Buca Belediye Meclisinin Temmuz ayı ilk oturumu pek centilmence geçti. Başka Erhan Kılıç, hükümete; Ak Partili meclis üyeleri de Başkan Erhan Kılıç'a bolca teşekkür etti. Sanırım meclisteki tek muhalefet CHP'li Taner Kozanoğlu oldu. Her zaman ki gibi komisyonlardan görüşülerek meclise gelen önergelerin iki tanesinde tek ret oyu yine Taner Bey'e aitti.
Taner Bey ilginç bir şekilde Buca meclisinde 5. parti gibi davranıyor. Ak Parti ile MHP'nin dahi evet dediği, partisi CHP'nin oy birliği ile geçirdiği bir çok önergede Taner Bey'in ret oyunu görmeye alıştık sanki...
AK PARTİ SESSİZLEŞTİ
Buca meclisinde bir süredir dikkat çeken bir şey var. Ana muhalefet sırasında oturan Ak Parti pek bir sessiz. Nedeni nedir bilinmez. Belki de daha önce oldukça sert eleştiri yapan İzzet Pilgir, Ekrem Gündoğdu, İsa Nezir ve Burçin Kevser Torchian gibi isimlerin Ak Parti İlçe yönetimindeki değişimin ardından kızağa çekilmesi etkili oldu.
Malum son komisyon seçimlerinde Ak Parti neredeyse tüm komisyonlara aynı iki ismi önerdi. Üstelik bu komisyonlara önerilen isimler arasında Ak Partinin mecliste sert muhalefetini üstlenen isimler yoktu.
Acaba Ak Partili meclis üyelerinin gözü mü korktu? Mecliste sert muhalefet yapmanın İlçe Yönetimi ve İlçenin yeni patronu Hakan Kalfaoğlu tarafından istenmediğini mi düşündüler! Malum cezaevinin kaldırılması konusunda bir iki parti arasında bir söz kesilmişken...
Mesela Başkan Erhan Kılıç, Buca Cezaevinin şehir içinden taşınması konusunda hükümetin hızlanan adımları nedeniyle teşekkür etti. Ancak Ak Partili bir üye ise yine aynı gerekçe ile Başkan Kılıç'a teşekkür etti. Oysa Cezaevi'nin ilçe belediyesi ile çok az ilgisi var. Konu zaten hükümetin yetki ve sorumluluğunda... Daha önce Binali Bey İzmir adaylığı sürecinde Buca'ya bu sözü vermişti ancak gerçekleşmedi. Derken 2019 yerel seçimlerinin de en büyük vaadi cezaevinin şehir içinden taşınmasıydı, olmadı.
Sonra Ak Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya devreye girdi, bir süre sonra Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Hamza Dağ da elini taşın altına koydu. Ve bugün bildiğimiz kadarıyla ilk kez Buca; kent içi trafiği de felç eden bu ucubeden kurtulmaya bu kadar yakın bulunuyor.
İşte bütün bu gelişmeler için sanki olayın sürükleyeni Başkan Erhan Kılıç mış gibi Ak Partili Meclis Üyesi Başka Kılıç'a teşekkür etti.
Dahası CHP'li meclis üyesi, Elmalı Davası üzerinden doğrudan hükümete yüklendi, 'suçlu sadece tahliye edilen o anne baba değil aynı zamanda hükümettir' imasında bulundu.
Ne gariptir Ak Partili meclis üyeleri bu ağır imaya dahi cevap vermedi. Hatta Ak Parti sıralarından söz alan Mustafa İnce, çocuk istismarı konusunda CHP'li üyenin hassasiyetlerine kendilerinin de katıldığını söyledi.
