Çiğdem CANPOLAT - İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2020 mali yılı performans programı ve bütçe görüşmeleri başladı.
Ekonomik sıkıntıların önemine dikkat çeken CHP Grup Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “Bütçe maratonunun son gününe geldik, hep birlikte bütçe görüşeceğiz. Yaşadığımız ülkeden bağımsız bir şey konuşmuyoruz ekonomi alanında ne oluyorsa İzmir’e ve büyükşehir de bu olup olumlu yada olumsuz bitenlerden etkileniyor. Her şeyin iyi olmasını isteriz ama her şey çok iyidir diyemiyoruz. En önemlisi işsizlik yüzde doksan artarak dört milyon altı yüz binlere ulaştı. Bu kimi görüşlerle realiteye baktığımızda daha yüksek oranlara tecelli ediyor. Daha da acısı üniversiteli işsizler. Buna hepimiz görüyoruz aslında, kürsüye insanlar CV ile geliyor. İyi bir şey olmadığını biliyor herkes ama bu gerçekler yapıyoruz. Ciddi anlamda bizi zorlayan bir süreç olarak görüyoruz, her yerde görüyoruz bu bizim bir gerçeğimiz. İşsizliğin tek başına bir rakam olarak kolay gibi ama çarşıda gideceğiz beyefendi kocasına sesleniyor. Eve bir şeyler alalım dediğinde cebinde parası olmadığı için intihar eden insanın halini ne anlatabilir. Burada hangi siyasete konuşsal o dramı ölüm gerçeğini ne anlatabilir ki. Bunlar olmadan bu ülkede ekonomi ve bütçe konuşmak ülkeye ve İzmir’e haksızlık olacaktır. Vatandaş, TÜİK enflasyon oranlarına güvenmiyoruz diyorlar. 2002 yılından bu zamana kadar elbette küresel ekonominin sunduğu nimetlerden yararlanarak ilerlemeler oldu ama 2020 yılında 129 milyar Dolar olan dış borç stoku bugün yüzde 350 artarak 450 milyar Doları aşmış durumda. İç borç 2002 yılında 155 milyar Dolarken yüzde 400 artarak 625 milyar Dolara ulaşmıştır. Elbette özel sektörde bundan nasibini alıyor. Özel sektörün dış borcu 22 milyarken yüzde bin aratarak 280 bin dolara ulaşmış durumda” dedi.
EKONOMİ BÜYÜMÜYOR, KÜÇÜLÜYOR
Özel sektöründe ekonominin gidişatından etkilendiğini söyleyen Özuslu, “Özel sektörün dış borcu 22 milyarken yüzde bin aratarak 280 bin dolara ulaşmış durumda. Tarım bizim çok önemli ve iddialı olduğumuz bir konu. Ama tarım dediğimi zan çiftçiyi konuşmalıyız Çiftçinin durumu malum. Çiftçinin hali ülkeden farklı değil. Pahal ürür alınca malını pahalıya satmak istersin. Onu yapamayınca da ürünün elinde kalıyor. Ekonomi büyümüyor, küçülüyor. İşsizlik var mı, var. Peki, enflasyon var mı, var. Enflasyon, işsizlik ve ekonomini küçülmesi. Ekonomik dilde buna enflasyon deniyor. AK Parti iktidarının belli bir zamana kadar övündüğü parametrelerin başında bütçe açığı geliyor” diye konuştu.
