Türkiye’de teröristlerin yaptığı eylemlerden sonra güvenlik güçleri ve yetkili makamlar anında teröristin peşine düşüyor. Emniyet güçleri teröristi yakalama veya olayın kimler tarafında yapıldığını, niçin yapıldığını ortaya çıkarma peşindeyken; bunun için tüm imkanlarını seferber ederken; diğer yandan bir bakıyorsun ki;
Bir kesim hemen olayı hükümete yıkma, terör olayını kendi kirli hedefleri doğrultusunda bir araca dönüştürme gayretine giriyor.
Artık o çirkin yüzlere de o kirli niyetlere de alışıktık, kendilerini çok iyi tanıyoruz. Anında twitleri ile facebook paylaşımları ile o içlerindeki kini, nefreti hükümete kusmaya başlıyorlar.
Bu tipler nedense hiçbir terör olayında, terörü, arka çıkanları, terörün kaynaklarını kınamıyorlar, varsa yoksa bütün dertleri hükümet ve her olaydan sonra o provokatif, o çirkin sözleri ile iktidara yükleniyorlar.
Onlar halktan alamadıkları yetkiyi, oluru; terör olayları ile elde edeceklerine inanacak, güvenecek kadar demokrasiden ve insanlıktan uzaklar.
Bence iyi niyetli herkesin yeniden dönüp Gezi olaylarına bir daha, bir daha bakması lazım. O olaylarda insanların duygularını kullanarak ülkeyi savaşa sürüklemek isteyenler kimlerdi, kimler arka çıkıyordu?
17/25 Aralık’ta yine halkı sokağa çağıranlar; insanların kontrolsüz bir şekilde sokağa çıkması ile ülkenin ne hale geleceğini, Türkiye’nin nasıl bir kaosla karşı karşıya kalacağını, ne denli büyük acılar yaşanacağını bilmiyorlar mıydı?
17 /25 Aralık olaylarını, hain FETÖ güruhunun ne niyetle yaptığını bilmiyorlar mı? Konuyu FETÖ dershanelerinin kapatılması gibi çok basit göstermeye çalışanlar ve Allah’a ve peygambere değil de birilerine kıtmir derecesinde bağlı olan FETÖ hainlerinin 15 Temmuz darbe girişimi ile de gözleri açılmadıysa, hala olup biteni anlamıyorlarsa, bence onlar içlerindeki şeytana çoktan yenik düşmüşler.
15 Temmuz’da bu ülkenin geleceğine kast edenler için neden tutukladınız, mağdur ettiniz diyenler; Fırat Kalkanı için ‘ne işimiz var orada’ diyenler, PKK ile birlikte hareket eden o partinin vekillerinin tutuklanmasına karşı çıkanlar; sizin derdiniz nedir, insanı aptal yerine koymadan çıkıp açıklayacak bir yüreğiniz var mı?
Hiç fark ettiniz mi? Gaziantep’te düğüne yapılan baskından sonra, Ankara, İstanbul, Kayseri’deki patlamalardan sonra, en son Ortaköy’deki ünlü gece kulübüne yapılan baskından sonra toplumu bir birine kırdırmaya çalışanlar da hep aynı figürler…
Sosyal medya teröristleri, kendilerini aydın, gazeteci, sanatçı sanalar; sosyal medyayı yayılım ateşine tutup, ortalığı karıştırmak için ellerinde gelen her türlü propagandayı yapıp; yine terör odakları yerine iktidarı, hükümeti suçluyorlar.
Türkiye Cumhuriyetinin en köklü siyasi partisinin yöneticileri dahi daha polis delil aramasını tamamlamadan olay yerine girmeye çalışıyorlar, girmek için polisle yaka paça oluyorlar.
Ya biraz insaf, ya biraz insanlık lütfen… Bu her terör olayını siyasi ranta dönüştürmedeki aceleciliğiniz olmasaydı belki samimiyetinize güvenir, canı gitmiş insanların acısına ortak olduğunuzu düşünebilirdik ama maalesef o sabrı dahi gösteremiyorsunuz.
Ülkede her gün bir terör saldırısı var. Yedi düvel biliyor ki Türkiye Cumhuriyeti, topyekun bir savaşla karşı karşıyadır. Bunu bütün dünya bilmesine, idrak etmesine, dile getirmesine rağmen, ülkeye gelecek hazırlama sorumluluğu olan siyasetçiler, her olaydan sonraki ilk sözleri ‘Cumhurbaşkanı, Başbakan istifa etsin’…
Tamam; o zaman sizin mantığınız üzerinden bir matematik yürütelim. Demek ki Cumhurbaşkanı ile Başbakan istifa etse, olaylar duracak, teröristler ülkemizi terk edecek, Türkiye cennete dönüşecektir.
O zaman sormazlar mı size? Bu terör örgütleri sizin iktidarınız için mi çalışıyorlar?
Madem siz iktidara geldiğinizde bu olaylar bitecek, demek ki o teröristler sizin iktidarınız için canla başla çalışıyorlar.
Bu söylediklerim sizin aklınıza yattı mı? Yatmadı değil mi? O zaman sizin söylediğiniz de deli saçması…
Terör örgütleri bu kadar kudurmuşlarsa, bu kadar büyük bir vahşetle ülkemize saldırıyorlarsa; bu ülkede onların istemedikleri yönde bir gidiş var. Yani en azılı düşmanlarımızın hoşuna gitmeyen gelişmeler oluyor.
O zaman gelin siz de aklınızı başınıza alın, hepimiz aynı gemideyiz. Terörün hedefi gemiyi batırmak. Bunu bal gibi siz de biliyorsunuz. Gemi delinsin, su alsın, sizin sevmedikleriniz boğulsun, siz sonra iktidarı ele alıp, gemiyi tamir edip, yolcuları selamete çıkaracaksınız!!!
Siz de bu kadar yetenek olsa zaten geminin dümeninde olursunuz..
Neyse hepimizin acısı büyük, hepimizin öfkesi büyük… Ama bu öfkeyi içeriye yöneltmenin kimseye faydası yok.
Lütfen herkes konumunu, ne yaptığını, yaptıklarının nereye varacağını çok iyi düşünsün…
Bu ülkenin ayrılıklarını, farklılıklarını bir süre geri planda tutup, teröre karşı birlik olmaya ihtiyacı var….