Değerli okurlarım sizleri mubabbet ile selamlıyorum. Son günlerde en benimsediğim sözlerden biri haline gelen , “Beceriksizlik ile ihanet arasında ince bir çizgi vardır” Sözü üzerine bir yazı kaleme almak istedim. Bu söz günümüz siyasetinde çok daha önem kazanmıştır.
Kişilere bir görev verilmiş olabilir , referansları sayesinde bir konuma gelmiş olabilirler. Bir görevin kişilere verilmesi , bu kararın mutlak doğru olduğu anlamıda taşımaz. Görev veren , güvenen mercilerde yanılabilir. Bunlar hepsi olabilecek şeylerdir. Önemli olan ise eğer ki görev verdiğiniz kişi beceriksiz ise işte sorun burada başlıyor. Makam mevki sahibinin beceriksiz olmasının sonuçları ihanete kadar uzanır. Çünkü görev alan kişi beceriksiz ise ve bu durumu kabul etmeyip , üstünü kapatma yoluna giderse , bundan sonraki süreç ihanete uzanır.
Beceriksizlik ihanete nasıl dönüşür?
Diyelim ki kişiye üst düzey bir makam verdiniz. Makama gelen kişi beceriksiz ise kadrosunu da bu düzeyde dizayn ediyor. Ekibinde asla kendinden üstün ve yetenekli isimleri istemez. İşte aslında ilk ihanet burada başlar. Makam sahibi beceriksiz olduğunun üstünü kapatmak için etrafındaki herkesi bir şekilde suçlamaya başlar. Güven sorunu yaşamaya başlar. İletişim sorunu yaşamaya başlar. Olumsuz hiç bir durumu sahiplenmez. Hep başkalarını suçlu ilan eder. Kendisi melek ama herkes şeytanidir. İnsanları karalamaya , iftira atmaya , çirkefleşmeye , çirkinleşmeye başlar. İşte ihanetin ikinci aşaması burada başlar. Günahsız insanlar lekelenir , yıpranır , iftiraya uğrar. Çünkü makam sahibi beceriksizdir ve üstünü kapatmak için herkese bir şekilde çeşitli yaftalar yapıştırır. İşte yazımın başlığında da belirttiğim gibi “beceriksizlik ile ihanet arasında ince bir çizgi vardır” sözünün ne kadar doğru bir söz olduğu ortaya çıkmış oluyor.
Gününüz siyasetinde atamalar gerçekten çok önemlidir. Bu durumun partisi yoktur. Örnek verecek olursam , bir il başkanı 30 ilçe başkanı belirliyor. İl başkanı bu aşamada büyük vebalin altına giriyor. 30 doğru ismi seçmek hiçte kolay bir iş değildir. İşte burada liyakat , beceri , hakkaniyet gibi hassas durumların çok iyi analiz edilmesi gerekiyor. Yapacağınız yanlış bir atama , yanlış bir tercih sebebi ile güvenip sorumluluk verdiğiniz kişi , beceriksizliğinin sonucu olan ihanete sizide ortak ediyor. Vebal kısmı da burada devreye girmiş oluyor.
Ben garip bir vatandaşım , bunlarda tecrübelerim, yaşanmışlıklardır. Hayatta yaşadığımız her olaydan ders çıkarmalıyız. Bugün kü üstünlüğümüze güvenmemek , yarını düşünerek yaşamak gerekir. Makam , mevki , para , şöhret , nam bunlar gelip geçici durumlardır. Baki kalan kubbede hoş bir seda bırakmak ise ona göre yaşamak gerekir diye düşünmekteyim.
Kalın sağlıcakla…