Didar DEMİRCİ - Yakın zamanda gerçekleşen ilçe
kongresi ile güven tazeleyerek görevine İlçe Başkanlığı koltuğuna yeniden
oturan CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, ülkenin gerçek sorunları ile
ilgilenmeyen iktidara ağır eleştiriler yöneltti.
Türkiye’nin öncelikli olarak çözülmesi gereken 5 temel
sorununun bulunduğunu anlatan Gruşçu, bunları ekonomi, dış politika, eğitim,
toplumsal barış ve adalet olarak sıraladı. Çocuğuna mont alamayan yoksul
aileleri, iş bulamadığı için bunalıma giren pırıl pırıl gençleri, intihara
sürüklenen vatandaşları gördükçe saraydakilerin lüks yaşantısına vergilerimizle
yapılan israfa sessiz kalamadığını belirten
Başkan Gruşçu, sözlerine şöyle devam etti: “Hemşehrilerimizin bizden en
fazla talep ettikleri emekleriyle, alın teriyle çalışabilecekleri bir iş... İşsizlik oranı yüzde 20,9!… Halbuki AKP’li
bakanlara göre ekonomi uçuşta, her şey çok iyi. Rakamlarla oynayabilirler ancak
yangın yerine dönen mutfakları, aş pişmeyen tencereleri ne yapacaklar?”
ASGARİ ÜCRETLİYE SADECE EKMEK ALACAK PARA KALIYOR
“Asgari ücretliler ile emeklilerin fatura ve kiradan sonra
geriye kalan para ile karnını doyurabilmesi için alabileceği tek besin, bir
tek ekmek kalıyor” diyen Gruşçu, yüksek zam oranları ve yüksek enflasyonla
tüm ürün fiyatlarında fahiş artışlar meydana geldiğini; faturaların da bu
yüksek zamlardan nasibini aldığını söyledi.
Son iki yılda elektrik faturalarına gelen zamların
toplamının yüzde 70’i bulduğunu belirten Gruşçu, “Doğalgaz yüzde 54 zamlandı.
Kış soğuk geçiyor. Hastası olan var, küçük çocuğu olan var. İnsanlar yüklü
fatura korkusuyla ısınamıyor. Allah yardımcıları olsun. Gelen zamlar ile memur ve işçi
emeklilerinin yaşamını sürdürmesi imkânsız. Aynı durum yoksulluk ve açlık
sınırının altında kalan 2324 TL’lik asgari ücret ile geçimini sağlayan
çalışanlar için de geçerlidir” diye konuştu.
ULUSLARARASI GÖRÜNÜM DE İYİ DEĞİL
İktidarın uygulamalarına ve Türkiye’yi taşıdığı noktaya dair
eleştirilerini uluslararası karşılaştırmalarla da destekleyen Gruşçu, “Dünya
artık başka bir çağa adım attı. Uzayda maden arıyorlar, yapay zeka ile doktorsuz
ameliyat yapan robotlar üretiliyor. Biz, hala çocuklarımızın temel eğitimini
almaları için çaba sarf ediyoruz. Karnı aç olduğu için sabah kalkıp okuluna
devam edemeyen, çalışıp ailesine bakmak zorunda kalan çocuklarımız var. Gelişmiş ülkeler arasında Türkiye, “adil
eğitim fırsatları” başlığında 41 ülke arasında sonuncu. Bunun yanında bilim
yuvası olması gereken üniversitelerimize son 2 yılda Cumhurbaşkanı tarafından
atanan 13 rektörün ilahiyat fakültesi mezunu olduğunu görüyoruz. Nerede
mühendislik, nerede tıp, nerede fen bilimleri, sosyal bilimler.. başka
bölümlerden hiç akademisyen kalmadı mı?
Türkiye “Sosyal hayata dahil olma ve ayrımcılığa uğramama”
başlığında ise 39. sırada. Nasıl ki Elazığ, Malatya ve Diyarbakır’da yaşanan
deprem sonucunda tek yürek olduk, her alanda öyle olmalıyız. Biz tasada da
kıvançta da bir araya gelmeli gönül birliği kurmalıyız. Depremde yaşamını
yitiren vatandaşlarımıza rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum.”diye
konuştu.
