Bana göre demokrasinin ilk adımı delege seçimleridir. Siyasi sistemimizin üzerine kurulu olduğu temel de delegedir.
Ancak maalesef bu işleyişte ciddi sıkıntılar var.
Bugünlerde İzmir CHP'de delege seçimleri yapılıyor ve bir çok olumsuz olay basına, kamuoyuna yansıyor. Bir kaç tanesini biz de haberleşitirip okuyucularımızla paylaştık.
Bunlar zaten yüksek sesle dile getiriliyor.
İyi tarafı; en azından sıkıntılı da olsa CHP'de ikinci bir liste çıkabiliyor ve seçime katılabiliyor. Demokrasinin işlemesi için bazı çabalar var.
YA İKTİDAR PARTİSİ?
Peki demokrasinin bu ilk adımı iktidar partisi Ak Parti'de nasıl işliyor?
Ak Parti de yakın zamanda delege seçimlerini yaptı ve tamamladı.
Ancak medyanın gündemine neredeyse sıfır düzeyinde haber düştü.
Gönül isterdi ki, herşey olması gerektiği gibi yapıldı, delege seçimleri kusursuz işledi de ondan medyaya haber olmadı.
Maalesef Ak Parti'de de demokrasinin bu ilk adımında büyük sıkıntılar var. Kimse cesaret edip yüksek sesle dile getiremese de teşkilat içinde bunlar her yerde konuşuluyor.
Bunun sonuçlarını delege seçimlerinde de gördük. 22 bin üyem var diye her yerde övünen ilçede dahi oy kullanmaya giden üye sayısı 1500'ü geçmiyor.
Bırakın üyeyi teşkilatlarda görevli olan insanlar dahi sandığa gitmiyor.
Yani bir ilçede iktidar partisinin siyasi temelini oluşturan yapıyı üyenin yüzde 10'dan daha azı belirliyor.
YARIŞ YOKSA HEYECAN DA OLMAZ!
Tabi burada doğrudan oy kullanma hakkı olan partilileri suçlamak, kolaycılık olur. İşin gerçeğini yansıtmaz.
Çünkü üyenin önüne tek liste konuluyor. Aslında işin matematiğine baktığınızda bu bir seçim dahi sayılmaz.
İşte rekabet yoksa, muhalefet yoksa, yarış yoksa ve ikinci bir liste yoksa sonuç da böyle oluyor.
O üye siz olsanız, oyunuzu değerli hisseder ve gidip oy kullanır mıydınız?
Keşke varlığını demokrasiye borçlu olan siyasi partilerimiz,
demokrasinin bu ilk adımına biraz daha dikkat etseler...