“BÜTÇEDE ULAŞIM BÜYÜK
YER ALIYOR”
2020 mali yılı bütçesinde ulaşımın büyük pay aldığını söyleyen Mustafa Özuslu, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir şey oldu: Merkez bankası bizim güvencemizdir. Rezerviler ülkenin kefen parasıdır. 45 milyar TL’yi hazine kasasına koydun. Bu da bütçe açığını üstenen yüzde 3’ün üstüne çıkarır. Biz bu ortamda İzmir Büyükşehir bütçesini yaptık. Bütçemiz geçen yıla göre yüzde 32.6’lık artık göstermiş. Bütçenin yüzde 47’si sermaye yatırımlara ayrılmış. Yatırım planımız içerisinde ilk 20 proje bütün yatırımların çoğu kısmını kaplıyor. Ulaşım büyük yer alıyor. Metroya ihtiyacımız var. Tekerlekli sistemlerde ayrılarak raylı sistemlere geçeceğiz. Ulaşım alt yapı yatırımlarına ciddi para ayıracağız. Halkımızın bu sistemlerle konforlu ulaşımını hedefliyoruz. Devlet neden İzmir’de de yapmıyor bunlar. Ankara İstanbul^da devlet yapıyor. Yapacağız çünkü hizmet etmek istiyoruz. Derdimiz bu. Buca’ya bir an önce metroya yapılması rahatlatacak. Deniz ulaşımını daha fazla kullanalım. Yeni 2 tane gemi alıyoruz. Bütçe bunlar için var. 160 bin çocuğa 153. Litre süt dağıtmayı hedefliyoruz. Yani çocuk başına 96 litre süt oluyor. Çevre dostu bir anlayış ortaya koyuyoruz. Tek cümleyle anlatacağım bu konuyu ve daha fazla bir şey demem gerek kalmayacak. Bir Belediye Başkanımız dedi ki “Ben flamingolarında belediye başkanıyım.” Bir başkan bunu diyorsa bu tüm canlılara verdiği değeri gösteriyor” ifadelerini kullandı.
İZMİR’E YAKIŞAN
OTOGAR YAPACAĞIZ
Bütçenin büyük kısmının yatırımına ayrıldığını belirten Özuslu, “Gediz deltası ekonomik restorasyonuna dikkat çekmek isterim İzmir dediğimiz zaman Gediz deltası demektir. Harmandalıda tesis açtık. Metan gazından elektrik üretiyorlar. O elektriğin yüzde 58’ini alıyor diyorlar. İşte sana kaynak iste sana proje. Ödemiş ve Bergama’da da olacak. Yıllık 10 milyon dolarlık bir iş. Otogarda başlatılan proje yarışmasıyla İzmir’de kendine yakışan otogarı da göreceğiz. İzmir 2020 yılı bütçesinde özellikle İZBAN, İZULAŞ, İZDENİZ şirketi için bir takım bütçeler de ayrıldı. 7 milyar 950 milyon bütçenin neredeyse yarısı yatırıma ayrıldı” açıklamalarında bulundu.
BELEDİYENİN HİÇ Mİ
SUÇU YOK?
AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal bütçe görüşmeleri için söz alarak, “Eğer çok anlatılacak bir şey bulmazsanız, meseleleri çok farklı yerlere taşırsınız. Çok eleştirecek bir şey bulamazsam burada bende Fenerbahçe, Galatasaray maçını yorumlayabilirim. Mustafa Abi de çok önemli göremedi de meseleyi öyle değerlendirdi sanırım. Genç işsizlik oranlarından bahsetti ama şunu söylemedi: “İzmir genç işsizlik oranında en yüksek orana sahip. İzmir’e yatırımcıların gelmediğinden bahsetmedi. Volkswagen’in Manisa’ya yatırım yapıp İzmir’e yatırım yapmamasından bahsetmedi. Hiç mi belediyenin suçu kabahati ve yerel yöneticilerin kabahati yok? Örnek veriyorum mesela bundan 1 2 yıl kadar önce Türkiye’de organizasyon yapılaması istenilen bir Avrupa finalleri vardı. Almanya ya verildi ama politik gerekçelerden verilmedi. Türkiye ev sahipliği yapsaydı yapılacak illerin arasında İzmir yoktu. Sebebi ise uzun yıllardır bu şehri yöneten zihnin şehirde yatırım yapmamsıydı. Uzun maratonun sonuna geldik. İZSU, ESHOT bütçesi konuşuldu ve değerlendirildi. Eleştirilerin bir kısmı kabul gördü, bir kısmı görmedi. Biz AK Parti grubu olarak Meclisin ilk açıldığı gün nerede duruyor isek hala aynı yerde duruyoruz. 31 Mart seçimleri sonrasında İzmir bize muhalefet görevi verdi. Biz hak korumak adına mücadele vereceğiz dedik. İzmir’in lehine yapılacak her türlü iş ve işlerde yanınızda olacağız dedik. Aleyhine olan her şeyin karşısında olacağız dedik. Sırf muhalefet olacağız diye bir anlayışa girmedik. Kararların büyük kısmını oy birliği ile geçti. Bazılarında ise burada hata yapıyor eksik yapıyorsunuz dedik. Sadece eleştiri yapmak için eleştirmiyoruz. Bir hata ve yanlış görüyorsak eleştiriyoruz” dedi.
