İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün partisinin 3. Olağan Kurultayında bir konuşma yaptı. Sahneye gülen yüzüyle çıkan Akşener, konuşmaya başlayınca anladık ki gülen yüzüyle kalamayacak.
İlk dakikadan beridir imaları ile başlayan Akşener, coştu da coştu desek abartmış olmayız.
Kendisini izlerken ‘ne bu hiddet ne bu celal’ demedim değil.
Çok kızgındı Akşener, uzun süredir içinde biriktiriyor olacak ki zehir zemberek açıklamalarda bulundu.
Akşener’in bu konuşmasını kendi tabiriyle de ‘hesap vakti’ olarak tanımlayabiliriz.
Kendisiyle hesaplaşma, partisiyle hesaplaşma, içinde bulunduğu ittifakla hesaplaşma… Böyle sayar da gideriz.
‘CHP’den 15 milletvekili istemek en büyük pişmanlığım’ dedi mesela.
Hemen ardından da, ‘Savaşmalıydık. Bileğimizin gücüyle o seçime girmeliydik. O 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik. Ömer Seyfettin’in diyetine döndü bu’ dedi.
‘15 milletvekili aldık. Biz neye mal oldu? Kuyruk siyasetine mal oldu’ dedi.
İstanbul gibi şehirlerin kazanılmasını HDP’nin sağlamış olması söylentileri ise baya hiddetlendirmişti belli ki Akşener’i, “Beni en çok etkileyen, üzen ne oldu biliyor musunuz... İstanbul'un seçimini biz değil HDP kazandırdı! Bilmem nereyi biz değil HDP kazandırdı… Biz hariç herkes kazanmayı sağladı! O gün anladım ki, İyi Parti, önemli bir kesim tarafından tehdit görülüyor; sadece iktidar değil, muhalefetin bir bölümü için de...” dedi.
İTTİFAKA VEDA ETTİ
Akşener değerlendirmeleri sonrası şu sözleriyle ittifaka veda etti; “Bir aydır konuşmuyorum. İzledim, enteresan bir şekilde önce Sayın Kılıçdaroğlu’nun üzerine yürüdüler. Sonra baktılar ki ipin ucu kaçtı. Birdenbire İYİ Parti ve Akşener geldi akıllara. İnsafınız kurusun. Anlıyoruz ipin ucu kaçtı. Dengelemeye çalışıyorsunuz. Aynı İstanbul’un kazanılmasının sebebi HDP dediğiniz gibi. İyi bundan sonra size hayatta başarılar. Sorumluluğu alıyorum. Cumhurbaşkanının kazandırılmasından da kazandırılmalarından da ben sorumluymuşum. Bundan sonrakinde söz kazandıracağım.”
PARTİSİNE AYRI KIZGINDI
Akşener partisine de ayrı kızgındı. Temayül, listeler derken sert sözler havada uçuştu.
“Bugün hesaplaşıyoruz, hesap veriyorum. Sonra da hesap soracağım. Artık bu partide şımarıklık bitmiştir. Hadsizlik bitmiştir. Saygısızlık bitmiştir. Herkes haddini bilecek” sözleri kızgınlığını özetleyen en net cümlesi oldu.
Temayülde alt sırada çıkan isimlerin eleştirilerine ateş püskürdü mesela. Akşener’in “Temayülde geride çıkan arkadaşlarımız sıra satmaktan, her türlü ahlaksızlığı öne koyan açıklamalar yaptı. Arkadaş 17'de çıkmış. Madem kurucusunuz, madem görevdesiniz bugüne kadar siz o üyenin kendisine ulamadınız, teşkilatlara ulaşmadınız da partimizi yerle bir eden, yandaş televizyonlarda bizimle ilgili ahlaksız görüşleri olan yerlerde partimizi iftiranın karşısında bıraktınız? Siz kim milliyetçilik siz kim Türklük kim, saygısızlar” ifadeleri yeter de artar bile.
Elinde bir kura torbası ile çıkmıştı Akşener. Nedenini bu sözleriyle anladık. Akşener’in torbayı göstererek, “Şimdi kongreye gidiyoruz. 3 hakkım var. Bir çarşaf, iki yarı çarşaf, üç blok. Bana kala kala kura kaldı. Ben kura mı çekeyim? Milletvekillerini kura ile mi belirliyim. GİK'i kura ile mi belirliyim? Saygısızlar, ne istiyorsunuz? Hesabımızı bugün ortaya koyduk, yarın göreceğiz. Bundan sonra partimize saygısızlık eden, zarar vermeye kalkışan herkes hakkında gereğini bizzat ben yapacağım” diye konuştu.
KAPIYI GÖSTERDİ
Akşener partiyle alakalı kötü konuşanları ve partiye aidiyet hissetmeyenlere açıkça kapıyı gösterdi. Açıkça diyorum çünkü kendisi de ‘buyurun kapı’ ifadesini kullandı. Akşener, “Birinci önceliğimiz parti aidiyetidir. Bu konuda hoşgörü, tolerans yoktur. Bunu hissetmeyenler, kapı burada” dedi.
İşin özü Akşener verdi veriştirdi.
Öte yandan Akşener’in bu tavrından sonra belediyelerdeki İYİ Partili meclis üyelerinin tavrı ne olacak acaba? Belediyelerde ihale alanlar, iş tutunlar Akşaner’in tavrına karşı ne yapacaklar? En çok da Cumhuriyet Halk Partisi nasıl bir karşılık verecek merak ediyorum.
Önümüzdeki günlerde Akşener’e bu sözlerin geri dönüşleri nasıl olur bilemem ama bu Türki siyasetinde yapılmış tarihi konuşmalardan biri oldu diyebilirim.