Çiğdem CANPOLAT GÜÇTEKİN / ÖNCÜŞEHİR - CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek Narlıdere Belediyesi tarafından hayata geçirilen Kent Lokantası ve Emekliler Lokali’nin açılışında konuştu. Hükümete sert sözlerle yüklenen Zeybek, sandığı işaret etti.ZEYBEK: CHP İLE UĞRAŞMAYI SEÇİYORLARCHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek "Asım Bezirci Parkı'ndayız. Asım Bezirci değerli bir düşünce adamı. Kendisi Sivas Katliamında yaşamını yitirmişti. Onun şahsında Sivas Katliamında ve bütün katliam hayatını kaybeden bütün canlara buradan saygı, minnet ve şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi uzun zamandır bir düşünceyi iktidara kabul ettirmeye çalışıyor. Tam 15 milyon emekli var Türkiye'de. Yeni bir intibak yasasıyla birlikte bu yıl emekli olanların hak kaybına uğramayacaklar. 2025 yılında emekli olacakların da emekli maaşlarının düşeceğine ilişkin uygulama dolayısıyla bu yılın Aralık ayında da çok sayıda kamu çalışanının ya da özel sektör çalışanının da emekli olacağını yani Türkiye'deki emekli sayısının bunun da üzerine çıkacağını görüyoruz. Ama bir şeyi söylememiz gerekiyor. Bu iktidar2002 yılında yönetime geldiğinde en düşük memur maaşıyla tam 14 çeyrek altın alınıyor. Bugün en düşük memur maaşı 8 çeyrek altın alıyor. Memurun 6 çeyrek altını gitti. İki bin iki yılında en düşük maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün iki buçuk çeyrek altın alıyor. Emeklinin 5,5 çeyrek altını gitti. Asgari ücretli iki bin iki yılında yedi çeyrek altın alıyordu. Bugün üç çeyrek altın alıyor. Asgari ücretlinin dört çeyrek altını bu iktidar tarafından her ay düzenli ve sürekli olarak çalınıyor. 15 milyon emeklinin milyonlarca çalışanın cebinden parası her ay düzenli olarak çalınıyor. Buna son vereceğiz. Emekliler lokalinde Cumhuriyet Halk Temel politikasını bir kez daha söylememiz gerekiyor. Hiçbir emekli asgari ücretin altında emekli aylığı almayana kadar bunu söylemeye devam edeceğiz. Bakın Genel Başkanımız bütçe görüşmelerinde geçen yıl ifade etti en düşük emekli aylığı 10 liraydı. CHP'nin muhalefeti sonrasında Cumhurbaşkanı bunu 12,500 liraya çıkardı. Ve dedi ki devlete bunun maliyeti 33 milyar TL oldu. Genel başkanımız dedi ki bu sen bunu asgari ücret seviyesine çıkar, toplam maliyetini 100 milyar olacak. Peki bu parayı bulamayan iktidar 2025 yılı bütçesinde faize ne kadar ödenek ayırdı biliyor musunuz? 1 trilyon 900 milyar TL Bir avuç rant yiyicinin parasına faiz vermek için bütçeye koydu. 100 milyar TL'yi asgari ücret seviyesine emekli maaşını çıkarmak için bulamayan bu iktidar rant sahiplerinin faiz olarak para almaları için bütçeye koydu. O nedenle şu an Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütçe görüşmeleri yapılıyor. Bu bütçenin içinde sizlerin burada bulunan bütün emeklilerin ödeyeceği vergiler, harçlar her türlü işlem için ödeyeceğiniz bedellere yüzde 44 zammı şimdiden açıkladı. Ama asgari ücret ve emekliler için ödenecek olan maaşlara geldiğinde ağızlarındaki rakam yüzde 20-25 arasında. Türkiye'de dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı Ekim ayında 70 binlere yaklaştı. Dört kişilik ailenin açlık sınırı 24,500 lira. Yani bu ülkede 8milyon asgari ücretli milyonlarca emekli açlık sınırının altında bir ücretle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bütçe kaynaklarımız milli gelirimiz, gelirimizin adil dağıtımıyla ilgili yaşadığımız bütün bu sıkıntıların temel sebebi bu iktidarın tercihlerini halktan yana yapmamasıdır. Kendisini iktidara getiren,tek başına iktidar olmasını sağlayan özellikle de dar ve alt gelir grubundan almaya çalıştığı desteğin büyük bir kısmını kaybettiğini görüyoruz. O nedenle son seçim aslında iktidara uyguladığı yanlış ekonomik politikalar konusunda aklını başına alması için bir sarı karttı. Bir uyarıydı. Ama görünen o ki, kaybettiği belediyeleri temel nedenini uyguladığı yanlış politikalar, demokrasi dışı davranışlar Türkiye'deki güvenlik meselesi, insan hakları meselesi, özgürlük meselelerinde geçmişi de aratacak uygulama vazgeçmek yerine şimdi Cumhuriyet Halk Partili belediyelerle uğraşıyorlar. Biz bu seçimlerde Türkiye nüfusunun yüzde 65'inin yaşadığı belediyeleri yönetme hakkını milletten aldık. Peki cumhurbaşkanının partisinin yüzde kaçını aldı? Sadece yüzde 20'sini. Türkiye nüfusunun yaşadığı coğrafyanın yüzde yirmisini AKP'li belediye başkanları yönetiyor. Yüzde 65'ini CHP, yüzde 15'ini diğer siyasi parti..." diye konuştu.
