Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik “Kilo verme kararı alıp hızla internete koşmadan önce kendinize şu soruyu sormalısınız: Böyle bir mucize diyet ya da iksir varken dünyada ve ülkemizde aşırı kilo ve obezite görülme sıklığı nasıl hızla artmaya devam ediyor?! Fazla kilolardan kurtarmayı ve incecik bir görüntüye kavuşturmayı vadeden şok diyetler, depresyon, halsizlik, konsantrasyon bozukluğu, saç dökülmesi, safra taşı oluşumu ve kalp sağlığını olumsuz etkileyebilecek ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Toplumda doğru sanılan bazı yanlış diyet uygulamaları da sağlığı olumsuz etkileyebilirken, kilo verememe konusundaki kaygıları da artırıyo.r” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik, toplumumuzda diyet hakkında doğru bilinen 7 yanlışı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Limonlu su içmek
Limonlu su içmek vücudunuzdaki toksinleri atmanıza yardımcı
olmaz, yağ yakmaz ve vücudunuzu alkali yapmaz! Sadece günlük su tüketimi ve C
vitamini alımınızın artmasını sağlar. Kendiniz için iyi bir şey yapıyor hissi
verdiği ve gün içinde iyi bir motivasyon sağladığı bir gerçek. Eğer böyle bir
rutininiz varsa ve herhangi bir mide rahatsızlığınız yoksa devam edebilirsiniz.
Ancak düzenli tüketimde gün içinde dişleriniz aside maruz kaldığı için zamanla
diş minelerinize zarar verebileceğini unutmayın.
Smoothie ağırlıklı beslenmek
Herhangi bir karışım tüketerek zayıflanabileceğine olan
inanış arttıkça farklı formlarda tüketebileceğimiz birçok alternatif oluşmaya
başladı. Bunlar evlerimizde yapabileceğimiz tariflerin yanı sıra ticari olarak
“öğün yerine geçen” birçok smoothie şeklinde de karşımıza çıkıyor. Oysa iştah
sinyalleriniz için önemli bir faktör olan çiğnemeyi göz ardı etmek doğru
olmadığı gibi, blenderdan geçen yiyeceklerin lif oranı, vitamin ve
minerallerinin kaybolmasına yol açıyor. Üstelik bu tip beslenme modelleri
birçok insan için sürdürülebilir değildir. Kilo vermek için bir süre dişinizi
sıkabilir ve sıvı formda öğün tüketmekte zorlanmayabilirsiniz ancak peki ya
sonra? Zayıflattığını düşündüğünüz ve çoğunlukla sağlıklı diye etiketlenen bu
içecekler kalori alımınızın kontrolsüz olmasına neden olabilir ve sizi
hedeflediğiniz ağırlık kaybından uzaklaştırabilir.
Karbonhidratı tamamen kesmek
Karbonhidratlar vücutta su ile birlikte depolanır.
Karbonhidrat depomuz olan glikojen bir insanda ortalama 500 gr kadardır. Uzun
süre düşük karbonhidratlı beslenmek bu depoların boşalmasına yol açar.
Dolayısıyla azalan glikojen deponuzla birlikte karbonhidratı depolarken
kullanılan suya da ihtiyaç olmadığından tartıya hızla yansıyan bir kilo kaybı
görürsünüz. Burada kaybedilen kilonun beslenme planınıza karbonhidratı yeniden
eklediğinizde geri döneceği göz ardı edilmemelidir. Diyette alınan
karbonhidratın türü oldukça önemli. Basit şeker, basit şeker içeren ve beyaz un
ile yapılan yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Ancak enerji gereksinimimize
uygun, protein, kompleks karbonhidrat ve yağ oranları dengeli bir diyet ile
kilo verme sürecini yönetebilirsiniz.
Kalori saymak
Hedeflenen kiloya ulaşıncaya kadar günlük ne kadar kalori
aldığınız elbette önemli. Ancak tek başına aldığınız kalori miktarını
hesaplamak doğru bir davranış değişikliği olmadığı gibi, kalıcı kilo kaybını
getirmez. Burada bilmemiz gereken en önemli nokta, her kalorinin eşit
olmadığıdır. Tüm kalorilerin aynı miktarda enerjiye sahip olduğu doğrudur ancak
insan vücudu yalnızca kalori değil molekül sayar bir yapıdadır. Yiyecek
tercihleriniz, neyi, ne kadar yediğinizden daha önemli olabilir. Bu nedenle
kilo verme sürecinde yalnızca kalori alımına takılmadan, her besin grubundan
yeterli, dengeli ve çeşitlilik sağlayarak beslenmek önemlidir.
Esmer şeker kullanmak
“Çayımı kahvemi şekersiz içemiyorum ama esmer şeker
kullanıyorum.” diyenlerdenseniz ikisi arasında küçük farklar olması dışında
esmer şekerin sağlık üzerine etkileri beyaz şekerden pek farklı değil. Beyaz
şeker elde etmek için işlem sırasında çıkarılan melaslar, esmer şeker elde
etmek için yeniden ekleniyor. Esmer şeker önemsiz denilebilecek miktarlarda
mineral ve vitamin içerse de bu esmer şekerin daha iyi olduğu anlamına
gelmiyor. Kısacası her ikisi de şeker ve renginin koyu olması esmer şekeri
‘diyet dostu’ yapmıyor. Özellikle ülkemizde tüketimi yüksek miktarlarda olan
çay ve kahveye eklenen şekeri tüketmemek günlük basit şeker alımınızla birlikte
kalori alımınızı da düşürerek kilo verme sürecinizi desteklemekle kalmayıp
sağlığınız üzerine oldukça olumlu etkileri olan bir davranış değişikliğini
beraberinde getirecektir.
Su yerine çay, kahve ve bitki çayları içmek
Su şüphesiz en sağlıklı içecek. Besinlerin sindirim, emilim
ve hücrelere taşınması; zararlı atıkların vücuttan uzaklaştırılması gibi birçok
metabolik süreç için elzem olan su, gün içinde yeteri kadar tüketilmediğinde
kilo verme sürecini de yavaşlatabilir. Vücut susuz kaldığında sindirim
enzimleri ve bağırsaklar yavaşlayarak kilo artışına neden olabilir. Gün içinde
tükettiğiniz çay, kahve, bitki çayı gibi içecekler su alımınıza katkı sağlar
ancak her zaman olacağı gibi kilo verme hedefiyle başladığınız süreçte de
doğrudan su tüketmeniz daha faydalı olacaktır. Sağlıklı yetişkin bir birey kilosu
başına 30-35 ml, ortalama 2-2.5 litre su tüketmelidir.
Kahveye tereyağı eklemek
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik “Kahveye çeşitli
yağlar ekleyerek içmek son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz ve birçok kişinin
yaptığı bir uygulama. Şekersiz kahve ölçülü tüketildiğinde içerdiği kafein
miktarına bağlı olarak metabolizmayı hızlandırır ve iştah üzerine etkileri ile
kilo verme sürecini destekler. Ancak kahveye hindistancevizi yağı veya tereyağı
eklemek bir bardak kahveden alacağımız enerjiyi arttırmanın yanı sıra düzenli
olarak fazla miktarda doymuş yağ tüketimine yol açarak zamanla kolesterol
seviyelerinin yükselmesine neden olabilir. Kilo vermeniz ve yağ yakmanızdaki
temel prensip gün içindeki enerji dengesinde harcanan kalorinin alınan
kaloriden fazla olması yani kalori açığı oluşturmanızdır.” diyor.