Ballı, günümüzde kronik bir hastalık olarak da tanımlanan
obezitenin ülkemizde görülme sıklığının ise % 30.3 olarak tespit edildiğini
belirtti.
Ülkemizde neredeyse her üç kişiden birinin obez olduğunu
dile getiren Dr. Ballı Ballı, kelime anlamı olarak aşırı yağlanma şeklinde
ifade edilebilen obeziteye aşırı yemenin yanısıra yetersiz uyku ve genetik
faktörlerin de neden olabildiği bilgisini verdi.
“Hareketsiz bir yaşam tarzı; karbonhidrat ve yağdan zengin,
glisemik indeksi yüksek gıdalar, şeker içeriği yüksek içecekler, fast food
tüketimi, porsiyon büyüklüğünün artışı, uzamış açlık süresi, gece yeme
alışkanlığı obezite sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Uyku bozuklukları,
yetersiz uyku ve genetik yatkınlığın da risk faktörü olduğu bilinmektedir.
Cushing hastalığı (kortizol yüksekliği), Hipotiroidi (tiroid hormon eksikliği),
Polikistik Over Sendromu, Büyüme hormonu bozuklukları, Psikolojik faktörler
(depresyon, mevsimsel duygulanım bozuklukları vb) ve bazı ilaçlar; obezitenin
bilinen tıbbi nedenlerindendir” diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre obezitenin önlenebilir
ölüm sebepleri arasında sigaradan sonra 2'nci sırada yer aldığını kaydeden
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Gülden Ballı, vücut kitle indeksi (VKİ) ne kadar
yüksek ise obeziteye bağlı ölüm riskinin de o kadar yüksek olduğunu sözlerine
ekledi.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Obezitenin kalp krizi, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol
seviyesi, damar içi pıhtı oluşumu, insülin direnci, şeker hastalığı, depresyon
ve böbrek yetmezliği gibi pek çok rahatsızlığa neden olabildiğini belirten Dr.
Gülden Ballı: “Obezite tedavisinde altın standart; diyet, egzersiz ve
davranışsal destek tedavilerinin kombinasyonudur. Başarı sağlanamayan
hastalarda ise İlaç tedavileri, Mide Balonu, Mide Botoksu, Mide Bypass
Ameliyatı ve Tüp Mide Ameliyatı da uygulanabilecek tedavi yöntemleri
arasındadır. Tüp Mide Yeme kısıtlayıcı bir obezite ameliyatıdır. Midenin
yaklaşık %80’ inin çıkarılması ile hacmin küçültülmesini sağlayan ameliyat şeklidir.
Günümüzde ilk tercih olarak laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak
yapılmaktadır. Mide Bypass Ameliyatında tüp mide ameliyatından farklı olarak
midenin bir bölümü çıkartılmaz, barsakların bir kısmı, ameliyatta oluşturulan
küçük mide poşuna bağlanarak devre dışı bırakılır. Hem yeme kısıtlayıcı hem de
yiyeceklerin emilimini azaltan bir obezite ameliyatıdır. Mini Mide Bypass
Ameliyatı ise Mide Bypass ameliyatına bir alternatif olarak ortaya çıkmış,
teknik olarak daha basit ve ameliyat süresi daha kısadır. Komplikasyonları Mide
Bypass ameliyatına oranla daha azdır. Hem yeme kısıtlayıcı hem de emilim
azaltıcı bir ameliyattır” diye konuştu.
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Gülden Ballı, Egepol Hastanesinde
tüm obezite ameliyatlarının güvenle yapılabildiğini ve obezite ekibinin bu
konuda deneyim sahibi olduğunu, hastaların obeziteden kurtulmaları için
kesintisiz hizmet sunduklarını da sözlerine ekledi.