Balçova Belediyesi bünyesinde ileri yaş bireylere yönelik eğitim
hizmeti veren Olgun Gençlik Merkezi, yeni eğitim dönemini “Aktif ve
Sağlıklı Yaş Alma” konulu bir söyleşiyle başlattı. Konuşmacı olarak
Yeşilçam’ın duayen isimlerinden Salih Güney, SEV Vakfı adına Prof.
Dr. Sümer Deniz, Ege Geriatri Derneği adına Doç. Dr. Zeynep Altın’ın
katıldığı söyleşinin moderatörlüğünü, sinema ve tiyatro oyuncusu
Yüksel Ünal gerçekleştirdi. Söyleşi öncesi konuşan Balçova Belediye
Başkanı Onur Yiğit, ileri yaş bireylerle gurur duyduklarını belirterek,
“Başımızın tacısınız” dedi. Sağlıklı yaş alma konusunda belediye olarak
çalışma yaptıklarını belirten Yiğit, “Yurt dışında, yaşlılık dönemleri
altın çağ olarak görülmektedir. Ancak maalesef ülkemizde tam aksi bir
durum yaşanmakta. Bizler bu tabloyu değiştirmek için elimizden
geleni yapacağız. Bu süreci değiştirmenin asıl çözümü, ülkenin
ekonomisinin düzelmesi. İnşallah en yakın zamanda CHP iktidarı ile bu
değişecek ve yaşlılarımız yeterli ve kaliteli gıdaya ulaşacak. Şu anda
ekonomik sıkıntılarla mücadele içindeler ve iyi beslenemiyorlar. Öte
yandan sizler üretimde kalmak zorundasınız. Hem fiziksel, hem
mental anlamda üretimde kalınmadığında yaşlanma hızlanıyor. Biz
özellikle Olgun Gençlik Merkezi’nde fiziksel ve mental gelişimi
destekleyen aktiviteler yapmak için elimizden geleni yapacağız” diye
konuştu.
GÜNEY: “AKTİVİTE KALMAYINCA YAŞLANIYORSUNUZ”
Sinema Sanatçısı Salih Güney de, insanın yapacak aktivitesi
kalmayınca yaşlandığı belirterek şunları söyledi: “Yapacak aktiviteniz
kalmayınca yaşlanıyorsunuz. Ben asla zamanımı boş işlerle
geçirmiyorum. Benim gibi düşünenler için bu tür eğitim merkezleri
çok önemli. Bunun dışında iyi beslenme önemli. Ben çok dikkatli
yiyorum, sporumu yapıyorum. Yılbaşında Allah ömür verirse 80
yaşıma giriyorum. Sağlıklıyım, bir sorunum yok.”ALTIN: “YAŞLILAR ÖRGÜTLENMELİ”
Doç. Dr. Zeynep Altın ise küresel ve ülkemizde yaşanan derin
yoksulluğa dikkat çekti. Ülkemizde emeklilerin derin yoksulluğa terk
edildiğini dile getiren Altın, “Biz diyoruz ki; başka bir dünya mümkün.
