Türkiye İşçi Partisi’nin ilk Büyükşehir Belediye Başkanı
Fatih Mehmet Maçoğlu’nun yaptığı örnek bir davranıştan bahsedeceğim sizlere…
Herkesin okuduğunda birçok örnek davranışının olduğunu söylediğini de biliyorum.
Ben bütün belediyelerin örnek alması gereken vatandaşa gösterdiği şeffaf belediyeciliğini anlatacağım.
Komünist Başkan Maçoğlu, değil Türkiye’ye, dünyaya örnek olacak bir hareket sergiledi. Belediyesinin eski borçlarını ve gelir giderlerini hazırladığı bir afişi belediyeye astı.
Nasıl geldim, nasıl gidiyorum dedi ve oluşan tabloyu bizler ayakta alkışladık.
Ekti biçti, yoktan var etti.
Adına nohutçu, fasülyeci dendi ama o bu sıfatın kendisine takılmasından gurur duyduğunu dile getirdi.
Kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş diye bir atasözümüzü de buraya eklemek çokta saçma olmaz sanırım.
Şimdi gelelim bu şeffaf belediyeciliğin Türkiye’deki
etkilerine…
Komünist Başkan Maçoğlu’nun bu davranışı belediyelere örnek olmuş olacak ki, birkaç tane belediye başkanı devir teslimden sonra aldıkları belediyelerin borç tablosunu çıkartıp belediyelerine astılar.
Maçoğlu’nun önderlik ettiği bu davranışı keşke bütün belediyeler kendilerine örnek edinse…
Hem bu onlar içinde iyi bir izlenim olacak.
Neden diye sorarsanız, hemen cevaplıyorum.
Böylelikle ne kadar borçlu bir belediyeyi teslim aldığını vatandaşa göstererek bütün borcun kendilerini üstelenmesine engel olurlar.
Hem de bir daha ki seçimler için güven endekslemiş olurlar.
Biz bütün belediyelerden bu şeffaflığı görmek
istiyoruz.
Hazır Maçoğlu’dan bahsetmişken geçenlerde karşıma çıkan bir haberden de bahsetmek istiyorum.
Komünist Başkan yine yapmış yapacağını.
Seçim öncesi yaptığı bir açıklamada makam aracı kullanmayacağını açıklamıştı. Bilin bakalım Maçoğlu, o aracı ne yaptı.
Belediyeye ait makam aracını düğün arabası yaptı.
Hatta dünya evine giren genç çift, o arabayla Tunceli caddelerinde tur attı.
Helal Başkan desem az, yürü be Başkan desem adam zaten gaza basmış gidiyor.
Ben ‘Sen çok yaşa Başkan’ diyeceğim,
Yaşasın ki biz örnek başkan nasıl olurmuş görelim.