Bazı belediyelerin borçlarının, bütçelerini geçtiğini duyuyoruz. Bir belediyenin borcu, kendi bütçesinden fazla olabilir mi? Evet, maalesef ki olabiliyormuş.
Peki, bu şartlarda ilçelerine nasıl hizmet edecekler?
Öncelikle nedir belediyelerin görevi?
Altyapıdan temizliğe, kültürden sosyal yardıma kadar vatandaşa hizmet etmektir.
Ancak borç bütçeyi aşmışsa, hizmetin yerini ancak ve ancak kriz alabilir.
Bu şartlarda borç batağında bir belediye ne yapamaz?
Yol yapamaz, çöp toplayamaz, sosyal projelere kaynak ayıramaz.
Park yapamaz, olanı tamir bile edemez.
Yapamaz da yapamaz… Ee ne oldu temel belediyecilik hizmetlerine?
Yeni gelen bazı belediye başkanları, hizmet etme yarışına değil borç üzerine borç yapma yarışına girerse işte olağan sonuçlar da bu olur.
Üstelik bu meselenin bir de birçok boyutları var.
Bunlar nedir mesela, kısaca özetleyelim:
Belediyenin borcunun bütçeyi aşması durumunda, doğrudan bir ceza belirlenmemiş olsa da, bu durum çeşitli hukuki ve idari sonuçlar doğurabilir.
Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı gibi kurumlar, belediyenin mali durumunu inceleyebilir ve soruşturma başlatabilir. Bu soruşturmalar sonucunda, borçlanmada usulsüzlük veya kamu zararı tespit edilirse, sorumlular hakkında yasal işlem başlatılabilir.
Belediye başkanına ve diğer sorumlulara idari para cezası veya görevden uzaklaştırma gibi yaptırımlar uygulanabilir.
Belediyenin borçlarını ödeyememesi durumunda, alacaklılar tarafından icra takibi başlatılabilir. Ayrıca, borçlanmada usulsüzlük tespit edilirse, sorumlular hakkında tazminat davası açılabilir.
Borçlanma nedeniyle belediyenin faaliyetlerini yerine getiremez hale gelmesi durumunda, İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanabilir.
Özetle, belediyenin borcunun bütçesini aşması ciddi hukuki, idari ve siyasi sonuçlar doğurur.
Umarım bu yazı borçlu belediye başkanlarına bir uyarı olur da, kendilerine gereken dersleri çıkarabilirler!















