Güler Cimete, “Bebeklerin doğumu takiben enfekte olmasını engellemek
amacıyla enfekte ya da şüpheli gebelerin negatif basınçlı izolasyon odalarında
doğumunun yaptırılması, göbek kordonunun hemen klemplenmesi ve kesilmesi,
bebeğin hızlıca kuvöz içine yerleştirilmesi, sağlık çalışanlarının N95 maske
takmak dahil tüm koruyucu önlemleri alması, doğum sürecinde gebenin maske
takması gibi yaklaşımların uygulanması gerekir.” dedi.
Emzirme sırasında bebeğe bulaşabilir
Anne sütünde Covid-19 virüsü saptanmadığını kaydeden Prof.
Dr. Güler Cimete, “Ancak emzirme sırasında enfekte anneden bebeğe solunum yolu
ve deri teması yoluyla etken bulaşabilir.” uyarısında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün enfeksiyon geçişini engelleyici
şartlar sağlanarak emzirmenin gerçekleştirilmesini önerdiğini belirten Prof.
Dr. Güler Cimete, “Türk Neonatoloji Derneği her anne ve bebeğin bireysel bazda
değerlendirilerek emzirme konusuna karar verilmesini, bu kararın ağırlıklı
olarak ailelere bırakılmasını önermektedir. Covid-19 pozitif anneler cerrahi
maske takarak, ellerini titizlikle yıkayarak ve göğüslerini temizleyerek
bebeklerini emzirebilirler. Yine bulaşı engellemek için bebeğin anneden geçici
bir süre ayrı tutulacağı durumlarda, annenin maske, el hijyeni, biberon ve
pompa temizliğine dikkat ederek sağacağı sütü, koruyucu önlemleri almış
sağlıklı bir birey tarafından bebeğe biberon ya da kaşıkla verilebilir.”
tavsiyesinde bulundu.
Evde bakım sürecine dikkat!
Yenidoğanların sadece hastanede değil, evde bakım sürecinde
de çevredeki bireylerden virüs kaparak hasta olabileceği uyarısında bulunan
Prof. Dr. Güler Cimete, şunları söyledi:
“Bunu önlemek amacı ile anne ve bebeğin olabildiğince az
insan ile temas etmesi gerekir. Doğum sonu dönemde anne yardıma gereksinim
duyabilir. Yardım edecek bireyin mümkünse çok az insan ile teması bulunan
kişilerden seçilmesi, bu kişinin hastalık belirtileri göstermemesi ve PCR testi
yaptırması yararlı olur.
Anne maske kullanmalı, oda havalandırılmalı
Bebek ile anne yatağının aynı odada olması ve o odaya başka
kimsenin girmemesi, bebeğin yalnızca anne ile temasının olması, eve misafir
kabul edilmemesi, annenin maske ve hijyen kurallarına uyması, odanın 2-3 saatte
bir havalandırılması gerekir. Anne-bebek
bağlanmasının gelişimi için bebek ile göz-göze ilişki, çıplak ten teması ve
şarkı-ninni söyleme gibi yaklaşımlar gereklidir. Bunların bebeği emzirirken
gerçekleştirilmesi ve olabildiğince bebekle az temasta bulunularak enfekte olma
riskinin azaltılması yararlı olur.
Ev dışı teması olan babanın, bebekle teması
sınırlandırılmalı
Yenidoğan dönemi enfeksiyonlara en yatkın olunan dönem
olduğundan, özellikle ev dışı çevre ile teması bulunan babaların bile bebekleri
ile temasının sınırlandırılması gerekir. Covid-19 saptanan gebelerin
bebeklerinden 24 saat içerisinde nazofarinks RT-PCR virüs testinin yapılarak
enfekte olma durumunun tespit edilmesi gerekir.”
Anneden bebeğe antikor geçişi sınırlı
Gebeliğinde Covid-19 pozitif olan anneler ile Covid-19 aşısı
uygulanmış annelerin bebeklerine plasenta aracılığı ile antikor geçişi olduğunu
gösteren çalışmaların olduğunu belirten Prof. Dr. Güler Cimete, “Ancak plasenta
aracılığı ile bebeğe antikor geçişinin sınırlı olduğu, hastalığı daha şiddetli
yaşayan anneler ile etkeni gebeliğin erken dönemlerinde almış olan annelerde bu
geçişin biraz daha fazla olduğu gösteren çalışmalar olduğu gibi fark olmadığını
gösteren çalışmalar da vardır. Gebelikte aşılanmış anneler ile hastalık
etkenini almış annelerin bebeğe geçen antikorlarının miktar ve etkilerine
yönelik bilgiler de sınırlıdır.” dedi.
Yenidoğanlarda Covid-19’un sık görülmediğini kaydeden Prof.
Dr. Güler Cimete, “Bebekler enfekte olduğunda da hastalık çoğunlukla hafif ya
da orta şiddette seyretmekte, solunum cihazı desteğine gereksinim duyacak kadar
ağır vakalara nadiren rastlanmaktadır. Ağır vakalar genellikle başka sağlık
sorunları olan ya da preterm bebeklerdir. Kuşkulu Covid-19, doğumdan 14 gün
önce ya da doğumdan 28 gün sonraki dönemde Covid-19 enfeksiyon öyküsü olan
anneden doğan bebekler ile ailede, bebeğe bakım verenlerde, ziyaretçilerde,
bebeğin bakımını gerçekleştiren sağlık personelinde Covid-19 enfeksiyonu
saptanan yenidoğanlar hastalık belirtisi göstermeseler de kuşkulu vakalar,
solunum yolu veya kan örneğinde etken varlığı saptanan yenidoğanlar kesin
vakalar olarak kabul edilirler.” dedi.
Bu belirtilere dikkat!
Yenidoğanlarda hastalık belirtilerine de değinen Prof. Dr.
Güler Cimete, “Vücut ısısında değişkenlik, ateş, kalp atım ve solunum sayısında
artış, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hırıltılı solunum, burun kanadı
solunumu, apne, öksürük, siyanoz, kusma, ishal, distansiyon, karın ağrısı gibi
belirtiler görülebilir. Bu tür belirtileri olan bebeklerin Covid-19 olup olmama
durumlarının yenidoğan hekimi tarafından değerlendirilmesi gerekir.” dedi.
Covid19 pozitif yenidoğanlar ve bebekler çevreye virüs
bulaştırabilir
Covid19 pozitif yenidoğanlar ve bebeklerin de çevreye virüs
bulaştırabileceğini kaydeden Prof. Dr. Güler Cimete, tavsiyelerini şöyle sıraladı:
“Covid-19’lu bebeklerin ağız, burun sekresyonları ve
dışkılarında virüs vardır. Bu da öksürme, hapşırma, salya akışı ve dışkıları
ile çevreye virüsü yayabilecekleri anlamına gelir. Bebek kaynaklı yetişkin
birey enfeksiyonlarına yönelik yeterli çalışma olmamasına karşın, enfekte
bebeklere bakım veren aile üyeleri ve sağlık personelinin koruyucu önlemler
alarak bakımı gerçekleştirmeleri gerekir.”