Türkiye’de insanın kanını donduran anne vakaları her geçen gün artıyor.
Geçmişte hep fedakarlık hikayeleri ile gündeme gelen annelik kurumu, maalesef son yıllarda çok farklı olaylarla anılmaya başlandı.
Annelik kavramı içine koymakta zorlanacağımız olaylar yaşanıyor.
Bunlar elbette milyonda bir, ama annelik kadar kutsal bir kavramın içinde çok sırıtıyor, çok vicdan yaralıyor.
Annelik tanımı yapacak değilim ama en basitinden anne bebeği 9 ay karnında taşımaktan ibaret değil.
Ona her zaman kol kanat germek, hayatta karşılaşacağı her türlü zorluğa karşı onu eğitmek, mücadele azmi kazandırmak, yeri geldiğinde de tehlikelere karşı ona siper olmaktır…
Bir evladın en güvenli limanı, her fırtınada sığınağı anne kucağıdır.
Bu yüzden annelik çok yüce bir makamdır.
Ama işte son dönemlerde hep birlikte şahit oluyoruz, henüz doğmamış bebeğini satmaya kalkanları mı dersin, küçük çocuğu evde tek başına bırakıp tatile çıkanı mı dersin,
Çocuğunu arabanın arkasına bağlayıp yerden sürükleme vicdansızlığını mı dersin….
Bütün dünyayı şok eden vakalar maalesef anneliğin en kutsal olgu olduğu bizim memleketimizde yaşandı.
O arabanın arkasına bağlanıp, annesi tarafından sürüklenen çocuğun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından alınıp bir sosyal kuruluşa yerleştirilmek üzere götürülürken dahi çocuğun o sözleri hepinizi benim gibi yaralamadı mı?
O vicdansızlığın sonra dahi çocuk Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkililerine kameralar önünde yalvaran gözlerle şunu soruyor: Ben annemi bir daha görebilecek miyim?
İşte bir anne her şeye rağmen evlat için ne ifade ediyor anladınız mı?
Buradan tüm anne adaylarına tavsiyem; annelik görevini yerine getiremeyeceklerse, o yükü kaldıramayacaklarsa lütfen çocuk yapmasınlar.
Doğurup da çocuğun hayatını mahvetmesinler. Çünkü annelik bizim için çok kutsal ve değerli bir mertebe olduğu kadar dünyadaki insan neslinin devamı için de vazgeçilmez bir kurumdur.
Hatta sadece insan nesli için değil, tüm canlı varlığının devamı yine bu kavramın sağlıklı işlemesine bağlıdır.
Ki o yüzden ‘Cennet annelerin ayaklarının altındadır’.