Seçim arifesinde son birkez düşünmek gerek. Neden seçim önemli ve hangi aday bu önemi daha da önemli hale getiriyor? Bu partiler arası, görüşler arası bir seçim değil. Türkiye’nin güç savaşıdır. Bu Batı ile gelişen Türkiye’nin kaybedilemez savaşıdır. Vatandaş farkında mı durumun öneminin?
Adayların vaatleri günlük ihtiyaçlarımıza hitap ediyor mu, bunu mu düşünmeliyiz, bakış açımız bu kadar dar mı olmalı? Bu şekilde bakarsak bile inandırıcılık için kriterimiz ne olmalı?
Erdoğan’a 16 yıl önce seçim kazandıran o söz aklıma geliyor: "Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır" peki kim ne yaptı ne yapabilir? Erdoğan hariç kimsenin referansı yok. Belediyelerine bakıyoruz, vekillik dönemlerine bakıyoruz hiç akılda kalır bir hizmetleri var mı, daha çok hezimetleri karşımıza çıkıyor. Sonra meydanlarda bağıra çağıra yapılan hizmetleri kötülüyorlar.
İskemleyi çeken esnafın diğer esnafla kapı önü tartışmasına tanık oluyorum. 2018’de yaşıyoruz hükümet yaptıklarını çok büyük bir şeymiş gibi övüyor. Tabi ki yapacak, onları hizmetten mi sayıyor, diyor içlerinden biri. Yol yapmış, hızlı tren yapmış, her hastanede bakılabiliyormuşuz, sıra beklemeden ilaç alabiliyormuşuz, emekliler maaş kuyruğunda beklemiyormuş bunlarda hizmetmiş..
Tabi ki yapacak devlet, vatandaşına bakacak diyor.
Esnaf abim haklı tabi ki sosyal devlet olmanın gereği bunları yapacak. Yanlış olduğu yer, 2000’li yıllarda bunlar normal, bunları zaten yapacak diyor ya, peki hatırlayalım karşılaştırma yapalım. Batıyı önceden kaç yıl geriden takip ediyorduk şimdi Batıyla farkımız nedir? Basit bir örnek; cep telefonuyla tanışan batıdan kaç yıl sonra cep telefonuyla tanıştık? Çok araştırmaya gerek yok Amerikan filmlerine bakıverelim. Yolda telefonla konuştukları sahneler bize ne kadar uzaktı, bizim elektrik dahi alamayan köylerimizin olduğunu düşünürsek… Şimdi çocukların elinde son teknoloji telefonlar.. Batıda kullanılan teknolojik araçlar aynı hızla Türkiye’de kullanımda. Batının metroları varken bizim asfalt dahi olmayan yollarımızı kaç yıl sonra metroyla tanıştığımızı konuşalım. Simdi bati ne yapıyor biz bu gelişimin neresindeyiz? Askeri araçları didardan temin eden Türkiye’den kendi İHA’larını, SİHA’larını, tanklarını, füzelerini, gemilerini kendi üreten ülke haline geldik.
Bilim adamlarımızın başarıları, sağlık turizminin de gelişmesi, insani yardımda en öncü ülke olmamız borç alan değil veren ülke olmamız bunlar neticesinde Batının Türkiye’den sağladığı çıkarı kaybetmesi, ‘dünya beşten büyüktür’ sözünün sağlamasını…
Dünyaya öğreten yol gösteren sahip çıkan bunları yaparken de barış yanlısı olan bir ülkenin büyümesine göz mü yumacaklar? Vuracaklar önce iç karışıklıkla sonra ekonomiyle sonra terörle… Bu seçim Türkiye’nin değil tüm mazlumların kaderini çizecek. Batı bunun farkında bizim ise farkında olmayanlarımız var.
Akaryakıta zam diyor birileri, ben yollarda düşük model araç bile göremiyorum. Park yeri bulamıyoruz kafeler tatil beldeleri dolup taşıyor, paraları yetiyor da hala açız demeye nasıl dilleri varıyor bu da garip. Tabi ki daha da iyisi olmalı. Git gide daha da hizmetler artıyor. Sihirli bir değnek yok ki her şey hemen mükemmel olsun. Cumhuriyet tarihinin en önemli gelişimleri son 16 yılda oldu. Çağdaş medeniyetler seviyesine hangi zamanda gelinmiş bunu sorgulamak lazım.
Harf devrimi zamanında %0 okur yazarlık olduğunda bunu Atatürk eğitimi mahvetti diye eleştirmiyoruz. Geçiş dönemi yaşayan ülkelerde aksaklıklar oluyor ama bunu Erdoğan’a karşı bakınca eğitimi de sorguluyoruz işsizliği de.. Simdi Kurtuluş Savaşından çıkan bir ülkeden nasıl ki kısa bir sürede toparlanmasını beklemiyorsak, 16 yılda da borç batağından teslim alınmış bir ülkenin de olağandışı hızda toparlanmasını bekleyemeyiz. Keza 16 yılda Marmaray, Kanal Projesi dünyaca sayılı köprülerden olan 3. Köprü havaalanları vesaireler bunlar da olağandışılık değil midir? Dünya Osmanlının yükselişini araştırırken Erdoğan bu araştırmaların yeni ayağını oluşturuyor. Bunu Batı görüyor ve tabi ki de yeniden dirilişe karşı durmanın planlarını yapıyor.
Bizdekiler de bu kadar olağandışı ilerlemeyi, hizmetleri kötüleyip üstüne seçimi kaybedeceklerini hesaplayıp terör yandaşlarıyla birlik olma sinyallerini gözü kör edecek cinsten veriyorlar.
Ben ilk turda Erdoğan’ın alacağına inanıyorum asıl mesele bunu ezici bir oranla Batı cephesine gösterebilmek. Erdoğan kazanmazsa ne olur?
Ekonomi deprem yaşatır. Operasyonlara balta vurulur, iç karışıklık durumu ağırlaştırır ve neticesinde verilen vaatleri tutamayan bir devlet ve Türkiye yeniden IMF yolcusu olur.
Nihayetinde batı cephesine hizmet etmiş ve kaybeden taraf oluruz. Erdoğan’ı seversin sevmezsin yanlışını eksiğini tartışırsın fakat batıya karşı ondan daha iyi bir lider olduğunu da iddia edemeyiz. Bu seçimin dünyanın kaderini belirleyeceğini unutmadan sandıkta bir olalım solcu-sağcı demeden Türkiye için karar aldığımızı unutmayalım.
batiyi cep telefonu kul***ma bazinda elestirisen sinifta kalirsin batiyi urettiginle elestirebilrsen ozman galip gelme ihtimalin dogar ben batidan daha iyisini urettim diyebildigin gun bati senin onunde egilir saygi duyar. malesef millet olarak bu konuda gerideyiz buna hukumetimizde dahil en buyuk hatamiz uretmemek buna bahane bulmadan oz elestiri yapmaliyiz saygilarimla ugur