Başlığı okuduğunuzda, bir sınavın soruları çalındı zannettiğinizi biliyorum.
Ama bu sefer sınav değil, bir tartışma programının soruları çalındı.
‘Çalındı’ tabirini kullanma sebebimi ise yazıyı okuduktan sonra anlayacağınızı düşünüyorum.
Geçtiğimiz Pazar günü, ‘Tarihi Buluşma’ adı altında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu ortak canlı yayınla bir araya geldi.
Programın üzerinden günler geçmesine rağmen hala sarf edilen cümleler ve gösterilen tavırlar konuşulmaya devam ediyor.
Ben de dün gündeme düşen İmamoğlu ve ortak canlı yayının moderatörlüğünü yapan gazeteci İsmail Küçükkaya’ın programdan iki gün önce buluştuklarına dair ortaya çıkan videosundan bahsedeceğim.
Programda şöyle bir konuşma geçmişti:
İmamoğlu, yayından önce programda sorulacak soruların Yıldırıma’a iletildiği beyanından bulundu. Küçükkaya ise kesin ve net bir dille iki tarafa da sorular hakkında bir verim yapmadığını söyledi.
Velakin dün ortaya çıkan video da durum tam tersini göstermiş oldu. Çünkü Küçükkaya ile İmamoğlu bir otelde buluşarak konuştukları, bu konuşma anında İmamoğlu’un danışmanlarının da olduğu iddia edildi.
Keza Küçükkaya programdan önce ‘Merak etmeyin, iki tarafı da eşit yöneteceğim, haksızlık eşitsizlik olmayacak’ gibi sözler sarf ediyordu.
Eee ne oldu şimdi Küçükkaya?
Bu kadar tarafsızlıktan bahsederken böyle bir şeyi neden yaptın?
Hadi yaptın diyelim. Peki, neden gizledin?
O otele neden gitme gereği duydun?
Neler konuşuldu o otelde?
Birde sadece 3 dakika konuştuk gibi bir açıklama yapıldı. Sonra başka iddiayla 15 dakikaya çıktı falan.
Her ne olmuş olursa olsun.
Buluşuldu mu? Buluşuldu.
Gizlendi mi? Gizlendi.
Peki, Küçükkaya’nın bahsettiği tarafsızlık böyle mi oluyor? Kesinlikle hayır.
Hani desek ki bu durum Ekrem İmamoğlu’na fayda sağlasın. O da olmadı. Bu olay faydadan çok zarar sağladı İmamoğlu’na.
Ee, ne anladım şimdi ben bu işten?