BU MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ
Geçimin sağlanamaması halinde sandıkları işaret eden Zeybek, "Milletin önüne sandığı koyarak siyasal sonuç elde etmeye çalışan iktidar, şimdi artık siyasetteki oyuncuları değiştirmiş. Siyasi parti yerine kendisini devletin kendisi ve devletin partisini saymakta. Narlıdere'nin AKP'li ilçe başkanı CHP ilçe başkanıyla baş edemiyor. İzmir'in İl Başkanı Cumhuriyet Halk Partisi'nin İzmir İl Başkanı'yla baş edemiyor. Bütün Türkiye'nin 81 ilindeki il başkanları CHP'li siyasetçilerin karşısına çıkmıyor. Peki kim çıkıyor? Savcılar çıkıyor. AKP'nin savcıları, AKP'nin hakimleri, AKP'nin kaymakam ilçe başkanları, AKP'nin kaymakam, AKP'nin vali il başkanları çıkıyor. Bakın 1946'da çok partili demokratik düzene geçtiğimiz yıldan, gerçek seçimleri yaptığımız yıldan bu yana Türk milleti hangi siyasi partiyi iktidara getirmişse verdigi oya saygı göstermişti. Şimdi 2024 yılında millet iradesini tanımayan, iradeye saygısızlık yapan bir anlayışın devletin içinde kök saldığını ve giderek parti devlet anlayışına evrildiğini görüyoruz. Şunu unutmayalım ki ne zaman bu ülkede millet devletin kurumları ve organları tarafından siyasal iradesine darbe vurulmaya çalışılmışsa millet kendisinin yanında duran, milletin temsilcileri Yani Türkiye ittifakının siyasi partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin yanında duracaktır ve durmuştur da. Haziran ayından beri her hafta anket yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel merkezi artık bütün politikalarını seçmene sorduğu gibi iktidar partisinin uygulamalarını da biz topluma soruyoruz ve görüş alıyoruz. Eylül ayında kurultayı yaptığımız iki hafta haricinde bütün haftalarda Cumhuriyet Halk Partisi AK Parti'nin 4 ve 6 puan üzerinde önde gözükmektedir. Biz milletin içinde düştüğü bu bütün durumu dikkate alarak 2024 seçimlerindeki iradenin de sonucu olarak gittiğimiz her yerde şunu söylüyoruz, ya milletin sorunlarını çözün en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine getirin ya da milletin önüne sandığı getirin diyoruz. Biz hazırız. Türkiye iktidarı değiştirmeye hazır. Bu mücadelemizi CHP'li bir adayı Türkiye'nin 13'üncü cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü'nde oturtana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.
BU MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ
Geçimin sağlanamaması halinde sandıkları işaret eden Zeybek, "Milletin önüne sandığı koyarak siyasal sonuç elde etmeye çalışan iktidar, şimdi artık siyasetteki oyuncuları değiştirmiş. Siyasi parti yerine kendisini devletin kendisi ve devletin partisini saymakta. Narlıdere'nin AKP'li ilçe başkanı CHP ilçe başkanıyla baş edemiyor. İzmir'in İl Başkanı Cumhuriyet Halk Partisi'nin İzmir İl Başkanı'yla baş edemiyor. Bütün Türkiye'nin 81 ilindeki il başkanları CHP'li siyasetçilerin karşısına çıkmıyor. Peki kim çıkıyor? Savcılar çıkıyor. AKP'nin savcıları, AKP'nin hakimleri, AKP'nin kaymakam ilçe başkanları, AKP'nin kaymakam, AKP'nin vali il başkanları çıkıyor. Bakın 1946'da çok partili demokratik düzene geçtiğimiz yıldan, gerçek seçimleri yaptığımız yıldan bu yana Türk milleti hangi siyasi partiyi iktidara getirmişse verdigi oya saygı göstermişti. Şimdi 2024 yılında millet iradesini tanımayan, iradeye saygısızlık yapan bir anlayışın devletin içinde kök saldığını ve giderek parti devlet anlayışına evrildiğini görüyoruz. Şunu unutmayalım ki ne zaman bu ülkede millet devletin kurumları ve organları tarafından siyasal iradesine darbe vurulmaya çalışılmışsa millet kendisinin yanında duran, milletin temsilcileri Yani Türkiye ittifakının siyasi partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin yanında duracaktır ve durmuştur da. Haziran ayından beri her hafta anket yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel merkezi artık bütün politikalarını seçmene sorduğu gibi iktidar partisinin uygulamalarını da biz topluma soruyoruz ve görüş alıyoruz. Eylül ayında kurultayı yaptığımız iki hafta haricinde bütün haftalarda Cumhuriyet Halk Partisi AK Parti'nin 4 ve 6 puan üzerinde önde gözükmektedir. Biz milletin içinde düştüğü bu bütün durumu dikkate alarak 2024 seçimlerindeki iradenin de sonucu olarak gittiğimiz her yerde şunu söylüyoruz, ya milletin sorunlarını çözün en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine getirin ya da milletin önüne sandığı getirin diyoruz. Biz hazırız. Türkiye iktidarı değiştirmeye hazır. Bu mücadelemizi CHP'li bir adayı Türkiye'nin 13'üncü cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü'nde oturtana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.