Ak Parti Grup Başkanvekili Ekrem Gündoğdu'nun ek başkanlık önergelerinin son dakika kendilerine iletilmesi konusunda bir şikayeti oldu. Önergeleri incelemeden oylamak zorunda kaldıklarını belirterek Başkan Kılıç'tan bu konuya dikkat etmelerini istedi. Ki haklıydı, çok önemli başkanlık önergeleri gündeme geliyor. Elbette muhalefetin bunları yeterince süre önce almış, konu hakkında gerekli araştırma ve değerlendirmeyi yapmış olması gerekir ki Buca halkının çıkarları doğrultusunda bir seçim yapabilsinler.
BUCA'DA KARIŞIK İŞLER
Elbette Buca'da olup biten herşey meclise yansımıyor. Oysa son günlerde Buca'da ilginç şeyler oluyor. Başkan Erhan Kılıç'a karşı en sert muhalefeti yapan Ak Partili İzzet Pilgir, bir anlamda gaza gelip yaptığı bir paylaşım sonucu kendisini partisinin disilpin kurulunda buldu. Ancak belli eller disiplin kurulu kararını beklemeden hatta ona etki etmek için garip dosyalarla gazete gazete dolaşmaya başladılar. İlginç iddialar vardı.
İşin garip tarafı oldukça zorlama iddialardı bunlar. Örneğin; Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, pandemi yardımları konusunda bir centilmenlik yapmış ve belediyenin aldığı binlerce yardım kolisinden 750 adedini vatandaşa dağıtmak üzere AK Parti Grubuna vermişti. İzzet Pilgir de grubun sözcüsü olarak üşenmemiş bizzat kendi aracı ile gidip bu yardım kolilerini Buca Belediyesinin altındaki depodan almış ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtmak üzere meclis üyelerine pay etmişti. Ancak çok ilginç bir şekilde bu olaya ilişkin fotoğraflar, basına götürülerek, 'İzzet Pilgir Belediyenin yardım kolilerini çaldı' denilerek akıl, mantık ve matematik dışı bir iddia ile algı çalışması yapıldı.
Hatta bununla da kalınmadı, Buca Belediyesinin İzzet Pilgir'in eşinin çalıştığı bir firmaya 400 bin liralık iş veya ihale verdiği iddiası ortaya atıldı ve bazı basın organlarına bunlar servis edildi. Biraz araştırınca da öğrendik ki, iddia edilen firma ile belediyenin yaptığı sözleşme 360 bin lira, bugüne kadar kesilen fatura 68 bin lira ancak en önemlisi de ilk faturadan aylarca önce Pilgir'in eşi o işyerinden ayrılmış, orada çalışmıyor. Anlayacağınız Buca'da çok garip işler de dönmeye başladı.
İster istemez bugünkü çok uyumlu meclisi görünce, Ak Partili meclis üyeleri Pilgir'in başına gelenlerden sonra çok fazla öne çıkmaktan korkmaya mı başladı diye sormadan edemedim. Ak Parti cephesinde bu olup bitenlerin tamanen partinin iç uyuşmazlıklarından kaynaklandığını öne sürenler de oldu. Ancak iddialar o kadar sert ki, bence o işi partinin ilgili birimlerine ve yargıya bırakalım.
Tekrar meclise dönecek olursak, Ak Partili meclis üyeleri sadece teşekkür etmek için söz alınca, ister istemez Meclise gelen iki önergeye de tek başına ret oyu veren CHP'li Taner Kozanoğlu'nu meclistin tek muhalifi hatta meclisteki 5. partiye benzettim.
Dikkatimi çeken son olay ise şu oldu. Buca Belediye meclisi daha önce sürekli yaptığı zararlarla gündeme gelen Belediye Şirketi Bucamar'ın sermaye yapısını güçlendirmek için bir belediye mülkünü oraya tahsis etmiş. Ancak gelen önergeden öğreniyoruz ki, bu tahsis yasal olmadığı için yargıdan dönmüş ve Bucamar o mülkü tekrar belediyeye devretmek istemiş... Bunu sizin için ayrıca araştıracağım.
Sözüm meclisten dışarı...