Bayraklı Belediye meclisinin mahkemelik olan denetim komisyonu seçimi, siyasetin de gündemi olmaya devam ediyor.
Malum yapılan gizli oylamada aday gösterilmeyen CHP’li Münür Demir, 21 oy alırken aday gösterilen isimler 15 oyda kalmıştı. Bu sonucu beğenmeyen Başkanı Hasan Karabağ, seçim sonuçlarını geçersiz kabul ederek, yenide seçim yaptırmış ve CHP grubunun belirlediği isimleri yeniden oylatmıştı.
Bu ikinci oylamanın hukuksuz olduğunu belirten Ak Parti Grubu, ikinci oylamaya katılmamış ancak bununla da kalmayarak konuyu mahkemeye taşıma kararı almıştı.
Buraya kadar herşey normal seyrinde devam etti. Ak Parti Grubundan 6 meclis üyesi Grup Başkanvekili Çağlar Haspolat öncülüğünde geçtiğimiz günlerde yargıya başvurdu.
Çağlar Haspolat, Aynur Çetin, Hayretin Güngör, Rukiye Bayrak Karataş, Tahsin Ünal ve Tarkan Düzman ortak şikayet dilekçesi hazırlayıp imzalayarak, başvurularını yaptılar.
Ancak orada olmayan diğer 6 meclis üyesi, o gün mazeret bildirmişlerdi. O gün ortak dilekçeye imza atamayan bu meclis üyelerinin daha sonra bireysel olarak aynı konuda yargıya başvuracakları belirtilmişti.
Ancak benim kulağıma gelen dedikoduya göre bunlardan hiç biri mahkemeye gitmemiş.
Durum bu olunca doğal olarak toplu başvurunun yapıldığı gün bildirilen mazeretlerin de gerekçeleri şüpheli duruma düşüyor.
Doğal olarak sormak gerekiyor, bu 6 meclis üyesinden sonradan gidip bireysel dava açan oldu mu?
Olmadıysa neden grup kararına uyulmadı?
O gün gelmemeleri; bu dava dilekçesine imza atmamak için miydi?
Ayrıca gurup kararına uymayan meclis üyeleri hakkında Ak Parti Bayraklı İlçe Başkanlığı disiplin mekanizmasını işletecek mi?
Bu meclis üyelerini dava açmakta alıkoyan şey nedir?
Bence Bayraklı halkının bu soruların cevabını bilmeye hakkı var.