3 AYDA BİTECEK YOL 5 AYDA
BİTTİ
Vatandaşların belediyeden isteklerini dile getiren Hızal, “Belediye demek yeşil alan, park, trafik, yol, alt yapı, kültür, sanat, çocuk, kadın, insan demek. Peki, bunların tamamına İzmir Büyükşehir Belediyesi yeterince katkı koyabiliyor mu bakacağız. Bütçeye baktığımızda sorunları önümüze koymamız gerekiyor. Vatandaş alt yapı ve çalışmaları raylı sistem, imar ve şehir planlama, yeşil alan düzenleme, çevre faaliyetleri, kentsel dönüşümle, körfez temizliği, otopark, çocuklara, kadınlara ve gençlere yönelik sorunlardan bahsediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden vatandaş bunları bekliyor. Peki, bu süreç içerisinde bu yapısal sorunları oradan kaldırmak için neler yapıldı? En önemli argüman şuydu: “Biz yeni bir yönetimiz, elimizde sihirli değnek yok. Akılla yönetiliyor bizde biliyoruz. Bu şehirde bir trafik sorunu ve çözelim dediniz. Altınyol’da 2 şeritten 4 şeride çıkardınız. 3 ayda bitecek yol 5 ayda bitti. Herhalde ekonomik sorundan oldu” şeklinde konuştu.
2019 NEYSE 2020’DE DE
AYNI ŞEYLER VAR
2020 yılına Tunç Soyer’in bütçesiyle gireceklerini söyleyen Özgür Hızal, “İzmir Büyükşehir Belediyesi tahmini bütçesi geliri 6 milyar 300 milyon, gideri 7 milyar 950 bütçe açığı bir buçuk milyar. ESHOT, İZSU ve büyükşehirin bütçesine ek olarak koyacağı borcu3 milyar. Bugüne kadar 2016-2017-2018-2019 yıllarındaki bütçe açığı 750 milyon civarında. Bu yıl bu kadar az bütçe açığıyla yıla başlıyorsa herhalde İzmir için yapısal sorunların çözüldüğünü düşündüm. Ama derinlemesine baktığımda 2020 performans programı ile 2019 yılının programı arasında çok ciddi bir fark olmadığını gördüm. 2019 neyse 2020’de de aynı şeyler var” ifadelerini kullandı.
OTOPARK SORUNU 50
MİLYON TL İLE ÇÖZÜLMEZ
İzmir’in sorunlarında bahseden Özgür Hızal,”Alsancak’ta söylenen yerde trafik yerin altına alınacak, Karşıyaka’da, Basmane’de, Bayraklı’da trafik yerin altına alınacak sandık. Ama baktım bu bütçenin 950 milyonu bakım onarım ve asfaltlama faaliyetlerine ayrılmış. Yapıların bakım oranı 100 milyon, yolların bakım onarımı 110 milyon denmiş. Geriye 210 milyon kalmış. En ciddi sorunlardan biri otopark. Ayrılan bütçe 50 milyon. Bu otopark sorunu 50 milyon TL ile çözülmez. Çocuk meclisler umarım bir an önce hayata geçirilir. İzmir’in yönetimi konusunda kendilerine destek olamaya çalışacağız. İzmir’in her mahallesine masal evi yapılacak dendi. Gençlere ve çocuklara ayrılan toplam 30 milyon masal evlerine ayrılan pay 250 bin TL. Bir kaç tanesi yarım yamalak yapılır herhalde. 30 ilçenin 30’un masal evi yapılması için önümüze performansın kriteri koyulabilirdi” dedi.
