CHP Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş…
İsmi bu aralar yine bir vaka ile anılıyor.
Bu sefer ki hepsinden çok daha farklı ve zedeleyici…
Susmuş, Yücel Yılmaz Apartmanında bulunan, 30 Ekim 2020
depreminde hasar görerek riskli yapı ilan edilen ve ardından Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı tarafından yıkılan mülkü nedeniyle Bayraklı Belediyesi’ne
tazminat istemiyle dilekçe verdi.
Dilekçede söz konusu yapının hasar görmesinde belediyenin
ihmalkarlığının olduğunu ileri süren Susmuş, belediyeden toplamda 600 bin lira
tazminat talep etti.
Üstelik bu 600 bin liranın 500 bin lirası maddi tazminat,
100 bin lirası ise manevi tazminat…
Bununla da bitmiyor, talep ettiği tazminatın ödenmemesi
takdirde ise yargı yoluna başvuracağını bildiriyor.
Bu haberin gün yüzüne çıkması ortalığı karıştırdı tabi.
Düşünsenize Cumhuriyet Halk Partisi’ne mensup bir ilçe
başkanı, kendi partisinin elinde bulunan belediyeden tazminat talep edip;
çeşitli ithamlarda bulunuyor.
Yani dilekçeyi defalarca okudum, nereden tutarsanız tutun
elinizde kalıyor.
Ne olursa olsun ortada bir siyasi kimliğiniz varsa her
adımınıza dikkat etmeniz gerekiyor. Siz sonuçta kendinizin dışında bir siyasi
partiyi de temsil ediyorsunuz.
Sonra aynı Pınar Susmuş haberci, görevini yapıyor diye tehditvari
açıklamalarda bulunuyor.
Ona da değinelim.
Açıklama metni baştan bir pot kırıyor; acıları dindirmeye
çalıştığımız bu zorlu süreçte… Evet
süreç çok zor, evet acıları dindirmek için birçok insan çalışıp didiniyor.
Ama sorarım Susmuş’a, kendisi bu süreçte depremzedelerin
acılarını dindirmek için ne tür çaba ve gayretlerde bulunmuş…
Naçizane sorumdur, geri dönüş alabilirsem cevabı da yine
sizlerle paylaşırım.
Susmuş haberi yayan site için; “gerek şahsım, gerekse temsil
ettiğim Cumhuriyet Halk Partisi Bayraklı İlçe Başkanlığı aleyhinde sistematik
bir şekilde saldırı amaçlı ve asılsız haberler yapmaya başlamıştır.”
Şimdi habere baktığımızda şunu görüyoruz;
1- Haberde bir saldırı yok
2- Haber asılsız değil.
3- Haberde dilekçe yer alıyor. KANIT VAR.
Bu kısımda olmamış diyerek devam ediyoruz.
Bir de rica edeceğim, artık CHP Lideri Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu’nu kendi çıkarlarınıza alet edecek konuşmalar yapmayın, sığınmak
için başka limanlar arayın.
Susmuş; “Siyasal kimliği olan kişilerin, hukukçu kimliğinden
ya da hak arama hürriyetinden vazgeçeceğini iddia etmek her şeyden önce mensubu
bulunduğum siyasi parti ile ve “adalet yürüyüşü” yaparak 450 km yol kat eden
Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’nun hayat felsefesi ile bağdaşmaz”
sözleriyle son vermiş açıklamasına.
Cümleye bakıyorum, giriş, gelişme ve sonuç birbirinden
bağımsız 3 ana faktör olmuş.
Bu ilkelere uyan birinin partisi için böyle bir dilekçe
vermesi ne kadar doğru diye sormadan edemiyorum.
Üstelik ‘ne alaka’ terimini kullanmak da istemiyorum ama
düşünceler zihnimden akıp gidiyor.
Son olarak…
Bir iddia geldi kulağıma ki vay ki ne vay…
CHP kulislerinde konuşulanlara göre; Susmuş’un bu tavır ve
hareketinin bir reklam malzemesi olduğu; depremzedeleri belediyeye kışkırtmak
için yaptığını, depremzedelerin avukatlığını yapmak ve kendine ticari çıkar
sağlamak amaçlı olduğu ifade ediliyor.
Öte yandan örgütün bu durumdan rahatsız olduğunun duyumlarını
da aldım, yapılanın yanlış olduğu ifade ediliyor.
Susmuş’un bir türlü yıldızın barışmadığı ilçe yönetiminin de bu konudan çok rahatsız olduğu ve konuyu incelediği de kulislerde konuşulan başkan bir iddia. Hatta yönetimin Pınar Susmuş’un ilçe başkanlığı görevini bırakmasını gerektiğini ve kendisinin istenilmeyen bir başkan olduğu da söylentiler arasında yer alıyor.