FABRİKALAR KAPANIYOR
Kapanan fabrika ve iş yerlerinden sonra imalat sanayi
üretiminin de geçen seneye göre küçüldüğünü anlatan Gruşçu, “Sürekli faiz
karşıtı söylemlerde bulunan AKP döneminde 16 yılda bütçeden iç ve dış
borçlar için toplam 932 milyar lira faiz ödemesi yapıldı. Devlet sadece
geçen sene ayda ortalama 8,3 milyar lira, günde 247 milyon lira, saatte ise 11
milyon lira faiz ödedi. Üretim yok, tarım yok, hiçbir şey yok... Aldığımız
nefesten vergi keserek borçları ödeyemezler. Genel Başkanımız Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi ülkeyi bir grup tefeciye ve faiz lobisine
teslim ettiler” dedi.
ARTAN TEK ŞEY BORÇ
Türk halkının borçluluk oranındaki artışa da dikkat çeken Başkan Çağrı Gruşçu, “Vatandaş borç içinde... Kredi kartı borçları yeni yıla girdiğimizden beri 6,8 milyar lira daha artarak 600 milyar liraya yaklaştı. Ocak ayında UYAP üzerinden toplam 424 bin 58 yeni icra dosyası açıldı” diye konuştu.
TARIMDA DA TABLO İYİ DEĞİL
Tarımdaki tabloya da dikkat çeken Gruşçu, “İktidarın
soğan-patatesi stratejik ürün kapsamına alması ülkemiz adına üzücüdür!
Gelinen Nokta; iktidarın tarım ve hayvancılıkta hızla artan dışa
bağımlılıktan, üreticinin neden üretmekten vazgeçtiğini sorgulamaktan,
üretim alanlarının niye boş kaldığından bihaber şekilde yaşananlardan ders
alınmadığını, ithalat sopasıyla terbiyeyi tarım ve hayvancılık politikası
haline getirerek bu konuda dersten sınıfta kaldığını ortaya koymaktadır!”
dedi.
BEŞ KALKINMA KUŞAĞI HAYATA GEÇMELİ
Ziraat Bankası kredilerini iktidar medyasına ya da
müteahhitlerine akıtmak yerine düşük faizli kredileri üreticiye,
çiftçiye, seracıya, besiciye akıtmak gerektiğini belirten Gruşçu çözümün
üreticiyi desteklemek, girdi maliyetlerini aşağı çekecek sübvansiyonlar
uygulamaktan geçtiğini dile getirdi. Toplumsal kalkınma hamlesi başlatmalıyız
diyen Gruşçu “Anadolu’yu yeniden kalkındırmak için Beş Kalkınma Kuşağı’nı
Cumhuriyet Halk Partisi’nin “Merkez Türkiye Projesi” çatısı altında eş zamanlı
olarak yaşama geçirmeliyiz. Bu projeler ile hem bölgelerarası eşitsizlikleri
ortadan kaldırmalı hem de Türkiye’nin küresel ekonomiyle bütünleşmesini
sağlamalıyız. Türkiye’nin idari yapısını yerel yönetimleri daha güçlü ve özerk
hale getirecek şekilde yeniden yapılandırmalı, yerel yönetimlere bu doğrultuda
daha fazla kaynak ayrılmasını sağlamalıyız. Biz, Türkiye’deki toplumsal
sorunların çözümünün demokratikleşmeden ve yerel yönetimlerine güvenmekten
geçtiğini düşünüyoruz. Büyükşehir statüsündeki illerde, köylere tüzel
kişilikleri yeniden kazandırılmalı. Üretimin temelini köyler oluşturmalı.
Sosyal belediyeciliği benimsemiş yerel yönetimlerimizle halkımıza derman olmaya
çalışıyoruz ancak kesin çözüm akılcı ve kalıcı uygulamalardır. Yapmamız gereken
tek adam rejimine son vererek, makam ve mevkiler için belirlenen kriter sadakat
değil liyakat olmalıdır.”
GENÇ KADROLAR YETİŞTİRİYORUZ
“Cumhuriyet Halk Partisi, iktidar yolunda ülkemizi Mustafa
Kemal’in aydınlığına götürecek genç kadrolar yetiştirmeye devam edecektir.
Demokrasiye inanan, ülkede barış ve huzur ortamını tesis etmeye çalışan, temel
hak ve özgürlükleri savunan, geleceği geçmişten aldığı tarihsel birikimle
şekillendirmeye çalışan aklın ve bilimin ışığında yetişecek genç kadrolarımızla
Cumhuriyetin temel değerlerini yükseltmeye devam edeceğiz.”