TESİSİN SONUCUNDA
İZMİR’İN ÇÖP SORUNU ORTADAN KALKMADI
Atık yönetimi hakkında İzmir’de çöp sorunu ve çöp problemi hakkında bir algı yaratılmaya çalışıldığını vurgulayan Hızal, “ Harmandalı’da bir tesis açıldı. Ebetteki yapılanları eleştirmeyeceğiz. Çok övülen bu tesis geç kalınmış bir tesis. İstanbul’un web sitesine girerseniz bunların yapım tarihlerini görebilirsiniz. O yapılan tesisin sonucunda İzmir’in çöp sorunu ortadan kalkmadı. Hala kirazdaki, Tire’deki, Bergama’daki çöp sorunu devam ediyor. Sadece kağıt üzerinde ya da bazı twitlerle tarıma destek oluyor demekle olmuyor bu isler. Kiraz’da tarım arazilerinin çöp depolarıyla nasıl kirlendiğini beraber gidip görelim. Bu sorunun herhangi bir bütçe ayrılmadı” diye konuştu.
1 YIL BOYUNCA SADECE
12 İLÇEYE GİDİYORSA DURUM VAHİMDİR
Seyyar makam hakkında eleştirilerde bulunan Özgür Hızal, “Bir seyyar makam anlayışı konuşuluyor. Bu makamla mahallerle giderek sorunları yerinde inceleyeceğiz dediniz. Bu zamana kadar kaç mahalle ve ilçeye gidildi bilmiyorum. Kapının önünde dizayn edilmiş bir araç görüyoruz. Seyyar makam ile gidilecek ilçe sayısı 12. İzmir’de 30 ilçe var. Bir belediye başkanı vaatleri arasında bulunan ve övgüyle bahsedilen hususta 1 yıl boyunca sadece 12 ilçeye gidiyorsa durum vahimdir. Umarım sürecin sonunda bu gidilen ilçe sayısı ve gidilen mahalle sayısı başkanın yurt dışındaki ülke sayısında yüksek olur” dedi.
AK PARTİ’DEN OLUMSUZ
OY
Soyer hakkında “Çocuklar oyuncaklardan sıkılılar ya” yorumunu yapan Hızal, “Ben bu şehir barışık bir kent yapacağım dedi mi, dedi. Kameralar ile birlikte bisikletiyle gitti mi, gidildi. Sıkılındı mı, sıkılındı. Seyyar makamdan bahsedildi mi, bahsedildi. Şu an nerede bisikletler, belediyenin önünde. Sıkılındı. 2020 performans programı ve bütçesi İzmir ve İzmirlinin beklentisini karşılar yönde olmadığını düşünüyoruz ve AK Parti grubu olarak olumsuz oy kullanacağımızı belirtiyoruz” açıklamalarında bulundu.
VOLKSWAGEN EKONOMİMİZİ GÜVENLİ BULMADI
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, “Mecliste daha saygılı bir üslup ile konuşulması gerektiğine vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “ Halkapınar Metrosu Ulaştırma Bakanlığı planında var ama 5 yıldır ihalesi yapılmadı. Merkezi idare İzmir’e ortak İZBAN dışında bir metre kare ray döşemedi ve finansmanda da garantör değildir. Türkiye’nin 3’ncü büyük kentiyiz ama bize verilen destek diğer illerin aldığı desteğin yüzde 3’ü bile değil. Volkswagen İzmir’e gelmemesinin nedeni biz değiliz, Volkswagen ekonomimizi güvenli bulmamıştır ve oldukça riskli olduğu, kendi ülkelerinin dahi daha güvenli olduğunu söyleyerek, Manisa’ya yatırımdan vazgeçmiştir" dedi.
