Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, katıldığı bir radyo programında bomba açıklamalar yaptı. Açıklamanın içinde yok yok..
Birilerine aptallar diyor,
Birilerine çapsızlar diyor,
İstifa etmekten söz ediyor.
CHP’nin çapsızlar yüzünden yüzde 25 oy aldığını söylüyor.
Yani neresinden bakarsanız bakın, bomba açıklamalar yapıyor.
Bunları yaparken, hedefindeki isimler biraz belli biraz muğlak..
Örneğin CHP eski Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ile İzmir Milletvekili Ali Yiğit’i, Pazarcılar Esnaf Odası Başkanını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na götürdüğü için suçluyor. Ağır ifadeler kullanıyor.
Bu Hasan Karabağ’ın ilk çıkışı değil.
Başkan Karabağ zaman zaman partisinin genel merkez yönetimini de suçlayan, eleştiren çıkışlar yapıyor.
Örneğin Ak Partili Mustafa Karaman’ı transfer ettiği programda da ‘Kara çarşaflıya CHP rozeti takmakla iktidar olunmaz’ demişti.
Siyasi gündemi takip edenler hatırlayacaklardır o görüntüyü… Bir seçim öncesinde CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İstanbul’da kara çarşaflı bazı seçmenlere CHP rozeti takmış ve bunlar medyada epey gündem oluşturmuştu.
Karabağ bu son konuşmasında aslında ciddi şekilde Genel Merkezi de eleştiriyor.
Zira partiyi yüzde 25’te tutan şey her ne ise Genel Merkezin, hatta Genel Başkanın politikalarıyla ilgilidir.
Bunu bir iki milletvekiline veya bir büyükşehir belediye başkanına veya bir il başkanına bağlamak mantıklı bir gerekçe değil.
Dolayısıyla CHP’nin bazı çapsızlar yüzünden yüzde 25’te kaldığını söyleyen Karabağ, burada tam olarak kimi hedef aldığını açıklamalıdır.
Bunun da ötesinde Partisi bunun açıklamasını talep etmelidir.
Zira bu sözlere açıklık getirilmezse bana göre Genel Başkan dahil bir çok isim şu anda bu ağır ithamın muhatabı konumundadır.
APTALLAR KİM?
Tabi Başkan Hasan Karabağ, eleştiri sınırını da aşarak hakaret de ediyor. ‘Aptallar’ ifadesini kullanıyor. Kim bu aptallar konuyu Genel Başkana taşıyan pazarcılar mı, Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı mı, yoksa bunlara ön ayak olan CHP milletvekilleri Sındır ile Ali Yiğit mi?
Başkan Hasan Karabağ için bu tür söylemler yeni de değil. Malum daha önce de il başkanı seçildiği dönemde Asuman Ali Güven ve yönetimi için ‘düşük profilli’ tabirini kullanmıştı.
Bütün bu soruların muhatabı elbette CHP Genel Merkez ve İzmir İl Yönetimidir. Bunları açıklığa kavuşturmak gerekir. En azından ‘arkadaş sen bunları kime söylüyorsun’ diye sorulması gerekir.
Peki Karabağ bunları neden yapıyor?
Kendini gündemde tutmak için mi? Yani ‘reklamın iyisi kötüsü olmaz’ hesabı, bu çıkışlarıyla kendini gündemde mi tutuyor?
Yoksa her taraftan kendini kuşatılmış htiği için dar alanda kaldığı için kontrolsüz çıkışlar mı yapıyor?
Gel gelelim işin en önemli ayrıntısına, Hasan Karabağ istifa etmekten söz ediyor. ‘Pazarcılar istifa diye bağıracak ben de istifa edeceğim’ lafını ediyor.
Gerçekten Hasan Karabağ’ın kafasında partisinden istifa etme fikri mi var? Buna zemin mi hazırlıyor. Bu sert söylemlerle partisi onu disipline sevk edecek, o da çıkıp istifa restini mi çekecek?
Karabağ, istifa ederek partisini cezalandırmayı mı düşünüyor? Yoksa 2019’da artık aday gösterilmeyeceğini ön görüp yeni pozisyon mu alıyor?
Tabi şimdilik biz bu soruları sorup, CHP İl’in veya Genel Merkezinin nasıl bir yol izleyeceğini görelim. Ama belli ki Bayraklı CHP, sürpriz gelişmelere gebe görünüyor.
Karabağ ne demişti:
“Ne yapacak genel merkez ya? Arsa vardı da uzaydan biz mi getirmedik. Arsa olmayan yerde nasıl pazar kurduracak genel merkez. Genel merkezin böyle bir görevi mi var? Vardı da biz yapmadık. Bu kadar mı beyinsizlerin konuştuğu kadar düşüncesiz. O aptallara söyleyin, karşılarında 40 yıllık mühendislik yapmış ve 40 yıllık siyasetçi Hasan Karabağ var. Göreve geldiğimizden beri bütün pazaryerlerini kapatıyoruz. Osmangazi, Yamanlar, Gümüşpala, Nafiz Gürman var, yeri göğü pazar yerlerinin üstünü kapatıyoruz. Mansuroğlu Pazarı kurulamaz. O bölgede kurulacak nokta yok. Hiç bu işi dallandırıp budaklandırmasınlar. Tamamen siyasi atraksiyon. Pazarcıları bağırttıracaklar, ‘başkan istifa et’ diyecekler. Ben de istifa edeceğim. Bu parti yüzde 25’te kalıyorsa, çapsız siyasetçiler yüzünden kalıyor.”