İzmir’de 30 Ekim 2020'de hiç yaşanmasını istemediğimiz bir
deprem meydana geldi. Bu depremde 117 canımız hayata gözlerini yumarken; bin 34
vatandaşımız yaralandı, yüzlerce bina ise hasar gördü.
Daha öncede haberini yaptığımız üzere bu depremi fırsatçılığı dönüştüren bazı kişiler oldu. Bu sebeple, deprem sonrası felaketin travmasını atlatamayan vatandaşların dertlerine yeni dertler eklendi.
Bazı fırsatçı ev sahipleri, depremin mağduriyetinden kendilerine çıkar sağlamaya başladı. Ev sahipleri mevcut kiracılarını, “Evimi satıyorum, oğlum kızım evlenecek” gibi bahanelerle çıkarıp; daha sonra ise deprem dolayısıyla mağduriyet yaşayan veya kendilerini güven hissetmedikleri için başka evlere geçmek isteyen kiracılara fahiş fiyatlarla kiraya verdiler.
Biz bu fırsatçılığın önlenmesi ve takibin yapılması için acil kaydıyla önlem alınması gerektiğini belirtmiştik.
Yeni aldığımız duyumlara göre; bu fırsatçı ev sahipleri başka taktikler denemeye başlamış.
Kiracılarına haber bile vermeden ve hiçbir gerekçe göstermeden noterlerden tahliye için ihbarname gönderiyorlarmış.
Tek amaçları var o da başta da belirttiğim gibi yaşanan deprem gibi bir doğal afeti fırsata dönüştürmek. Yani yeni kiracılardan daha fazla para almak.
Ne derseniz bilmem ama ben önce vicdan diyorum.
Boşuna dememişler, “Çıkar konuşunca vicdan susar” diye…