BİR YERİ YAPAMIYORSANIZ GÜZELLEŞTİRMEYE ÇALIŞIRSINIZ
Yeşildere’deki boyanan evlerden bahseden Kökkılınç, "Eğer ki bir yeri yapamıyorsanız güzelleştirmeye çalışırsınız. Gecekondu yasası var; imar affı ve imar barışı ile yapılan binalar yıkılamıyor. Biz de o nedenle o alanlar güzelleştirilsin dedik ve evlerin dış cephesini boyadık. Bir turizm kenti olmaktan söz ediyorsak estetiğe de önem vermek zorundayız. Biz her yıl tekrar projeleri bütçeye sokacağız. Çünkü 1 yıllık bir bütçe görüşüyoruz. Bakım onarım kalemlerinden söz edildi bunların harcamaları 2021 yılında ödenecek ve otopark sorunu raylı sistem ile çözülecektir. Çöple ilgili ilave bir bütçe ayrılmadı çünkü yap işlet ve devret sistemi ile gerçekleşen bir sistem var. Çöp konusunda tesis kurulması için Menderes’e izin geldi. Tire ve Ödemiş’e hazırlık sürüyor Kiraz’a döküm durdu. Bergama’nın da ihalesi yapılıyor. Lojman satışlarımızın sebebi de yayınlanan bir genelgedir. Genelgeler ile satış kararları hükümete bağlıdır bizim kararımız ve fikrimiz sorulmamıştır. Öte yandan Kredi notumuz AA üstünde olduğu için de kredi alabiliyoruz. Narlıdere Metromuzu da böyle yapıyoruz” şeklinde konuştu.
HÜSNÜ BOZTEPE’DEN
ŞATO YORUMU
AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe Gaziemir’de evi işaretlenen Alevi olayı hakkında konuşarak, “Biz Alevi’yiz, Sunniyiz, Kürdüz, Çerkeziz. Hepimiz beraber Türküz. Gaziemir’de yaşanan olayı kim ne ve hangi kafada yaptıysa lanetliyorum. 8 aydır ne yatırım gördünüz İzmir’de. Biz Çiğli’de bütçeyi oy birliği ile geçirdik. Çiğli bir bataklık halindeydi. Tunç Başkan ne yaptı, pagos pazarı, karakılçık. O karakılçık buğdayı da öyle anlatıldığı gibi sandıktan çıkmadı. Bir tane köylü evinden çıkarıp taşıyabildiği kadarını getirip başkanlığa getirerek oldu. Seyyar makamımız var birde. Gidilen yerlerde oturulacak yerler var. Gelir gelmez kendini bir şatoya taşıdı.600 dönüme yakın yer” dedi.
BATMAYA DOĞRU
GİDİYORUZ
Bütçe hakkında yorum yapan Boztepe, “Bütçemizde yüzde 32’lik bir artış yapmışız. Biz yüze 32 büyümeyeceğiz, yüzde 20 gibi daha da borçlanacağız. Batmaya doğru gidiyoruz. Bizim bir İstanbul’da yerimiz var. Bu yerin fakir çocuklar için kız yurt yapılması gerekiyor. Yurt dışı geziler yapıyorsunuz. “Ben İzmir’i tanıtıyorum” diyorsunuz. Bir kez bile önünüzden geçtiğiniz aşağıda toplantı yaptığımız yeri bir kere bile ziyaret etmediniz” diye konuştu.
