Erzurum'un Horasan İlçesi Bulgurlu Köyünde hayata başlayan Orhan Polat, günün yoklukları arasında ancak liseye kadar okuyabildi. Bir yandan eğitim hayatını sürdürürken diğer yandanda çobanlık yaparak kendisinin ve ailesinin geçimine destek olmaya çalıştı.
Hayatın yükü ve imkansızlıklar karşısında çaresiz eğitimini yarıda bırakan Polat, 1984 yılında iş bulmak ve kendine yeni bir gelecek kurmak için İsveç'e gitti... Bilginiz klasik bir gurbetçi öyküsü işte... İsveç'e gittiğinde herşeyden önce dil bilmek gerekiyordu. O yüzden Orhan Polat da önce dil kursuna gitti daha sonra da bir reklam/pano/tabella işleri yapan fabrikada iş buldu. Burada tam 6 yıl başarıyla çalışan ve sabreden Polat, artık kendini hazır hissettiğinde en kolay atılabileceği işin restoran olduğunu görerek, 1989 yılında ilk restoranını açtı. Bu işi hem sevmiş hem de çok başarılı bir şekilde yürütüyordu. İşleri düzeldikçe sırasıyla Erzurum'daki kardeşlerini de bir bir yanına aldı. Türk kebabı ile başlayan restoran serüveni İtalyan pizzası ile genişledi. Orhan Polat bugün 4 restoran sahibi olarak, İsveç'te işyerlerinin bulunduğu Lilla Edet bölgesinde vergi rekortmenleri arasına giriyor. Hatta kendi sektöründe İsveç'in en yüksek vergisini ödeyen kurum olarak onurlandırıldı. KORONA İLE BOĞUŞAN HASTANELERE YARDIM YAPIYOR
Burada başarısı ile gazete ve dergilere haber konusu olan Polat, bugünlerde koronavirüs kabusu ile boğuşan İsveç'te, ekmeğini kazandığı ülkeye destek olmanın da gururunu yaşıyor. Restoranlarının bulunduğu bölgelerdeki hastanelerin sağlık çalışanlarına ücretsiz yemek hizmeti sunuyor. YILDA BİR GÜN EVSİZLERE ÜCRETSİZ
Bununla da kalmayan Polat, yılda bazen bir bazen de 2 gün restoranlarının kapılarını ücretsiz bir şekilde evsizlere açıyor ve ücretsiz yemek veriyor. Bugün yaklaşık 30 çalışanı ile İsveç'in itibarlı girişimcileri arasında yerini alan Orhan Polat, girişimciliğin aslında engel tanımayan, tanımsız bir güç olduğunu herkese gösteriyor.
Hayatın yükü ve imkansızlıklar karşısında çaresiz eğitimini yarıda bırakan Polat, 1984 yılında iş bulmak ve kendine yeni bir gelecek kurmak için İsveç'e gitti... Bilginiz klasik bir gurbetçi öyküsü işte... İsveç'e gittiğinde herşeyden önce dil bilmek gerekiyordu. O yüzden Orhan Polat da önce dil kursuna gitti daha sonra da bir reklam/pano/tabella işleri yapan fabrikada iş buldu. Burada tam 6 yıl başarıyla çalışan ve sabreden Polat, artık kendini hazır hissettiğinde en kolay atılabileceği işin restoran olduğunu görerek, 1989 yılında ilk restoranını açtı. Bu işi hem sevmiş hem de çok başarılı bir şekilde yürütüyordu. İşleri düzeldikçe sırasıyla Erzurum'daki kardeşlerini de bir bir yanına aldı. Türk kebabı ile başlayan restoran serüveni İtalyan pizzası ile genişledi. Orhan Polat bugün 4 restoran sahibi olarak, İsveç'te işyerlerinin bulunduğu Lilla Edet bölgesinde vergi rekortmenleri arasına giriyor. Hatta kendi sektöründe İsveç'in en yüksek vergisini ödeyen kurum olarak onurlandırıldı. KORONA İLE BOĞUŞAN HASTANELERE YARDIM YAPIYOR
Burada başarısı ile gazete ve dergilere haber konusu olan Polat, bugünlerde koronavirüs kabusu ile boğuşan İsveç'te, ekmeğini kazandığı ülkeye destek olmanın da gururunu yaşıyor. Restoranlarının bulunduğu bölgelerdeki hastanelerin sağlık çalışanlarına ücretsiz yemek hizmeti sunuyor. YILDA BİR GÜN EVSİZLERE ÜCRETSİZ
Bununla da kalmayan Polat, yılda bazen bir bazen de 2 gün restoranlarının kapılarını ücretsiz bir şekilde evsizlere açıyor ve ücretsiz yemek veriyor. Bugün yaklaşık 30 çalışanı ile İsveç'in itibarlı girişimcileri arasında yerini alan Orhan Polat, girişimciliğin aslında engel tanımayan, tanımsız bir güç olduğunu herkese gösteriyor.