Yaşamı bazen yaprak sarmasına benzetirim bazen de baklavaya
Bir yaprak sarmasını başarıyla gerçekleştirebilirsek sabır
evliyiz demektir…
O yaprak yırtılmayacak içine harcı yerleşecek kalem gibi
olucak tencereye dizilecek...
Ya baklava, özenle açılan kat kat o yufkaların içi incelikle
doldurularak dilimlenecek şerbetlenecek
Ya sonrası peki
Hazırlaması saatlerce süren bu iki enfesto lezzetin ağızdan
mideye gitme süresi 1-2 dakika
Ki genelde yalamadan yutulurlar
O kadar lezzetlidirler çünkü…
Emek sabır ve sanat eseri o canım yaprak sarmaları ve
baklavaların tüketim süresi bu...
Güzel olan kavramların klişe hikayesi bu aslında…
Yaşam da güzel!
Mutlu anlar salise gibi filitreleniyor zaman kavramımızda
Bu filitreleme işlemi mutlak bir gereklilik aslında
Yerine gelecek olana imkan vermek için
Yeni bir yıl geldi
Takvim sayfasının ve yıl sayısının değişimi de demek
doğru...
Emek verilen anlam yüklenen yaşamlarımızda niceliksel bir
tüketim olarak da tanımlanabilir.
Ama döngüyü hatırlamalı...
Zaman aşımına uğrasın ki yenisi gelsin
Tükensin ki yeniden üretilsin
Yaşansın ki yeni bir hikaye olsun
O açıdan rasyonel bir tavırda bakmak lazım yeni yıla…
Gel ki yenileneyim
Gel ki yolum yeni sokaklara ulaşsın
Gel ki başkalaşayım
Çok da önemli değil yaştaki artış.
Ruhtaki terazinin ağırlığı ne diyor o mühim…
İnsan detoksu yapacağımız, kahkaha atarken gözlerimizden yaş
geleceği, sağlığımız için şükredeceğimiz bol sabahların olduğu, aldığımız nefes
ile sevdiklerimizi bol bol ısıtacağımız yeni bir yıl diliyorum size, hepimize…