Aydın'da haftasonu bir miting vardı.
Millet İttifakının ilk ortak mitingi...
Mitingi yakinen takip edenlerden biri olarak, meydanda gerçekçi, samimi bir coşku gördüm.
Yiğidi öldür ama hakkını yeme demişler...
Hemen ardından da malum Aydın ile ilgili bir anket açıklandı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun oy oranını düşük gösteren anketten söz ediyorum.
Malum anketlerin nasıl yapıldığını artık hepimiz biliyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı da anketlere çok fazla inanmadığını bizzat söyledi.
E malum seçim zamanı...
Yeni başkanların vaat yağmuru almış başını gidiyor. Nasıl olsa onları tartacak bir terazi henüz elimizde yok.
Dünyayı yeni baştan dizayn edeceğim deseler, yüzde 100 yalandır diyemezsin.
Çünkü mecburen başkan olup ne icraat gösterecek diye beklemek gerekecek.
Ancak son dönemi zaten belediye başkanı olarak geçirmiş olan belediye başkan adaylarının vaatlerini tartıp biçecek ölçü elimizde var.
Dolayısıyla halkta karşılığı var mı yok mu bir sır değil.
Bunu hem basın olarak bizler görüyoruz hem de zaten başkan olarak yönettikleri, hizmet verdikleri seçmenler biliyor.
Sorun şu ki, bazı başkanlar hizmet noktasında sıfıra çok yakın olmalarına rağmen tavuk gibi o kadar yüksek sesle 'gıdak'lıyorlar ki sanırsın, dünyayı onlar yarattı.
Ama mütevaziler de var.
O mütevazi başkanları ise halkın arasına karıştıklarında gördükleri ilgiden ancak fark edebiliyorsunuz.
İşte Aydın'daki mitingde ben bunu gördüm.
Aydın halkı Özlem Çerçioğlu'na inanmış.
Aydın'ın topuklu efesinin Aydın'la nasıl bir gönül bağı kurduğunu o mitingde gördük.
Kimileri parası ödenmiş anketler açıklaya dursun, bana göre en gerçek anket sokağın dilidir.
Sokakların diline baktığınızda bir başkanın halkla ne kadar bütünleştiğini, ne kadar beklentilere cevap verdiğini, kendisine ne kadar güven duyulduğunu görebiliyorsunuz.
İşte tam bu noktada geçtiğimiz Cumartesi günü Aydın'da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in katıldığı o mitingin fotoğrafına bakın.
Meydandaki kalabalığın coşkusuna bakın, meydanın doluluğuna hatta ne kadar taştığına bakın...
Elindeki dar bütçe imkanları ile neredeyse Aydın'daki her üreticiye yetişen, dokunan ve yerelden ve kırsaldan kalkınmanın ilk tohumlarını atan Topuklu Efe'nin yanlış bir iş yapıp yapmadığını işte o gün o meydanın dili anlatıyor.
Bana göre gerisi hikaye... Gerisi ver parayı çal düdüğü olayıdır.