İnsanın insana kulluk yapmayacağı bir dünyayı hayal edersek hayatın
tadını doyasıya çıkarırsak, üretirsek, yaşama değer katarsak
yaşlanmaktan korkmayız. Ama ne yazık ki dünyanın gerçekleri böyle
değil. Ülkemizde yaşlılar daha yoksul kesimi temsil ediyorlar. Kötü
beslenme koşullarında yaşayan çok sayıda yaşlı var. Kaliteli gıdaya
erişim konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Ulaşabilenlere önerilerim tahıllı
gıdalar, baklagiller, sebze ve meyveden zengin besinlerle
beslenmemiz gerekiyor. Tabi ki sebze ve meyve dediğimizin altında
küresel sorunlar var. GDO’lu mu? Tarım ilaçları kullanılmış mı? Gibi
sorular da endişelendiriyor” şeklinde konuştu.“ŞEKERDEN UZAK DURUN”
İleri yaş grubunun şekerli gıdalardan, kırmızı etten ve tam yağlı süt
ürünlerinden uzak durması gerektiğini belirten Altın sözlerini şöyle
sürdürdü: “Obeziteden sakınmamız gerekiyor. Ama öte yandan da
yoksulluğa karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Yaşlıların da mücadele
etmesi lazım. Yaşlıların örgütlenmesi lazım. Kendi örgütlülükleriyle
yaşananlara karşı tutum alması lazım. Biz Ege Geriatri Derneği olarak
bunun bir parçasıyız. İzmir Kent Konseyi’nde de sağlıklı yaşlanma ve
yaşlı politikaları çalışma grubumuz var. Sağlıklı yaşlanmayı
önemsiyoruz. Ama mücadele etmek için, toplumsal refahın artırılması
için, yaşlıların refahı için, hak temelli mücadelenin parçası olarak
yaşlıların da örgütlenmesini ve kendileri için mücadele etmesini
önemli ve kıymetli buluyoruz.”DENİZ: “İHTİYARLATAN YAŞAMA SEVİNCİNİN YOK OLMASIDIR”Söyleşiye SEV Vakfı adına katılan Prof. Dr. Sümer Deniz de, şunları
söyledi: “İnsan kendine güveni noktasında genç, kuşkuları
derecesinde yaşlıdır. Cesareti derecesinde genç, korkuları kadaryaşlıdır. Ümitleri kadar genç, ümitsizliği kadar yaşlıdır. Hiç kimse fazla
yaşadığı için ihtiyar sayılmaz ve sayılamaz. İnsanları ihtiyarlatan
ümitlerinin yaşama sevinçlerinin yok olmasıdır. Özellikle yaşı
düşündüğümüz zaman ihtiyarlığı hatırlarız. Sizi seven biri, size yaşınızı
sorar mı? Bu anlayışın içinde olunca dünyanın daha güzel olduğunu
anlarız ve yaşlı dediklerimize daha sevecen bakarız. Hiç birimiz eğer
gülecek konuları düşünmez üzülecek konuları öne çekersek
yaşantımızdan hiçbir şey anlamayız.”
hizmeti veren Olgun Gençlik Merkezi, yeni eğitim dönemini “Aktif ve
Sağlıklı Yaş Alma” konulu bir söyleşiyle başlattı. Konuşmacı olarak
Yeşilçam’ın duayen isimlerinden Salih Güney, SEV Vakfı adına Prof.
Dr. Sümer Deniz, Ege Geriatri Derneği adına Doç. Dr. Zeynep Altın’ın
katıldığı söyleşinin moderatörlüğünü, sinema ve tiyatro oyuncusu
Yüksel Ünal gerçekleştirdi. Söyleşi öncesi konuşan Balçova Belediye
Başkanı Onur Yiğit, ileri yaş bireylerle gurur duyduklarını belirterek,
“Başımızın tacısınız” dedi. Sağlıklı yaş alma konusunda belediye olarak
çalışma yaptıklarını belirten Yiğit, “Yurt dışında, yaşlılık dönemleri
altın çağ olarak görülmektedir. Ancak maalesef ülkemizde tam aksi bir
durum yaşanmakta. Bizler bu tabloyu değiştirmek için elimizden
geleni yapacağız. Bu süreci değiştirmenin asıl çözümü, ülkenin
ekonomisinin düzelmesi. İnşallah en yakın zamanda CHP iktidarı ile bu
değişecek ve yaşlılarımız yeterli ve kaliteli gıdaya ulaşacak. Şu anda
ekonomik sıkıntılarla mücadele içindeler ve iyi beslenemiyorlar. Öte
yandan sizler üretimde kalmak zorundasınız. Hem fiziksel, hem
mental anlamda üretimde kalınmadığında yaşlanma hızlanıyor. Biz
özellikle Olgun Gençlik Merkezi’nde fiziksel ve mental gelişimi
destekleyen aktiviteler yapmak için elimizden geleni yapacağız” diye
konuştu.