YAHU NERESİ ŞATO
Soyer Hüznü Boztepe’nin ev hakkında yaptığı konuşmaya, “Yahu neresi şato. Yapmayın Allah aşkına, ev 3 oda bir salon” cevabını verdi.
RANTA VE ŞAİBEYE PRİM
VERÖEYEN BELEDİYEYİZ
Yapılan bütçe tartışmalarının çok verimli olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Son derece demokratik olgunluk taşıyan bir altı saat geçirdik. Son derece değerli tespitler ve eleştiriler yapıldı. Her biri ayrı ayrı son derece kıymetli ve hepsinden yararlanacağız. Sizleri dinledikten sonra hazırladığım uzunca konuşmayı yapmamaya karar verdim. Aşikar ki İzmir Büyükşehir Belediyesi ranta ve şaibeye prim veremeyen bir belediyedir. Bugünde bu rant ve şaibeler konuşulmadı. Hepimiz için gurur verici bir şey. Hepimizi enginleştiren katkılardı. Bir küçük serzenişi sizinle paylaşayım. Benimle ilgili bir şey. Meclis üyeleriyle ilgili kinayeler yapılmadı ama benimle ilgili kinaye ve serzenişler vardı. Bende iki çocuk babasıyım ve mütevazi bir hayatımız var. Mesela şatoya taşındı konusu. Orada bir dijital kütüphane kuruldu ve 3 oda bir salon evimiz. Çocukça ifadesi vardı birde. Hevesi geçiyor, çabuk sıkılıyor dendi. Ben her sabah bisikletle gidiyorum. 8 ay içerisinde bisikletle belediyeye gitmediğim gün sayısı 2 veya 3’tür. Mümkün olan her yere gidiyorum. Ama arkasındaki ima şımarıklık yapılan bir başkan algısı doğru değil” dedi.
OTURDUĞUNUZ YERDEN
BUNU YAPAMAZSINIZ
Yurtdışına gitmesiyle ilgili yapılan eleştirilere cevap veren Soyer, “Sürekli yurt dışına gitme iması da doğru değil. Biz İzmir’i dünya kenti inşa ediyoruz. Oturduğunuz yerden bunu yapamazsınız. Yapamadığım zaman sizin git demeniz kazım. Gitmezseniz kendi içerisinde patinaj yapar. Ben bayılmıyorum 1 gece gidip haldır haldır geri dönmeye ama bu bir görev. Yıllardır dünya kenti olduğumuzu anlatamamışız. Elinden ne varsa satma alışkanlığı olan bir belediye başkanı da ben değilim. Dediniz ki bize vatandaş muhalefet görevi verdi. Biz İzmir’in muhalefetini yapıyoruz dediniz. Bende İzmir’in siyasetini yapıyorum. Çizdiğiniz profildeki insan ben değilim. Yüzde 58’te benim böyle olmadığımı bildiği için oy verdi” diye konuştu.
HEPİNİZE TEK TEK
DEĞER VEREN BİR BAŞKANIM
EXPO’ya talip olduklarını söyleyen Soyer, “EXPO’ya kent ev sahibidir ama devletlere verilir Biz beraber üstlenmek zorundayız bunu. Ve ben inanıyorum ki el ele verirsek EXPO’yu ilimize getiririz. Emin olabilirsiniz ki ima edilen profildeki başkanınız böyle biri değil. Aşkla, canla başla çalışan ve her birinize tek tek değer veren ve inanan başkanınız var. Çünkü hayatım boyunca en iyi yaptığım sey empati olmuştur. Empati yapabildiğiniz sürece kullandığınız sözcükleri de çok iyi seçersiniz. Şunu net olarak söylüyorum İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesi çok daha iyi olur daha fazla kaynakta yaratabiliriz ama bunu ele ele verirsek yapabiliriz. Çok şükür ki arkamızda çok deneyimli bir bürokrasi var. Her zaman göğsümüzü gere gere sahip çıkacağımız bir bürokrasi var. Hepinize etek tek teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.