Çiğdem CANPOLAT / ÖNCÜŞEHİR - Prof. Dr. Adnan Akyarlı'nın hayatını kaybetmesinin ardından boşalan İzmir Kent Konseyi Başkanlığı için olağanüstü genel kurul yapıldı. Seçime tek aday olarak giren İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ve CHP Grubu Sözcüsü Nilay Kökkılınç, 206 kişiden 174 oy alarak Kent Konseyi’nin yeni başkanı oldu.
Gerçekleşen seçim sonrası Gazetemize açıklamalarda bulunan Kökkılınç, yapılacak olan çalışma ve etkinlikleri aktardı.
“DOLU DOLU BİR SEÇİM YAŞADIK”
Tek aday olarak seçime girmesini değerlendiren Kökkılınç, “Dolu dolu bir seçim yaşadık. Üyelerimizin büyük bir çoğunluğu katılım gösterdi. Katılımcı demokrasi ve İzmir adına güzel bir genel kuruldu. Sonuçlarından da, sürecinden de büyük bir mutluluk duydum. Tek aday olarak seçime girdim. Bu bir konsensüs anlamına geliyor. Çünkü İzmir Kent Konseyi, seçimlerini daha önce yapmıştı. Yönetim kurulu üyelerini ve Kent Konseyi başkanını seçmişti. Rahmet Prof. Dr. Adnan Okyarlı hocamız Kent Konseyi başkanı seçilmişti. Fakat hizmet döneminin ilk 6 ayından sonra ne yazık ki yaşamını yitirdi. Bunun üzerine bir süre süreç başkanvekili tarafından yürütüldü. Fakat geride uzun bir zaman olduğu için Kent Konseyi başkanlık biriminden tekrar bir seçim talep edildi. O seçimde de bir vefa üzerine konsensüs adayı olarak önerildim” dedi.
“PROJELERE DESTEK VERECEĞİZ”
İzmir Kent Konseyi olarak yapacakları çalışma ve etkinliklerden bahseden Kökkılınç, “İzmir Kent Konseyi yapı itibariyle üniversitelerin, sendikaların, meslek odalarının, STK’ların, muhtarların ve ilçe kent konseyi temsilcilerinin yer aldığı büyük bir çatı. Dolayısıyla İzmir’in yönetimi ile ilgili söz sahibi olan dinamiklerin içinde bulunduğu bir toplum oluşumu. Sivil toplum adına güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyorum. Üye olan sivil toplum örgütlerinin getirmiş olduğu projelere destek vereceğiz. İzmir’in tanıtılması, kent yaşamını kolaylaştıracak önerilerin yerel yönetimlere sunulması noktasında çalışmalar yürüteceğiz. Kent Konseyi’nin meclisleri ve 31 çalışma grubu var. Öncelikle hepsiyle bir araya gelerek, yaptıkları çalışmalar ve bekledikleri destekler konusunda bilgi almayı planlıyoruz. Yürütme kurulu olarak üyesi olan sivil toplum örgütlerinin bir arada olabilmesini sağlayacak etkinlikler yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.
“KENT KONSEYLERİNİN AYRI BİR YASASI OLMALI”
Kent Konseylerinin yönergesinin önemli olduğunu ifade eden Kökkılınç, “Belediye Yasası’nın 76. maddesinde Kent Konseyi’nin tanımı yapılmış. Daha sora da Bakanlık tarafından bir yönetmelik çıkarılmış. Çalışma gruplarının çalışma esasları konusunda ilçe kent konseylerine, il kent konseylerine yönerge belirleme hakkı tanınmış. İzmir Kent Konseyi’nin de bir yönergesi var. Ancak zaman içerisinde deneyimlerle eklenmesi ve yeniden revize edilmesi gereken maddeler var. Bir yönerge üzerinde çalışmayı planlıyoruz. Aynı zamanda Kent Konseylerinin ayrı bir yasası olması gerektiğini düşünüyoruz. TBMM’ye bu konuda bir yasa tasarısı göndermek üzere bir çalıştay yapmayı planlıyoruz. Kent Konseylerinin bütçesinin sadece Büyükşehir veya ilçe belediyelerden gelen bütçe olmaması gerektiğini, merkezi idareden de bir pay ayrılması gerektiğini düşünüyoruz. Başlıca gelir kaynaklarının olmasına imkan sağlanmasını istiyoruz. Bağış gibi, çeşitli kampanyalar veya sponsorlarla çalışma gibi gelir kaynakları da olmalı. Şu an mevcut yasal sistemde belediyelerden aktarılan bütçeyle yaşayan bir sivil toplum çatısıyız. Biz Kent Konseylerinin gelecekte daha özgür, daha inisiyatif kullanabilir, ticari kişiliği, bütçesi ve ayrı bir yasası olması için çalışmaları yürüteceğiz.