GÜNEY: “AKTİVİTE KALMAYINCA YAŞLANIYORSUNUZ”
Sinema Sanatçısı Salih Güney de, insanın yapacak aktivitesi
kalmayınca yaşlandığı belirterek şunları söyledi: “Yapacak aktiviteniz
kalmayınca yaşlanıyorsunuz. Ben asla zamanımı boş işlerle
geçirmiyorum. Benim gibi düşünenler için bu tür eğitim merkezleri
çok önemli. Bunun dışında iyi beslenme önemli. Ben çok dikkatli
yiyorum, sporumu yapıyorum. Yılbaşında Allah ömür verirse 80
yaşıma giriyorum. Sağlıklıyım, bir sorunum yok.”ALTIN: “YAŞLILAR ÖRGÜTLENMELİ”
Doç. Dr. Zeynep Altın ise küresel ve ülkemizde yaşanan derin
yoksulluğa dikkat çekti. Ülkemizde emeklilerin derin yoksulluğa terk
edildiğini dile getiren Altın, “Biz diyoruz ki; başka bir dünya mümkün.
İnsanın insana kulluk yapmayacağı bir dünyayı hayal edersek hayatın
tadını doyasıya çıkarırsak, üretirsek, yaşama değer katarsak
yaşlanmaktan korkmayız. Ama ne yazık ki dünyanın gerçekleri böyle
değil. Ülkemizde yaşlılar daha yoksul kesimi temsil ediyorlar. Kötü
beslenme koşullarında yaşayan çok sayıda yaşlı var. Kaliteli gıdaya
erişim konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Ulaşabilenlere önerilerim tahıllı
gıdalar, baklagiller, sebze ve meyveden zengin besinlerle
beslenmemiz gerekiyor. Tabi ki sebze ve meyve dediğimizin altında
küresel sorunlar var. GDO’lu mu? Tarım ilaçları kullanılmış mı? Gibi
sorular da endişelendiriyor” şeklinde konuştu.“ŞEKERDEN UZAK DURUN”
İleri yaş grubunun şekerli gıdalardan, kırmızı etten ve tam yağlı süt
ürünlerinden uzak durması gerektiğini belirten Altın sözlerini şöyle
sürdürdü: “Obeziteden sakınmamız gerekiyor. Ama öte yandan da
yoksulluğa karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Yaşlıların da mücadele
etmesi lazım. Yaşlıların örgütlenmesi lazım. Kendi örgütlülükleriyle
yaşananlara karşı tutum alması lazım. Biz Ege Geriatri Derneği olarak
bunun bir parçasıyız. İzmir Kent Konseyi’nde de sağlıklı yaşlanma ve
yaşlı politikaları çalışma grubumuz var. Sağlıklı yaşlanmayı
önemsiyoruz. Ama mücadele etmek için, toplumsal refahın artırılması
için, yaşlıların refahı için, hak temelli mücadelenin parçası olarak
yaşlıların da örgütlenmesini ve kendileri için mücadele etmesini
önemli ve kıymetli buluyoruz.”DENİZ: “İHTİYARLATAN YAŞAMA SEVİNCİNİN YOK OLMASIDIR”Söyleşiye SEV Vakfı adına katılan Prof. Dr. Sümer Deniz de, şunları
söyledi: “İnsan kendine güveni noktasında genç, kuşkuları
derecesinde yaşlıdır. Cesareti derecesinde genç, korkuları kadaryaşlıdır. Ümitleri kadar genç, ümitsizliği kadar yaşlıdır. Hiç kimse fazla
yaşadığı için ihtiyar sayılmaz ve sayılamaz. İnsanları ihtiyarlatan
ümitlerinin yaşama sevinçlerinin yok olmasıdır. Özellikle yaşı
düşündüğümüz zaman ihtiyarlığı hatırlarız. Sizi seven biri, size yaşınızı
sorar mı? Bu anlayışın içinde olunca dünyanın daha güzel olduğunu
anlarız ve yaşlı dediklerimize daha sevecen bakarız. Hiç birimiz eğer
gülecek konuları düşünmez üzülecek konuları öne çekersek
yaşantımızdan hiçbir şey anlamayız.”