Bisiklet ve İzmir kelimeleri yan yana ne de güzel yakışıyor değil mi? Son dönemde sıkça duyduğumuz şu “İzmir Bisiklet Şehri Olacak” sözü insanı nasıl da kulağa hoş geliyor. Hele de bu güzel şehrimizin bisiklet yolları yok mu? Sahil şeridi boyunca uzanan, mavi mavi, kesintisiz...
Hafta sonu al bisikletini gezintiye çık, biraz spor yap, sahilde üç beş tur at.
Peki ya sahile yakın oturmayan ama bisiklet sürmek isteyen, yalnızca hafta sonu değil de günlük yaşamında bisikleti ulaşım aracı olarak kullanan, işine bisikletle giden, çocuğunu okula bisikletle götüren insanlar?
Bisiklet pek çoğumuz için yalnızca spor ve gezinti amaçlı kullandığımız bir araç değil bir yaşam biçimi, ulaşım aracı. Peki bizler bisikleti istediğimiz gibi, özgürce ve hak ettiğimiz şekilde ulaşımımızda kullanabiliyor muyuz ? Bir toplu taşıma aracı ile yolculuğumuza devam etmek istediğimizde bunu kolayca yapabiliyor muyuz? Bisikleti günlük hayatının bir parçası olarak kullanan, her yere bisikletle giden bir ‘Bisikletli Anne’ olarak cevabım ne yazık ki hayır olacak.
İZBAN ya da Metro kullanarak Bisikletimle bir yere gitmek istediğimde, arkamda çocuk taşıma koltuğunda bana eşlik eden kızımla ve yanımda kendi bisikletini kullanan oğlumla yolculuk edebilmem için iki seçeneğim var: Birincisi ‘merdivenleri’ kullanarak inmek ya da çıkmak ki bunun için 17,5 kilo (bisiklet ağırlığı) ve artı üstünde 12 kg olan kızımla birlikte bisikletimi yüklenip taşımam gerekiyor. Daha iyi bir ihtimalle, yükümün azalması için, 2,5 yaşındaki kızımın ben bisikleti indirirken aynı anda merdivenden kendi başına inme ihtimali var ki bunun da görevlilerin dahiyane çözüm önerisi olduğunu söylemeliyim.
İkinci seçenek ise bisikleti merdivenlerin yanında indirip çıkarılması için yapılmış olan ancak tasarımındaki hata nedeniyle bisikletin taşınmasının mümkün olmadığı rampaları kullanmak gerekiyor. Kulağa çok hoş gelmese de Metro A.Ş’nin bana ve benim gibi bisiklet kullanıcılarına layık gördüğü yol bunlar .
Merdiven kullanamayan yolcular için yapılmış olan ‘Asansör’ ise bizlere yasak!
Konuyla ilgili bir bisiklet kullanıcısının, İzmir Metro istasyonlarında bisikletlerin taşınmasındaki zorluk ile ilgili Büyükşehir Belediyesi Hemşeri İletişim Merkezi’ne 18.09.2019 tarihli ve 7322769 numaralı şikayetine karşı gelen yanıt: “Biraz efor gerektirebilir ama bisikleti hayatımıza alarak sağlıklı ve güçlü bir bedene sahip olmada kendimize önemli bir katkı sağlıyoruz.” olmuştur.
Bizlerle dalga geçer şekilde verilen bu yanıta karşı resmî kanallarla yapılan taleplerin dikkate alınmaması sonucunda 2 Kasım günü, Bisikletli Ulaşım Derneği’nin öncülüğünde “Kolaysa Sen Çıkar” etkinliği düzenledik. Başkan Tunç Soyer ve konuyla ilgisi olabilecek birimlerdeki yetkilileri de davet ederek, kendilerinin bizden istedikleri şekilde bisikletlerimizi birlikte çıkarmaya davet ettik. Davetimize karşı yalnızca Metro A.Ş. İstasyonlar Müdürü İbrahim Hep güvendik gözlemci olarak etkinliğimize katıldı. Bisikletlerimizi halkın ve yetkili gözlemcinin önünde rampalardan indirip çıkarmaya çalıştık. Ne kadar zorlandığımızı, rampaları kullanmanın mümkün olmadığını kendilerinin görmelerini sağladık.
Denemeler sırasında benim kullandığım şehir bisikletimin arka tekeri oluğa dahi girmezken, Hep güvendik de o sırada cep telefonu ile kayıttaydı. İzmir Sokak Sanatçıları Derneği’nin bize özel olarak bestelediği “Kolaysa Sen Çıkar” şarkısı eşliğinde eylemimizi gerçekleştirdik.
Kendi adıma yıllardır, yasak olmasına karşın, çocuklarımla birlikte de başka seçeneğim olmadığı için, İZBAN ya da Metro ile yolculuk yapacaksam asansörü kullanıyorum. Şimdiye kadar bana bu konuda olumsuz yaklaşan hiçbir görevli olmamışken, 2 Kasım’da yaptığımız bu eylemden bir hafta sonra Bisikletimle İZBAN’a binmek istediğimde görevlilerin “yasak” engeli ile karşılaştım. Kesinlikle asansör kullanmama izin vermediler. Çocuklarla birlikte bisikleti asla merdivenden taşıyamayacağım konusunda geri adım atmayınca görevliler bisikletimi kendileri indirip çıkardı.
Eylem sonunda bizlere karşı ciddi bir engel koymaya çalıştıkları ve bunun için uyarı geldiğini düşünmemek elde değil.
İzmirli Bisiklet kullanıcıları olarak rampaların standartlara uygun hale getirilmesini istiyoruz. Bunun yanında dezavantajlı bisiklet kullanıcıları (bisikletinin arkasında taşıma koltuğu ile çocuk taşıyan bisikletli anneler, bisikletinde ağır yükü olan tur bisikletlileri, rampa ve merdivenleri fiziki açıdan kullanamayacak olan ve yaş almış bisiklet kullanıcıları) için İZBAN ve Metro istasyonlarında asansör kullanma yasağının kalkmasını istiyoruz. Bizler ulaşımımızı bisikletle sağlıyoruz. Bisikletimizle toplu ulaşım araçlarını rahatça kullanmak en büyük hakkımız.
Bisiklet kullanan insanlara engel çıkararak değil, pek çok anlamda kolaylık sağlanırsa ancak İzmir Bisiklet Şehri olur.
Maalesef metro ve izban asansörlerini yaşlılar dışında orta ve genc yaştakiler de kul***iyor esas bun onlemeleri lazim
Maalesef metro ve izban asansörlerini yaşlılar dışında orta ve genc yaştakiler de kul***iyor esas bun onlemeleri lazim
Çookk haklısınız, yürekten katılıyorum. Bir daha eylem yapalım
Izmir i yönetenler "Kolaysa çıkarsınlar ve kolaysa yola çıksınlar." Ama sadece görüntüde o*** sahilde sürüş yollarında degil. Şehrin ara yollarına, tepelerinde de yola çıksınlar. Görelim. Buralara da çözüm bulsunlar. heryer köstebek yuvası gibi. Sürüşe çıkıp, bisiklet sırtında eve dönersin. yaptırdığın tamir masrafi bezdirici. Düşüp biryerlerini kırmak ve yara***mak da heves kırıcı. Ben 60 yaşındayım. 5 yaşından beri kul***ırım bisikletimi. Bu olumsuzluklar yüzünden bırakmak istemiyorum, en keyif aldığım etkinliğimi.